bir zayıflık göstergesidir. eylemi meşrulaştırabilecek mantıklı hiçbir sebebi olmamakla birlikte er ya da hatun kişisinin karşısındakine gerçekleri söyleyecek gücü/cesareti olmadığı için küçük numaralarla kendi kendini tatmin etme çabasından ibaret bir eylem.
insan ilişkilerinin olmazsa olmazı, bel kemiğidir. kimileri için kolay kazanılan kimileri için ise zor kazanılandır . ama en nihayetinde bir kez kaybedildi mi yitip giden ve tekrar yerine konması en zor olan şeylerdendir.
sonunda ilk kliplerini çekmiş bulunan harika bir ankara grubu. duman'dan köprüaltı şarkısına yaptıkları coverla binlerce insanın gönlünü fethedeceklerinden eminim. işte o cover ve klibi:
Ankara'da Mustafa Atik ve Göksü Taşçeviren tarafından kurulan, soul, r&b ve caz tarzlarında akustik olarak program konserlerine devam eden bir grup. hem dinlendiren hemde eğlendiren bir tarzları, yorumları var. içkinizi yudumlarken arka fonda insana huzur veren bir ses ve canlı müzik ziyafeti. aynı zamanda albüm çalışmalarıda başlamıştır. umuyoruz ki en kısa sürede albümleri de çıkar ve kendilerini daha çok dinleyebiliriz. grubu daha yakından tanımak ve takip etmek için;
efes dark üzerine bira tanımam derken birden karşıma çıkan ve artık bende bağımlılık yapmış olan bir bira markasıdır. tadı yumuşak, içimi kolaydır. tatlı tatlı, serin serin boğazdan akıp gitmesi de cabası.
pek takılmıyordum olanlara, nedense çok garip bir şekilde soğukkanlılığımı koruyordum, bir sakinlik umursamazlık vardı üzerimde. taa ki askere gideceğini öğrenene kadar. halbu ki biliyordum bunu ama nedense neresi olduğunu öğrenince ve gitme vaktinin de yaklaştığını kısacası işin ciddiyetini kavrayınca dank etti kafama sanırım bazı şeyler. kötü oldum ne yalan söyleyeyim oturup ağlamak istedim. batıda bir yere ve kısa dönemliğine gidiyor olman içimi rahatlatsa da yine de bir garip oldum işte. olanlar falan aklımdan geçti ve onca zamandan sonra ilk defa ciddi anlamda sızlattı içimi. olayların ilk sıcaklığıyla anlamıyorum sanırım bende bıraktıkları hisleri. ne zaman ki üzerinden zaman geçiyor, olay sıcaklığını kaybediyor işte o zaman farkediyorum aslında ne kadar değer verdiğimi ve üzüldüğümü. yine öyle oldu. sanırım ben bir öküzüm. ya da burda da yazan bir arkadaşımın da dediği gibi tam anlamıyla "duygusal bir öküz"üm. *
neyse lafın kısası şimdi askere gidiyorsun ve ben seninle konuşmayı çok istiyorum. ne bileyim askerlik bu işte, gitmeden önce son bir kez daha konuşmak isterdim ama bu çok anlamsız olur dimi? hele ki son olaylardan sonra. üzüldüm işte, işin özü bu. sağ salim git, sağ salim gel. bilmesen de iyi dileklerim hep seninle. sevgiyle kal, hoşçakal..
bir göksel şaheseri. müziği olsun sözleri olsun insanın içine işliyor resmen. hele bir de tam olarak sizi anlatıyorsa şarkı işte o zaman daha bir acıtıyor insanı.
idam cezasına sonuna kadar karşı olan biri olarak söz konusu tecavüz olduğunda aslında bazı kişiler için gerekli sanırım diye düşünmeme sebep olan durumdur.
s04e03 fringe geri döndü diyebilirim. sonu iyi bağlamışlar hayran kaldım. olivia yine o tuzlu tanka girecek gibi duruyor ama bakalım. ha bir de turuncu kafalı çocuk pek tatlıymış *
eğer özlenen kişi vefat etmişse gerçekleşen durumdur. arayamamayı geç artık ondan hiçbir şekilde haber alamazsınız. sağdan soldan hakkında küçükte olsa ne yaptığına dair bir şeyler duyup öğrenemezsiniz. artık meçhuldedir çünkü, nerde olduğunu dahi bilmediğiniz birini nasıl arayabilirsiniz ki?
show tv nin ikinci doktorlar vakası olarak gördüğüm dizisidir. sürekli verilen tekrar bölümleriyle doktorlar gibi olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
hayatımıza giren her kişinin aslında bizlere bir şeyler öğretip kattığını göz önüne alırsak hiçbir şey olarak nitelendirilebilecek olan durumdur. herkesten az ya da çok bir şeyler öğreniriz çünkü ve bu öğrenme sürecinde bazen az bazen de fazla bedeller öderiz elbet ama her çıkarılan ders o gidenin yerini doldurur. yeter ki silkenip kendimize gelelim.
güzel bir adele şarkısıdır. sözleri de şu şekildedir:
some say i'll be better without you
but they don t know you like i do
or at least the sides i thought i knew
i can t bear this time
it drags on as i lose my mind
reminded by things i find
like notes and clothes you have left behind
wake me up, wake me up when all is done
i won t rise until this battle's won
my dignity's become undone
but i won t go
i can t do it on my own
if this ain't love, then what is
i m willing to take the risk
so petrified, i m so scared to step into this ride
what if i lose my heart and fail, declined
i won t forgive me if i give up trying
i heard his voice today,
i didn t know a single word he said
not one resemblance to the man i met
just a vacant broken boy instead
i won t go
i can t do it on my own
if this ain't love, then what is
i m willing to take the risk
there will be times
we will try and give it up
bursting at the seams, no doubt
we will almost fall apart, then burn to pieces
so watch them turn to dust
but nothing will ever taint us
i won t go
i can t do it on my own
if this ain't love, then what is
i m willing to take the risk
will he, will he still remember me
will he still love me even when he is free
or will he go back to the place where he will choose the poison over me
when we spoke yesterday
he said to hold my breath and sit and wait
i ll be home so soon, i won t be late
he won t go
he can t do it on his own
if this ain't love, then what is
he is willing to take the risk
so i won t go
he can t do it on his own
if this ain't love, then what is
i am willing to take the risk
cause he won t go
he can t do it on his own
if this ain't love, then what is
we're willing to take the risk
uzun süren bekleyiş bitmiştir nihayet. yeni sezona başladığını öğrendiğimde içimden adeta sevinç çığlıkları attım. * 4. sezon ilk bölüm biraz kafa karıştırıcı ve durağan gibi olmuş olsa da ilerleyen bölümlerde yine coşacaklarından eminim. *