1995 yapımı tony gatlif filmi. Mondo isimli bir çocuğun Nice'e gelip sokaklarda yaşamaya başlamasıyla beraber hayatına değdiği kaybetmiş tüm insanların yaşama tekrar bağlanışını ve sonra mondo nun ortadan kayboluşuyla içine düştükleri boşluğu anlatır.
1993 tarihli tony gatlif filmi. Hinsitandan başlayarak çingenelerin göç yolunu takip edip batıya doğru ülke ülke rom halkının müzik ve danslarından örnekler verir. Sözlü anlatım yoktur ama şarkıların sözleri belgesel niteliğindedir zaman zaman.
bir öğrenci eyleminde polis öldürdükten sonra pembe bir uçak çalıp kaçan bir genç, zengin bir adamın güzel karısıyla karşılaşır yolda. Biri arabayla gitmektedir, diğeri uçakla ve çölün ortasındadırlar. sonra zabriskie point denen bir yere giderler beraber, sevişirler, sonra çocuk geri döner, öldürülür; kadın geri döner, kocasının lüks evini havaya uçurur... Soundtrack'inde pinkfloyd ve grateful dead gibi grupları barındıran psychedelic bir michelangelo antonioni filmi.
2002 tarihli tony gatlif filmi. Max'ın swing isimli bir kızla beraber çingene müziğini ve kültürünü keşfini anlatır. Müzikleriyle öne çıkan bir filmdir.
1975 tarihli michelangelo antonioni filmi. Maria Schneider ı Pariste Son Tango 'dan sonra bir kez daha geçmişini unutmaya çalışan orta yaşlı adamın girdabına giren genç kız rolüyle görürüz bu filmde. David Locke isminin ele verdiği gibi yeni bir boş levha * açmak istemektedir hayatına. Ölen bir tanıdığının kimliğine bürünür ve onun randevu defterini izlemeye başlar. Dönüştüğü kimlikte bir silah satıcısıdır artık. Antonioni'nin daha önce il deserto rosso da kullandığı laz gemici gibi bu filmde de bir türk öğesi gizlidir ayrıca: Barcelona sokaklarındaki bir Gazanfer Bilge otobüsü.
Damiens ve Teddy adlı iki kardeşin IRA çatısı altında ingilizlere karşı birlikte savaşmalarını ancak 1921 ateşkesinden sonra, damiens'in irlanda cumhuriyetine verilen dominyon statüsünü kabul etmeyen azınlığa katılıp Teddy ve onun parçası olduğu yeni cumhuriyetçi orduyla savaşını anlatır. irlanda tarihinin 70'ler gibi en çalkantılı zamanlarından birini Hidden Agenda 'da irdelemiş Loach'un ayrılığın temeline attığı bir bakış olarak görülebilir bu film. Micheal Collins'in kahramanlık hikayesi değildir, ayrı saflara düşmek zorunda kalan iki sıradan irlandalı kardeşin hikayesidir. Land and Freedom da olduğu gibi ortada önce bir özgürlük savaşı vardır, sonra iç savaş.
1964 tarihli michelangelo antonioni filmi. Bir endüstri bölgesinde yaşayan bir kadının çevresiyle ve kocasıyla olan yabancılaşmasını anlatır. Filmin sonunda bir türk denizcisiyle olan iletişimsizlik -"anlamıyorum... anlamıyorum.." tüm filmi özetler gibidir.
1957 tarihli Michelangelo Antonioni filmi. Aldo nun aşık olduğu kadın Irma tarafından terkedilmesinden sonra, kasabasından ayrılıp yollara düşmesini, yolculuğunu, karşısına çıkan yeni kadınları ve hikayeleri anlatır. Hiçbir yerde tutunamaz Aldo, kasabasına geri döner ve intihar eder.
1996 yapımı Ken Loach filmi. Kendisi de glasgowlu has iskoç olan robert carlyle ın canlandırdığı glasgowlu otobüs şöförü george un carla nın peşinden nikaragua ya, iç savaşın içine düşmesini anlatır. filmin ikinci bölümünde ortaya çıkan cia eskisi, barış gönüllüsü bradley karakteri izlenmeye değerdir.
2000 yapımı amos gitai filmi. Film girişleriyle hep ilgimi çekmiş yönetmen, yom kippur savaşı nı anlatacağı bu filme boyaların içinde sevişen bir çiftin 5 dakikalık görüntüsüyle girer.
2001 yapımı richard linklater filmi. Daha sonra a scanner darkly 'de kullanacağı rotoscop tekniğiyle düşsel görüntüler eşliğinde, lucid dreaming halindeki bir gencin felsefi sorgulamalarını anlatır.
1995 yapımı Ken Loach filmi. ispanya iç Savaşı'na katılan bir ingilizin gözüyle Loach faşizme ama daha çok stalinizme olan nefretini kusar. Filmin sonunda kahramanımız "we should have change the world... but nevermind" der cepheden dönerkenki bir mektubunda.
(bkz: A fond kiss)
(bkz: my name is joe)
(bkz: carla's song)
(bkz: bread and roses)
(bkz: hidden agenda)
(bkz: riff raff)
(bkz: kes)
(bkz: raining stones)
(bkz: the navigators)
ve sweet sixteen filmleri içinde beni en çok etkileyen Ken Loach filmidir.
2003 yapımıAmos Gitai filmi. Free Zone filmiyle en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü Cannes Film Festivali'nde kazanan Hanna Laslo 'nun oyunculuğu kaydadeğer. Bir şekilde birleşen farklı karakter hikayeleriyle bir israil panoraması sunar bize bu filminde.
1998 tarihli Gaspar Noe kısa filmi. Yaklaşık 7 dakika boyunca köpek havlamaları ve bağırışlar eşliğinde kurt maskeli bir adamın bir kadına anal sex yapmasını izletir kısa sekanslarla. Arka fon masturbasyon yapan yaşlı bir adam, köpekler, lateks giymiş bir grup kadın ve erkektir.
1985 yapımı Terry Gilliam filmi. Distopya fantezisini brazil şarkısının onlarca farklı duygu durumuna uyarlanmış vrsiyonları etrafında ve su borularıyla çevrili bir halde verir Terry Gilliam.
Richard Linklater 'ın waking lifetakine bnzer bir çizgi roman görselliğiyle sinemaya aktardığı PKD romanı. Romandan parça parça alınmış hikayelerin, görüntülerin ve kişiliklerin içiçe karıştığı izlemesi zor bir film.
1994 yapımı Michael Haneke filmi. Bizi akşam 10 haberlerinde izlediğimiz şiddetin gerçekliğine davet eder. Yavaş ve soğuk kamerasıyla sıradan pek çok insanın ve bir üniversite öğrencisinin hayatlarından bölük pörçük görüntüler gösterir. Ve sonra, o öğrenci bir banka şubesine girip rastgele ateş açar. izlediğimiz bir katliamın kurbanlarının sıradan hikayesidir.
(bkz: Benny's Video)
(bkz: Funny Games)
2005 Cannes Film Festivali'nde Hanna Laslo'ya en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandıran Amos Gitai filmi. Girişi, planları ve oyuncularıyla etkileyici bir film.
2000 yapımı Ken Loach filmi. Yönetmenin siyasi görüşlerini Gilles Deleuze 'ün Sinema eserinde kullandığı kavramı, conceptual personae aracılığıyla büyük bir açıklıkla ve kapitalizmin göbeği olan ABD'de ifşa ettiği film. Bread and Roses ayrıca latin amerika göçmenlerinin haklarını aramayı amaçlayan bir organizasyonun da adıdır.
Bir yayıncının tatminsiz karısının onu bir fransız fotoğrafçıyla defalarca aldatmasını anlatan 2005 tarihli Tinto Brass filmi. Entellektüel pornografi.
Bir Tinto Brass filmi. Bir nazi subayının güzel eşinin yaşadığı tatminsizliği genç bir teğmenle atmasını, aralarındaki yasak aşkı erotik/pornografik bir dille anlatır.
1998 yapımı bir Jacques Rivette filmi. Yönetmenin klasik tarzına uygun bir uzunlukta, yavaşlıkta ve derinlikte gelişen olaylar tipik bir trajediyi tamamlıyor. Sylvie ölen babasının intikamının peşinden giderken, peşinden gittiği kişiye dönüşüyor. Yani bir katile. Çemberin diğer yarsında ise, katil olduğunu zannettiği kişinin görece masumiyetinin Sylvie tarafından keşfi var. Rivette tarzına alışkın olmayanlar için dakikalarca bir metrodan diğerine geçip seyahat eden baş karakteri seyretmek zor olabilir.
1996 tarihli Ken Loach filmi. Joe alkolü zar zor bırakmış bir işsizdir. Yerel futbol takımını çalıştırmaktadır. Ardından bir sosyal hizmet çalışanına aşık olur; bir junkie aileyi korumak için gansgterlere bulaşır, olaylar gelişir.
1561-1614 yılları arasında yaşamış eserlerini ispanya'nın Todedo şehrinde verdiği halde girit doğumlu olduğu için el greco adıyla anılan ressam. Karanlık, derinlikli, deforme eserleriyle rönesans anlayışının dışında kendine özgü bir üslup sergilemiştir. Picasso ve Manet gibi pek çok ressam onun eserlerinden yola çıkarak resimler üretmiş, bu anlamda güncelliğini hiç yitirmemiştir. Akım olarak maniyerizmin içinde olduğu kabul edilir.
Rönesansın katı kuralcılığının dışında olmakla beraber Barok döneme ait olarak da kabul edilemeyen eserler için kullanılan tanımlama. Bir geçiş üslubu. Rönesansı biçimsel mükemmeliyet, simetri, yoğun olmayan derinlik gibi kavramlarından ayrılıp daha kişisel ve derinlikli eserler vermeyi seçen sanatçılar bu üslupla anılmaktadır.
(bkz: el greco)
(bkz: pontormo)
(bkz: tintoretto)