Bir de konuşurken içi titremek var
Ona söyleyeceğim her kelime düğüm düğüm çıkıyor boğazımdan
Neredeyse 20 gün oldu, hala alışamadım. Hala heyecanlanıyorum
Ben yemek yapmayı öğreniyorum
Uyurkan yanağıma bir öpücük konuyor, kalbimin çarpıntısına uyanıyorum
Uyanıkken bir öpücük daha
Kişiye göre değişir
Bir tane kız arkadaşım var, onu ararsanız gerçekten kıyameti kopartır
Ama ben aranmazsam koparım, telefon bekliyorumdur 5.dakikadan sonra
içim içime sığmıyor, kalbim yerinden fırlayacak gibi çarpıyor.
Evdeyim, tek başıma oturuyorum. Böyle bir çarpıntı yok, kalbim değil kulaklarım zonkluyor, beynim zonkluyor, damarlarım zonkluyor
Sebebini de bilmiyorum, hani heyecanlanacağım bir şey de yok tek başıma oturuyorum. Çok kötü çarpıyor ama
Daha önce çarpıntım da olmadı
Değeri kazanca bağlı olarak değişen biri gibi hissediyorum
Kazancım yüksekse değersin, değilse neden olasın
Tabi bu bana söylenen sözmüş gibi
Halbuki ben değer verdiğimde bunu kazanç gütmeden, sonrasını düşünmeden veriyorum
Benim için değerliysen değerlisindir, değilsen değilsindir.
Kırgınlığımı kuytuda bırakabiliyorsam yaklaşıyorumdur, beni o kuytuya geri itiyorsan kaybediyorsundur.
Laf salatasına gerek yok bu yüzden. Sözler, eylemlerle birleştikçe güzel.