şimdi liberal dediysem kendi kendilerine dedikleri için dedim, googledan öyle aratırlar kendilerini malum. yaşam tarzları tam aksi durumda olup bir görüş etrafında toplanmaya çalıştıkları için aslında liboş diyoruz fakat bize kemalist diyorlar. olsun, devam ediyorum.
işte bu kesimlerdeki köşe yazarlarına dikkat ettiğimizde, ya çakma araştırmacı, ya duygusal yazılar yazıp iç dünyalarını açan sıradan insanlar. içlerinde bir tane soner yalçın gibi düzgün sağlam belgeli gümbür gümbür yazan adam yok. birçoğu(içimden hepsi demek geçse de) skindirik yazar. anlamıyorum yani bu devirde köşe yazarı ne için okunur? bilgilenmek için okunması gerekli. soner yalçın bu işin türkiye'deki 1 numarasıdır.
hepsi bir soruna değiniyor iç burukluklarını anlatıyor, köşeleri resmen acı kokuyor. ama ne işe yarıyor? hakikaten ya okuyan biri anlatsın.
küreselleşme yanlılarına liboş, örnek aldıklarına yobaz denilince alınıp kemalistsin sen diye çamur atma (türbanda yeni moda pastel renkler iken, attıkları çamurdaki yeni moda kemalist) gayretine giren saf mümindir.
dünya düzeni hakkında bir bok bilmez, okumayı sevmez, bilgilenmeyi sevmez, kültür-sanattan bir haberdir, dünyayı okuyamaz. tek yaptığı, yıllar önce kendisine anlatılan hurafelerle cadı avı başlatanlar gibi ortalığa saçma saçma kusmak, savaşacak insan aramaktır.
küreselleşme devam edip giderken neyin küreselleştiğinin bilincinde değildir. olsun biz onları böyle de severiz. herkes zeki olacak diye bir durum yok.
olumlu olumsuz bütün harun yahya haberlerine girip orada harun yahyayı överler. harun yahyanın hakkında olumsuz eleştiri getiren kişiye büyük derecede psikolojik savaş açarlar.
başa ek: işsizlik vardır, büyüktür, fakat sorun insanların çalışamaması değildir, çalışmadan bolluğa kavuşabilmesinin önlenmesidir.
işsizliği sorun olarak gören, herkesin çalışmasıyla dertlerin biteceğini düşünen eski görüş ekonomi akımlarının dünyaya lanse ettiği durum.
insanın doğasına ters bir durum, insanların zihinlerine dayatılmasını nasıl açıklamak gerekir? tabi ki kalıplaşmış sosyo-politik ve ekonomik sağ-sol görüşlerin ortak söylemi olduğundan yola çıkmak gerekir.
sanayi olsun istihdam olsun diyen bir sağ görüş ile, her insana iş imkanı söylemini kullanan sol görüşün buna katkıları büyüktür.
asıl olarak iş nedir? iş deyince akla ne gelmektedir?
aklıma ilk gelenleri sıralıyorum; angarya, stres, zorunluluk, yorgunluk.
peki teknolojinin gelmesiyle ortada işlerin kalkması güzel birşey değil mi? evet çok güzel.
dünyanın taşıma kapasitesi çok büyük iken, daha hala dünya üzerinde keşfedilmemiş noktalar varken ve bolluk içinde yaşarken, bu kadar işsizlikle bu dünya dönerken, bu sorunu ortaya çıkaran görüşleri reddetmek gerekiyor. herkesin bolluk içinde yaşayabileceği gerçektir.
herhangi bir ürün ile ilgili üretim yapan büyük bir firmaya yeterli derecede maddi olanağı sağlarsak, bütün insanlara o ürünü yeterli doyumu sağlayacak şekilde üreteceğini görürüz.
yani burada sorun işsizlik değildir. işsizlik özgürlüktür ve insanları köle olmaktan kurtarır. asıl sorun, dünyanın yeni bir sisteme gebe olduğunu yeni görmesidir, acil olarak uygulanması gereken sisteme: (bkz: zeitgeist the movie) (bkz: zeitgeist addendum)
derneğin temel felsefesi adında gizlidir. ideolojilerinin büyüklüğü maddiyatla ölçülemez. sözlüklerde gizli lobiler kurarak ülkere saldıran varmı her daim tetikte beklerler. ülker'in hakkındaki olumsuz eleştirilerde eksiye abanmaları an meselesidir.
ideolojileri ortadan kaldırmakla, parayı ortadan kaldırmakla mümkün olabilecek durum. zeitgeist the movie, zeitgeist addendum izlemekle ilk adımı atmış olur insan.
kürt'lerin hayatlarında kürt felsefe!sinden başka hiçbir sorunu olmadığının göstergesidir. kürtler şunu istiyor, kürtler bunu istiyor, kürtler böyle diyeni dışlar,... gibi beyanat veren başındakilere sahip çıkmaları bu gerçeği göstermektedir. siyaset arenasındaki başka hiçbir konu hakkında bilgileri yoktur sanırsın. yat kalk kürt. açlıktan nefesi kokar, hala kürtçülük peşindedir.
şimdi ben bu yazıyı yazarken, yok efendim bölücülük faşizm bu diyen budalalara hazır cevap vereyim. siz kendinizi bu klasmana sokup sizin hakkınızda konuşan insana hiç tepki vermezseniz ve onun dediklerini onaylarsanız, ben de genellemenin kralını yaparım arkadaş.
herkesin aklından geçip de birçoğunun söylemeye cesaret edemediği söz. boşverin bak izmir'liler, dengesiz adamın sözünü takmayın. izmir türkiye'nin artvin'den sonra en çağdaş yeridir.
insanların çok farklı olduğunu çok net bir biçimde gördüğüm olaydır. sadece akp değil, piyasadaki bütün liboşlar aynısını yapmaktadır. bize göre küfürdür ya özalcılık. soygundur, dolandırıcılıktır, memurum işini bilirciliktir. ne tuhaf, hakikaten...
(bkz: haluk levent)
şimdi böyle beni anadolu kokan biri sanmayın. bilimumundan nefret ederim. ama adamın sesi hakikaten tam rock müzik yapmaya müsait. şöyle yabancı ülkede farklı soundlarda söylese milyonlar satar.
hepsi birer seks figürü gibidir. 4 kollu dişi hariç hepsiyle yatılmak istenir. yok dili kertenkele dili olacakmış, yok seni şişirip patlatacakmış, umursanmaz.
ülkücülüğü büyük bir erdem olarak göstermeye çalışan ülkücüdür. e madem gerçek anlamda yaşayabilen kimse yok, niye zorba yöntemlerle insanlara dayatmaya çalışıyosun ülkücülüğü?
bunlar sevgili faşistidirler. aşkım, bitanem, balım,... gibi kelimeleri kullanırlar. sevgili faşisti olmalarının nedeni sevgililerinin her yaptığının en iyisi olduğunu düşünmelerindendir. ne yola çıkılır bunlarla ne bir işe girişilir. amsalaklıkları yüzünden, sevgilisi veya karısı yüzünden, sizi apansızın yarı yolda bırakabilirler.