lll0lll
0 (düz adam)
on ikinci nesil yazar 1 takipçi 11.51 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    hachiko

    88.
  1. izlediğim efsane filmlerden biridir.

    (alıntı)
    Yıl 1925. Profesör Eizaburo her sabah Tokyo
    Üniversitesine gitmek için evinden çıkar ve
    Shibuya istasyonuna kadar köpeği Hachiko ile
    birlikte yürür. Profesör üniversiteye gider,
    Hachiko da mahallede dolaşır. Her gün saat üçte
    Hachiko tekrar istasyonun önüne gelerek
    sahibini karşılar. Ancak bir gün profesör,
    üniversitede iken kalp krizi sonucu hayatını
    kaybeder. Hachiko, o gün de saat üçte istasyona
    gelmiş, sahibini uzun süre beklemiş ve sonra
    uzaklaşmıştır. Hachiko, ertesi gün de saat üçte
    istasyona gelip sahibini bekler. Ertesi, daha
    ertesi günler de...

    Durum, Hachiko ile zaten göz aşinalığı olan
    istasyon müdürü ve mahalle esnafının dikkatini
    çeker. Köpeğe bakıp beslemeye devam ederler,
    o da her gün saat üçte sahibinin yolunu
    beklemeye... Sevimli köpeğin sadakati zaman
    içinde tüm Japonya’da duyulur; insanlar
    Hachiko’yu görmek, sevmek, yiyecek vermek
    için Shibuya’ya akın ederler. Yaklaşık on yıllık
    bir bekleyişten sonra, 1934 yılında, Hachiko
    istasyonun önünde, sahibini beklediği noktada
    vefat eder. Ölümü Japonya’da gazete
    manşetlerine çıkar, ülkede bir günlük yas ilan
    edilir, halkın bağışları sonucu toplanan parayla
    bronzdan bir Hachiko heykeli yaptırılarak
    Shibuya istasyonunun önüne dikilir.
    Heykel yine hayranları tarafından ziyaret
    edilmektedir... Ta ki ikinci Dünya Savaşına
    kadar. Savaşın kızıştığı günlerde Japon
    ordusunun eriterek cephane üretmek için en
    küçük metal zerreciklerine bile ihtiyacı vardır.
    Piyasadan çatal kaşıklar bile toplatılıp eritilirken
    Hachiko’nun heykelinin gözden kaçması
    imkânsızdır. Sonunda Hachiko vatani görevini
    yerine getirmek üzere inzibat tarafından

    götürülür.
    Acaba Hachiko’dan elde edilen kurşunlar kime
    sıkılmıştır? Hiç can almış mıdır? Savaştan sonra,
    1948 yılında, Hachiko heykeli yeniden yapılarak
    istasyonun önüne dikilir. O günden beri,
    Hachiko, Tokyo’nun (belki de dünyanın) en
    yoğun buluşma noktası olma özelliğini
    korumuştur. Hachiko gibi sadık, dakik Japonlar
    heykelin önünde buluşmaya devam eder,
    kurdukları beraberlikler de Hachiko’nunki gibi
    ömür boyu olur
    2 ...
  2. kadınlar ne ister

    1453.
  3. öncelik bence sağlıkta değil, güzellikte değil. kesinlikle kredi kartı. o varsa sağlıkta var, huzurda var, güzellikte var.
    0 ...
  4. aras nehri

    4.
  5. ülkemizde erzurum’da doğup türkiye-ermenistan, nahcivan-iran, ermenistan-iran ve bir miktar da azerbaycan-iran sınırını çizip tamamen azerbaycan topraklarına girerek biraz daha aktıktan sonra yine türkiye’de doğan kura nehri ile birleşip hazar denizine dökülen bir nehirdir. 1072 km uzunluğunda olup 548 km’si ülkemiz sınırları içerisinde yer alır.
    1 ...
  6. burs veren salaklar

    4.
  7. burs; resmi ya da özel kurum ve kuruluşlar tarafından ihtiyaç sahiplerine karşılıksız olarak verilen maddi yardım ve destektir. tamamen karşılıksız kesinlikle yapan yok denecek kadar azdır. azlıktan kastım, sahildeki kum taneciklerinden üç, beş, ya da yedidir. burs varsa onun getirisinin çok fazla olması gerekir, şeklinde bakılıyor çevreye. bu yüzden onun adı salaklık olmuyor. alan kişinin işine yaradığı için öyle düşünülüyor. burada aynaya perdenin diğer tarafından da bakmak lazım
    1 ...
  8. dünyayı sevmek

    1.
  9. her ne kadar elips olsa da sonuçta dönüyor. dönen bir şeye güvenemem, sevemem. mecburiyetten gülüyoruz işte.
    2 ...
  10. şuan seni düşünen insan sayısı

    2.
  11. tabi ki "0" ve aşırı güzel bir duygu.
    1 ...
  12. aslina huuu nesline huuu

    1.
  13. aslın kargaysa sende kargasın demenin biçimidir. alıntı bir hikayeyle biraz bahsedilirse; Vakti zamanında bir hükümdar, vezirlerine
    şöyle bir emir vermiş:
    — Tebaamdan bana Hızır Aleyhisselâm'ı
    bulup getirecek bir kul var mıdır, araştırılsın!..
    O günden tezi yok memleketin dört bir
    yanına tellâllar çıkartılmış. Ancak kimsenin bu
    işe cesaret ettiği yok! Meğer devlet elinin
    erişmediği uzaklarda bir yerde pek yoksul bir
    ihtiyar yaşarmış. Adamcık uzun uzun
    düşündükten sonra "Eğer bazı şartlar öne
    sürerek bu işe talip olursam ahir-i ömrümde
    birkaç zaman olsun bolluk ve refah yüzü
    görürüm. Hükümdarın, tebaası olarak bizi arayıp
    sorduğu mu var? Hem ola ki talih yaver gider,"
    deyip sarayın yolunu tutmuş.
    Hükümdar, ihtiyara kırk gün süre tanıyıp her
    türlü isteğinin yerine getirilmesini ferman
    buyurmuş. ihtiyar o kırk gün, kendisi gibi ne
    kadar fakir fukara varsa doyurmuş, yardımda
    bulunmuş. Kırkıncı gün sarayın adamları kapıya
    dayanmışlar ve "Buyur efendi, gidiyoruz!"
    demişler. Zavallı ihtiyar, sayılı günün çok çabuk
    geçtiğini bilerek emre rıza göstermiş. Yolda
    yanlarına bir fakir derviş takılmış ve
    — Ben de sizinle geleyim ve sarayı bir kez
    olsun göreyim, demiş. ihtiyar buna da rıza
    gösterip huzura varmışlar.
    Hükümdar ihtiyara bakmış; o hükümdara
    bakmış. Ortada ne Hızır var, ne mazeret.
    Adamcık durumu anlatacakken hükümdar ateş
    püskürür vaziyette en büyük vezirine sormuş:
    — Efendi, söyle, bu densize ne ceza
    verelim?
    — Hünkârım, bu adamı kırk katırın
    kuyruğuna bağlayıp sürütelim.
    — Aslına huuu... Nesline huuu!.. diye bir
    ses duyulmuş ihtiyarın yanına takılıp gelen fakir
    dervişten. Sultan sesini çıkarmamış ve ortanca
    vezirine sormuş:
    — Söyle bre bu herife ne yapalım?
    — Bu herifi keşkek edip leşini köpeklere
    yedirelim.
    — Aslına huuu... Nesline huuu!.. demiş yine
    fakir. Padişah ona sert sert bakmış. Sonra aynı
    suali küçük vezire sormuş. Cevap:
    — Yüce sultanım. Bu zavallı ihtiyar zaten
    ömrünün sonuna yaklaşmış. Yoksulluk ve
    devletin ilgisizliği yüzünden bir yalana tevessül
    etmiş. Kaldı ki aldığı her kuruşu fakir fukaraya
    dağıtmış. Affetmek büyüklük alâmetidir.
    Büyüklüğünüzü gösterip bağışlayıveriniz.
    — Aslına huuu... Nesline huuu!.. demiş yine
    derviş. Padişah öfkeyle sesin geldiği yana
    dönerek kükremiş:
    Bizce bu sözün manası "Aslını da Allah'a
    havale ettim, neslini de!" olmalıdır. Böyle bir
    temenni iyiler için dua; kötüler için beddua
    makamında olacaktır.
    — Bre sen kim olasın ve niçin hep aynı şeyi
    söyleyip durmaktasın? Padişah huzurunda edep
    böyle mi olur?
    Derviş hükümdarı saygıyla selamlamış ve
    söze başlamış: — Haşmetlü hünkârım! Senin
    büyük vezirinin babası katırcı idi, onun için
    ihtiyarı katırlara sürütmek istedi. Ortanca
    vezirinin babası keşkek dükkânı işletirdi. Etin
    artığını da köpeklere atardı. O da babasının
    yaptığını uygun gördü bu ihtiyara. Şu küçük
    vezirine gelince. O asil bir vezir ailesinden
    gelmektedir ve vicdanı bu ihtiyara devlet
    himayesiyle mücazat etmesini gerektiriyor.
    Babasından da öyle görmüştü zira. Hepsinin
    sözleri, asıllarını ve fiillerini göstermekte. Ben de
    o sebepten "Aslına huuu; nesline huuu!"
    diyorum.
    Padişahın merakı artmış. Hayretler içinde,
    bu fakirin bütün bunları nereden bildiğini merak
    ederek sormuş:
    — Peki, derviş sen kimsin?
    — Ya sen, bugün kimi bekliyordun
    hünkârım?
    Sonra da önce küçük veziri, ardından
    kendini işaret ederek,
    — işte vezir; işte Hızır!... deyip ortadan
    kayboluvermiş.
    1 ...
  14. muharrem ince

    2446.
  15. eski sevgilinin fotoğraflarını silememek

    11.
  16. yenisi olmadığı içindir. yavaş yavaş psikolojinin bozulacağı, önce panik atak, sonra vücut iflasa gidip kanser veya buna benzer bir hastalık olacağı sinyalidir.
    21 ...
  17. tuvalet önünde sevgilisini bekleyen erkek

    4.
  18. tuvaletten ne tür ses çıkarıyor bunu öğrenmek için.
    0 ...
  19. 2020 asgari ücreti

    28.
  20. 1) 2500 tl asgari ücret olduğu yerde, şu an 2500 tl ile çalışan, yani asgari ücretin üstüne çalışan birisinin maaşı ne olacak.
    2) asgari ücretin artması çözüm olur mu. her şey asgari ücretin artışı kadar mı artıyor.
    3) ücret artışına neden olumlu yaklaşıyoruz. asgari ücret artmasın da kira, temel ihtiyaç gibi gibi fiyatlar düşürülse daha iyi değil mi
    0 ...
  21. einstein ve matematik

    1.
  22. yıllarca matematik dersinde başarısız olan öğrenciler için einstein'in küçük yaşta matematik dersinden başarısız olduğu söylenirdi.gerçek öyle mi peki, tabi ki hayır. einstein'ın küçük yaşta çok başarılı olduğunun, deha boyutunda bir çocukluk geçmişinin olduğunun kanıtları bulunmaktadır.
    özellikle internet ortamlarında enistein'ın çözemediği matematik sorusu diye ön platform ile karşılanılıyor. merak edip bakılabilir. nasıl bir soruydu diye. tabi olayın ilginç yanı, dört işlemi parmakla yapan bir kişinin, bu tarz sorulara "o çözemedi ama ben çözerim" şeklinde adapte olması muhazzam bir duygu.
    1 ...
  23. uykusuzluk

    672.
  24. isteğimiz dışında gerçekleşen bir durum ise, gerisinde kesinlikle sebepler olduğu aşinadır. stres ya da sinir ise bu sebeplerden biri, o zaman hemen yolunuzu, yönteminizi değiştirmeniz gerekir. çünkü, baş edilemeyecek hastalıklara sebep olabilir bu durum. panik atak, bilinç kaybı gibi. çok fazla uykusuz kalan kişi zehirlenir. kişinin yaşı, cahit sıtkı tarancı'nın belirttiği gibi ise, yani yolun yarısını geçtiyse, o zaman belli saatlerden sonra (akşam 19:00) ya çok hafif yiyecekler yemeli ya da hiç yememelidir. öteki türlü midede şişkinlik olup bütün gece alis harikalar diyarı turu atılmış olur. isteğimiz doğrultusunda uykusuz kalınırsa, yani bir film izlemek, bir işi tamamlamak gibi durumlarda kesinlikle kişi vücudun gıdası olan uykuyu hiçe saymaması gerekir.
    0 ...
  25. ergenlik

    150.
  26. insan beyninin olgunluk aşamasının ilk yapılanma, kişinin kimliğini kurduğu evredir. insan hariç hiçbir hayvanda bu evre yoktur. dıştan bakıldığında bazı belirgin durumlar görülüyor. ses değişikliği, tavır ve hareketlerde ritimsel dengesizlik, ön planda olmak, güç gösterisi gibi gibi eskiye nazaran şekil öngörüsü bunun bir işaretidir. en güzel anısı “evet sen ergen oldun artık.” söyler gibi, yüz kısmının yağlanmadan ötürü sivilcelenmesidir.
    0 ...
  27. dünya delikanlı olsaydı dönmezdi

    1.
  28. soru : dünya delikanlı mı değil mi ?
    dünya, kendi ekseni etrafında batıdan doğuya doğru döner. bu dönüşünü 24 saatte tamamlar. bir dönüşü için geçen bu süreye bir gün denir. dünya’nın hızının hissedilmemesinin nedeni atmosferle birlikte dönmesidir. dünya dönmüyor diyen bir sürü kişi türedi bu son dönemlerde, tabi sadece yorum. güneş dönüyor ama dünya dönmüyor şeklinde. bu tarz öngörüler ispat edilmeden sadece yorumla neden kitle toplanarak dile getirilir anlamış değilim. dünya'nın döndüğünü ispat eden bir sürü yöntem varken. foucault sarkacı bunlardan bir tanesidir.
    1 ...
  29. see

    9.
  30. görme yetisi olmayan bir dünya düşünün, yaşam biçimi, savaşlar gibi olağan bütün durumlar, bazı kesimlerde görememezlikten oluşan yeteneklere göre uygulanıyor. tabi filmde hatalar çok fazla. ilk 5 bölümünü izleyerek söylüyorum bunu, diğer bölümleri çıkınca belki bu düşüncem çürütülmüş olabilir.mesela kılık kıyafetler, ciddi anlamda hata. neden hata? düğmeli ve ip işlemeli kıyafetlerin, görme organı faul olan bir toplum için, olanaksızdır. bu tarz çok hata var. diziyi ilk izlerken, bütün herkesin göremediğini düşünmüştüm, ama sonradan görenler olunca film biraz sanki anlamını yitirmiş oldu. fantastik ama güzel bir film değil. sadece aklıma izledikçe şu geldi. gerçekten öyle bir dünya olsaydı nasıl yaşanırdı. sonra bu soruya cevap verdim. evet şu an ki dünya böyle bir dünya. neyi biliyoruz ki.
    1 ...
  31. manyak

    22.
  32. şamanların dini ritüel esnasında kullandığı, ruhani objelerle dolu olan kıyafetidir.
    0 ...
  33. mars taki torunlarımız

    1.
  34. bütün gezegenler ilgimi çekiyor. hepsinde bir farklılık mevcut. önceden hep düşünürdüm bütün gezegenlerde bir ırk yaşadı diye,
    sonradan yok oldular. bu düşüncem yine var, yani bütün gezegenlerde bizler ya da bizlere benzer ırk vardı. mars, jüpiter, neptün v.b. ama ırklar tamamen yok oldular, ya da göremediğimiz türden hala yaşıyorlar. bilmiyoruz. araştırmacıların son zamanlarda yeni trendi mars hakkında bir gelecek,koloni kurmak. bu binlerce yıl sonra veya daha kısa sürede gerçekleşecek diye düşünüyorum. mars'ın atmosferi çok ince ve çoğunluğu karbon dioksitten oluştuğu için solunulmuyor. mars'ın yüzeyinde oksijen yok. ilerde yerleşecek olan koloniciler özel giysilerle dışarı çıkabilir. akıllarda şu soru olabilir. gerekli oksijen nasıl temin edilecek? şöyle; marsın ortalama sıcaklığı,yaz ve kış dönemi bütün düşünülürse +20 derece ile -150 derece arasındadır. yer altında buz halinde su olduğu düşünülüyor. bu suya ulaşmanın kolay olacağı tahmin ediliyor. gerekli olan nefes ise buzdan elde edilecek diye düşünülüyor. mars'da bulunan ırk ( tahminen,o kısımda dünya tamamen suydu) bir zamanlar bizler gibiydi diye düşünüyorum ( ırk vardı diye varsayarak). teknolojik sürecin üst seviyelerde olduğunu, hatta cümlelerde sınır aşarak, boyutlar arası geçişlere kadar bile belki ulaşılmıştır. mars'ın yok oluşu, belki aynı ırkın devamı için en el verişli yerin dünya olduğu kanısıyla hayatın başlangıcı olarak şu an ki duruma gelmişizdir. koca bir evrende sadece dünya ile sınırlı kalmamak gerekir. torunlarımız için mars. onlar da torunları için jüpiter,merkür,satürn ....
    0 ...
  35. üç nasihat

    5.
  36. durmuş isimli fakir bir gencin para kazanmak için gittiği istanbul’dan paradan daha değerli üç nasihat kazanmasını konu alan ömer seyfettin'in kitabı.

    1. nasihat : yolunu izini bilmediğin yere gitme.
    2. nasihat : emanete hıyanet etme.
    3. nasihat : karısını kendisi olmadan başka bir yere yatıya gönderme.
    1 ...
  37. bu hayatta insanı ne mutlu eder

    21.
  38. sağlık, para ve bu doğrultuda kesintisiz güzel bir kader.
    0 ...
  39. sözlükteki kızlar birleşiyor

    11.
  40. big bang gibi bir şey bu. tarihe geçecek bir davranış. amaç guinness rekoru kırmak ise en fazla 1 haftalık bir birleşme olur.
    0 ...
  41. 1 günde kaç paket sigara içiyorsunuz

    23.
  42. sigarayı bırakalı çok uzun zaman oldu. sıfırın etkisiz eleman olmasını sırf bu yüzden çok seviyorum ve sıfır cevabını veriyorum.
    0 ...
  43. pav pav diye havlayan loooooov diye uluyan it

    3.
  44. havlayan köpek hem konuşur, hem de isteklerini anlatmak ister. Derin bir sesle havlayan köpek saldırganlığı, ince sesle havlayan köpek korkuyu, daha ince bir sesle havlayan köpek ise oyun oynamayı ifade eder
    0 ...
  45. trafikte kavga ederken dayak yememe teknikleri

    1.
  46. "tamam kardeşim, uzatmayalım, kusura bakma, tamam sen haklısın" gibi laflar.
    0 ...
  47. sözlük kızına nasıl teklif edilir

    6.
  48. çevrende milyonlar varken neden sözlük kızı arıyorsun? sen teklif etsen de sözlük kızı yeni bir başlık açmak zorunda kalacak malum. sözlük kızına yapılan teklif nasıl reddedilir diye.
    0 ...
  49. memelerinin arasına dövme yaptıran kız

    4.
  50. burası dolu demek anlamını taşıyan bir işarettir.
    0 ...
  51. ölünce ne olacağız

    38.
  52. bu soruyu sorduğuna göre senden ölünce hiç bir şey olmaz.
    0 ...
  53. pilavı kaşıkla yiyen biriyle evlenmek

    17.
  54. pilav ne ile yeniliyor ki ? bu başlık bana pilavın kaşıkla yenilmediğini söylüyor
    0 ...
  55. hata yapmanın insan olmanın bir gereği olması

    2.
  56. hata ile yanlış arasındaki fark bilinirse kesinlikle doğru bir başlık. hata kasıtlı olmaz. karıncayı ezmemiz, görmediğimiz içindir. üç ile dört işlemine beş yazılması, toplama işlemini bilmiyor demek değildir. yanlış ise kasıtlı hatadır. integral hesabı yapamaması bir öğrencinin integral bilmemesinden kaynaklıdır. bilinçli bir şekilde karşı tarafa zarar verilmesi hata değil yanlıştır mesela. konu başlığına dönülürse. ben çok fazla hata yaptım. hatasız kul olmaz dedi orhan baba.
    0 ...
  57. domuza çarpan tofaş ın son hali

    15.
  58. domuz üzüntüden ölmüştür. neden tofaş neden tofaş
    0 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük