7 aylık hamile kadına
tecavüz edip 11 aylık bebeği ile birlikte başlarını taşla ezerek katletmek nedir ya
20 yaşında bir anne
11 aylık oğlu..
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1473230/+
şimdi bu tecavüzcü katiller girecekler içeri, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında, devlet bir güzel besleyecek bunları. altlarında yatakları üstlerinde yorganları. mahkemede bir iki pişman oldum dedi mi ceza da düşer zaten.
o kadın, doğmamış evladı ve el kadar bebeği unutulacak. zaten gündem olamadılar da.
suriyeliler çünkü, mülteciler ya, sığınmışlar bakamamışız da..
ölen kadın ve bebekleri türk, öldürenler suriyeli olsaydı görecektin curcunayı. medya üstüne basa basa yazacaktı. -suriyeliler katletti- diye. şimdi -türkler katletti- diye bir haber yok nedense. tengrici klavye erkekleri sus pus. feministlerden çıt çıkmıyor. sokaklarda yürüyüş yapanlar yok. kadın derneklerinin de işi var zira.
neden?
[kadın suriyeli çünkü] !
ırkçılarla şeytan birbirlerine girseler şeytanın haklı olma ihtimali daha fazla zannımca.
kesin ırkçılık yapıp şeytana ateş soylu falan demişlerdir. bunlar şeytanın bile hakkına girmeyi başarabilecek mikroplukta insanlar.
biz sizin sizden olmayana nasıl muamele ettiğinizi daha hiç suriyeli mülteciler ortada yokken biliyorduk zaten.
doğru söyleyeni gerçekten dokuz köyden kovuyorlarmış.
bunu ben söylemiyorum arkadaş, nefsimden konuşmuyorum, bu senin dinin değil mi? araştır, sorgula, rabbiniz size aklınızı kullanın demiyor mu? ezbere yapmayacağız. şayet aksine bir delilin varsa gel anlat. ha eğer yoksa boş konuşma. kuran ve sünnet'e göre doğru zamanı insanlık ediyor ve size aktarıyorum diye yalancı oluyorum !
iyi o halde gecenin köründe niyetlenin boşuna aç kalın, üstüne birde vakit girmeden sabah namazını kılıp yatın -vakit girmeden kılınan namaz ne kadar kabul olursa tabi-.
gerçi taasupçu insanlara ne desem boş öyle değil mi?
neticede islam da hiçbir delili olmaksızın babanın öz kızına şehvet duyabileceğini söyleyen akılsızlar ne anlar fecr vaktinden !
Oruçta iftar ve özellikle sahur için; Diyanetin takvimine uymayın, kendiniz gözlemleyin. iftar vakti için genelde problem olmuyor ama sahur vakti için bölgeden bölgeye değişen yaklaşık yarım saat veya 1 saat fark oluyor. Diyanet daha erken tutturuyor orucu. Rabbimizin yeme ve içmede müsade ettiği vakitleri sahur bitti diye ilan ediyor. Daha zifiri karanlıkken oruca niyetlenmek nasıl olur ?
➡Fecrde beyaz iplik siyah iplikten ayırdedilinceye kadar yeyin, için. sonra orucunuzu geceye kadar sürdürün | bakara 187
(img:#1)
doğru şekli bu.
Diyanetin hesabına göre oruç tutanlar var ise bilsinlerki yani beyaz ip siyah iplikten ayrılmadan başladıkları o oruç, içine bidatlar karıştırılmış oruçtur. Sizi çok düşündüğü için bu yaptığını savunan Diyanet bu meseleyi açıklarken tedbirli vakit olması için erkenden tutturuyoruz diyorlar. Gerizekalı yerine koyduğu müslümanlara hocalık yapmak için onlar beceremezler şimdi biz garantiye alalım 1 -2 saat erken tutturalım diyorlar. Yalancılar! Rabbimize muhalefet edebilmek için çabalıyorlar. Akletmek için düşünmek için ayetlerini bize açıkladı Rabbimiz! Kulağınızı diyanete vermek yerine gözünüzü Kurana yaklaştırsanız böyle sorunlar kalmayacak..
Tedbirli vakit, temkinli vakit diye vakitleri birbirine sokan bu yalancılara inanmayın! Allah ve rasulundan dahamı merhametliler müminlere karşı? Rabbimizin ve rasulumuzun bizi sakındırdığı hususlar kafi değilmi ? Allah rasulu sabah ezanını 5 de okuması lazımken 4'de okurmuydu hiç ? '' e anca kalkarlar da gelirler ben 1 saat erken okuyumda ne olur ne olmaz '' böyle bir eda ile din mi yürümüş ?
Kendi iyiliğiniz için gözlemleyin, bu sizin dininiz, fecre bakın, yahut güvendiğiniz müslümanlara sorun danışın, dininizi amellerinizi kime emanet ediyorsunuz ? Bu yalancılara mı? içimizdeki belamlara mı? kağıt baskılara mı? Şu göğün sanatına sizi bakmaktan alıkoyan bir şey yoktur
➖Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Bilal ezanı geceleyin okuyor, sizler ibni Ümmü Mektum ezan okuyana kadar yiyin ve için’ buyurdu.”
▪Buhari 668, Müslim 1902/37, Nesei 636, Tirmizi 203, Darimi 1/269, ibni Huzeyme 401, Beyhaki 1/380, Begavi 433, Tayalisi 1819, Tabarani 13106, Ahmed 2/107, Albânî irva 219
➖Abdullah bin Mesud (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Bilâl’ın ezanı herhangi birinizin sahur yemeğine mani olmasın. Çünkü o vakit gece iken ezanı okur. Onun bu okuyuşu, ibadetle ayakta olanınızı döndürmek; uykuda olanınızı uyandırmak içindir. Sabahın zahir oluşu böyle değildir, ta ki böyle oluncaya kadar fecir olmaz’ buyurdu.”
➖Züheyr'den rivayet : Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Fecrin zahir oluşu böyle değildir’ derken parmaklarını yukarı kaldırıp sonra diklemesine aşağı indirdi. ‘Ta ki böyle oluncaya kadar fecir olmaz’ derken de şahadet ve orta parmaklarını üst üste koyup sağa ve sola uzattı, dedi.”
▪Buhari 669, Müslim 1093/39, Ebu Davud 2347, Nesei 640, ibni Mace 1696, ibni Huzeyfe 4021/928, ibnu’l-Carud 382, Beyhaki 4/218, Tabarani 10558, Ahmed 1/392, Albânî irva 915
Rasulullah -aleyhissalatu wassalam- şöyle buyurdu:
"Deniz, her gün insanı boğmak için Allah’tan izin ister.
Melekler ise yakasına yapışıp insanı helak etmek için Allah’tan izin isterler.
Rabbimiz Tabaraka wa taala ise onlara:
‘Kulumu bırakınız mademki onu ben yarattım,
ben onu sizden daha iyi bilirim.
Şayet o sizin kulunuz ise istediğinizi yapınız.
Eğer benim kulum ise ben kuluma ne yapacağımı bilirim.
izzet ve Celalim hakkı için o bana gündüzde gelse gecede gelse kabul ederim.
O bana bir karış yaklaşsa ben ona bir arşın yaklaşırım.
O bana bir arşın yaklaşsa ben ona bir kulaç yaklaşırım.
O bana yürüyerek gelse ben ona koşarak gelirim.
Eğer benden mağfiret dilerse onu bağışlarım.
Benden af dilerse onu affederim.
Bana tevbe etse kabul ederim. Benden daha cömert ve lütufkâr kim vardır?
Ben Cömert ve Kerimim.
Kullarım geceleri bana karşı günahlar işleyerek yatarlarken ben onları yataklarında korur ve gözetirim.
Kim bana yönelirse onu uzaktan karşılarım.
Kim benim için bir şeyi terk ederse ona daha fazlasını veririm.
Kim benim gücüme dayanarak hareket ederse ona demiri yumuşatırım.
Kim benim istediklerimi gözetirse bende onun istediklerini gözetirim. Beni anan benim meclisimde bulunur.
Bana şükreden,
nimetini arttırdığım kimselerden olur.
Bana itaat edene ikram ederim.
Bana karşı gelenlere rahmetimden ümit kestirmem.
Eğer bana tevbe ederlerse,
onların dostu olurum.
Şayet tevbe etmezlerse onların doktoru olurum.
Kusurlarını temizlemek için onlara musibetler veririm!’ buyurdu.”
(Ahmed bin Hanbel Müsned, 1/43
ibni Kayyım Medaricu’s-Salikin 337)
Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandırsaydı,
yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı.
Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler. Ecelleri geldiği zaman ise ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.
Denizde başınıza bir musibet geldiğinde, O´ndan başka bütün yalvardıklarınız kaybolup gider. O sizi kurtarıp karaya çıkardığında, (yine eski halinize) dönersiniz. insanoğlu çok nankördür.
(Sure No:17 Ayet No :67)
O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah´ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!
(Sure No:14 Ayet No :34)
Allah, iman edenleri korur. Şu da muhakkak ki Allah, hain ve nankör olan herkesi sevgisinden mahrum eder.
(Sure No:22 Ayet No :38)
çok affedersiniz ama paralı asker almıyor dediğiniz avrupalılar savaşlarda ön safa sömürgeleri altındaki kölelerini atıyorlardı.
ayrıca avrupada, kese patlasa insanlar onlarca metre kaçışıyorlar.
91 körfez harekatında -füze gelebilir- anonsuna adana'da halk füze görmeye sokağa çıkmıştı.
kendi fikirlerinin aksini düşünen herkesi (şahsi ve siyasi görüşü ne olursa olsun) akpli çomar ilan eden kendi ideolejilerinin kara çomarlarına cevap vermez isem. bu seferde bir başka ideolojinin kara çomarı tarafından cahil ilan edilmek istemediğim için cevap yazıyorum.
ilk olarak hollanda'nın bu hareketi başta akp hükümetine karşı olsa bile türkiye'yi tamamen aşağılayıcı tutumları durumu tersine çevirmiş. akp'nin evet mitinglerini engelleyeceğim derken. büsbütün türkiye vatandaşlarına uyguladıkları şiddet. inkar edilemez bir gerçektir ki -evet- için iktidarın eline geçmiş muazzam bir propaganda aracı olmuştur.
akp'nin bu durumda en baştaki tutumuna gelirse tabiki büsbütün haklı değildir.
bunun yanında dile getirmek istemeseniz bile hepiniz içten içe biliyorsunuz ki avrupanın, türkiye'yi tamamen demokratik ve özgürlükler ülkelerinden biri olsaydı bile, yine aralarına almayacaklarını ırkçı damarlarının kabaracaklarını ve kinlerinin demokratik yanlarını bastıracaklarını çok iyi biliyorsunuz. bunun sebebi halkın çoğunluğunun müslüman ve türk olmasıdır. bu yüzden aralarında istemiyorlar.
bunun aksini düşünen varsa şayet buyursun...
burada osmanlı'nın ismini ağzıma bile sürmemiş olmama rağmen sırf muhalif olmak için dünyada en uzun süre en fazla ırkın ve dinin birlikte yaşadığı ve bunu höşgörü politikasıyla başaran bir devlete sömürgeci ve işgalci iftiralarını atman gözlerimi doldurdu. batının kadim koruyucuları siz yerlilerin soyunuda merak etmedim değil. neticede kan çeker!
eşcinsel olduklarını belirtmemde ne sorun var? sen eşcinsel kelimesini hakaret olarak görüyorsan benim suçum ne? başka insanlardan önce iğrenç küfürlerini kendine çevirmen gerekmez miydi? ilginç gelmiş ve aklımda kaldığı için yazmış olamazmıyım? bende mide var sizde de yok mu? eşcinselliği hoş karşılamıyor hatta sevmiyor olabilirim. bu benim hayat görüşüme uymuyor demek ki. neden düşüncelerinizin aksini görünce tasmasını koparmış köpek gibi saldırıyorsunuz? nerede ifade özgürlüğü?!!
sömürgecilik o zamanda vardı bugün ile nasıl bir tutarsın deyip. ha bugünde var diyerek kendi içinde çelişki fırtınası içinde olan arkadaş * cevap vermeyeceğim çünkü gerçekten bana verilecek cevap bırakmamışsın.
hollanda küresel sermayenin beynidir. ispanya'dan kaçan sefared yahudileri, fransadan kaçan huguenotlar ve kalvinistlerin yönettigi bir ülke.
nufüsları 17 milyon diye biliyorum. bunlardan 3 milyonu da eşcinselmiş.
dünyanın gözüyle bakarsak.
hollanda 17. asır, dünya köle ticaretinin merkeziydi. sadece amsterdam'da köle taşımacılığı yapan 10.000 gemi vardı.
bugün sahip oldukları zenginliğin kaynağı kölecilik-sömürgecilik yani!
bir zamanların emperyalist güçlerinden biri olan hollanda, afrikalıları kendi refahları için insanlığa sığmayacak muameleler'le kullanmışlardır.
türkiye hollanda arasında ki husumet hem avrupa ülkelerinin farklı kültüre, dine, ırka karşı olan yabancı hazımsızlığı sebebiyle hemde iki ülkede ki siyasi amaçlara ulaşma süreci bitene kadar devam edecek gibi gözüküyor. (türkiyenin, rusya ve israil ilişkilerinde olduğu gibi)
resmi ağızla - 'avrupa sahip olduğu değerlere ters işler yapıyor'- mealinde de sözler ediliyor.
avrupa'nın özü hep buydu işte, şimdi neresi ters oluyor?
satırlarıma, yazar-hakan günday ile son veriyorum.
-
...ve daha yakınlaşmadan hiçbirine nefret etmiştim hepsinden de. iki dünya savaşını da bu gerizekalıların başlatmış olmasına hiç şaşırmamak gerekiyordu...
...sömürmeye ve sömürülmeye hayatın amacı olarak bakan bu açık tenli ırk. belki de doğanın en büyük hatasıydı. atom bombası oraya atılmalıymış. deniz olmamalıymış oralarda. balıklar bile daha iyi geçinirlermiş birbirleriyle!
ama bütün bunların ne önemi var? entelektüel sapkınlıklarıyla ve dünyanın diğer bütün kıtalarına karşı hissettirdikleri korku ve nefret kokteyli duygularıyla, son olarak da yeryüzünün görüp görebileceği en salak turistleri olma unvanlarıyla avrupa halkı kendini öldürmek ya da öldürtmek için bütün nedenlere sahiptir!
....
-
hollanda'nın fransızca karşılığı pays-bas.
düşük ülke demek.
tamda adlarına yakışır davrandılar kızmayın.
gecenin sonunu yazmak için orayı bilmek gerekir.
ölümü yazmak için ölmek gerekir!
benim yazdığım ise bir kitap değil. bir hikaye hiç değil! bir felsefe yazısı diyenleri ise, soğukkanlılıkla vurabilirim...