o değil de 22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçı' başlığının altına saat 00:00'da, ''an itibariyle skoru tescil edilmiş maçtır.'' entry'si girilmedi ya, hayretten kendimi sikeceğim. troll'ler bu işe bi el atsın. piliz.
bursaspor'un yeni transferi galiba. 2 eylül 2012 galatasaray bursaspor maçı'nda, bursaspor'un bütün tehlikeli ataklarını başlatan isim. yalnız neden sarı-kırmızılı formayı giymiş, arkadaşlarla beraber onu araştırıyoruz. işimiz gücümüz yok çünkü, evet.
hacıbaz bu adama söz vermek göt vermeye benzemez deyişinin vücut bulmuş hali, vay anan baban kemüğüne delikanlı adammış desek o fotoğraftan sona delikanlılık falan kalmadığı ayan beyan ortada.
mına koduum ibnesi, sözünü tutmuyor desek, adam sözünü tutmuş, üstüne caps ver piç demeye bile fırsat bırakmamış.
gerçi son sözü kendisi söylemiş yine:
''okan'dan çağırcaklar diye korkuyorum. tv'lere baglanamam amk. okan'a baglansam telefonla ne yazcak orda.
'budasizekoyabilir - götüne kaşık sokan inci yazarı.' bu ne amk."
başlığı okuyan yazarların %98'i bunu denemekte ve başarısız olmaktadır. siz de bu %98 içerisindesiniz; hatta deneme sırasında ağzının şekli de sikilmiş tavuk götü gibi. anan zaaa xd.
o moral bozukluğuyla, kafasında kırk tilki dolaşan gencin omzunuza tam kampüsü terk etmek üzereyken gizemli bir el dokunur. önce uzaktan gelen ses, sonra daha da yaygınlaşıp yükselir:
"otuzbir çek otuzbir. moral bozukluğu falan kalmaz. ehehehe."
kolları sıvamak istesen eller ıslak eşofman/pijamanın kolları ıslanacak, kolları sıvasamasan su süzülünce yine o eşofman/pijamanın kolları ıslanacak. iki ucu boklu değnek. paradoks. arakköt. ipnağ.
ünsüz, düşünür düşünmez düşündüğünü düşündüren düşünür, gelmiş geçmiş bi geyim giydirmiş en büyük klarnet virtüözü, kürek operatörü ve beyaz kadın taciridir.
cuma veya bayram namazlarında cami inşaatı, cami tamiratı ve tadilatı, kur'an kursu eksiklerinin giderilmesi, sosyal yardımlaşma ve dayanışma faaliyetleri gibi bilumum din ve diyanet ihtiyaçları için nakdi veya ayni yardım çağrısında bulunan haddinden fazla counter strike oynamış imam. counter strike'la büyümüş cemaatin genç fertlerini kalbinden vurmayı amaçlar.
envai çeşit makarnayla beslenen erkek öğrenci arkadaşım bir an için heyecanlandın itiraf et ama dahasını bekleme türkiye şartlarında anca heyecanlandığında kalırsın, sen de farkındasın zaten.
bi kere ölmeden önce yapılması gereken zibilyon tane atraksiyon listesinin kafadan dışarısında kalır bu eylem. adam bulmuş bi de senin evine atıp kaçacak mı? uçanı kaçanı sikme derdindeki adam, bulunca kendine saklar haliyle. gerçi eve kız atma kısmına kadar sorun yok; ama benim bildiğim/gördüğüm/tanıdığım adamlar kızı eve attıktan sonra kaçmadılar/kaçmazlar, işlerini bitirip kızla beraber kaçtılar evden. biz de final gecesi kendi evimize giremeyip, dersten çaktığımızla kaldık. bak yine hüzünlendim a.q.
insanın büyüdüğünü anladığı an var ya ha işte tam ondan. adlandırdığımız binlerce duygu varken adlandırılamayan zibilyon tane duygudan birini de yaşatan bu olay a.q.
üniversiteyi bitirip iş bulma sürecinde hala anne babanın eline bakarken ihtiyacım da olsa ''var, var. yeter bana. n'apıcam ben parayla.'' diye geçiştirirdim. çalınan arabasından sonra yeni araba alıp bi dünya masrafa giren -orospu çocuğu hırsız yatacak yerin yok- o da yetmezmiş gibi validenin cerrahi operasyonundan sonra lazım olur diyerek elinde kalan tüm parayı onun yanında bırakan -yemin ediyorum o kesinin sızısını aynı yerde ben de çektim saatlerce, değerlerini bilin hala yanınızdalarken-, elinde avucunda o an için bir şey kalmayan babaya aynı soruyu ben sormak zorunda kaldım dün gece, daha 5-6 ay önce verdiğim tepkilerin aynısı babamdan aldım: ''ne işim olacak benim parayla.''. büyüdükçe babama benzemeye mi başladım yoksa ben büyüdükçe babam mı yaşlandı orası da muamma zaten. yirim ikinizi de.
yaptıklarıyla bizlere orgazm yaşatıp titremeler eşliğinde insana sözlüğün bir ucundan bir ucuna perendeler attıran sözlük moderatörlerinin yarattığı hezeyanlardan biri daha.
eski kız arkadaşın abisi kılıklı ssg ve adnan oktar'ın 3.dereceden kan hısımı kılıklı wondrous gibi içine andres iniesta kaçmış cemaat abisi tipli zall da kasayı yan yatırıp monitörü ters çevirmek suretiyle bilgisayarı açıp kapamanıza neden olmuştu ne yazık ki. yapmayın güzel kardeşim, çıkmayın şu televizyona. çizgi çektirmeyin hayalimizdeki süperman'ın üzerine.
''saydın mı lan?'' diye sormayın, saymadım. amma lakin ki (aşkım)/önce sen kapat* ritüeli ile birlikte toplam konuşma sürelerine vurduğunda, gsm operatörlerinin gelirlerinin 1/4'ünü oluşturur. gerçi adamların ekmeğinde gözümüz yok.
+ hadi kardeş, görüşürüz.
- görüşürüz kardeşim hadi. var mı bi isteğin?
+ canının sağlığı. allah'a emanet hadi.
- hadi sen de.
+ eyvallah. hadi anneye babaya selam.
- sen de kardeşim.
+ hadi eyvallah.
- hadi.
+ hadi gömdüm.
- ben de, ben de.
+ hadi görüşürüz.
- hadi selam söyle anneye babaya kardeş.
+ sende kardeşim. hadi eyvallah.
- eyvallah...
toplasan 1 dakika süren telefon konuşmanın 10 - 15 saniyesi hadilere gider.
bir suçun tanımında tehlikeli bir davranışın yapılması suç olarak karşımıza gelirse bu durumda soyut bir tehlike suçu var demektir.
bu fiiller dolayısıyla cezaya hükmedebilmek için, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından somut bir tehlikenin meydana gelmesi gerekmemektedir. yani adeta tehlikenin tehlikesini meydana getirmek cezalandırılmıştır.
örneğin sigara izmaritinin ormana bırakılması fiilinde yangın çıkmamıştır. ama yanığının çıkması tehlikesini ortaya çıkarabilecek bir davranışta builunulmuştur.
bu durumda sadece tehlike cezalandırılmaktadır. tehlikenin zarara dönüşmesi halinde artık tehlike suçu kalmamaktadır. böyle bir durumda fikri içtima hükümleri uygulanarak, kişinin sorumluluğu kast ya da taksirine göre tesbit edilecektir.
bu fiillerin işlenmesiyle bir zarar neticesinin meydana gelmesi hâlinde, meydana gelen zarara ve bu zararın meydana gelmesi açısından failin kast veya taksirine göre başka suçlar oluşacaktır.
bazı suçlar açısından ise tehlike somut bir tehlike suçu olarak karşımıza çıkmaktadır. bu durumda soyut tehlike suçunda olduğu gibi failin suç tanımındaki fiilleri gerçekleştirmiş olması yeterli değildir.
failin cezalandırılabilmesi için bu fiillerin gerçekleştirilebilmesi sonucunda bu fiillerin gerçekleştirilebilmesi sonucunda ortaya somut bir tehlikenin çıkmış olması gerekmektedir.
bu suçların niteliği ile ilgili olarak somut tehlikenin suçun maddi unsurlarından olduğu veya cezalandırılabilme şartlarından sayılması gerektiği konusunda tartışmalar mevcuttur.
somut tehlike suçun maddi unsurlarından birisi sayıldığı taktirde failin somut olayda bu tehlikenin gerçekleştiğini bilmesi şarttır. yani kastın bu somut tehlikeye ilişkin olması gerekir.buna karşılık somut tehlikeyi bir objektif cezalandırma şartı olarak kabul ettiğimizde failin somut olayda bu tehlikenin gerkçekleştiğini bilip bilmemisinin ceza sorumluluğu açısından hiçbir önemi kalmamaktadır.
malumunuz olduğu üzere teniste sayılar 15-30-40-advantage(opsiyonel) ve oyun şeklinde gidiyor.
şimdi gelelim mantık hatalarına:
1- ardışık sayılar çuvala mı girdi de 15-30-40 şeklinde puanlar? neden 1-2-3 değil?
2- ilk 2 sayı 15'er 15'er artarken 3 sayı neden 10 puan değerinde?
3- 4. sayının karşılığı nedir? 10 puan mı, 0,1 puan mı? 15-30-40 şeklindeki sayı dizisinde mantıken oyun puanın 10 olması gerekir yani 15-30-40-50 amma lakin göremiyoruz o sayıyı bir türlü. belki de 0.1 değerinde? inanın sırf bu yüzden 2 gün uykusuz kaldığım oldu.
4- deuce yani 40-40 beraberlik durumunda advantage'dan sonra oyun puanı alınamadığında kazanılan puan a mıdır?
hemen denklemi kuralım: advantage - kaybedilen puan = 40-40, kaybedilen puan = a.
dilbilimsel gerçeklerin en meşhurudur, kavimler hayatlarının önemli parçaları hakkında gelişkin bir kelime hazinesine sahip olurlar. eskimo dilinde kar kelimesini karşılayan 100 ya da 200 kelime olduğunu iddia edilmekte hatta bir keresinde bunun 400 olduğunu söyleyen bile oldu. buna keza doğu asyalılar da pirinç anlamına gelen onlarca kelimeye sahipler. nihayetinde aile bağları güçlü olan biz türklerde teyze, hala, dayı, amca, elti, görümce, kayınço, kayınbirader... şeklinde uzayıp giden bir liste var.
buraya kadar her şey anlaşılabilir de türkçe'de göt kelimesiyle eşanlamlı çok çeşitli kelimeler olması neyin nesi?
(göt, popo, kaba et, mabad, toto, kase, kestane, küfe, müdür...)
yalan attım seni aldattım parçasıyla ege bölgesi 2010 - 2011 düğün sezonu parçalarının resmi müzisyeni.
içimdeki düğün salonu teyzesi potansiyelini, düğünde kendinden geçen amca potansiyelini açığa çıkarıyor. mest oluyorum dinlerken. önce sol kol sonra sağ kol istemsizce havaya kalkıyor, el hafif hareketlerle sallanmaya başlıyor. kafa bir o yana bir bu yana sallanıyor. omuzlar sallanıyor. derken kendimi kah salonun ortasında kah holde göbek atarken buluyorum. bir anda esra kardeşimize eşlik etmeye başlıyorum; "Yalan attım seni aldattım. / Sevdiğimi sandın bana bağlandın. / Kibirimi yaptım seni yalvarttım./ Çünkü sen buna layıksın..."
katılım listesi denen zirvebox zımbırtısının, nick'lerin yer aldığı kısmını kapatarak kısa nottan yazar tahmini yapmaya yarayan kısa notlar. ben canım sıkıldıkça, beyin jimnastiği niyetine yapıyorum. evet, işim gücüm yok çünkü.
şöyle de somutlaştıralım.
''yaraamikante waikiki yad ediyoruz kaf dağı'nın ardı zirvesi''
1. zigonsehpa - o değil de zirve güzel olacak güzel. . .
anlayın ki organizatör. 2. sexton - içelim güzelleşelim. . .
organizatör yancısı. 3. 4. 5.
bunlardan da var aga. nick'lerini verip rencide etmek istemiyorum. kısa not kısmını boş bırakıp, karizma kasıyorlar. ellerinde olsa nick kısmını da boş bırakacaklar. 6. objebi - sosisli bi şey yoksa gelirim.
yorumsuz. 7. kulaklara kacar oldum - kalaba görünsün deyü figüranlık yapiyöm burda.
bunu yazanı tahmin edemeyen yoktur heral. 8. kapital karl - eryaman'dan, elvan'dan dolandım geleyom sincan'dan.
adamın huyu illa turlayacak. bıyıklarını ısırtırım. 9. iktidarsız jigolo - kızılay olmasın da.
adam kaf dağı'nın ardında bile kızılay fobisi yaşıyor. 10. peyniciks - kesin olmamakla birlikte varım diyorum acun bey... 11. 12. yeni yetme yazar - ilk zirvem olacak.
ibneye bah hele. ilk zirvesiymiş. sanki kızlığını bağışlıyor a.q.
. 17. saipsiz - katılmayacağım, sırf ibnelik olsun diye adımı yazdırdım.
. 20. posee - ihtimaller dahilinde..
.
. 26. kemcuk agizli - @27 topsun olm. 27. moonlight sonata - 146taksim1 ve longdon'la birlikte.
ondan sonra git koskoca adamların birbirlerine top demesi diye başlık aç. adam birinin alt sıradaki katılımcıya topsun olm demesini beklemiş. onu geçtim, resmen üçleyip dedeler yapmışsınız. feminen bir nick'le birlikte dedin de top diyen oldu mu sana.
.
.
. 31. goodboy - afafafafafa.
bu nick'e sahip bi yazar var lan sözlükte; ama yapacak bi şey yok. adam katılım listesinde 31. sırayı almak adına resmen pusuya yatmış. yorum desen nick gibi ergen işi. 32.publius vergilius maro - @osbire selam.
bahtsız bedevinin başına gelebilecek türden trajikomik olay.
üniversite yılları... tipimiz kayık, saç sakal desen birbirine karışmış üşengeçlikten, post-modern sürrealist bir ressamın tualinden fırlamış hilkat garibesi gibi şekil şemale bürünmüşüz. tipe bak at hırsızı gibi derler ya, aha o deyişteki at hırsızına bak beni gör, bana bak at hırsızını gör.
saat 24:00 ya da 01:00 civarı kafa dağıtmak için demirlibahçe'deki evden montu giydiğim gibi fırladım. cebeci'den kurtuluş, kurtuluş'tan sıhhıye köprüsü, sıhhıye köprüsü'nden kızılay'a doğru daire çizip geri döneceğim elimde sigara, kulağımda kulaklık, her 100 metrede yavaşlayıp ağlarına müşteri düşürme derdinde olan taksicilerin korna sesleri eşliğinde... gel gör ki o dairenin sonlarına yaklaştığımda evdeki hesap çarşıya uymadı. mamak'ta kimlik kontrolü yapan polisler var. biz de kimlik hak getire.
''demek kimliği evde unuttun ha, bi gel bakalım.''
serde üniformaya saygı var. polis bana domal dese domalırım, hayır desem nasılsa zorla domaltacak. neyse, bi arabanın arka koltuğuna oturttular beni. sağıma biri, soluma biri oturdu. gayrı ihtiyari ağzımdan ne oluyor? lafı çıkınca rutin bi kontrol. dediler. ekip otosu hareket etti, demirlibahçe polis karakolu'na gittik. girdik içeri, önümde kocaman defter gibi bir şey var. ayakkabılarımın bağcıklarını aldılar, gözlüklerimi aldılar, defteri imzalattılar. sonrada süt vakti biten buzağı gibi saldılar hücreye. ne soran ve ne eden.
bi ara bi tane polis bana sordu.
- seni niye aldılar?
aha dedim kurtulma umudu.
+ evime dönüyordum. kimliği yanıma almayı unutmuşum, memur bey.
- siktir git lan! tipine bak at hırsızı gibisin. kesin bi bokluk yapmışsındır, başka neden alsınlar.
+ (iç ses) mına koyiim.
- yok mu olm ev arkadaşın falan, ara da getirsin kimliğini.
çıktım, arkadaşı aradım. döndüm geri hücreye. sabaha kadar kimliğimi bekledim o hücrede. ve her dakika ha şimdi, ha birazdan diye bırakılacağım anı beklemekle geçti benim için. saniyeleri sayarken uyuyakalmışım. 07:30 civarı uyandırıldım, anca gelmiş amın feryadı kimlikle. tekrar içerideki odaya aldılar beni. alınan her şeyim geri verildi. bi ifade imzalatıldı, şüpheli görüldüğüm için alındığıma dair. belgeyi yüksek sesle okuttular, imzalamakta çekinecek bi şeyim olmadığını anlamam için.
serbest bırakıldıktan sonra ilk iş ankara'nın sokaklarında gayesizce gezinmek. okula, eve falan gidemem, kapalı mekan istemiyorum. sonrası mı? sonrası iyilik güzellik.
özet geç piç, özeti: olur böyle vakalar türk polisi yakalar değil tabi ki. olmaz olmaz demeyin, olur olur. özellikle gece vakti yumurtanın ipanayla fırçalanan tarafı gibi gezin sokaklarda. arko tıraş kolanyası erkeği hasedinden çatlasın.
mutlaka hepimiz karşılaşmışızdır, dil bilimciler çıkar ve 'türkiye'de vatandaşların günlük hayatta 400 kelime ile konuştuğundan oysa ingiltere'de ortalama 2 bin kelimenin telaffuz edildiğinden' dem vururlar. halbuki günlük dilde kullandığımız kelime miktarınında kelimelerin anlam zenginliği önemli rol oynar. bir kelimeye 40 anlam yüklenebilen güzel türkçemizde -çarp 40'la 1'i 40 yapar, ve milliyetçi hareket partisi'nin kırkıncı yılı- günlük hayatta kullanılan kelime sayısının azlığından kimse de gocunmaz, gocunmamalı. tüm bu anlattıklarımdan sonra müddei iddiasını ispatla mükelleftir, diyerek aslında türkçedeki 400 kelimenin anlam zenginliği göz önünde alındığında mukayese edilen dillerdeki 2 bin kelimeyle nasıl eşdeğer olduğunu, am kelimesi ile somutlaştırmaya çalışacağım.
am kelimesinin, kullanabileceğimiz çeşitli şekilleri şöyle;
noktalama işaretlerinden bir demet:
1. nokta olarak
çok uzun amına koyim
2. virgül olarak
geçen yoldayım amına koyim adam önüme kırdı direksiyonu iyi mi.
3. ünlem olarak.
vay amına koyim! o ne la?
cümle öğeleri ve noktalama işareti olarak kullanımın dışında, birçok duyguyu ve durumu da "am" kelimesi ile anlatabiliriz.
allah'a sığınıp orta, allah ne verdiyse orta olarak da bilinir.
ceza sahasının kalabalık olduğu bir anda son çizgiye inilerek füze diye tabir edilen bir şekilde ortaya karışık top gönderilir, %90 toptan sakınsa bile takım arkadaşına veya rakip defansa çarpmak suretiyle gol, %10 kalecinin parmaklarının kırılmasıyla sonuçlanır.
artık moderatörlerin hatalı veya yanlış uygulamaları sonucu sikerek cezalandırma taraftarı yazarlar tarafından moderatör sikmek, moderatör silkmek nev'inden başlıklara son verecek büyük icat! amme hizmeti.
kemcuk agizli ve objebi kollektif şirketi tarafından üretilen şişme moderatörler, 20.12.2010 tarihi itibariyle sex shoplardaki yerini aldı! üstelik peşin fiyatına bir tıkla! -tıkla derken yanlış olmasın, bilgisayar faresine parmağını bastırmak anlamında. yoksa satın aldıktan sonra bir mi tıklarsın iki mi tıklarsın olmadı parende mi atarsın orası senin bileceğin iş.-
ayrıca açılış günü şerefine görülmemiş, duyulmamış indirimler sizi bekliyor.
bitmedi! müessesemizin akıl almaz fırsatları bununla da sınırlı kalmıyor.
ürünlerimizi satın alan müşterilerimiz arasından noter huzurunda yapacağımız çekilişle, bir talihlimiz yeni reklam afişlerinin kapağını süsleyecek!