bugün
- kızların tipe bakmadığı gerçeği16
- icardi190522
- düşün ki o bunu okuyor8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz46
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- bir kadın nasıl tavlanır12
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- anın görüntüsü12
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- en yaşlı özelliğiniz18
- hemşire kızlar nasıl oluyor24
- insana kendini kötü hissettiren şeyler9
- iğrenç bir his tarif et44
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks19
- aşkta yaş farkı önemli midir15
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek18
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- insanlar melek mi şeytan mı8
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız13
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- fake hesabım için nick önerileri9
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması8
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- ahirette sorulacak ilk soru8
çevresindeki diğer insanların da morallerini bozmamak için yapılandır.böyle durumlarda en güzel çözüm,ortamdan acilen uzaklaşmak ve kendinle başbaşa kalmaktır.belki ağlamak...
(bkz: kendini kandırmak)
göz yaşlarını içine akıtmak,sahte gülücükler saçmak etrafa için ağlarken.
zaman zaman çevrenize içinizdeki oluşan garip duyguları, üzüntünüzü, ya da burukluğunuzu yansıtamamak için onların yanından uzaklaşana kadar bir rol yapma durumudur ki; kişi kendiyle baş başa kaldığı anda her şey daha pis koyar, daha kötü olur... yapılmamalıdır.
son 6 aydır devamlı yaşadığım ruh hali. zor bir hadise.
(bkz: doğan görünümlü şahin)
(bkz: karşısındaki insanı kandırmak).
Maskelerle yaşamaya alışmakdan ibarettir.
(bkz: Mutlu olmadığı halde belli edemeyen istesede başaramayanlar)
(bkz: Mutlu olmadığı halde belli edemeyen istesede başaramayanlar)
hayatla bir nevi dalga geçme çabası.
ağzınızın kenarındaki içinizi kanatanlardan olan kırmızılığı soranlara kızılcık şerbeti içtiğinizi söylemenizdir...
(bkz: o palyaço benim)*
''bosuna rol yapiyorsun. ne kendini ne de cevrendekileri kandirma. boyle giderse daha cok mutsuz olacaksin.'' tarzi sozlerin kendi kendine soylenmesi ile vazgecilen durumdur. elbet pes edilir.
bilmem zor mu?
gir kalabalıklara, kalabalık dediysem yabancı değil arkadaşlarının arasına... bunlar sıkı dost dediklerin değil karıştırma, öyle hemen kendini bırakma. mutsuzluk zehirinin ucuz panzehiri karışmaktır insanlar arasına.
hala evdesin di mi? üşeniyorsun hazırlanmaya. hadi kalk artık, kafa dağıtmalısın sağda solda.
üzgün süzgün, düşünceli, kırgın yürü yolda. kime ne? kimse seni izlemiyor ya. sıkıntıların bir kısmını evde bıraktın nasılsa. yükün az hadi! gidene kadar arkadaşına az vaktin var kendini toparlamaya.
hah geldin mi? ev kalabalık belli. silkele kendini. "gülmekten gözümden yaş geldi" diyerek acının kanattıklarını dökerken az yalan söylemedin etrafına. bir idman daha az gelmez sana. de haydi çal kapıyı şimdi...
mümkünse çok konuş, gül hatta. kahkaha patlat ara sıra. sonbetten kopma. cümlenin son kelimelerini yakalayıp aval aval kafa sallama.
elini kolunu sallayarak bir şeyleri anlatmayı sevdiğini bilirim. saklama bağdaş kurduğun bacaklarının arasına o elleri.
gitmeye niyetlenirken "tekrar görüşelim" de mutlaka. ileriye dair umudun var gibi bir tavrın olsun hep. uygulayamayacağın planlardan bahset. "yalan söyleyemem ben" deme, yalancısın sen şimdi...
sonra git evine nasıl istersen. kime ne? kimse seni izlemiyor ya...
gir kalabalıklara, kalabalık dediysem yabancı değil arkadaşlarının arasına... bunlar sıkı dost dediklerin değil karıştırma, öyle hemen kendini bırakma. mutsuzluk zehirinin ucuz panzehiri karışmaktır insanlar arasına.
hala evdesin di mi? üşeniyorsun hazırlanmaya. hadi kalk artık, kafa dağıtmalısın sağda solda.
üzgün süzgün, düşünceli, kırgın yürü yolda. kime ne? kimse seni izlemiyor ya. sıkıntıların bir kısmını evde bıraktın nasılsa. yükün az hadi! gidene kadar arkadaşına az vaktin var kendini toparlamaya.
hah geldin mi? ev kalabalık belli. silkele kendini. "gülmekten gözümden yaş geldi" diyerek acının kanattıklarını dökerken az yalan söylemedin etrafına. bir idman daha az gelmez sana. de haydi çal kapıyı şimdi...
mümkünse çok konuş, gül hatta. kahkaha patlat ara sıra. sonbetten kopma. cümlenin son kelimelerini yakalayıp aval aval kafa sallama.
elini kolunu sallayarak bir şeyleri anlatmayı sevdiğini bilirim. saklama bağdaş kurduğun bacaklarının arasına o elleri.
gitmeye niyetlenirken "tekrar görüşelim" de mutlaka. ileriye dair umudun var gibi bir tavrın olsun hep. uygulayamayacağın planlardan bahset. "yalan söyleyemem ben" deme, yalancısın sen şimdi...
sonra git evine nasıl istersen. kime ne? kimse seni izlemiyor ya...
(bkz: polyana)
tüm geceyi ağlayarak geçirdikleri için kıpkırmızı olan gözlerine "dün de sabahladın di mi? eğlen bakalım ohh valla" yorumunun yapılmasına gülerek karşılık verip, ne kadar eğlendiğinden bahsedebilmektir. insanı çok yorar, çok yıpratır ama etrafında sadece mutsuz olman için ellerini ovuşturarak bekleyenler ve mutsuzluğunun sebebini tüm beyin hücreleriyle uğraşsa bile anlayamayacak kişiler varsa zorunludur.
(bkz: maskeli balo)
gayret etmektir. en azından mutsuzluğu kendi içine hapsedip yakın çevreye zarar vermememktir. bir tebessüm bile yeter pozitif ortamın inşası için. bu sebepten insan kendi mutsuzluğunu başkalarına dayatma hakkını kendinde görmemelidir.
kimseyi sıkmamak adınadır. kibarlıktandır birazda. ama hep dertler sana anlatılır, sen güzin abla modunda gezersin ayrı konu.
transparan gülmektir. gülmeye çalışmaktır. şeffaflaşan, zoraki gülüşlerinizde oluşan burukluğun içerlerinizde büyük yansımalarının olduğunun anlaşılmasıdır.
hayata dair, kalbindeki umudu, güzelliği ve tüm iyi niyetlerini canlı tutmaktır.
Üniversite okuduğum yıllar boyunca takındığım maske.
içimde Şefini Kaybeden Bir Orkestranın Hüznü Var, Dışımda Charlie Chaplin Gülüşü...
pollyannacılık mı desem bilmem ki. zor şeylerden biri ama. herşey berbat giderken sırf etrafındakileri üzmemek için gülmek ya da neden moralin bozuk gibi sorulara maruz kalmamak için asık suratına herşey yolunda ifadesini yerleştirebilmek. oyunun finaliyse içe ata ata biriktirilen şeylerin bir anda patlamasıyla gerçekleşir muhtemelen.
güncel Önemli Başlıklar