lemur
532 (ordinaryus)
üçüncü nesil yazar 4 takipçi 28.90 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    facebook un dakika ve saniyeleri sayması

    1.
  1. zamanın ne denli hızlı geçtiğini ve tüm o süre boyunca kayda değer hiçbir halt yapmadığınızı gözünüze sokan özellik.
    2 ...
  2. anlaşmalı boşanma

    1.
  3. çiftlerin -en az bir yıl evli kalmış olmaları şartıyla- karşılıklı haklarından feragat ettiğini beyan ettikleri bir dilekçeyle gerçekleştirilen boşanma türü. süreç şu şekilde gelişir:
    ilk önce aşık olursunuz, gözünüz görmez kulağınız duymaz olur (bkz: şebnem ferah/ mayın tarlası)
    ardından bu böle olmaz evlenmek gerek dersiniz.
    nişanlanırsınız, sorunlar çıkar, ötelersiniz seviyosunuzdur ne de olsa, ne olursa olsundur.
    nişan düğün arası ne kadar uzarsa sorunlar o derece artar görmezden gelirsiniz ne de olsa evlilik karşılıklı fedakarlıktır .(boşanma sürecinde bu felsefeyi uygulayanın sadece siz olduğunu farkedersiniz)
    evlenirsiniz bir gün iki gün geçer sıkıntılar anlaşmazlıklar, ilk ayrılık denemeleri, hüngür foşurt ağlaşıp barışmalar, daha çok sevmeler, sevdiğini zannetmeler, başa dönüş, hayal kırıklığı, küslükler, evden gitme denemeleri, gidememeler vs derken son kez "ben böyleyim,istersen ayrılalım" sözünü duyduğunuzda artık iş başa düşmüştür. ayrılmayı teklif eden karşı taraf olsa da mahkemeyle uğraşmak size düşer, tıpkı tüm evlilik boyunca olduğu gibi pis veya netameli işler size kalır. sonra evden gidersiniz toplayıp eşyaları, oturursunuz internet başına anlaşmalı boşanma dilekçesi örneklerini inceler kendinize göre doldurursunuz, o anda farkedersiniz nicedir adını koyamadıgınız bir sürü şeyi. bir de boşanma protokolu vardır paylaşıma dair ancak öle kırgınsınızdır ki zaten ne nafaka ne eşya görür gözünüz, imzalar verirsiniz.
    sonra adliyeye gidersiniz. özellikle izmir adliyesine sabah 8 bucukta giderseniz boş, ferah ve güleryüzlü çalışanlarla dolu olur. d3 blok zemin kata geçer tevzi gişesine yazdığınız dilekçeyi, nüfus kaydını verirsiniz size 34.30 luk bir dosya ve işlem fiyatı çıkarırlar. ardından 10 tl lik de pul alır olayı 44.30 a kapatırsınız. ardından ilk başladığınız yer olan tevzi gişesine gider evrakları teslim edersiniz. mahkeme tarihini adresinize tebligatla göndereceklerini söylerler. ancak süreci hızlandırmak isterseniz d2 blok 2. kattaki 1. aile mahkemesi kalemine gider en yakın ne zaman olacağını sorarsınız. burada şöyle bir durum da var, boşanma protokolünü dosyaya koyduğunuz takdirde ayrıyeten 30 tl ek belge ücreti ödemeniz gerekir. ama dediğim gibi son dönem adliye personeli oldukça yardımsever olduğundan size buna gerek olmadığını aynı şeyleri mahkemede zaten söyleyeceğinizi belirtirler.dilekçenin altına protokolü dosyadan aldığınıza dair bir not düşersiniz. ardından da eşinizi çağırın hemen görelim mahkemeyi derler. siz olayı anlamaya çalışırken eliniz telefona gider sabahın 9unda arar onu mahkemeye çağırırsınız. o geldikten sonra karşılıklı hiç konuşmadan, herhangi bir yabancıdan daha yabancı bir vaziyette oturursunuz. bu sırada zaten etrafta boşanmak üzere olan ağlamaklı kadınlar vardır konuşacak ya da gözlemleyecek, dert dinler dert anlatırsınız.bu süreyi kimlik fotokopilerini çektirerek de geçirebilirsiniz hemen bir üst kattadır. 45 dk yı da bu şekilde geçirdikten sonra adınız son kez eşinize ait soyadınızla okunur ve son kez ikiniz birlikte anılır, içeri alınırsınız
    oturur hakimin sölediği "çocuğunuz yok iyi bari, eşya paylaşımı nafaka vs yok" cümlelerini karşılıklı onaylarsınız. o sırada zaten çoktan tc kimlik numaralarınız önceden hazırlanmış metinlerdeki boşluklara yerleştirilmiştir. siz daha ne olduğunu anlamadan print alıp imzalatırlar size. 1 hafta on gün sonra birlikte gelip kararı alın derler. çıkarsınız herşey topu topu 3 dk sürmüştür. kapıdan çıkar çıkmaz eşiniz ağzını sadece -dini nikahın da bitmesi için- talakları söylemek için açar. seni boşadım seni boşadım der, eğer dini nikah sırasında 3. hakkı siz almış iseniz siz de tekrarlarsınız aynı cümleyi 3. kez. Kararı almaya ne zaman geleceğinizi konuşur binadan çıkıp gidersiniz helallik bile almadan çünkü helal etmiyorsunuzdur hakkınızı.

    geriye hesaplaşmalar kırgınlıklar kalır ama onun anlaşmalı boşanma ile bir alakası olmadığından başka bir başlık altına yazılmalı.
    4 ...
  4. samsun pide evi

    1.
  5. izmir bornova erzene mahallesi 159. sk no:33-A adresinde konuşlanmış mekan. paket servislerini devasa dikdörtgen kutularda sunar. bahsi geçen kutuların tasarımının berbat oluşu bi tarafa üzerinde bir sürü gereksiz şey yazar. "samsun pide evi lezzet dünyası ahmet usta", daha vahimi "insanlar özele laiktir". ayrıca siparişinizde cola turka istediğinizi özellikle belirtmenize rağmen size coca cola getirip bi de üstüne "sonuçta bu da kendi kolamız" diye bir yorum yapar.
    pideleri için de bir "ehh" diyebiliriz en fazla.
    0 ...
  6. kamusal alan olarak havuzlar

    1.
  7. domaniç dağlarının yolcusu

    1.
  8. şukufe nihal in 1946 yılında yayınlanan gezi kitabı. milli mücadele dönemine duyduğu hayranlığı eserlerinde sıklıkla işleyen yazar, bu hikayede de kurtuluş savaşı sırasında oğlunun vatana ihanet ettiğini öğrenen bir annenin oğlunu gözünü kırpmadan öldürüşünün peşine düşüyor. istanbul da bir arkadaşının anlattığı hikayenin aslını öğrenmek için domaniçe giden yazar, yol boyunca gördüğü gözlemlediği şeyleri anlatır hikaye boyunca. L&M yayınlarından çıkan basımında eski kelimelerin anlamları da verilmiş.
    1 ...
  9. öğretmenliğin annelikten kutsal sayılması

    1.
  10. ilginçtir, kadının sahip olduğu tüm fiziksel ve ruhsal özellikleriyle annelik için en ideal varlık olduğu gerçeğine rağmen, bu vazifesini tam olarak yapmasının kınandığı ve aynı kadının ancak kendi çocuğunu başkasına bırakıp yine başkalarının çocuklarını eğitme amacıyla -ki her öğretmenin bu denli idealist olduğu da söylenemez- çalıştığı durumlarda saygı görmesi durumudur. çocukla günün belirli bir kısmını geçiren ve karşılığında düşük de olsa bir ücret olan öğretmenlik kutsanır, oysa geriye kalan her anında çocuğu izleyen, eğiten, onun 1 2 yıl sonrasını değil en az 20 30 yıl sonrasını düşünerek fikirler ve alternatifler üreten ve asla ve asla maddi bir karşılığı, emekliliği, tatili olmayan anneler kınanır, sebep yeni yetişecek olan nesli gereğinden fazla değerli görüp hayatını ona vakfetmesidir.
    1 ...
  11. anlaşamıyorlarmış

    1.
  12. ayrılmak üzere olan eşlerin ardından 3. ve 4. kişilerce yapılan konuşmanın anafikridir efem. şöyle bir örnek vermek gerekirse;

    z:duydun mu x le y ayrılıyormuş
    t:demee kız ne dertleri varmış
    z:anlaşamıyorlarmış! haspam sanki anlaşan var da
    t:öle tabi canımm evlilik dediğin anlaşmaktan çok görmezden gelme işi, nerde bulcan kaç milyon arasında anlaşabileceğin birini
    z:heh yani olsa da sana denk gelcek sanki
    t:bu gençler hep böyle kardeşim azıcık sıkıya gelince zırt boşan, neymiş anlaşamıyorlarmış
    sanki bizim anne babalarımız çok iyi anlaştıklarından ömür boyu evli kaldılar, laf işte
    z: ölee gel de bunlardan hayır bekle
    t: neyse neyse sen naptın ne oldu şu diğer komşunun meselesi, aldatıyormuymuş kocası gerçekten?
    z: sormaa rezil adam rezilll bölesi düşman başına

    şeklinde ilerleyebilir.
    1 ...
  13. gelinin ardından ağlamak

    1.
  14. özellikle gelin kızın evden çıkışı sırasında yaşanır. bu gidişe bir dur diyemeyen çoğunluğu kadın olmak üzere yakın erkek akrabalar da çaresiz gözyaşları döker. bu halde bile kadınların gözyaşları erkeklerinkinden farklı nedenlerden akar. erkekler yetişip büyüdüğünü gördüğü kendilerine göre küçücük kızın yuvadan uçmasına ağlarken, kadınlar kendi sıkıntılarını bir eksik bir fazla yaşayacağını bildikleri -ancak kendisi henüz farkında olmayan- kızın gidişine ağlarlar. sonuçta en iyi kendileri bilir koca kahrı nedir, neler çekmişlerdir de kahredip gidememişlerdir onca yıl. herşeye rağmen kalmak zorunda bırakılmışlardır. yani ki her gelin çıkışı, her kadının kendi çilesini bir başkasında hatırlayışıdır da ondan ağlayışıdır.

    (bkz: gelin arabalarının önüne geçip yapmayın demek isteyen kadınlar)
    4 ...
  15. magic form

    1.
  16. ürettikleri bayan üst çamaşırlarının göğüs içlerine R * ve L * yazan iç çamaşırı markası.
    0 ...
  17. cocuk guzellik yarismalari

    1.
  18. hırslı ebeveynlerin çocuklarının doğal! güzelliklerini tescillemek çin başvurdukları ne üdüğü belirsiz yarışmalara verilen ad.
    doğal kelimesi çok önemli çünkü her ne kadar jüri bu kavrama ve cinsel içerik olmamasına dikkat ettiğini söylese de çocukların hiçbiri doğal halinde sahneye çıkmaz. ufacık vücutlara giydirilen bülent ersoy kostümlerinin üzerine yine bebek suratlara yapılmış bülent ersoy makyajı altında ne çeşit bi doğallık olduğu düşünülmez zira. ilginçtir. zaten literatüre de boyalı bebekler * olarak geçmişlerdir ve aileleri tarafından çoğunlukla barbie bebek olarak görülmek istenen çocuklardır.
    yarışmaları izlediyseniz, annelerin diğer yarışmacıları izlerken hırslarından garip tikler geliştirdiklerini görürsünüz. yapılan en ufak hatada yüzlerinin düşüşü ve bunun çocuktaki yansıması ise ayrı bir hüzün. ülkemizde de birebir taklit edilen bu yarışmalarla ilgili bbc de yayınlanmış, 2 yarışmacının hazırlık aşamalarında neler yaptıgını konu alan çok güzel de bir belgesel vardır. oldukça tarafsız olan belgeselde, jürinin bu yarışmaları hayatın bi gerçeği olarak gördüğünü ve bir kızın hayatta başarılı olmak için zaten güzel alımlı ve işveli olması gerektiğini söylemesi de ayrı bi acıma sebebidir. zira bunu söyleyen jüri güzellik kavramına pek yakın sayılmaz ve güzel olmadığı halde böyle düşünen birinin hayatı travma olsa gerek.
    demem o ki sayın sözlükçüler; bu yarışmaları düzenleyen, katılan, savunan bir zihniyeti anlayabilmek zor. Allah kızlarımızı böyle ebeveynlerin ve sistemlerin şerrinden korusun.

    bahsi geçen belgeselde yer alan kızların ileriki yaşamlarıyla ilgili detaylı bilgi için bkz
    http://women.timesonline..../women/article3997487.ece
    3 ...
  19. son istasyon

    1.
  20. "bizim bu dünyayla bir sorunumuz var!" sloganıyla, yaklaşık 1 yıl önce piyasaya çıkmış üç aylık* kültür sanat edebiyat istasyonu ve dahi evrenin yerel dergisi.
    ederi: 3 lira
    künyesinde eğlenceli bir uslüp ve dilimize giren yabancı kelimelerin türkçelerini kullanmak için hafif kasılmış olsa da içindeki yazım yanlışları okumayı güçleştirmiş. amatörlüğü bariz olan derginin iyi bi editör ve yönlendirmeyle sarf edilen emeği kurtaracağı kesin.
    1 ...
  21. antalya nikah islemleri

    1.
  22. efem her ile hatta ilçeye göre prosedür değiştiğinden başlıkta özellikle Antalya diye belirtilme gereği duyulmuş uktedir. kesinlikle faidelidir. doldurulmalıdır.
    bahsi geçen nikah işlemlerinin başlaması için öncelikle gençlerin bu haltı yiyip yemeyeceklerine karar vermeleri gerekmektedir. kararın olumlu olması halinde ise ilk iş olarak -tek veya çift farketmez- antalya merkezde bulunan 1 ve 9 nolu * sağlık ocaklarına başvurup, verilen iki sayfa belgeyi doldurduktan sonra kıytırıktan bir sağlık raporu almaları zorunludur. kıytırıktan diyorum zira başvurmanızla sağlam raporu almanız arasındaki süre, sıraya bağlı olarak 5- 15 dk arasındadır.üstelik antalya ilinde mecburi sayılan talasemi testinin bile sonuçları gelmeden alabiliyorsunuz raporu. bu sağlık ocaklarına mesai saatleri içinde başvurulamayacaksa kişiler herhangi bir klinikte de talasemi testi yaptırabilir ancak sonucu yine bu sağlık ocaklarına onaylatma durumundadırlar)
    sağlam raporunun doktorun şölee bi göz atmasıyla elde edilebilmesine rağmen talasemi raporu için -gün içinde sadece 8.30-11.30 arası yapılıyor- ertesi gün 15.30 a kadar beklemeniz gerekmekte. asla daha önce gelmeyin diye uyarılıyorsunuz bir de;)
    diğer yandan bu test için yapılan iğnenin önce cart diye batırılıp sonra çevresinin şişip ardından bir hafta kadar da kolunuzda 5 cm çapında bir morlukla gezmek zorunda kalabileceğinizi de söylemek durumundayım. düğün tarihinden yeter vakit önce yaptırmanızda fayda var.
    evet efem ertesi gün olup sonuçları aldığınızda daha önceden hazırlamış olduğunuz ikametgah,nüfus müdürlüğünden aldığınız bekar olduğunuza dair nüfus kayıt örneği, nüfus cüzdanı ve fotokopisi, muhtelif sayıda fotograf ile nikahın kıyılacagı ve taraflardan en azından birinin kayıtlı olduğu bir nikah dairesine gidip başvurabilirsiniz.
    ancak burada sonra anlatılanlar sadece ELMALI için geçerli olduğundan merkezle değişiklik arzedebileceğini belirtmek isterim.
    evet efem 15.30 dan sonra merkezden elmalıya mesai saatine yetişemeyeceğinizden o günü başka işlerle değerlendirip, erken yatıp erken kalkabilirsiniz. ne de olsa yaklaşık 2 saatlik virajlı bir yol sizi bekliyor. yanınıza su, çubuk kraker vs almayı unutmayın.
    neyse efem 8 gibi çıktığınızda en geç 10 gibi adliye yanındaki hükümet konağının içinde 2. katta yer alan nüfus müdürlüğünde emekliliği nerdeyse gelmiş olan Ziya amcanın önünde olabilirsiniz. kendisi belgelerinize dikkatle bakar, sonra istediğiniz tarih kendine uygun mu diye bir de ajandasına bakar:D oysa o anda bile kıyabilir nikahınızı, hiç problem diil.
    neyse efem sonra binbir zahmetle topladığınız belgelerinizden sadece 5-15 dk arasında aldığınız kıytırık sağlık raporuyla, fotograf ve cüzdan fotokopilerinizi alır. kolunuz morarmış mı, oraya gelene kadar mideniz alt üst olmuş mu hiç aldırmaz. tamam der. o gün görüşürüz. siz nası yani diye sorarsınız hiç bi belge doldurmayacak mıyız? evlilik beyannamesi falan? hani her yerde yazıyodu?
    yok der hepsini o gün nikaha geldiğimizde doldurcaz. sonra tlf numarasını verir, nikah günü beni şurdan alın der:D
    işte efem antalya ili elmalı ilçesi nikah işlemleri bu şekilde gerçekleşir. ilçe oluşunun en güzel yanı hiç sıra bekleme durumunda kalmayışınızdır.
    hayırlı olsundur.*
    0 ...
  23. durul gence

    1.
  24. Pop ve Caz müziğinde Türkiye'nin en iyi davulcularından ve en başarılı orkestra şeflerinden biridir.

    http://www.durulgence.com
    0 ...
  25. turk usulu basari

    1.
  26. mumin sekmana ait, basarili kabul edilen Turklerin hayat ya da daha cok basari hikayelerinin anlatildigi kisisel gelisim kitabi.
    1 ...
  27. kader kuyusu

    1.
  28. mehmed uzuna ait koklu bir kurt ailesi olan bedirhanlarin saray ve surgun arasinda gecen hayatlarini konu alan, asli kurtce yazilmis etkileyici kitap. okunmali ogrenilmeli en azindan dusunulmeli..
    4 ...
  29. holy sonnets

    1.
  30. john donne tarafindan 19 adet, sone turunde yazilmis din, pismanlik ve tevbe temali siirlerdir
    0 ...
  31. imrenmek ile kıskanmak arasındaki farklar

    13.
  32. guzel kizlar kiskanilir sempatik kizlara imrenilir.
    2 ...
  33. benim anneannem de basortuluydu geyigi

    11.
  34. en az hz. ali aleviyse bende aleviyimsoylemi kadar ici bosaltilmis bir klisedir.
    1 ...
  35. 132

    1.
  36. turkcell bilinmeyen numaralar servis numarasi. bi numara sorguladiginizda "lutfen numarayi not etmek icin kagit ve kalem hazirlayiniz" uyarisi yapip beklemeye almakta.
    2 ...
  37. evvabin

    1.
  38. aksam namazinin sunnetine ek olarak evvabin niyetiyle iki iki kilinan toplam alti rekatlik namazdir. ayrica hz adem, hz nuh, hz ibrahim ve hz isapeygamberlerinde kildigi soylenir.
    1 ...
  39. sekine

    1.
  40. kuranın değişik surelerinden alınan 19 ayetten meydana gelen ve on dokuz defa okunan( 19 sayisi kuranda ebedi alemlerle ilgili verilen bi haberde telaffuz edilmesi sebebiyledir) ve meali

    1- allah her sıkıntıdan sonra kolaylık lütfedecektir.
    2- yüzlerin sıkıntısı hayy-ı kayyum içindir.
    3- allah size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.
    4- allah tövbeleri çok kabul edici ve kullarına çok merhamet edicidir.
    5- muhakkak ki, allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.
    6- muhakkak ki, allah herşeye gücü yettiği halde çok bağışlayıcıdır.
    7- şüphesiz allah herşeyi hakkıyla işitir, ve herşeyi hakkıyla görür.
    8- şüphesiz allah herşeyi hakkıyla bilir ve her işi hikmetle yerine getirir.
    9- muhakkak ki, allah sizin üzerinizde gözeticidir ve her halinizi görür.
    10- biz sana apaçık bir fetih yolu açtık.
    11- ve allah sana pek şerefli bir zaferle yardım etsin.
    12- şüphesiz allah`a tabi olan topluluk gerçek galiplerin ta kendisidir.
    13- muhakkak ki allah azabında pek kuvvetlidir ve kudreti her şeye galip olandır.
    14- muhakkak ki hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve her türlü övgüye layık olan ancak allah`tır.
    15- allah bana yeter. o`ndan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur.
    16- allah bize yeter. o ne güzel vekildir.
    17- en büyük korku olan kıyametin dehşeti onlara üzüntü vermez.
    18- ancak sana kulluk eder ve ancak senden yardım isteriz.
    19- ve alemlerin rabbi olan allah`a hamd olsun.

    olan dua.
    4 ...
  41. baba kız ilişkisi

    1.
  42. bi omur karsi cinsle olan tum iliskileri birebir etkileyen iliski turu
    (sahsimda nefret-hayranlik arasinda seyredip asla normali bulmadiindan hala cuvallamama sebep olmakta)
    9 ...
  43. gorme engelliler icin kayit yapan kutuphane

    1.
  44. antalya tekelioglu halk kutuphanesi
    calli da ssk nin hemen yaninda. (0242) 344 51 37 dahili 116 dan omer beyle gorusebilirsiniz.

    her isteyenin okudugunu dusunmeyin. once deneme kaydi yapiliyor. sesiniz tonlamaniz uygunsa teknolojininde yardimiyla gerekli ayarlamalar yapilarak bi kitaba hayat veriyorsunuz. okuma hatalarini da dert etmeyin kesip bicip bi hal yoluna sokuluyor hersey. tum vaktinizi vermeniz gerekmiyor ayrica. belirlediginiz zaman dilimleri icinde, ki gun icinde en fazla 1 2 saat okuyabiliyorsunuz ses kalitesi dusmeden, duzenli olarak gidebilirsiniz.
    yalniz soyle bir yanilgiya dusmeyin. siz kimseye sadaka ya da bagis vermiyorsunuz. sadece ihtiyaci olanlarin ihtiyaclarina ulasabilmesi icin sebepsiniz, gorevinizi yapiyorsunuz. .
    0 ...
  45. munacaat

    1.
  46. bir ismet özel siiri

    Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı
    ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak
    büklümlerinin içten ve dışardan
    sarmaladığı günlerde
    bir zamandı
    heves ettim gölgemi enginde yatan
    o berrak sayfada gezindirsem diye
    ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
    Vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi
    genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
    halbuki aşk,başka ne olsundu hayatın mazereti
    demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
    vay ki gençtim
    ölümle paslanmış buldum sesimi.

    Hata yapmak
    fırsatını Adem e veren sendin
    bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
    gençtim ve ben neden hata payı yok diyordum hayatımda
    gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
    haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
    bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
    bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
    tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş
    ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi.

    Çeşme var,kurnası murdar
    yazgım
    kendi avcumda seyretmek kırgın aksimi.

    Gençtim ya,ne farkeder deyip geçerdim
    nehrin uğultusu da olur,dalların hışırtısı da
    gözyaşı,çiğ tanesi,gizli dert veya verem
    ne fark eder demişim
    bilmeden farkı istemişim.
    Vay beni leylak kokusundan çoban çevgenine
    arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık!
    Yola madem
    çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım
    hava bozar,yüzüm eğik giderdim yine
    yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar
    yola devam ederdim.

    Gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
    gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
    onunla ben
    hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
    bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık.

    Oysa bu sürgün yeri,bu pıtraklı diyar
    ne kadar korkulu yankı bulagelmiş gizlerimizde
    hani yok burda yanlışı yoklayacak hiç aralık
    bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için
    kalmadı hiç bir tepe çıkılmadık
    eriyeydik nesteren köklerine sindiğimizce
    alıcı kuş pençesiyle uçarak arınaydık
    ah,bir olaydı diyorduk vakar da yoksanaydı
    doğruydu böyle kan telef olmasın diye çabalamamız
    ama kendi çeperlerimizi böyle kana buladık
    gönendi dünya bundan istifade
    dünya bayındırladı:
    Bir yakış,bir yanış tasarımı beride
    öte yakada bir benî adem
    her gün küsülü kaldık.

    Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
    artık bu yaşa erdirdin beni,anladım
    gençken almadın canımı,bilmedim
    demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
    çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
    çiğ tanesi sanmak ne cüret,gözyaşıymış
    insanın insana raptolduğu cevher.

    Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
    taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
    kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
    bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
    tütmesi gereken ocak nerde?
    4 ...
  47. postal code

    1.
  48. söylemesi zevk vermeyen kelimeler

    1.
  49. benzer basliklara tepki olarak dogmus akim
    2 ...
  50. hustler

    1.
  51. porno dergisi. derginin yildizi ayni zamanda dergi sahibinin esiydi bir donemler. haklarinda ahlaki duskunluk gerekcesiyle acilan davalarin birinde ciplakligi, Hristiyanliktaki melek figurlerine dayanarak savunmalari oldukca ilginctir. sirf bu sebepten entertainment konulu bir dersin iceriginin %70 ini kaplamistir.
    0 ...
  52. ruchan kayalar

    1.
  53. bilkent universitesi ingiliz dili ve edebiyati bolumu hocalarindan. oldukca hos bir hatun olmasina ragmen yabanci hocalarla karsilastirildiginda nerdeyse tum turk hocalarin dustugu duruma dusmekten kurtulamamistir. evet efendim yabanci hocalar okul icinde gayet rahat dolasip kahvesi cayi elinde sinifa girerken -tabi ogrenciyede ayni rahatligi saglar- cayira cimene oturup ogrencilerle ayni mekanlarda yemek yemege cekinmezken ayricana okul icinde dahi sabo terliklerle gezinmekten gocunmazken bizim turk hocalarimiz takim elbise ve elit kiyafetleri icinde arz-i endam ederler. ruchan hanimda iste bu saydigimiz gruptandir. her donem basi ve her derste sinif icinde uyulmasi gereken kurallari* usanmadan tekrarlar. donem boyunca kendi dikte ettigi notlari duzenli bir sekilde tutmanizi ve sinavda ayni sekilde yazmanizi bekler. okutulan eserler uzerinede gereginden fazla dusunmemenizi, hayal gucunuz yerine size verilmis aciklamalari tekrarlamanizi tavsiye eder. lakin ogrencilerle iliskilerini cok guzel bir cizgide yurutur. bir donem hayatimi kurtarmistir nerdeyse
    1 ...
  54. zeytintasi magarasi

    1.
  55. antalyanin serik ilcesine 15 km uzaklikta tas ocagi acmak icin dinamitlenen alanda tesadufen bulunan magaradir. adi, magaranin ustunde o vakitler bulunan zeytinliklerden gelir ve koy halki tarafindan konulmustur. magara icinde, zarar verdigi gerekcesiyle cep telefonu kamera fotograf makinesi kullanmak ve eldeki yag orani duvarlarin siyahlasmasina neden oldugu icin dokunmak yasaktir. en fazla 10 kisilik gruplar halinde iceriye girilir. damlayan sularin olusturdugu; mevlana, buda figurlerinden tavada kirilmis yumurtaya, perdeden iguana hatta peri bacalarina kadar sadece hayal gucuyle sinirli cesit cesit dogal olusum gormek mumkun.
    0 ...
  56. ashab i uhdud

    1.
  57. Ashab-ı Uhdudla alâkalı, hemen her tefsir kitabında anlatılan bir vaka vardır. Müslim, Tirmizi ve Ahmed b. Hanbelin Müsnedi gibi bir kısım hadis kitaplarına dayanılarak anlatılan hâdise şudur: Bir kralın bir büyücüsü vardır. Yaşı epeyce ilerleyen büyücü, krala: Ömrüm sona yaklaştı. Bana bir çocuk ver de ona büyü öğreteyim der ve kralın kendisine verdiği çocuğa büyü öğretmeye başlar. Fakat büyücü ile kral arasında bir rahip vardır ve çocuk bir gün o rahibin yanına uğrar. Rahibin anlattığı şeyler çocuğun daha çok hoşuna gider. Birgün halkın gittiği yol üzerine korkunç bir canavar çıkar. Çocuk yerden bir taş alır ve Allahım, eğer sen rahibin yaptıklarını büyücünün yaptıklarından daha çok seviyorsan bu hayvanı öldür, insanlar yollarına gitsinler diyerek taşı atar. Canavar ölür, insanlar da yollarına giderler. Çocuk bu olayı rahibe anlatınca, rahib; Oğlum, sen şimdi benden üstünsün. Bundan ötürü imtihan edilebilirsin. imtihan anında beni ele verme der. Gün geçtikçe çocuk daha bir seviye kazanır ve meşhur olur; öyle ki körü, abrası ve diğer hastaları iyileştirmeye başlar. Derken, birgün kralın âmâ olan bir nedimi de kendisini iyileştirmesi için çocuktan istekte bulunur; çocuğun ona karşı cevabı Ben kimseyi iyi edemem, ancak Allah iyi eder. Eğer Allaha inanırsan, O sana şifa verir şeklinde olur. iyi olan nedim, kralın yanına gidince, kral hayret eder ve bunu kimin yaptığını sorar. Nedim de, Rabbim iyi etti diye cevap verir. Kralın, yani ben mi? sorusuna ise, Hayır, benim de Rabbim, senin de Rabbin olan Allah cevabını verir. Kral, Senin benden başka Rabbin mi var? diye nedime çıkışır ve ona eziyet etmeye başlar. Yapılan işkenceye dayanamayan nedim, sonunda çocuğun ismini söyler. Kral, çocuğu çağırtıp ondan da aynı cevabı alınca, ona da işkence etmeye başlar ve bu fikrin rahipten çıktığını öğrenir. Kral üçünü de çağırarak dinlerinden dönmelerini ister ve onları ölümle tehdit eder. Bunlar inançlarında ısrar edince, rahibi de, nedimini de testereden geçirir; çocuğa gelince, onu da yüksek bir dağdan aşağıya atmaları için adamlarına teslim eder. Ne var ki çocuk, Allahım, beni bunlardan kurtar diye dua edince, dağ sarsılır ve kralın adamları aşağı yuvarlanır. Adamlardan kurtulan çocuk da, tekrar kralın yanına gelir ve adamlarının başına gelenleri anlatır. Kral, bu kez çocuğu başkalarına teslim eder ve eğer dininden dönmezse onu denizin derin bir yerine atmalarını emreder. Çocuk, duasıyla onlardan da kurtulur ve krala gelerek, söylediklerini yapmadığı sürece kendisini öldüremeyeceğini bildirir. Ardından da insanları bir yere toplayıp, kendisini bir dala asmasını, sonra da torbasından bir ok çıkararak, Çocuğun Rabbi olan Allahın adıyla diyerek atmasını ve ancak bu şekilde kendisini öldürebileceğini ifade eder. Kral, çocuğun söylediklerini yapar; ok çocuğun bağrına saplanır ve çocuk ölür. Olup bitenleri izleyen halk ise, biz çocuğun Rabbine inandık derler. Bunun üzerine kral, hendekler kazdırıp içlerini ateşle doldurtur ve inananları o hendeklere atar...
    0 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük