Kendisi tebliğe adamış ve bu uğurda yaptığı tüm çalışmalara zarar gelmemesi adna gurbette kalmaya razı olan bir gönül insanıdır. dövene elsiz sövene dilsiz gönül koyana gönülsüz olmuştur ve hareketini bu denli seviyeli hale getirmesine onun ihlasından feyz alan adanmış insanlar vesile olmuştur. ilim insanıdır Kur'an ışığında bilimin yapılabileceğini şu an tüm dünyaya göstermektedir. aynı zamanda;
1995 - Türk Ocakları Vakfı "Nihal Atsız Türk Dünyası Hizmet Ödülü"
1995 - Mehmetçik Vakfı "Teşekkür Beratı"
1996 - Türk Sanayici ve işadamları Vakfı (TÜSiAV) "Hoşgörü Ödülü"
1997 - Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı "Türk Dünyasına Hizmet Ödülü"
1997 - Türk Eğitim-Sen "24 Kasım Eğitim Özel Ödülü"
1998 - "Türk 2000'ler Vakfı Ödülü"
1998 - "Hamdullah Suphi Tanrıöver Türk Ocakları Kültür Armağanı"
1998 - "ipekyolu Vakfı Ödülü"
2001 - Türkiye Yazarlar Birliği "Üstün Hizmet Ödülü"
2007 - "Dünyanın En Büyük Entelektüel insanı"
2010 - Leeds Metropolitan Üniversitesi (ingiltere)"Fahri Doktora Ünvanı ..gibi ödüllere layık görülmüştür.
.
sırplar kadar hollandalı askerlerinde sorumlu tutulduğu, korumaları gerekirken sırplardan aldıkları silahlarla bosnalı kardeşlerimizi insanlığa sığmaz bir biçimde öldürmeleridir.bunlardan bir kaç tanesine kepazeliklerinden dolayı bir de madalya verilmiştir. bu askerlerden geri kalanlarının aile hayatları bitmiştir, çoğu ya intihar etmiş yada kafayı yemiştir.
Mevlana Allah'ın merhametinin boyutunu anlatmak için söylemiştir Allah'tan ümidini kesme demiştir. Bunu ona söyleten zaten Allah'tır. ve ahirette bizi kurtracak olan Allah'ın rahmeti ve merhameti olacaktır.
saymakla bitmez. ancak şu bir gerçek ki izlemeden,okumadan yorum yapmak kolaydır. türk okulları genel itibariyle paralıdır.yurt içinde her ilde o ilin ekonomik durumuna göre bir ücret belirlenir.bu okullara sınavla girilir,çoğu ülkedeki en iyi okullar bunlar olduğu için sınıflara sığmayan çocuklara statlarda sınav yapılır. ayrıca olimpiyatlara katılabilmesi için türkçeyi çok iyi konuşması gerekir çocuğun.peki türkiyeyi sevmeden,ordaki öğretmenleri ortamı diyaloğu sevmeden,sadece fakirliğinden yararlanılarak okula alınmış bir ganalı çocuk nasıl karadenizlilerden daha iyi halk oyunu oynayabilir nasıl olimpiyatlara katılmak için türkçeyi öğrenebilir.Tarihlerinde ilk defa Irak ve Afganistan bilim olimpiyatlarında madalyayı bu okullar sayesinde kazanmışlardır. Halkın bu okullara teveccühü çok yüksek seviyededir. Kırgızistanda 2006 yılında okullara alınacak 900 kişilik kontenjan için 55 bin kişi başvuruda bulunmuştur.
bu dünya sultan süleymana kalmadı kimseyede kalmaz. ölüm anında ahiretteki durumunu gören insan tövbe etmek ister ama ALLah korusun çok geç olabilir.çünkü önemli olan görmeden inanmaktır.
Saygısızlık ve seviyesizliktr. Kur-an mealini usulüne göre okumamaktanda kaynaklanıyor olabilir. meal okunmadan önce bir islam ilmihali ardından peygamberler tarihi ve peygamber efendimiz(SAV)' in hayatı okunmalıdır. Aksi halde idrak noktasında büyük sıkıntılar yaşayacak insan bırakın inanmamayı peygamberliğini bile ilan edebilir. ha birde belki aşağıdaki olayda Hz. Ali'nin muhteşem cevabı inanmayanlara ne türlü bi çıkmazda olduklarını gösterir, kendilerini kemiren şüphe iki cihandada onları mutsuz edicektir. şu kısacık ömür neysede, ebedi hayattaki mutsuzluk ve o büyük pişmanlık çekilecek gibi değildir hrlde..
Hz. Ali'ye (r. a), birisi geldi. Adam, ölümü, tekrar dirilmeyi, ahirette hesabı, cenneti ve cehennemi inkar ediyordu. Hz. Ali'ye:
- Ya Ali, siz müslümanlar ölüme ve ölüm ötesine inanıyorsunuz; biz ise inanmıyoruz. Siz cehennemden kurtulmak, cennete girmek için bir sürü ibadet ediyor, mal harcıyor, zahmete giriyorsunuz. Bu zahmet değer mi? Hem ölümden sonra tekrar dirilmenin olacağı ne malum?" diye sordu.
Hz. Ali (r. a) adamı sükunetle dinledi, sonra ona şu cevabı verdi:
"Evet, ölümden sonra dirilmek, hesaba çekilmek, cennete veya cehenneme girmek, ya senin dediğin gibi yoktur; ya da bizim dediğimiz vardır. Önce senin dediğinin doğru olduğunu düşünelim. Ölümden sonra ahiret hayatı yoksa, seninle biz aynı durumdayız. Sana da yok bize de yok. Bu arada bizim Yüce Allah için kıldığımız namazların, yaptığımız ibadetlerin, hayır ve iyiliklerin, güzel ahlakın, verdiğimiz zekat ve sadakaların bize bir zararı olmaz. Ama, ya ahiret varsa, bizim dediğimiz doğru çıkarsa, senin hâlin nice olur? diye sordu. Adam, biraz durdu, düşündü ve sonra: " Vallahi, her iki durumda da siz kârdasınız, ahiret varsa vay bizim hâlimize! Yolunu öğret, ben de müslüman olacağım," dedi ve müslüman oldu.
sürekli ama sürekli, boş bulduğum en önemlisi stresli olduğum her vakit geçmişte yaptığım bazı hatalardan pişmalık duyan ilginç bir beyne sahibim ..düşünmek düşünmek..yahu unutt artık yaaa..prozac paklamadı beni o derece ..bunu ablam dışında paylaşabildiğm kimsenin olmaması dahada acı verici..bir of çekip Allah diyorum ..
her misafiri yolca ederken çocukları için' bundan sonra bizim kızımız/oğlumuz olsun bu' diyerek eve gidip uyumak isteyen zavallı çocuğa o korkuyu yaşatmak..
Kendisi tebliğe adamış ve bu uğurda yaptığı tüm çalışmalara zarar gelmemesi adna gurbette kalmaya razı olan bir gönül insanıdır. dövene elsiz sövene dilsiz gönül koyana gönülsüz olmuştur ve hareketini bu denli seviyeli hale getirmesine onun ihlasından feyz alan adanmış insanlar vesile olmuştur. ilim insanıdır Kur'an ışığında bilimin yapılabileceğini şu an tüm dünyaya göstermektedir. aynı zamanda;
1995 - Türk Ocakları Vakfı "Nihal Atsız Türk Dünyası Hizmet Ödülü"
1995 - Mehmetçik Vakfı "Teşekkür Beratı"
1996 - Türk Sanayici ve işadamları Vakfı (TÜSiAV) "Hoşgörü Ödülü"
1997 - Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı "Türk Dünyasına Hizmet Ödülü"
1997 - Türk Eğitim-Sen "24 Kasım Eğitim Özel Ödülü"
1998 - "Türk 2000'ler Vakfı Ödülü"
1998 - "Hamdullah Suphi Tanrıöver Türk Ocakları Kültür Armağanı"
1998 - "ipekyolu Vakfı Ödülü"
2001 - Türkiye Yazarlar Birliği "Üstün Hizmet Ödülü"
2007 - "Dünyanın En Büyük Entelektüel insanı"
2010 - Leeds Metropolitan Üniversitesi (ingiltere)"Fahri Doktora Ünvanı ..' na layık görülmüştür.
.