Bir insanın merhametli olup olmadığını hayvanlara olan muamelesinden anlarsın. Bir insanda merhamet yoksa inançta yoktur. Merhamet yoksa vicdan, empati, sevgi de yoktur. Zaten bu özellikleri bulundurmayan insanın insanlığından şüphe ederim.
Neye mi bu sitemim?
Anlatayım saygı değer yazarlarım,
Anlatayım ki insan ile insanlık kavramını ayırt edesiniz.
Evden dışarı çıktım, bir sokak ileride kedi mi köpek yavrusu mu ayırt edemediğim bir hayvan yerde yuvarlanıyordu. iki tane de adam hemen o hayvanın bitişiğinde hararetli hararetli bir konuyu konuşuyordu. Hayvana birşey olduğu aklımın ucuna dahi gelmedi. Çünkü başında dikilen 35-40 yaşlarında ki adamlar gayet normal bir şekilde sohbete dalmışlardı. Birşey olsaydı eğer adamlar yardımcı olurdu diye içimden geçirdim. Sonuçta insanlık ölmedi ya.(!)
Yarım saat sonra eve döndüğümde o hayvanın orada hareketsiz olarak yattığını gördüm. Resmen beynime kan sıçradı. Koşarak yanına gittiğimde kedi kan revan içinde yatıyordu. Araba ezmemişti. Biri kafasına tekme atmıştı. Kanım dondu be. Eğer Bilseydim can çekiştiğini eğer bilseydim o insan görünümlü yaratıkların birşey yapmayacağını yardım etmez miydim? Hatta ne malum belki de onlar öldürdü hayvancağızı.
Hayvanlar Allah'ın dilsiz kullarıdır. Ne zararı vardı ki o kedinin?!
Maalesef ki etrafta bir sürü insan görüyorum ama insanlık göremiyorum.
Ne acınası bir hâl..
Ne acınası bir dünya...
Çay içeriz, şansımız varsa yağmur da yağar...Damlara huzur yüklemece oynarız; benim damlam seninkini alnından öper. Güzel şeyler olur. Belki de aşk bizi sever, sen gel bence.
Gel lütfen.
Savaş gemilerini tüm ülkelerden önce tepemize yollayan sevgili Türkiye
Abd uşakları ülkemizde kargaşa yaratıp binlerce insanımızı öldürdüğünde bu uşaklara silah, muhimmat ve para desteğinde bulunan Türkiye
Siyasi karalamalar yapılırken gıkı çıkmayan üzerine hakkımızda karalama yapan aziz Türkiye
Irak halkının başına gelenlerin Libya halkınında başına geleceğini bilen işbirlikçi Türkiye
Müslümanım diyerek haçlı ordusuyla birlikte halkımızı katleden Türkiye
Abd ye ayak takımlığı yapan namuslu Türkiye
Petrolümüze, vatanımıza, namusumuza göz diken teröristlerle birlikte hareket eden şerefli Türkiye
6 aydan bu yana 20 binden fazla insanımızın öldürülmesine destek veren delikanlı Türkiye
Sessizliğiniz şuçluluğunuzu Aklamaz, Hiç bir hainlik bedelsiz kalmaz sevgili Türkiye
Kıbrıs savaşında tek destekçiniz olan beni ve ülkemi sırtımızdan vurduğunuz için
Kardeş tutumunuz için teşekkür ediyor aynı hainlikleri, acıyı ve göz yaşını yaşamamanızı diliyorum canım Türkiye...
"daha ne kadar iyi anlatabilirdi kırgınlığını, yediği darbeyi, yapılan nankörlükleri, menfaatleri...
Bu olay üzerine söylenecek çok şey var lakin bir önemi yok. Çünkü çoğu şeyin değeri kaybedildikten sonra anlaşılıyor."
GÜN OLUR
Gün olur, alır başımı giderim,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
Şu ada senin, bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra.
Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan.
Hele martılar, hele martılar,
Her bir tüylerinde ayrı telaş!...
Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi...
Bu çağdan iğreniyorum. Yaşlı bir adama yer vermeyecek kadar düşmüş zamane gençlik. Hamile bir kadına ya da...
Bugün otobüste şişleri tutmuş zar zor ayakta duran bir amca gördüm. Boş yer yoktu ama amcanın hemen yanında genç bir kız oturuyordu. Telefona öyle bir dalmıştı ki sanki kafasını kaldırsa bitkisel hayata girecek. ineceği durağa yakın ayağa kalktı. Bende bu yaşlı adama tebessüm ederek "buyrun oturun" dedim.
Adamın gözleri doldu ve bir sonra ki durakta ineceğini söyleyip oturmadı. ineceği zaman dönüp gülümseyerek "hala iyi insanlar varmış" dedi. Tuhaf ama yüreğime dokundu. Hatta çok dokundu.
Gençken yaşlı insanlara ettiğiniz muamele siz yaşlanınca size edilecek. Boşuna bir bardak su verdikten sonra ,su verenlerin çok olsun evladım, demiyorlar. Sonuçta ne ekersen onu biçersin.
Zamane gençlik her şeyden önce saygıyı yitirdi. Söyleyecek pek birşey yok. Her şey tüm çıplaklığıyla ortada ne yazık ki..
"insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rasgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar."
Bize kalan insanlığa bırakmak
istediğimiz değildi
Binlerce fidan ektik halkın çölüne
Su vermediler eğildi
Bizim eskiden öfkelerimiz vardı.
Kızaran yanakları öpmeye utandık,
Sonra suç olmak girdi araya.
Bizim eskiden umutlarımız vardı.
Yıkılan duvarların gövdesine yaşlandık,
Sonra yanılmak girdi araya.
Bize kir bize pas bize tortusu kaldı.
Dostlar tükenip düştüler,
Yok olma korkusu kaldı.
Bizim eskiden gülüşlerimiz vardı,
Kırılan yüreklere öylesine dağıttık;
Sonra ağlama girdi araya...
Bizim eskiden öfkelerimiz vardı,
Tutuşan dağların seherine yar olduk,
Sonra vurulmak girdi araya.
Bize kan bize ter bize gözyaşı kaldı,
Yıllar çiğneyip geçtiler;
Yaşama telaşı kaldı.
Ve biz, milyarlarca aşkın, yalanın, alçaklığın, kahramanlığın;
Kapıları, kapakları, kuş uçurmaz uzaklıkları ve ayrılıklarıyla,
Kahrolası yasaklarıyla,
Bir acayip kaos karanlığında,
Biz ikimiz!
iki müthiş hasret,
iki parça can...
Ve canımda o ölüm namussuzu...
insan en çok konuşmak istediğinin yanında susar, diye duymuştum. Büyük bir ihtimalle utanıyodur ya da özgüvensizdir. Ama ilişki ilerledikçe, birbirlerini tanıdıkça utanç bir kenara koyulabilir. Susarak ilişkinin ilerleyeceğini, birbirlerini tanıyacaklarını da sanmıyorum. Bir süre sonra karşı taraf bu durumdan sıkılacaktır.
Her zaman Doğal olun, özgüvenli olun.
Çok konuşmakta iyi değildir. Az ve öz konuşun.
Doğru insanla güzel anılar biriktirmenizi dilerim.
Geçmişi unut
Koy bir kenara
Yeni bir sayfa aç
Kurtar benliğini dünden
Bugünün çocuğu ol
Bütün bilgeliği ve gülümseyişiyle gençliğin
Şu anı hiç terk etme ne olur
Sonsuza uzanan şu günü, terk etme.
"Soğuk olan hava değil Mahsun. insanlar soğuk. Hayat çok soğuk. Keşke bu kadar soğuk olmasaydı da dünya, sen de bu kadar üşümeseydin… Çok değil, bir iki aya kadar da kış biter zaten. idare et. Üşümezsin…"
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1711802/+
Leyla erbil...
Hasretinden prangalar eskitilen kadın.
Ahmed arif'in büyük sevdası leyla...
Leylim leylim'i.
Evlendiğinde düğün hediyesi olarak şiir yazdı ahmed arif. Leyla'yı o kadar çok sevdi ki şöyle dedi "sen ister dostum ol, ister sevgilim, yeter ki hayatımda ol".
Bu devirde kaldı mı ki böyle sevda?
Kaldı mı böyle gül kokan mektuplar?
Yâre içtenlikle yazılmış böyle bir şiir ya da?
leylim leylim
ayvalar, nar olanda
sen bana yar olanda.
belalı başımıza
dünyalar dar olanda.
O zamanlar tığ gibi delikanlı, cepte para çok. Oyuncu bir de, Mavi Boncuk filmini çekiyoruz. Bir gün setten çıktık eve gidiyoruz. Ben Laleli'de oturuyorum, Kemal benden önce çıktı. Herkes yevmiyesini almış, taksiyle giden gitti, kendi arabasıyla giden gitti, ben baktım ki Kemal yürüyerek gidiyor. Üç kilometre var gideceği yer. Her gün yürüyerek gidip geliyor. Merak ettim, nereye gidiyor bu adam böyle diye. Uzun süre yürüdü, sonra bir bankta bir adam yatıyordu, kaldırdı adamı bir şeyler konuştular. Sonra cebinden para çıkarıp verdi. Şaşırmıştım, sonra biraz daha ilerde bir lokantaya girdi. Bir şey yemeden çıktı, oraya da para verdiğini görmüştüm.. Bıraktım takibi,banktaki adama yaklaştım, ‘tanıyor musunuz o az önce size para veren adamı?‘ dedim. 'Adını bilmem, sormam da, her gün para verir bana..'dedi. Teşekkür ettim, az ilerideki lokantaya gittim, 'Az önce gelen beyin borcu mu var size?’ dedim, tanımadılar beni. 'Kemal abi'nin mi, yok hayır bize her gün evsizler uğrar, yemek yediririz, o da sağolsun, onların yemek masrafını öder..' dedi.. Ertesi gün Kemal'in yanına gittim, 'Sen ne güzel bir adamsın ya..' dedim. Ne olduğunu anlayamadı, sarıldım ağladım.. ' Ölme sen benden önce.. ’ dedim, dinletemedim…
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1711577/+
verdiği mesaj ise şu:
canlı olarak varolduğumuz müddetçe insan olarak da varolmaya gayret edeceğiz. kapılarımız açık olduğu müddetçe çocuk kitaplarını ücretsiz vereceğiz. çünkü; "ne gelir elimizden insan olmaktan başka?"
taktire şayan bir hareket. bu kitapçı arkadaşımı ayakta alkışlıyorum. okutun arkadaşlar çocuklarımıza kitap okutun, onlara küçük yaşta okuma bilincini aşılayın. onlara dünyayı ilimin ve bilimin, dostluğun ve kardeşliğin kurtaracağını öğretin. onlara yardım severliği, hoşgörüyü öğretin.
onlara insan olmayı öğretin.