maharet
236 (ilaç gibi)
yedinci nesil yazar 1 takipçi 7.17 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sahaya giren holiganların ilginç savunmaları

    1.
  1. sahaya giren holiganların ilginç ve bir o kadar da komik olan savunmalarıdır.

    fenerbahçe - galatsaray süper final maçı sonrası göz altına alınıp Gasp Büro Amirliği'nde ifadelerine başvurulan zanlıların suçlamaları kabul etmeyip, kendilerini savunmak için imzaladıkları bazı ifadeler;

    "Düğünümün davetiyelerini getirmiştim. Sahada onları dağıtacaktım."
    "Federasyon yetkililerine Galatasaray'a burada kupa vermemelerini söyleyip çıkacaktım."
    "Futbolculara forma imzalatıp çıkacaktım."
    2 ...
  2. volkan demirel in süper final için yaptığı tespit

    1.
  3. volkan demirel'in süper final maçları için söylediği 6 da 6 yapacağız ve şampiyon olacağız tesbiti ve iddiasıdır.

    ben ilk önce şunu diyeyim. kısaca göt olmak.

    kendisi beşiktaş mağlubiyetinden sonra yenilgiye rağmen bu iddaasından vazgeçmemiş ve yinelemiştir. alınan yenilgi, iki maçın kazanılması halinde fenerbahçeyi şampiyon yapacağı için kendisini duraksatmamış ve "iki maçımızıda kazanıp şampiyon olacağız" iddaasında diretmeye devam etmiştir.

    arkadaş bu senin görevin midir? böyle bir açıklama yapmak üstüne vazife midir? volkan demirel'in sevilmemesinin nedeni, kendisinin iddaa ettiği gibi doğruları söylemesi mi yoksa gereksiz açıklamalarda bulunup insanları germesi midir?

    e ne oldu şimdi? 6 da 6 mı yaptınız, üstüne şampiyon mu oldunuz? ne geçti o lafları söyleyerek, o idaalarda bulunarak eline insanları germekten başka, daha fazla antipati toplamaktan başka?

    işin, üstüne üstlük göt olunması, ve kadiköy de kaldırılan kupa da cabası.
    4 ...
  4. is freud dead

    1.
  5. ünlü time dergisinin sigmund freud'un görüşlerinin artık kabul görmediğine, teorisinin anlamsızlığına vurgu yapan 1993 yılında kapaktan verdiği derginin başlığı.(freud öldü mü?)

    derginin yer verdiği görüşler kısaca şu şekilde;

    --spoiler--
    “Manevi hayatın izahını marazi(hastalıklı) modellere dayandırmak ve çocuğu birtakım cinsi sapkınlıkların kaynağı gibi görmek, son derece yanlıştır ve insan olma vasfına ve özelliğine yakışmayacak şeylerdir. insanı bazı süfli cinsi duyguların eseri gibi göstermeye çalışan bu teori elbette kabul edilemez.”
    --spoiler--

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/262752/+
    0 ...
  6. tuttuğu takımın galip gelmesi için maçta dua etmek

    1.
  7. televizyon karşısında maç izlemenin vermiş olduğu heyecan ve elin kolun bağlı olmanın getirdiği refleks ile maçın ve de futbolun akışına kendini kaptırmaktır.

    taraftarlık gerçekten çok zor. futbolcular saha da koşuyorlar, mücadele ediyorlar. ellerinden geleni yapıyorlar. sen ise sadece izliyorsun. gidip müdahele edemiyorsun. taktik veremiyorsun. yapabilidğin şey oturduğun yerden bağırmak ve de allahım ile başlayan temennilerde bulunmaktır.

    bana biraz garip geliyor takımın kazanması için dua etmek. insan bu kadar kaptırmamalı kendini diye düşünüyorum. bunu, o skoru; herşeye, mutluluğa dönüştürmemeli. kaldı ki sen galibiyeti isterken diğer tarafta bunu istiyor ve o da bu yönde temennilerini dile getiriyor. birde bu yönü var. sonuçta kim iyi oynuyorsa kim hakediyorsa o kazanıyor.

    hele ki şu son süper final de. maçlar akşam ezanına da denk geldiğinden dolayı daha da bir şevkle dua edilesi geliyor.

    dua etmek bunun için kullanılmamalı.
    her zaman istenmeli ama oluru olan şeyler, daha elle tutulur şeylerin talepkarı olunmalıdır diye düşünüyorum.

    sanırm bu dua etme olayını en iyi erzurumlu naim hoca resmediyor.

    erzurumspor hayati bir maça çıkacaktır. mutlak galip gelinmesi gerekir. fanatik erzurumsporlu olup, maçlarını kaçırmayan naim hoca'dan erzurumspor için dua etmesi istenir. hoca da tamam der.

    herşey istenildiği gibi gider. lakin uzatmalarda takım gol yer ve kaybeder. e tabiki de hocaya çıkışırlar. nasıl dua ettin diye.
    hoca;
    -ola uşah ben 90 dekke için ettim. uzatmalar için etmedim. ne bileyim hekem uzatacah.

    muhtemelen bu akşam da birçok kişi bunu dile getirecek. futbolcusu sahada koşarken o da diline pelesenk edecektir.
    en azından kendim için söylüyorum. ne kadar da çok doğru bulmasam da bende kendimi kaptırıyor, içten geçiriyorum allahım ile başlayan cümleleri. taraftarlık işte. elden başka birşey gelmiyor.*
    2 ...
  8. rakip takım taraftarıyla kahvede derbi maç izlemek

    1.
  9. biraz zor biraz da insan olmayı gerektiren bir zanaat. hele ki maç son haftaya kalmışsa kaçınılmaz bir aktivite.

    kahve ikiye bölünür. bir tarafında fenerbahçe diğer tarafında galatasary taraftarları yer alır. her zaman birbirine laf atma, rakip taraftarın sevinç çığlıklarının, alkışlarının tahakkümünde kalmayı da beraberinde getirecektir. arada bir perde olması da işin cabası ve emniyet kemeridir.

    geçen hafta ki trabzonspor-fenerbahçe ve galatasaray- beşiktaş maçlarında olduğu gibi;

    dakika 5 olmadan fener golü buldu. galatasaray tarafından hemen homurtular yükseldi. -ulan dahadan 5 dk bile olmadı. ne çabuk attılar. e tabi en büyük fener tezahüratlarına maruz kalmak kaçınılmaz oldu.

    peşine galatasarayın golü bulması bu sefer yan tarafın sus pus olmasına ve en büyük cimbom bom diye gereksiz bağırtıları peşine getirdi.

    diğer maç izlenilmediğinden sadece sese göre yorum yapmana sebebiyet vermesinden,
    bi ara fener taraftarının;
    - aferin be selçuk. aferin.
    (içses) - ulan nasıl bi maç. selçuk taraftardan aferin alıyor.

    burağın golünden sonra şampiyon galatasaray sesleri daha fazla yükselmeye başladı. haliyle fener taraftarının morali devrenin bitmesiyle reyting kaybetti.

    fener taraftarının başarıya ne kadar aç olduğunu anlamama br kez daha vesile oldu. gerçekten çok istiyorlar. galip gelmeyi şampiyon olmayı. şimdiye kadar hiç istemedikleri kadar. zaten kendilerinin demeçleri de bu yönde hep. "bu sene şampiyon olalım da 3 sene olmayalım."

    muhtemelen şike süreci bunda büyük etken. haklarının yenildiğini bu yüzden galibiyetin ve de şampiyonluğun buna iyi bir cevap olacağını düşünüyorlar.
    bu, her pozisyona aşırı derecede bağırmaları, çok fazla tepki vermelerinden kolaylıkla anlaşılabiliyor. veya bir galibiyet sonunda şampiyon olmuş gibi sevinmelerinden..

    birkaç hafta önce yerin dibine sokulan istenmeyen adam, formasını öptü diye alkıştan geçilmiyebiliyor.

    bir ara galatasaray cephesinden maçın sıkıcılığı dem vurulmaya diğer maçın açılması talepleri iyice yükseldi.

    - "söyleyelim de diğer maçı açsınlar. bunun sonucu belli. ne ya bu! tadı bile yok maçın." minvalinden sesler yükselmeye başladı. ta ki beşiktaş golleri bulana kadar. zaten ne olduğunu anlamadan ikincisi geldi. gollerden sonra fenerin sevinç çığlıklarına hemen bir dk bile geçmeden kendi golleri de eklenince galatasaray tarafı iyice sus pus oldu. galatasaray geldiği beraberliğe mi yoksa fenerin attığı gole mi baksın?

    diğer maçı açalım, bu maç çok sıkıcı diyenlerin hepsi - ulan gayret edin yenilin serzenişlerine bıraktı.

    tabi ki de insanlar görünmediği için edilen küfürler kulağa gelen istenmeyen iğrenç sesler olarak yerini alıyor. 40-50 yaşına gelmiş adam benim bile iğrenmeme neden olacak küfürler etmekten geri kalmıyor. hiç çekinmiyor. boş pozisyonda bile, gereksiz yere düzleyebiliyor.

    maç sonunda aynı stadlarda olduğu gibi kahve boşaltıldı. ilk önce fener tarafı. sonrada galata tarafı. şampiyon fenerbahçe seslerini galatasaray tarafı iç çeke çeke dinlemek zorunda kaldı.

    umarım bu hafta da geçen haftaki gibi pek fazla sorun ve kavga gürültü olmadan maç izlenir ve biter. galip gelen tarafın sevinçleri hazmedilir herhangi bir taşkınlık çıkartılmaz.
    ve herkesin; insan gibi maç da izlenebiliyormuş, bizde artık bu futbolu izlerken tadında bırakıyoruz diye söylemesine vesile olur.

    e tabiki de bir o kadar da temenni yerine geçen bu istek bilmiyorum ki ne kadar pratiğe dökülecek. bekleyip görecez.
    0 ...
  10. arkadaşın nişanlanması hadisesi

    1.
  11. yıllarca beraber gezip tozduğun, aynı mekanı aynı havayı paylaştığın, yeri geldiğinde onunla üzülüp onunla sevindiğin, beraber dayak yediğin, akşamları okul veya iş çıkışı bir yerde buluşup günü bitirdiğin arkadaşın nişanlanması durumudur.

    arkadaşın nişanlanması, evliliğe bir adım daha yaklaşıp senden de bir adım uzaklaşmasını da beraberinde getirecektir.

    hiçbir zaman o eski hali o eski tavrı olmayacak olamayacaktır.

    nişanlandıktan sonra ;

    geliyorum, neredesiniz gibi kısa ve emir cümleleri içeren telefon görüşmeleri yerine artık elinden düşmeyecek bir telefon demektir.
    fellik fellik hangi mesaj paketi daha ucuz ve benim işime yarar diye arayıp, mesaj paketlerine üye olması demektir.
    senle bile beraberken sürekli gözünün telefonda olması demektir. gelen mesaja çaktırmadan mesaj atmaya çalışması demektir.
    "telefon da bu kadarda konuşacak ne buluyorlar, bu kadar fazla konuşulur mu?" diyen kişinin özellikle akşamları daha çok yatma vaktine yakın bir zamanlarda telefonun kulağına yapışması demektir.
    neredesin oğlum diye sorulara bir işim var veya gelemeyecem diye cevap vermektir. lan senin ne işin olabilir. yengeyle berabersin ne diye saklamaya çalışıyorsun diye takılmaktır.
    paspal, üstüne başına bakmayan birinin, artık gran tuvalet, çok şık ve yakışıklı dolaşması demektir.
    dışarıda dolaşırken, cadde de yürürken sen sağa sola bakıp, geçenlere bakarken, o vitrindeki oturma odası takımına bakıp " şu takım da güzelmiş " diyerek muhabbet ile ne kadar alakalı olduğunu göstermesi demektir.
    muhabbetin içerisinde bir kız mevzusunda "gençler sizin şimdi o çağınız. konuşacaksınız tabi.bizden geçti artık" diye senle daşşak geçmesi demektir.
    "olum dügünde altın maltın takın. şimdiden para biriktirin" diyerek gülmene sebep olması demektir.
    hele bir de evlensin ki artık hiç senle olmaması demektir. zaten çoluk çocuğa karıştıktan sonra tamamen yuvadan uçması kaçınılmaz olacaktır.
    uşağın bezi, giyimi, evin geçimi, bununla beraber maaşın yetmemesi, geçinememekten dert yanması, tek boş olan hafta sonunu haliyle, eşi ve çocuğuna ayırması demektir.
    evli erkeklere kılıbık gibi sıfatlar takmaktan çekinmeyen birinin, bir yere çağırdığın zaman izin almadan, evdekine sormadan gelememesi, onun izni dışında bir program yapamaması demektir.
    nerede izliyoruz, orası güzel değil diye haftalar öncesinden konuştuğu maçı, artık izlememesi demektir.
    herkesin merakla beklediği derbiyi, bundan önce kaçırmadığı fener maçlarını bile izlememesi demektir. evet bunu bile kendisine reva gördürecektir. *
    dört gözle beklediği pazar günü yapılacak çok daha önemli işleri var demektir.

    bazen de çaylar yudumlanıp, dost meclisinde şöyle diyaloglara girmek demektir;
    -kanka nişanlanmışsın. allah hayırlı etsin.
    *he kanka sağolasın. darısı sizin başınıza inş.
    -..
    *..
    *nişanlanmakta çok iyi bir şey lan. insan osbiri bile özlüyor.
    -lan vicdansız nişanlanalı daha iki gün oldu. ne yaptıysa artık.

    uzun lafı kısası artık senden biri olmayacak, senin gibi düşünmeyecek, senle vakit geçirmeyecektir. o evliliğe bir adım daha yaklaşmıştır. bakmakla yükümlü olduğu, sorumluluğunda ki insanların tabi ki de senden öncelikli olacaktır. sen tek başına yiyip içebiliyorken, kendini düşünüyorken, onun böyle bir seçeneğinin, böyle bir lüksünün olmaması demektir ki bence olması gerekende budur.
    eşi ve çocuğu onun herşeyi düşünmesi gerektirdiğini bildiren kişilerdir. nişanlı olmayan kişilere de büyük konuşulmaması gerektiğini öğretecektir. boşuna dememişler bekara karı boşamak kolay diye.

    bunlardan çok daha önemlisi;
    "olsun nişanlansınlar, varsın benden uzaklaşıp evlensinler, yeter ki mutlu olsunlar, allah tamamına erdirsin, pişman etmesin, iki tarafta da ayırmasın." diye içten bir şekilde temenni de bulunabilmektir.
    3 ...
  12. sözlükteyken yatma vaktinin geldiğini anlamak

    1.
  13. gecenin ve uykusuzluğun tazyiki altında sol frame de bazı orduların bazı renkler altında alarm vermesi ve çıkabilecek olası savaşlar neticesinde verilen hüküm.

    hele ki işin içine bir de rıza baba ve ekibi de girmişse daha fazla uzatılmadan yatılması konusu hususunda iyice kanaat pekişir.

    rus ordusu nun sarı alarma geçmesi
    türk ordusu nun kırmızı alarma geçmesi
    liechtenstein ordusu nun hiç aktif olmaması
    isviçre ordusu nun alarma geçmemesi

    rıza baba ve ekibinin kırmızı alarma geçmesi

    sanırım bir iç ses olarak iyi geceler sözlük deme vaktidir.
    1 ...
  14. dizilerin şiddeti normal hale getiriyor olması

    ?.
  15. Cinayet, şiddet ve aldatma gibi menfi konuları sıkça işleyen dizilerin toplumu duyarsızlaştırıp, bunu toplumun algısında normal hale getiriyor olmasıdır.

    içerik olarak, cinayet şiddet ve aldatma konularının sık sık arz-ı endam eden diziler toplumu duyarsızlaştırıyorlar. insanlar adeta bunu kanıksıyor. sürekli olarak bilinçaltına verilen bu mesaj kişide kabullenme ve normal görme sürecini başlatıyor. belki kişi" bunlar hayatın içinden konular. hepmizin başından geçenler" diyebilir. bu konuların hayatın içinden konular olması başkadır, sürekli bunun işleniyor olması başkadır.

    bir kişi mesaja ne kadar fazla maruz kalırsa o mesajın tesiri de o denli artacaktır. hele de bizim gibi dünya da televizyonu abd'den sonra en fazla izleyen bir toplum da bu etki yadsınamaz düzeylere çıkacaktır.

    dizilerin başrol oyuncularının internette ki sahnelerinin tık rekoru kırması, bunun çok da masum olmadığını ve bıraktığı tesiratı gösteriyor.

    nasıl ki bir zamanlar aynı dejenerasyon, isimler ve hoca kisvesi altında bazı sakallı kişiler üzerinden yapılmışsa, aynısının bir benzeri olarak şimdi ailevi hayata ve toplumsal düzene doğru yapılmaktadır.

    alemin kralında ki ne amaçla yazıldığı belli olmayan karısı döven tip sadece birisidir. kadın şiddetini bu kadar meşru ve sevimli hale getirme çabasından başka bir şey değildir bu. karısını döverek bize hangi mesajı veriyor? buradan hangi sonucu çıkaracaz?

    o roldeki kişinin gerçek hayatta da karısını döverek bunu gerçekleştirdiğini mi? yoksa erkek karısını dövebilir, bu mizah vesaire bunu mu çıkaracaz?

    veya bir evli bir gemi kaptanının yabancı bir kadınla ilişkisi sonrasında karısını dövmesi veya ona tecavüz etmesini hangi kalıba sığdıracaz?

    kız kardeşinin sevgilisiyle yatıp onunla evlenen, amcasının karısıyla beraber olan, evli insanlarla birlikte olmanın çok normal karşılandığı dizileri ise hiç saymıyorum.
    bunlar sadece birkaç tanesi. örnekleri buraya yazmakla bitmez.

    bunlar mıdır toplumda olan biten şeyler. o diziler bu gibi konular olmazsa izlenmeyecek midir ? ben hiç bizimkiler deki şükrü'nün nazanı dövdüğünü görmedim! ve yıllarca pazar günlerini adeta esir almıştı bu dizi. veya süper baba'da ki fiko'nun herhangi gayri mugayir bir şeyine de rastlamadım. ya da bir 7 numara daki üniversite öğrencilerinin karı kızdan fuhuştan kendilerini alamadığına da hiç şahit olmadım. birçoğumuzun başından geçen öğrencilik hayatındaki geçim derdi ve üniversite hayatını izlemekten ne ben ne de ailem hiç bir zaman çekinmemiştir.


    bir kaç uzman ve görüşleri.

    izmir Ekonomi Üniversitesi iletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alanku;

    sorumluluk duymalıyız
    "Gündelik hayatta karşılaştığımız şiddeti yeniden üretmek anlamında medyanın kabahati var. Bunu yaparken sorumlu davranmıyor. Ancak sokaktaki insanlar da sorumluluğu üzerinden atmamalı. Toplumca bir şiddet çemberi içinden geçiyoruz"

    Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Arif Verimli

    TEPKi GÖSTERMiYORUZ
    "Bu tip sahneler duyarsızlaşmaya yol açıyor. Gün geçtikçe şiddete tepki göstermiyoruz. Seyirci konumuna düşüyoruz. Diziler bilinç altını çok etkiler. Bu nedenle dizilerde insan hakları, demokrasi, bilimin üstünlüğü, çocuk eğitimi, ruh sağlığı ve ahlak değerleri gibi konular daha sık verilmeli"

    Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narlı

    ÖFKE POMPALANIYOR
    "Türkiye gibi çok TV izlenen bir ülkede daha az şiddet içerikli sahnelerin olması gerekir. Çok sayıda genç saatler boyunca ekran karşısında. Şiddeti daha da artırırsanız topluma şiddet pompalamaktan başka bir şey yapmazsınız. Toplum şiddeti normalmış gibi algılar yani şiddeti benimser"

    Nörolog Doç. Dr. Sultan Tarlacı

    "Cinayet, aldatma, şiddet diziler hep bu konular üzerinde dönüyor. Uzun süre aynı şeyi izlediğimiz zaman bir süre sonra beyin onu normalleştirmeye başlıyor. Sürekli ölümler görmek doğalmış gibi geliyor. Etrafımızda yaşananlara tepki bile vermemeye başlıyoruz. Ahlaki ve sosyal değerlerimiz de bir süre sonra zedelenmeye başlıyor."

    bu yüzden ben bunu bilinçli bir tahribattan başka birşey olarak görmüyorum. bilinçli ve planlı bir programın sağlam atılmış ayakları ve ona göre yazılmış senaryolarıdır.
    0 ...
  16. kaçak elektriği kullananları bul ondan tahsil et

    1.
  17. sakarya 1. asliye hukuk mahkemesinin bir vatandaşın açtığı dava sonucunda uzun süredir yer alan bir garabete son verdiği emsal kararının gerekçesi.
    mahkemeden elektrik kurumuna;

    --spoiler--
    kaçak ücretini, kaçak elektiriği kullananları bul ve onlardan tahsil et.
    --spoiler--
    ayrıca dava eden vatandaşa kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedellerini hesaplanarak geri iade edilemesine hükmetmiş.

    benim anlamadığım ben neden kullanmadığım elektriği ödüyorum? babamın oğlu mu ki o, ben onun kullandığı elektriği ödeyeyim? başkalarının kullandığı elektriği benden hangi hakla alabiliyorsun. kurallara riayet ettiğim için mi? helali haramı bildiğim için mi? kaçak elektirik kullanmadığım için mi? neden?

    arkadaş git kaçak kullananı bul ondan tahsil et. benim problemim mi kullandığım elektriğin iki katını ödemek. bu resmen insanı kaçak kullanmaya teşvik eder. "nasıl olsa birşey yapmıyorlar,üstüne üstlük parayı da başkasından tahsil ediyorlar." mantığını desteklemektir.

    bu emsal kararla her itiraz eden eskiye dair alınan kaçak-kayıp oranını geri alma hakkı da kazanmıştır.

    dava eden ablamızı da, karara hükmedip, imza atan hakem heyetini de kutluyorum. takdire şayanlar.
    2 ...
  18. dünyanın gözünde türkiye

    1.
  19. yabancı entellektüel, aydın, ekonomist ve akademisyenlerin gözünde türkiye'de yaşanan, gelişen olaylar ve türkiye'nin konumudur. onların türkiye'yi nasıl analiz ettiği ve nasıl konumlandırdığıdır. sanırım lise düzeyinde ki bilgi ve tartışmalardan ziyade türkiye hakkında daha objektif ve sağlıklı bir bakış açısına sahip olabiliriz.

    Garanti Bankası tarafından ilki geçen yıl düzenlenen 2. Garanti Gelecek Zirvesi'nin konuşmacıları arasında bulunan, Chicago Üniversitesi işletme Enstitüsü Profesörü aynı zamanda Hindistan Başbakanı'nın danışmanı Raghuram Rajan;

    iç talebi yönetebiliyor musunuz?

    "Türkiye biraz tehlikeli sularda yol alıyor. özellikle kısa vadeli dış borçların artması kaygı kaynağı. O yüzden, belki alarm zillerini çalmaya gerek yok ama temkinli olmakta fayda var. Gelişmekte olan piyasalarla işbirliği yapılması tavsiyesinde de bulunan Rajan, Türkiye'nin, bu avantaja sahip olduğunu söylüyor ve ekliyor: "iç talebi iyi yönetiyor musunuz? Cari açık fazla büyük. Bütçe fazlası var ama diğer piyasalara göre Türkiye'nin durumu fena değil."

    yine zirvenin diğer konuşmacılarından Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Programı Profesörü Timothy Garton Ash;

    çin dünyanın, türkiye'de avrupanın geleceğinde etkili olacak.

    "sadece Avrupa açısından bile olsa, gerçek bir liberal düzenin uluslararası bağlamda oluşması için Türkiye'nin AB'ye üye olması hayatidir. Çin, dünyanın geleceği için belirleyici olacaksa, Türkiye'de Avrupa'nın geleceği için belirleyici olacaktır." Çoğunluğu Müslüman bir ülke olarak, Türkiye'nin geleceğe dönük açık bir AB üyesi olmasının, önem ve anlam taşıyacağını söyleyen ash, 6-7 yıl öncesinde Avrupa ile Türkiye'nin yakınlaştığını ancak şu an bir ayrışma yaşandığını kaydediyor. Türkiye'nin bölgesel kozunu AB için oynayabileceğini aktaran Ash, devlerin oynadığı bir dünyada dev olmanın faydasına vurgu yapıyor.
    0 ...
  20. maeshlmaent

    1.
  21. bir adet 9. nesil yazar. hoş gelmiş. umarım gelirken beraberinde sözlüğe de çok şey getirir.
    0 ...
  22. canavar burhan

    ?.
  23. çok süratli ve korkmadan oynadığı futbol için eski fenerbahçeli milli futbolcu burhan sargın'a verilen lakap.
    (bkz: burhan sargın)

    1954 dünya kupasında ilk maç'ta 4-1 yenildiğimiz kupanın favorilerinden ispanya'ya rövanş maçında 1-0 skorla yendiğimiz maçın golunün sahibidir. durum 1-1 olduğu için oynanan son maçta 1-0 gerideyken tekrar gol atarak kendisi durumu 1-1 'e getirmiştir.

    2-2 biten maçta, o zaman penaltı atışları ve averaj mevzusu olmadığı için kura çekimine gidilmiş, trübindeki bir çocuğun çektiği kura sonucunda turkiyaa bağırması ile dünya kupasına gitmemizdeki pay sahiplerindendir. (bkz: 1954 dünya kupası)

    canavar burhan toplam 11 defa milli olup 8 gol atarak maç başına 2 gol ortalamasını tutturmuştur. güney koreyi 7-0 yendiğimiz maçta attığı dünya kupalarında 3 golle hattrick yapan ilk ve tek türk futbolcusudur.
    0 ...
  24. moderasyonun entrynin ırzına geçmesi

    1.
  25. moderasyonun sözlük formatına uymadığı için entryi kırpıp kırpıp entrye başka bir hal aldırmasıdır. entry zorlana zorlana formata uydurulmaya çalışılır. entry en son şeklini aldığı zaman ise ilk halinden artık çok uzaktadır. e haliyle ilk verilen mesajda, anlatılmak istenen de bir o kadar uzaktır.
    özellikle başlık kelimesi bunun en büyük bir failidir. ama neticede prosedürdür, formattır. bu husus sadece uygulanır.

    sayın moderasyon lütfen, formatın sözlükte insanları yazı yazmaya teşvik etmesini sağlayın, soğutmasına değil.
    2 ...
  26. trailblazer

    1.
  27. 8. nesil olmasına rağman sözlükte yeni koşturmaya başlamış yazar. hoş gelmiş. umarım sözlüğe renk ve yenilik getirir.
    1 ...
  28. ingilizce nin dünya dili olması

    1.
  29. türkçe'nin bir dünya dili olmasıyla son bulacak eziyettir. özellikle de bizim eğitim sistemindekiler için.
    0 ...
  30. sözlükte dönem dönem hissedilen gerginlik

    ?.
  31. "boş teneke çok ses çıkarır" sözünün gerginlik sahipleri için çok münasip düşmesinden ötürüdür.
    0 ...
  32. namus ve şeref sözü verip de tutmamak

    1.
  33. genelde ticaretle uğraşanların çok başına gelen durum.
    0 ...
  34. © 2025 uludağ sözlük