ben sunu bi turlu anlayamıyorum. turkiye cumhuriyet'i bir demokrasi ve hukuk ulkesidir ve benimde kendime göre dogru buldugum ve desteklediğim bir parti var. lakin, saygı duyulmamasını anlayamıyorum ben burada o parti hakkında bişey soylediğim zaman eksi oy atan arkadaslar var neden ne acaba ? ve bu parti yuzde 50 ye yakın bir oy oranıyla iktidardır. (bkz: iktidar). madem ki aynı tarafta değilsin, senden istenen tek şey saygı duyman...
ya sev ya terket
bugünkü anayasa mahkemesinin de vermiş olduğu karar rotasında daha nice yıllar durmadan yolunda devam edeceğine işaret eden bir slogandır. daha çok yıllar durmadan, yılmadan, yorulmadan türk milletinin menfaatleri için çalışacak olan partinin o mükemmel sloganıdır.
30 temmuz 2008, türk hukuk ve adaletinin bir kez daha ne kadar adil olduğunu gösteren bir olaydır. akp'nin kapatılması herkesin bildiği gibi ülkede büyük sorunlara yol açacaktı özellikle ekonomik olarak. bu arada, dünya bu akp'nin kapatılmadığı haberini flaş olarak vermiştir
--spoiler-- http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=229&sz=98551
--spoiler--
Ve Türk mahkemelerini, adaletini ve hukukunu ayakta alkışlıyorum
ç: şeyy gizem kız kardeşin galiba.
k: evet kız kardeşiyim ( hafif tebessüm )
a: evet kız kardeşim (kız kardeşe bi erol taş bakışı)
ç: yaşın kaçtı gizem ?
a: ühü ühü
k: 17 senin ?
a: la bi s.ktir alırım şimdi ayağımın altına ( sağ ayakla çocuga dogru sadece bi adım atarak korkutur)
ç: puvvvvvvvvvvv ( çocuk toz olmuştur bile ) *
the sadece bir şeyi vurgulamak için kullanılır mesela ;
car : araba ( dünyadaki tüm arabalar )
the car : belli bir arabadır.
örnek : do you see the car ? = (o) arabayı görüyormusun. yani bi nevi gizli özne gibi bişey => o arabayı görüyomusun anlamına gelir.
artık bu sorunsaldan çıkıp gerçeğe dönüştü. çünkü, baktığımız zaman sağımızda iran, güneyimizde suriye, güneydoğumuzda ırak ve bunların hepsi petrol zengini. bizde o ülkelerden çok uzaklarda değiliz yani hepsi yanıbaşımızda. ben türkiye'de petrol olduğuna inanıyorum ve dış kuvvetlerden dolayı bu petrolü çıkarmaya ve işlemeye engelleniyoruz. *
eğer soruyu biraz daha değiştirirsek ; ikiside yüzme bilmiyosa hangisini önce kurtarırsın ??
ben ilk olarak hz.muhammed'i (s.a.v) kurtarırdım kesinlikle, ondan sonra atatürk'ü kurtarırdım.
hakikaten zor bir durum ne yapacağını bilemezsin, ev sahibi olayı çakmışsada sesini çıkarmaz ve sen onun çaktığını anlamışsındır ve o sırada göz göze gelirsin ve sonra birbirinize ufak tebessüm edip kafayı sallıyor olmanız çok zor yaa. (bkz: corap giymeden spor ayakkabı giymek)
+ iki kere ileri değil olum !!
- ya nasıl ?
+ oğlum bi ileri bi geri.
- haaa anladım
+ o kadar hızlı değil be !!
- tamam ya sende, ilk öğrendiğinde sen nasıldın sanki.
+ ben böyle öğrenmedim olum, direk gerçeğinden başladım *.
O kişiler bellidir zaten ve her okulda ortalama beş-on kadar vardır. istenildiği gibi giyinmezler , rengi değişik gömlek pantolon, bazen kravatlar aşşağıda hatta hiç takmaya zahmet bile etmezler. Belki de
farklı olmak ve dikkat çekmektir amaç. Hele de bir kız tavlamak istedikleri zaman,
ilk formül; futbol topuyla teneffüste okul bahçesinde yapılan artistik hareketler, daha doğrusu yapılamayan **, arkadaşlarıyla küfürlü konuşmalar ve ardından anlatılan kavga-dövüş hikâyeleri. Ama sonuçta elde edilen ise kızın başka ellerde olması ve nedenini anlamaman *
besiktas'ın yüzüncü yılında, türkiye süper ligi şampiyonu olmasında belkide en büyük katkıyı sağlayan o müthiş yetenekli bir o kadar da karizmatik oyuncusu ; ilhan mansiz
(bkz: yigidi öldür hakkını yeme)
Sanıldığının aksine 1937 yılında adana'da değil, şanlıurfa'nın siverek ilçesinde, kürt bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur ve henüz on yaşındayken evden kaçarak adana'daki akrabalarının yanına gitmiştir.