limanla kavgali isyankar kaptan
872 (teknoseksüel)
beşinci nesil yazar 1 takipçi 91.45 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    hayata dair iç burkan detaylar

    3469.
  1. geçen gün ablamın evine ziyarete gidiyordum. tavuk almamı söyledi. aldım. o kadar süre elimde tavukla oyalanabileceğimi düşünmemiştim. bi kaç saat zavallı tavukla sarıyer sokaklarında gezdikten sonra kıllandım. ya bozulduysa? mümkün değil yiyemem. hassas midem her şeyin en tazesini sever.
    çöp konteynırına yürüdüm. aklıma hiç gelmedi açıp bir kediye, köpeğe yedirmek. ne bileyim. attım öylece. o sırada kağıt toplayan kadınlardan biri koşarak yanıma geldi. çıkarıp aldı attığım poşetli ' gıcır ' tavuğu. teşekkür etti, allah razı olsun dedi.
    o an içime tüm sarıyer sıçtı, dünya kustu. ne iğrenç bi adamım ben...
    5 ...
  2. sözlük yazarlarından şiirler

    4129.
  3. hocam
    kafalarımızın içinde çalıyor hocam
    biz de dinliyoruz
    kaptan denize çıkacak ya ondan
    çocuklar o kötü şarkıları
    daha bir gırtlaktan söyleyecekler
    sanki duyacakmışız gibi

    hocam sen takılma
    söylesinler de duymayalım
    başka türlüsünü de denemedik gitti
    peki hocam
    dinliyorum kafamın içinde seni

    uyku vakti geldi..
    0 ...
  4. wash my soul

    1.
  5. tricky nin en iyi parçası.

    sözleri:

    Wash my soul, wash my soul, wash my soul
    I get paid while they starve
    In the streets
    Visa cards, VIP
    Wash away and use you as a fan
    Starving these children
    And i change the channel
    You know me, i'm Mr.Nice
    You know me I survive at any price
    So it seems i'm the devil's son
    Lick it, wet it, you like it, you let it
    Lick it, wet it, touch it, take your turn
    On somedays, together we can learn
    Wash my soul, wash my soul, wash my soul
    Lick it, wet it, you like it, you let it
    Lick it, wet it, touch it, take your turn
    On somedays, together we can learn
    I've served with gangsters
    And I've served with kings
    These are a few of my favorite things
    Think about love, love now and then
    It's no good
    I am weak, I admit
    Wash my soul
    Lick it, wet it, you like it, you let it
    Lick it, wet it, touch it, take your turn
    On somedays, together we can learn
    Wash my soul, wash my soul
    Lick it, wet it, you like it, you let it
    Lick it, wet it, you like it, take your turn
    Take your turn, take your turn
    Together we can learn

    0 ...
  6. ladyhawke

    1.
  7. paris is burning

    1.
  8. 1990 yapımı jennie livingston belgeselidir.

    aynı zamanda bir ladyhawke şarkısı:

    all of the boys and the girls here, in paris.
    sing to the night without sight, but with madness.
    i can't keep up, i'm a wreck, but want it.
    tell me the truth, is it love or just paris?

    my heart is yearning, but paris is burning.
    paris is burning all night long.
    my heart is dreaming, but paris is screaming.
    paris is screaming all night long.

    kids in the street drinking wine, on the sidewalk.
    saving the plans that we made, til its night time.
    give me your glass, its your last, you're too wasted.
    or get me one too, cos im new any ???.

    my heart is yearning, but paris is burning.
    paris is burning all night long.
    my heart is dreaming, but paris is screaming.
    paris is screaming all night long.

    i've lost my way, its hard to find it through.
    i see the night, but im lost outside of you.
    i've lost my way, its hard to find it through.
    i see the night, but im lost outside of you.

    my heart is yearning, but paris is burning.
    paris is burning all night long.
    my heart is dreaming, but paris is screaming.
    paris is screaming all night long.

    i've lost my way, its hard to find it through.
    i see the night, but im lost outside of you.
    i've lost my way, its hard to find it through.
    i see the night, but im lost outside of you.
    0 ...
  9. yagmur gulleri

    1.
  10. teoman in ustunde oturdugu bar taburesi

    101.
  11. iki buçuk sene oldu, yok ortada. telefon kapalı, facebook kapalı, ulaşılacak başka yer yok. nolur bilen biri çıkıp 'öldü' desin en azından, aramaktan vazgeçeyim.
    1 ...
  12. sözlük yazarlarından şiirler

    3467.
  13. martılar!

    boşlukta uyuyor gibiyim
    kendimden biliyorum
    iyi değil bu hallerim
    ama sizi temin ederim
    anlayacağım bir gün, neden gece
    göremem sizi

    martılar!

    sözüm ona zormuş hasretlik
    farkediyorum
    üzerimde bir eksiklik
    uçun siz özgürsünüz
    görün benim göremediklerimi
    yorulunca konarsınız

    martılar!

    gidin buradan.
    2 ...
  14. bunalım

    56.
  15. hava soğuk bugünlerde. üzerimde kırmızı eski bir battaniye. midemde bir bozukluk var beni kusturan, başımı döndüren, moralimin yüksek olmasına karşın. kıştan mıdır bilinmez bir sıkıntı var içimde kusamadığım.
    aciz olmak istiyorum. düşünmemek, düşündürmek. sarhoş olup kendimi kaybedeyim.
    ya da delirmek. deli yatağında bedenen uzanırken, düşselinde bedeniyle özgür.
    benden ayrılan parçalarım gözlerimde ve düşümde büyüyor. senelerini sayacağıma eminim. artık barlarda rahatça oturamıyorum. dolapta duran bir şişe şarabı bile içmeden önce düşünür oldum. eskiden sahip olduğum her şeyin kullanma zamanı anlıktı. şimdilerde ise gelecekte belirlediğim bir zamana atıyorum. bunalım, geldiğinde hissettirmiyor.
    şarabı içmeli miyim?
    hayır! yarın erken kalkmam gerekiyor.
    2 ...
  16. sözlük yazarlarının itirafları

    35284.
  17. dün gece rüyamda gördüm seni. kaçacaktık. kaçtık. daha doğrusu ben senin yanına kaçtım. küçük bir teknenin içinde yaşamaya başladık.
    asıl istediğim denizdi de seni de mi yanımda götürüyordum? hayır. en sevdiğimi alıp, diğer en sevdiğime sığınıyorum.
    yakaladılar yine. seni ve denizi bırakıp eski hayatıma döndüm. kısacıktı rüya.
    uyandığımda hissettiğim tek şey senin de beni rüyanda gördüğündü...
    olmayacak bir duaya amin diyorum sanki..
    6 ...
  18. ben bu yazıyı sana yazdım

    6026.
  19. soğuksundur diye düşünerek geldim o kadar yoldan. hamama gidecektim. gavur .mcığı gibi yanmanın mantığı ne eskişehir?! kılım.
    3 ...
  20. kaptan

    43.
  21. emeklilik gelenekleri;
    ' alabora olmuş bir tekneden sağ çıktığında eline bir çift kürek al ve karadan içeriye doğru yürümeye başla, ta ki birisi sana ' bu elindeki nedir?' diye soruncaya kadar. işte o zaman tam orada dur,bir tavuk çiftliği satın al ve başka hiçbir yere kıpırdama.'
    0 ...
  22. özel hastanelerde her hastalığın abartılması

    10.
  23. özel hastanede yaşanan gerçek bir olaydır;

    +hıummm...
    -ne var? nedir o lekeler?
    +boynuna 200 lira sıkışmış. birşey yok. alırız 2 dakikada. vezneye parayı yatırıp getir bana halledelim hemen.
    -*
    3 ...
  24. sözlük yazarlarından şiirler

    2933.
  25. çıkardım aklımdakileri tek tek
    eve geldim, kalmamıştı çokobellalı ekmek.
    anne, soran olursa uyuyor de
    bugun keyfim yok pek.

    peh.
    2 ...
  26. zaman

    884.
  27. Kocaman oluverir sorumluluk zannettiklerin ve küçücükken bir o kadar kocaman gelen oyuncaklarınla değiştirmek istersin yerlerini.. Ya da elinin tersiyle itivermek istemezsin olsa bile. Ve yok.. Kaçan heveslerin, yapamadıkların ve yapabildiklerinle bir toz bulutu olmuş gitmiş her şey.. Düşününce; aslında o kadar da hızlı akmıyor zaman, sadece boşlukları dolduramıyoruz, hepsi bu. Fedakarlığın zerresini haketmeyenlerle ömrümüzü tüketirken ne kadar da yanlışlar yapmışız. Bunun yanında şansla dünyaya gelmiş, ip üstündeki cambazlıklarını izliyoruz birilerinin, düşmeyeceğini bildiğimiz halde.. Bunları da geçtim de tek sorumluluğumuz kendimiz olsak keşke ya da tek kendimizi düşünsek. (bu diğergamlık neden?)<çemberin dışına sesleniş>

    Tökezleniverisi bi ayağı çukurdaymış izlenimi vermeyin artık! Ben daha tehlikedeyim, daha toyum, daha küçüğüm.. Yapacaklarım var ve sizin yanlış anladığınız ''spiritüel'' yaşam anlayışınızdan dolayı yapamadıklarım.

    Ne şanslıyız ki mutluyum diyebilmeye o kadar çok nedenimiz var! Her şey geliyor ve gelmeden önce yorduğumuz beyin hücrelerinin 5 katından daha hızlı bi sürede geçip bitiveriyor. Zamanın ayıklayabildikleri ise aslında varoluşumuzun gerçekliği kadar... ' ben bu filmi daha önce izlemiştim'.. iyi geceler Hayalşehir.. *
    2 ...
  28. sözlük yazarlarının itirafları

    24074.
  29. evimizin en pis üyesi sayın 3. ev arkadasımız!

    sen geldikten sonra banyodaki çiş kokusu hiç bitmiyor. senden nefret ediyorum.
    su faturamız anormal derecede arttı. kokuşmuş havlularını bizimkinin yanına asmaya devam edersen daha çok artacak.
    yıkanması için bir köşeye ataladığın çamaşırlarını çoğu zaman çöpe atıyorum. çünkü çamaşır makinemi de kokutur diye korkuyorum.
    diş fırçan kaşağıya benziyor. arada bir 'yanlışlıkla' yere düşürüyorum.
    yazları sen memleketine dönünce kullandığın yorganı yastıgı çöpe atıyorum. yeni bir kanepe bulursam yattıgın kanepeyi de atacağım. unutma!
    eve attığın kızlar götüm gibi ve onlar da kokuyor! onlardan da nefret ediyorum!
    defolun gidin evimden diye bAğırasım geliyor ama bir zamanlar ben de evsiz yurtsuz kalmıştım. aklıma geliyor. acıyorum küflenmiş bedenine. ihtiyacım olmadıgı halde işe girdim seni görmemek için. biraz hissetmeye çalışsan bakışlarımdan sana olan düşüncelerimi!

    lütfen kendi rızanla siktirip git evimden!
    11 ...
  30. stewie

    72.
  31. bu saatte yazılınca nickaltına, öldü sandım. korktum abi hakkaten.
    1 ...
  32. ben bu yazıyı kendime yazdım

    900.
  33. aynaya bakıyorum. bir elim komodinde. dayanabileceğim tek omzumdan güç alırcasına bütün bir bedenin yükü o elde... gözlerimin dibine bakıyorum, hiç bilmezdim gözbebeğimin bu kadar kısa süreli büyüyüp küçüldüğünü. neden aynı bakmıyorum ki? neden derinine indiğim bu gözlerimde büyüdüğümü görmekten kaçıyorum? neler var, bir sürü yaşanmışlık yüklü, yorgunum. hayata inançsız ve hiç sonlanmayacakmışçasına yalnız.
    sanki ilerisini görmek zorundaymışım gibi davranan, kendisinde bu özelliği barındırmayan insan topluluğu için mi yaratıldım. peki onlar bu erdeme sahip değillerken neden benden bekliyorlar? benim için onlar daha gözlerinin derinine bakamayanlar. geleceğini bırak geçmişinde yaptıklarını daha cebinde biriktirememiş varlıklar. peki ben bu cebimdekilerle onlardan üstün müyüm? kimilerine göre hayır! işte hayır diyenleri gözlemlerken hep hayal kırıklığı yaşamak istedim. beni suçlu bulanlar benden daha paksa; kesin başımı bu bedenden. o zaman daha rahat olacağım.
    2 ...
  34. hayat

    757.
  35. hislerimi hissizleştirmeye çalışma hayat! bende var olan güzel şeyleri bir bir alacağının tehdidini bir tokat gibi savurma. her şeye 'olsun' deyişlerimi 'olmasın'a döndürme. sevmeye çalıştığım insanların sevilmeyecek yönlerini gösterme artık. bitmeyecekmişsin gibi yapıp; bitirme!
    daha çok şey yapacağım. hep daha fazlasını isteyip,daha fazla başaracağım.
    alma ciğerlerimi sigaranla, bir gün onu da alt ederim.
    daha fazla yaşatıp daha az mide bulandır hayat! bir gün ben de seni yokedeceğim!
    1 ...
  36. sözlük yazarlarının itirafları

    14535.
  37. sayın kaptanım!
    zincirin yerinden çıkıp bordayı kazımasını gördüm, ses çıkarmadım.
    güneşlikleri paramparça eden bendim.
    gri su tankı pompasının tank boşaldıktan sonra kapanması gerektiğini biliyordum, yapmadım. ve artık kimse yapamaz da.
    usturmaçaların ikisini bilerek doğru dürüst bağlamadım sefere çıkarken. seyirde, o sallantıda denize düşmesi çok normal sayın kaptanım.
    tankın dolduğunu,el dahi yıkamamamı söylediğinde gidip suları açık bırakan da bendim.
    mazot alırken denize 'birazcık' döküldüğü için 5000 euro ceza alıp, sabaha kadar symi limanını temizlemeye çalışmıştın ya... o konu hakkında yorum yapmak istemiyorum artık.

    hep derdin ya sen; en büyük terbiyesizlik tur başlamadan hemen önce işi bırakmaktır diye. önceki gemicilerin hep öyle yapmış ya... eğer ehliyetim seninkinden yüksek diye bana eziyet çektirmeye çalışmasaydın, küçücük beyninle denizciliği bana öğretmeye çalışmasaydın, biraz yedirebilseydin karşı cinsten de gayet denizci olabileceğini kendine...
    şimdi kıç tarafta ben tekneyle ilgilenirken keyif yapıyor olurdun.
    kocaman bir göt olduğunu herkese söylemekten büyük bir keyif alıyorum, inanamazsın...
    5 ...
  38. sözlük yazarlarından şiirler

    2569.
  39. Aynı güçte değil...
    Aynı surette...
    Soluk alıp verişlerin karıştığı anlardaki gibi!

    Görünen yeşil ile mavinin uyum ya da uyumsuzluğu kimin elinde?
    Ya da hiç görülememiş olması..
    O zaman uçurtmaları daha yükseklere uçurmak lazım;
    bu kimileri için keşfedilmemiş maviliklere!

    Ah Sen...
    Adına kelimelerin bile yetmediği bendeki SEN!
    Taşlara vuran güneşin ardındaki görünemeyen taşraların da ötesindesin şimdi.
    Sevmek zamanı şimdi...
    Ucu bucağı görünmez yollara ümidimi de bırakıp arkamda,
    gidişlerin buruk bir gereklilik olması gibi bir şeyler var ruhumda.
    Üşüyor mu ellerin; sıcağın kavurduğu bu vagon dışındaki havada?

    Hep gül Sen..

    Maviliklere uçur beni..

    Hem de keşfedilmemesi olası maviliklere.
    Al yalnızlığını,
    ''Kavaklar'' mırıldanırken kes bensiz fotoğraflarını.
    Suskunluğunu bahşet çirkinliklere ve bir kez daha sus.
    Susamış, entarisi yandan fırfırlı çocuk dolanır ortalıklarda,
    çocukluğumu da avucuna alıp.
    Aynı onun gibi seviyorum hayatı, Seni..
    Sensiz hayatı sevemeyeceğimden ve bilirim ki sensizlikleri..
    Şimdi varolmuşluğumuzu konuşmalıyız.

    biz; Şimdi varız.
    4 ...
  40. balkon çocuğu

    9.
  41. balkon çocuklarının yüzünden oldu bunlar. babaları da balkon göbekli bunların. analarının eli orak tutmamış, soğuktan kıçı basur olmamış. balkon çocuklarının...
    atmamışlar çamuru oynasın, çamurda oynayan 'çamur' çocukların masum kayıklarından yapıp yüzdürsün, bilmez. ekmeğin nasıl kazanıldığını ergin olana değin bilmezler. kafaları aptal şeylerden bulanır, en mantıklı yönlendirebileceklerini; kalp dedikleri taşımsı parçayla çiziverirler. en ufacık çiziklerinde de etrafında dört dönen insanlar olduğundan, bilmezler gerçek yalnızlığı ve en acısı da herkesin onları anladıklarını düşünüp, bir insan evladı tarafından anlaşılmayınca canlarına bile kıyabilirler. balkon çocukları bunlar!
    ve bunlarla aynı havayı soluyan, kendini keşfetmeye çalışan çocuklar vardır. büyüyemez onlar hiç, çünkü sürekli kendilerini tanırlar,her anı derinden hissedip ne yapmaları gerektiğini az çok keşfederler. üzülürler o balkon çocuklarına, onların tadamadığı o kadar çok şey vardır ki şu fani olan hayatın fani de olsa verdiklerinden... ne armutun tadını bilir dalından koparılan, ne üzümün çekirdeğini doldurur bu balkon çocukları!
    2 ...
  42. baba

    422.
  43. nedeni belki bu yazdıklarımın sonunda anlaşılır, belki de anlaşılmaz bilmem ama senden her geçen gün nefret etmekten yoruldum artık. saniyeler içinde değişmesinden duygularımın. yüzüne baktıgımda masum olan her şey akıyor kalbimden oluk oluk.
    söyle ben sana ne yaptım? neden hatalarının bedelini bize ödettiğin o küçücük beyninin eylemlerine müdahale edemeyecek kadar acizsin gözümde?
    belki her şey bir soru işareti olarak kalacak; allah a her gece, ben bir günah işlemeden canını alması için ettiğim dualar kabul olana dek.
    her şeye rağmen direğimizsin diyemiyorum... baba!
    4 ...
  44. baba

    421.
  45. ne kaldı ki sessizliğinden başka? seni dillendirmek için birkaç kitap var şimdi boşluğunda.
    soğuk mu orası? üşüyor musun bensiz? ben sensiz hiç olduğumu anladım. yıkıldığım andı; zaten benim olmayan senin sesini bir daha duyamayacağımı kaktırdıkları zaman!
    çok özledim!
    2 ...
  46. uuserlardan denemeler

    85.
  47. yağmur vücudumu ıslatırken düşüncesizce ilerliyorum. saçımdan süzülen damlalar ve yanaklarımı ıslatışı...
    aklımdasın.
    parça parça hayalin gözlerimin önünde. denize atladığım zaman gibi yine seni başka bir boyuttan izliyorum.
    ayak uçlarım ıslanmış. deniz çok güzel görünüyor. savana daki leoparlar kadar rahatım sen aklımdayken ve deniz hala karşımdayken.
    düşünsel ve ruhsal rahatlık bedensel rahatlıktan daha cazip şu an.
    kahverengi büyük kapıya geldim. camdan içeri bakıyorum. oradalar! onlar beni bekleyen kederlerim.kendi hallerine dalmışlar. birkaçı uyumuş.
    önce küçük bir koridor ve ona paralel iki büyük salon. değişik bir nem kokusu kapıyı açmamla ciğerlerime doluyor. aldırış etmeden boş bir yer buluyorum. gözlerim etrafı süzüyor ve beni düşündürüyor.
    aitsizlik...
    istediğim tek şey müzik. işte! yaylılar giriyor beynime, beraberinde sevinç. güçlü korkularını salıyorlar. dük ve düşeslerin asil, aristokratik zevk salonlarından, kimsesizlerin ve yaşayan ölülerin acı salonlarına dönüşünü yaşıyorum. gözlerimin önünde canlanıyor.
    aniden 5 kişi giriyor içeri. vazgeçilmez kabarık adımlarıyla gürültü çıkarma haklarını kullanarak gözlerine kestirdiklerini sorguluyorlar.
    alt tabakadan birinin daha alt tabakadan birini ezmesi...
    uzanmış ayaklarımı ve yazı yazdığımı görüyor biri. gözünün içine bakarak yazmaya devam ediyorum kaldığım yerden. kafasını çevirerek sorgulamadan geçiyor beni. sırıtarak diğerlerine bakıyorum.

    tütünüm aklıma geliyor ve biraz daha seni düşünmek için dışarı çıkıyorum sessizce...
    3 ...
  48. melankoli

    69.
  49. gün ışığı camıma vurup içeriye girmemekte ısrarcı. senin gündüzün bu kadar demeyi pek bi iyi beceriyor. anlamsız bir melankoli dışında pek sorunum yok. ama düşünceler mutlu olduğum anda da gitmeyecek benden. sanırım fazla düşünmeyi benliğime öğreterek yaşamaya alışmalıyım. umarım yormaz bir süreden sonra.
    zaten hep gereksizdir melankoli...
    2 ...
  50. simdi aklima gelmedi sonra yazarim

    17.
  51. varsa rüyalarının gerçekliği, çiğnenip vıcıklaşmış bir sakız gibi olan yalanları tükür ağzından! heveslerin alınıyorsa bir bir elinden,yeni hevesler yarat adı hiç konulmamış. benzetir ruhun küçük oyuncaklarına şimdiki hayatı. ama onlar daha masum ve daha anlamlı!
    sevgi her daim içindeyse, küçük su birikintilerinde oynadığında sana kocaman gelen birikintiden farkı ne?
    azı çok yapan, çoğu azaltan biz isek, küçük bir buluttan sırılsıklam olmayı öğretmiyorsa hayat, yağmurun anlamı ne?
    bazen korkarsın o dev birikintilerden, o zaman benliğinle kalbine küçük sığınaklar yapabilmelisin. pes ettiğinde yıkılmıyorsa, daha büyüğünü yapabilirsin. ağzı bozuksa içindekilerin, yapabileceklerinin de yağmurun da bir anlamı yoktur senin için.

    hoşçakal dostum.
    1 ...
  52. ben bu yazıyı kime yazdım

    18.
  53. yalınayak yağmurda yürüme düşüncesinin farklı olduğunu düşünüp, farklı bir insan profili çizmek istercesine yazanlar gibi yazmak değil düşüncem.
    en doğalı, en sadeyi anlatmak belki de. ama kime? neden? nasıl?
    bazen rahatlamak, bazen beklentisiz paylaşım, bazen de kanıtlama çabaları. ama bunlar masumca olanından. ne Yunus'um ne mevlana. çok bildiğimi, çok yazdığımı iddia etme çabalarında sürünmüyorum. tek derdim var. dürüstü bulup alnından öpmek. söylediğiyle eylediği bir olanı şöyle gün yüzüyle görebilmeyi düşünürken, yazarak kendimi de dışardan görmeyi düşündüm belki de. bilemedim. kafam karıştı.
    0 ...
  54. sessizlik

    74.
  55. Geldi yine sessizlik vakti, bomboş şimdi her yer ve zavallıyız... Saatlerin zoraki adımları bu vakte gelmek istemeyişlerindenmiş. Zamanın suskunluğu belki de bugünlere küskünlüktenmiş. Ama sen huzurlu uyuyorsun biliyorum, hayalin geliyor arada bir, alışamasam da her Odana girdiğimde bomboş sen kokan yatağı görmeye, yalan bir hayatın ta içinde yaşadığımızı öğrettin son gidişinle... ''Keşke hiç uyumasaydım'' diyor Annem, ''Hep başında bekleseydim''... Sen ve senden kalanlar, bize; bu varoluşun bir gün yok olacağını anlatarak gittiniz ve biz sessizliğin içinde boğulan birer zavallıyız.
    2 ...
  56. zaman

    744.
  57. Gün ışığından azıcık faydalanabilmek için pencerenin dibinde oturan teyzenin gözleri de ağlamaklı. Sanki isteği var pencere dibinden... Umrunda değil güneş O'nun da! Tam aşağısındaki garajın önünde, kendi başına top oynayan çocuk anın keyfini çıkarırken, zamanın Ondan aldıkları ve bir o kadar verdiklerinin deminde olan teyzeciğim; o top oynayan çocuğa bakıp, aklından geçenleri kafasnda tutamayacak kadar derin bir of çekiyor.. Tam ortasında olmak ne garip ''hayatın''... Bir çocuk gibi gökkuşağının bittiği yerde sürprizleri görmek isteyecek kadar heyecanlı, daha da yaşayacakları iki elin parmağını geçmeyecek kadar kalmış teyze gibi sakin ve sonu bekler gibi yaşamak ne tuhaf!
    Geç ey zaman, umrumda değilsin. Ben sana değil yaşamak istediklerime yetişeceğim...
    0 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük