özellikle son zamanlarda bu istek daha da kendini gösterdi. bu aptal sözlükten silinmek istiyorum. anladığım kadarıyla değişik fikirlere açık değilim. evet değilim. aptal düşüncelere katlanamıyorum. mecbur da değilim silin beni.
gerçekleşmesini umduğumdur. zira böylesine dengesiz insanların olduğu bir yere ait olmadığımı farkettim. evet biraz geç oldu bunu farketmem. yaklaşık 3 yıldır buralardayım. ama artık silinmek istiyorum yeter yahu.
evet.. durum bunu gösterir. her zamanki gibi.. sözlüğe girdiğim günden beri iğrenç insanlar tanımış oldum bu kadar haysiyetsiz, iğrenç olunmaz. onun akabinde bu insanlarla ilgilenen modların olmayışı çok can sıkıcı. biz burada veryansın ederken moderatörlerin şezlongta güneşlendiklerini hisseder gibiyim tabii ki bu saatte güneş olmaz şuan duş alıp yataklarına uzanmış olabilirler. umarım bu entrymi gören bi mod çıkıp beni sözlükten siler. istiyorum silinmek amk. bunun için küfür etmem gerekiyorsa onu da yapıcam ama bana yakışmaz.
birkaç gün kafanın rahat olması demektir. kimsenin sana ulaşamaması demektir. tabii ki bu olay sana ulaşamayanları mümkün mertebe delirtecektir hatta meraktan kuduracaklardır.* fazla da uzatmamak lazım tabii.
evet. tuhaftır herkese kölesiymiş gibi davranıyor.önüne gelene emirler veriyor, bağırıyor, çağırıyor. kim var lan bunun arkasında? diye düşündürtüyor. *
birini halen unutamamışken yeni biriyle tanışmak durumudur. çok can sıkıcı bir durumdur. tamamen unutmak amaçlıdır. tabii bazıları ibnelik için yapsa da onlar da acı çekiyordur ancak belli etmeyen cinstendirler..
ilk yürek acısıdır. * acıyla ilk kez tanışmaktır, ilk kez yüreğin kanamasıdır. zordur, dayanılmazdır. daha önce bilmediğiniz bir duyguyu tatmaktır, içinize oturur.. aslında nasıl bir tepki vereceğinize bir süre karar veremezsiniz, ama acı kemiklerinize kadar dayandığında karanlık günler başlamıştır.
yaşanılan hayatın verdiği korkudur. evet.. hayatın, ölümden daha korkunç olduğunu yavaş yavaş anlıyoruz. yaşadıkça, yaşlanıyoruz en başta tuhaf birer insanlar oluyoruz, ilk halimizi zaten hatırlamıyoruz. bunları geç hayatımızı biriyle birlikte devam ettiriyoruz. sorumluluklar yükleniyor omuzlarımıza çok ağır geliyor.. bazıları bu yükü taşıyabiliyor bazıları yükün altında kalıyor.
bütün insanlarda sevdiceğini aramaktır. evet, kesinlikle doğru bir önermedir. gerçekten sevdiğin kişiyi arıyorsun orda burda, önemlisi bir diğerinde. arıyorsun arıyorsun.. dahası en ufak bir benzerlik bulduğunda lanet ediyorsun. ee bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama? aramıycaksın o halde sonra üzüleceksen..
kişinin yaşadığı aşkın ardından değişmesi durumudur. herkesten bir parça bir şeyler götüren aşk nasılda değiştiriyor aslında insanı. sen farkında olmadan değiştiriyor, dönüştürüyor, başkalaştırıyor.. *
sevginin tek başına yetersiz olması durumudur. evet tanımımızı yaptık şimdi içimizi dökelim.. birini seversin çok seversin ama bir bakmışsın onun için kayda değer hiçbir şey yapmamışsın, sonrada ahlanıp vahlanırsın. aşkı mantıkla harmanlayıp yaşarsan sonunda ne üzülürsün ne de pişman olursun.. zaman insana bunu öğretiyor. her hareketi düşünerek atmak lazım, her cümleyi düşünerek kurmak gibi.*
ne olursak olalım, hayatta yaşadıklarımız nerdeyse aynı.. farklı aralıklarla aynı acıları paylaşıyoruz belki de bunlar bizim hayata bakışımızı, davranışlarımızı belirliyor, sonrasında kimliğimizi buluyoruz, biz oluyoruz.
sevgilinin olmamasından kaynaklanan bir durumdur. acıdır.. öyle bir acı ki anlatılmaz, her gün içinde büyüyen bir yangın gibi evet doğru benzetme içini yakar, ciğerlerine kadar hissedersin..zannedersin ki cehennem ateşi, ve sorarsın kendine günahım neydi? sevmenin günah olduğunu o zaman anlarsın..
malesef zorunlu olarak bitmiş ilişkilerdir. -sanırım en zor ayrılıklar arasında ilk sıralardadır.. * muhtemelen sorunu aileler yahut mesafeler çıkarmıştır.. *
iyi şeylerin birdenbire olduğudur..
"Acaba iyi birşey olacak mı? Hayır, dedim kendime. iyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz..." oğuz atayın korkuyu beklerken adlı kitabından..
evet.. yaşı max. 14 hadi 15 olsun min. 10 yaşındaki çocukların hayatı dolu dolu yaşamışçasına öğüt vermesi durumudur..
az önce bi veletin -mal mal durma aşkını itiraf et hayat kısa.. yazısına şahit oldum.. şaşkınlık içinde güldüm tabiki aşk her yaşta ancak bunu öğütlemesi enteresan..
kardeşim dediğiniz insanın size zor zamanınızda destek olmamasıdır.** -halbuki siz o istediğinde cebinizde bulunan bozuklukları hiç düşünmeden verirsiniz.. onun yaptığı tamamen adiliktir.. *