bugün

ingilizcede bir article.
bir nesnenin, bir insanın belirli oldugunu gösterir.

the man : o adam
a man : herhangi bir adam
mesela filminlerin sonunda "end" yazmaz "the end" yazar.
end son manasına gelir. fakat "the end" şu an izlemeyi bitirdiğiniz filmin sonudur.
(bkz: der)
(bkz: die)
(bkz: das) *
fra. cay.
le thé.
neredeyse her kelimenin başına konulmaya müsait olmasına karşılık, söylenmesi de bir o kadar zor olan article'dır. öğretmenler için ayrı bir ders konusudur.
- çocuklar şimdi dilimizi üst dişlerimize deydirmek suretiyle tfhhhh diyoruz.
- * dııııııı
- hayıııır dı değil tfhh çocuklar niye söyleyemiyorsunuz.
kendisinden sonra eğer sesli harfle başlayan bir kelime geliyorsa "di" , sessiz harf ile başlayan bir kelime geliyorsa "dı" olarak telaffuz edilen betimleme kelimesidir.
anlatılmasının ve anlaşılmasının zorluğu türkçemizde tam bir karşılığı olmamasından kaynaklanan ingilizce kelime. bu kelimenin verdiği belirlilik anlamı dilimizde ancak vurguyla yahut açıklama ile verilebilmektedir.
en kolay anlatma yolu,

sözkonusu şey anlatıcı ve dinleyici tarafından biliniyorsa,

the kulanılır.
(bkz: belirtme)
eğer bir film çekmek istiyorsanız ve bu filmin tutmasını istiyorsanız muhakkak filmin başına koymanız gereken edatımsı.
imdb'nin yalancısıyım valla.
ahanda bakın ilk 4 filmin hepsi the ile başlıyanzi; http://www.imdb.com/chart/top
Belirtilen bir şey için kullanılır.
the sadece bir şeyi vurgulamak için kullanılır mesela ;

car : araba ( dünyadaki tüm arabalar )
the car : belli bir arabadır.
örnek : do you see the car ? = (o) arabayı görüyormusun. yani bi nevi gizli özne gibi bişey => o arabayı görüyomusun anlamına gelir.
detaylı bir açıklama yapmak gerekirse;
definite article(kesin tanımlık olarak kullanımı):
1.
a-)tekil ya da çoğul isimlerde ve ad öbeklerinde belirli kişi veya eşyalardan önce kullanılır:the baby; the dress i wore.(bebek,giydiğim elbise)
b-)genel olarak bir grubu vurgulamak ya da en önemli ve en göze çarpan örneğe işaret etmek için bir isimden önce kullanılır: considered lake shore drive to be the neighborhood to live in these days.
c-)teklik belirtmek için kullanılır: the prince of wales; the moon(görüldüğü üzere bir tane ay ve bir tane galler prensi vardır)
d-)doğa olaylarını ya da yönleri tarif etmek için isimden önce kullanılır:the weather; a wind from the south.(görüldüğü üzere hava/the weather bir doğa oluşumudur ve güney/the south bir yönü belirtmektedir)
e-)vücudun bölümlerindeki bazı isimlerinden önce iyelik zamirine(possessive adjective) denk olarak kullanılır:
grab him by the neck; an infection of the hand.(burada boyun/neck ve el/hand örneğinde görüldüğü gibi)
f-)belli bir alana ait meslek/uğraş ismini göstermek için kullanılır: the law; the film industry; the stage(yasa,film endüstrisi,tiyatro)
g-)anıt ya da uçak,gemi,vapur,tekne gibi özel bir isimden önce kullanılır:the alamo,the titanic,the savanora...
ğ-)bir yaşam süresinin ya da bir yüzyılın çoğul durumdaki belirli bir on yıllık periyodunun rakamla ifadesinden önce kullanılır: rural life in the thirties
2.tekil bir ismin soysal(ırksal) varlığını belirtemeden hemen önce kullanılır:the wolf is an endangered species.(kurdun soyu yok olma tehdidi altındadır)
3.
a-)bir isme işlev kazandıran ve bir sıfata uzantı olan ismi ifadeden önce kullanılır: the rich; the dead; the homeless
b-)kat'i/kesin bir sıfattan önce kullanılır:the best we can offer(burda best'in önüne gelen the yapılan teklifin güzel/iyi olması bakımından kendilerini teklifi olduğunu/kesin olarak inandıklarını göstermişir)
4.eylemdeki soyutlamayı işaret eden mevcut sıfat-fiilden önce kullanılır:the weaving of rugs
2.adverb(zarf olarak kullanımı):
1.bu yüzden/because of that.comparative/karşılaştırma yapılan kelimeden önce kullanılır:thinks the worse of you after this mistake
2.şu derecede/kadar olmak;şu kadarıyla:the sooner the better
3.diğerinden önde olmak/diğerinden daha üst seviyede bulunmak:enjoyed reading the most.
in brief/kısacası:çoğunlukla belirlenmiş,özelleşimiş,kesin sonuçlu isimlerden önce kullanılır:you are not the first person to tell me about it.

şahsi görüşüm bu kuralların ezberinden sonra nereye konulup konuşmayacağı iyice anlaşılacaktır ama bu bilgiler tek başına yeterli olmayabilir,onun için bol bol kitap okumanızı ve konulduğu yerleri kendinizin tecrübe etmesidir.daha sonra the'yı spontane olarak kullanacaksınız,bunun için biraz uzun zaman sabır etmeniz gerekli.
not:metnin orijinali için: http://www.answers.com/the
albüm ya da şarkı arşivlarken insanı kıl eden bir takıdır. onlarca farklı harfle başlayan grup sırf başlarında "the" var diye sardunya gibi istiflenirler alt alta.
(bkz: the answer)
yabancılar onu dı diye değil başka bir şekilde söylüyorlarmış. ingilizce hocalarımın hiçbiri bunu söylememişti, edebiyatçıdan duymak varmış.
eski ingilizce'de de çağdaş hint avrupa dilleri gibi ayrı ayrı üç sözcükken, orta ingilize'de iikisi düşmüş, çağdaş ingilizce'de de şimdiki durumuna gelmiş artikel.

-eski ingilize-

eril: se
dişil: seo
eşeysiz: that
-orta ingilizce-

thorn

thorn'un biçimsel olarak giderek y'ye benzemesi sonucunda erken çağdaş ingilizce döneminde ye kullanıma girmiştir. 17. yüzyılın başlarından kalan yazılarda görülebimektedir.
ulu,yaşa,kral,paşa,adamsın adam manasına gelen ingilizce artikıl.

ayrıca; hz. house, hz simpson falan oluyor bildiğin. acayip havalı bir şey. the koyucam ilerde çocuklarımın isimlerinin başına the asitikacmissoda, the asidikacmiskarpuzlusoda.
Arapça'daki el ekiyle aynı işlevi gören article.
diye okunursa doğru okunmuş olur.
Kelimelerin başına gelen ve onları havalı hale getiren ingilizce sözcük.
türkçe karşılığı işbu olan kelime.
Superlative de ayrıca kullanılan ingilizce article.belirlilik anlamı taşır

Misal:
(bkz: the best)

En iyi herkes tarafından bilinir. Bu yüzden superlativelerin de aldığı article.
ingilizlerin üşengeç olduğunun kanıtı.
(bkz: der die das)