Onca sene çalışmışmışsınızdır kıçınızı yırtmışsınızdır ösymnin sorduğu tarzda ygs sınavı olmuş herşeyi ezberlemiş bütün taktikleri bunun üzerine geliştirmişsinizdir. Sonra o büyük güne ösymnin yapacağı sınav gününe gelmişsinizdir. Aileniz evden bir umutla yollamıştır sınava. Üzerinizde onlarca yük vardır ama ben çalıştım dersiniz. Sonra sınava girersiniz soru tipleri değişmiş o ezberletilen tarzdaki sorular yoktur. Gittikçe paniklersiniz sınav esnasında bildiğinizide yapamazsınız kalemi bir kenara bırakıp düşünmeye başlarsınız hedefinizi küçültürsünüz... Sonra eve gidip umutla bakan bir kaç çift göze kötü geçtiğini söyler odaya girip sözlüğe girersiniz ygs ile ilgili bir şey gördü mü hemen içiniz sızlar aslında daha iyiydim ben diyip entry girmeye devam edersiniz.
Zor öğrenilir, öğrenilinceye kadar beyni eritir ama öğrenilince çok zevklidir. Rüyalara kadar girer takır takır integralleri alırsın ak sakallı dede ile.
Yavaş yavaş utanılmayı, kıvranılmayı başlatan durumdur. Gözler sağa sola kayar bu sahnelere çokta meraklı değilim havası vermek için. Anne babayı dürtmeye başlar değiştir diye... Evin reisi bir üst kanaldaki maçı açar bir kaç dakikalığına ve tüm aileyi büyük bir sancıdan kurtarır.
sürmeyecek ilişkidir. böyle bir ilişkiye başlar, ve sonunda olmadı, yapamadık, olmuyor, olmadı bak tüh, gördün mü? gibi şeyler söylerseniz beni hatırlayın.
büyük hevesle girilir. o gün boyunca sözlükte durulur, geceye kadar. ertesi gün uykulu gözlerle günün işleri yapılır. eğer işleriniz yoğunsa tekrar kafa izni alınır. değilse sözlük vaktinizin büyük bölümünü kapsar.