Birilerini tanıdım; aşk yok deyip sevgilisini satan, hayat yok deyip aşkını satan, satacak bir sey kalmadı deyip ruhunu satan... Üzerine naylon geçirip eskimemeye çalışan ama dokunduğu herkesin derisini kaldırıp bakan... Içi taşlaşan, hayatın en sığ yerleriyle devamlı paslaşan... Hayat belki de sadece onlara değmeden geçebilmek ve belki de o yüzden kimsenin bir hayatı yok...
şu anda savunuculuğunu yaptığıniz ve üste çıkarmak için uğraştığınız hükümet kime neyi soruyor? Ülkenin her parçasını yabancılara satarken izin mi alıyor? Bunu sorgulamazken Türkiye Cumhuriyeti yerine Osmanlının devamını istiyorduk diyen birinde beyin ne arar ki.