Anne-babası Dragonborn olsa bile bin kişide bir doğabilen olağan üstü yetenekli esas kişi. Ejderleri yola getiren , gelmezse ruhunu sömürüp emip bitiren , o ruhun gücüyle ortalığı yakıp yok edebilecek seviyeye gelen şahsiyet. The Elder Scrolls babadır.
Oyun olamayacak kadar mükemmel bir yapımdan doğan , Lisette tarafından seslendirilen kainat ötesi parça.
Tüm hışımla , sırtınızda kanlı baltanızla , yüreğinizde Nord asaletiyle yolunuza çıkan tüm ejderleri dragonborn olma pahasına katlederken yolunuz bir kasabaya düşer. Solitude... içeriye girersiniz. Sarı saçlı Bardımız lisette sizi muhtemelen elinde ekmekle karşılar , ya da kapıda şarkı söyleyerek.. Ufak bi rica ile defalarca dinleyebilirsiniz kendisinden. Dinlediğiniz an kalbiniz daha da bir cesaret dolar ve de Dragonborn olmanın verdiği yük ile müthiş gururu aynı anda hissedersiniz.
Our Hero, our Hero, claims a warrior's heart
I tell you, I tell you, the Dragonborn comes
With a Voice wielding power of the ancient Nord art
Believe, believe, the Dragonborn comes
It's an end to the evil of all Skyrim's foes
Beware, beware, the Dragonborn comes
For the darkness has passed and the legend yet grows
You'll know, you'll know, the Dragonborn comes
Dovahkiin, Dovahkiin
Naal ok zin los vahriin
Wah dein vokul mahfaeraak ahst vaal
Ahrk fin norok paal graan
Fod nust hon zindro zaan
Dovahkiin, fah hin kogaan mu draal
Bir bakışta gördüm sıcaklığını
Bir dokunuşta duydum saflığını
Çocukça bir rengin olduğunu
Bir nefesle çektim dostluğunu
Ve her gece sen, sen uyurken,
Okşadım saçlarını,
Uyandırmadan uyandırmadan uyandırmadan
Su gibi dupduru bir can olduğunu
Erken büyüdüğün için yorulduğunu Denizlerin mavi meleği olduğunu Bir nefeste çektim dostluğunu
Ve her gece sen, sen uyurken,
Okşadım saçlarını,
Uyandırmadan uyandırmadan uyandırmadan
Pembe olunca içerisi daha bi çekici , ne bileyim bi kop kop yapıştır , gır gaşıkları havasında mı oluyor? e ol arkadaş. ol. sana mezarlık olma diyen mi var... öl de bi istersen mezar taşın kolbastı oynasın.
ne sallamasyon ne biçim misyon bi şarkıdır yarabbi! osur osur ipe diz.
238. bölümde bile hala bir adet gemiyle bi ülkeden bi ülkeye aylardır gidememişlerdir! deli oldum deli! git gari artık nereye gideceksen fill kusturacaklar!
Bir de tek düze gitmeyin lütfen. insan bu lan! her daim her moda girer ! ne yani şimdi heavy dinliyorsan sürekli motosiklet tepesinde mi gezeceksin!
Türk gruplarımızı unutmayın. tek bildiği metallica olanlara da whisky , rampage , let it flow , kramp (özellikle) gibi gruplarımıza sahip çıkarak hatırlatın. yavuz çetin abimizi sevin sayın koruyun.
Mega her daim babadır unutmayın. james'in sesi varsa dave'in nesi yok ki?... Ama ondan büyük ''Bruce'' var... hangi vokal sesiyle camı çerçeveyi indirmiş!
Yeri geldim mi folk da dinleyin! hem de çatır çatır öttürün! kültür iyidir. bi irish tin whistle , bi hurdy gurdy , hatta bugün loreena mckennitt'ın bile (saygı duyarım) ekibinde bulundurduğu bendir , ud , kanun (ki ekibindeki de türktür) değerlerini bilin! unutmayın ki bizim folklarımız da halk müzikleri. cahellere kanmayın.
Her haltı bilin tadın. tadın ki ''Omnia , faun , antimatter , kreator tormentor , hatta violator , Eluveitie , dew scented , borknagar , sabbat (ki bir çok sabbat mevcut tercihen thrash olan) , enya , stratovarius , sinner , axel rudi pell , accept , edguy falan dendiğinde böyle aval aval apışıp kalmayın. Tadın. ama gönlünüzün ilkini koruyun! çünkü o her daim başka tat verir.
insanoğlu olduğunuzu unutmayın. ruh hali bir gün yardırmak ister başka gün melankoli , öbür gün asilik , diğer gün muziplik... Cenazeye giderken de turn the page le dalacak halin yok ya. sar başa hir aaaay eeeemmmm on dı rod egeyn... sar başa soo vaaat?! sar başa eş tu eeeş ... sar başa ... geçin artık bunları aşın.. bugün o dedikleriniz 4 kişilik üni. öğrencisi olup it gibi solo kasan united for thrash yapımcısı Vio. kadar bile değiller. Ne sahneyi terkedip gidiyorlar koskoca oluşum ortasında kabinleri devirip , ne de asırlık parçalarının ritmlerini kaçırıyorlar.. Tabi her öğün pilav yemekten sıkılmıyorsan.....
+Çok yoruldun uyumalısın (iç ses)
-Hayır. iki satır daha okumam lazım
+5e kadar sayıcam ve göz kapakların ağırlaşacak... sonra kafanı masaya dayayacaksın. ağzından salyalar süzülürken 07 nolu kaleme ve notların üzerine damlayacak. şimdi mışıl mışıl uyuuuu...
-O kalem var ya?... anladın sen onu.
Glam ya da doomla başlanmaz ... iron maiden ile hiç başlanmaz arkadaş. koskoca n.w.o.b.h.m. devi..
Haluk levent ile anadolu rock'a ısınma seyansları
Ardından Duman ile kafa patlatılan gitar dersleri
Aşmış athena tınıları
Bi punkluğa geçiş dönemi
Ağır abileşme (ahilleşme) dönemi. Metallica ya da megadeth'den birini seçme sınavı.
sahnede zıçışlarını görünce bi iğrenmeden doğan çöküntü ile iron maiden'a geçme.
üzerinde fear of the dark t-shirt'ü taşıma dönemi. (uzun süre yapışır)
rock'n roll ritmlerinden haz alma
Ac/dc eşliğinde tır sürme... (tercihen tren de olabilir)
gelmişkene bi skid row patlatayım ardından da dokken.
kesmedi hacı bunlar az death - black takılayım zamanları. ve delikanlı blackci ya burzumcu olur ya da mayhemci evresi.
Bi nightwish sevdası...
Tarja'nın ayrıldığını sonradan duyma ve tiksinme.
Epica'ya geçiş.
Oda duvarına simone poster yapıştırmalar. (çakma o hatun be!)
ve...
Aslında ben aşık oldum zamanı...
Terkediliş...
Doom'un başladığı , hayatın dönüm noktası. (çok önemlidir kalıcı hasarlara sebep olabilir)(Hayat boyu devam eder bu gruplar)
Yeter bu kadar acı dönemi diyiş... ve bir bakmışsın ki elinde yine zibilyonuncu studyo albümüyle ...
Aynı tat...
Aynı ses...
Aynı heyecan...
Ama hepsinden kat kat fazlasıyla...
2 gecedir abartısız aynı saatte Bugün'ün zirvesine çıkan başlık. Aynı saatte fındık fıstık ceviz tüketi mi de artıyor mu bi istatistiklere bakmak gerek... vahim durum. *
Gece gece her bir zerreme işleyen , titreten , hüngür hüngür ağlatan metafizik ötesi his.. Şarkı değil. Şarkı olmayacak kadar yüce.. Yalnızlığı yüzüme bir tokat gibi çarpmış , anlatılmaz , yaşanmaz , hissedilir olgu... Son cümlesiyle son darbeyi vurmuş , balkon kapısını açtığımda rüzgar mumları söndürdüğünde bir fısıltı gibi dışarıya adım attırmış , ciddi ciddi çaresizliği aşılayıp atlatmayı düşünmüş , ama ben düşerken bir yanımı umut kaplatıp uçacakmışım hissi vermiş , yeryüzündeki tüm kanunları bir fısıltıda ezip geçmiş Anathema ilahisi...
irish tin whistle...
Keman...
Yemyeşil bayırlar çayırlar...
Elfler...
Peri inanışları...
Keltler...
Kızıl insanlar...
zibilyon çeşit bira...
ve
Huzur...
Başlarda ''hiç gitme...'' diyip derdini paylaşan , sonlara doğru ''Gitme...'' dediğinde , ''dinlemek istemiyorum'' diyip çektiri çekendir. Yalan bunlar yalan...
Müthiş bir parça.. Tek kelimeyle dinle ayakların kesilsin yerden o derece yani... Ama tek kusuru evrensel olmaması. Adamlar kasımda yağmur yağar diyor arkadaş! bizde bir irkilmeden dolayı tüğlerin diken diken olması olayı bile yok! Hep bu mikail hep!