kultigin
345 (çok gezmiş çok okumuş)
beşinci nesil yazar 0 takipçi 20.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    ahmet kutalmış türkeş

    8.
  1. babası mezarda bırak ters dönmeyi, taklalar atmıştır herhalde.

    (bkz: hayırlı evlat)
    5 ...
  2. yuri gagarin

    27.
  3. ben-i adem'in en büyük meraklarından birisi olan uzay'a çıkmayı başaran ilk insan. yuri gagarin uzaya çıkınca, abd prestij kaybettiğini düşünerek apar topar aya gitmiştir.*
    3 ...
  4. katy perry

    147.
  5. filiz ahmet

    11.
  6. ilan-ı aşk edecektim, gördüm ki rakibim çokmuş. ama ben gene de beis görmüyorum ilan-ı aşkımda: ben sana aşığım filiz !
    0 ...
  7. haccac

    5.
  8. maveraünnehir civarında türklerle çetin çatışmalara girmiştir.
    2 ...
  9. stop crying your heart out

    25.
  10. adamı ipten alır. yeminle diyorum bak.
    4 ...
  11. optimus prime

    40.
  12. türk futbol tarihinin en büyük ayarı

    60.
  13. #4497280 ek olarak

    (bkz: 24 mart 2007 yunanistan türkiye maçı).

    yunanistan'ın osmanlı imparatorluğu'ndan ayrılarak bağımsızlığına kavuştuğu günde, o dönemin yunan komutanlarından georgios karaiskakis'in adını taşıyan stadda alınan 4-1'lik tarihi galibiyet, "ayar" kelimesiyle karşılanamayacak kadar büyük bir kapaktır.
    3 ...
  14. ikinci abdülhamid

    142.
  15. pek çok politik simgeye sahip memleketimde, bu sabık padişah da politik bir simgedir. kendisine "ulu hakan" diyenler de "kızıl sultan" diyenler de, belirli politik görüşlerin temsilcisidir.
    0 ...
  16. romanov

    5.
  17. Osmanoğulları ile birlikte son büyük iki hanedan ailesinden birisidir. Ayrıca, SSCB çöktükten sonra, Rusya Federasyonu'nunda SSCB'ye tepki olarak Romanov sevgisi yükseltilmiş ve II. Nikola "mazlum lider" rolüne büründürülmüştür.
    1 ...
  18. üçüncü selim

    19.
  19. Selim-i Salis... Osmanlı Devleti'inde gerçek anlamda ilk köklü reformları yapma girişiminde bulunup, bunların bedelini canıyla ödeyen padişah. imparatorluktaki kötü gidişi sezip, bir dizi ıslahat programını hayata geçirmek için düğmeye basmıştı: ilk olarak, Nizam-ı Cedid adında bir ordu oluşturmuş ve irad-ı Cedid adında, ordunun giderlerinin tahsis edilmesi için bir hazine oluşturmuştu. Batı'nın nasıl olup da öne geçtiğini daha iyi kavrayabilmek için yurtdışında ilk defa elçilikler açtıran padişah olmuştu. Amacı, buradan elde edilecek bilgilerle Batılı anlamda kurumların oluşmasını sağlayabilmekti. Lâkin padişah, bu düşüncelerini çevresindeki herkese anlatınca, bu gafletinin bedelini canıyla ödemek durumunda kaldı. Öldürülüşü ise, eski Türk töresine aykırı olarak, kanı akıtılarak gerçekleştirildi. Bilindiği gibi, töre gereği hanedan soyunun kanı kutsal olduğu için, öldürülecek kişinin kanı dökülmez ve yay kirişi ile öldürülme işlemi gerçekleştirilirdi. Fakat Selim, hançerlenerek öldürülmüştür.

    Selim, devlet adamlığının yanında iyi bir müzisyendi. Klasik Türk müziğinin en büyük isimleri arasında yer alan sultanın, kendisinin oluşturduğu bir makam dahi vardır.

    Şimdi dahi kullanılan Selimiye Kışlasını yaptırmıştır.

    Yükselen Batı sanayisi karşısında yerli malların tüketimini teşvik etmeye çalışmıştır. Bu amaçla, atölyeler kurdurup çeşitli dallarda mallar üretilmiştir. Bunlardan en bilineni, Selimiye adı verilen kumaşlardır.

    Ölümünün 200. yılında, Topkapı Sarayı'nda kendisi adına açılan bölümde, kullandığı eşyalar ve kendi el yazısıyla gönderdiği mektuplar gibi daha birçok farklı eşya sergilenmiştir.
    0 ...
  20. ikinci mahmud

    20.
  21. Osmanlı'nın başına geçmiş en tilki ve en zeki padişahlardandır.
    II. Mahmut, şehzadeliği sırasında, sultan olan amcası III. Selim tarafından himaye edilmiş ve eğitimiyle bizzat ilgilenilmişti. III. Selim tahttan indirildikten sonra ise, tahta çıkan IV. Mustafa tarafından katledilmek istenmiş fakat Harem'deki kadınlardan birisinin sayesinde çatı arasına kaçarak canını zor kurtarmıştır. Mehmet Alkan hoca bu olayı, Harem'in Osmanlı siyasetindeki son etkisi olarak adlandırır. Devam edersek, Şehzade Mahmut, istanbul'a III. Selim'i tahta çıkarmaya gelen Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşatarafından, III. Selim daha önceden katlolunduğu için, tahta çıkarılmıştır. Bu noktadan sonra izlediği siyasetse takdire şayandır:
    Tahta geçtiğinde, siyasi bir desteğe haiz olmayan ve Yeniçeri güruhunun da pek iyi gözle bakmadığı Mahmut, iktidarını sağlamlaştırmak için askeri güce ihtiyaç duyuyordu. O askeri güç ise, dönemin feodal beyleri olan ayanlarda vardı: Böylece Mahmut, sultanlığını korumak için, ayanlarla Sened-i ittifak adı verilen antlaşmayı imzalamıştı. Ayanların, bu antlaşmayı imza etmek için şehre gelişleri de oldukça görkemliydi: Birbirinden ilginç kıyafetlere haiz hassa askerleriyle kente gelen ayanlar, aslında Mahmut'un gövde gösterisi niteliğindeydi. Bir süre sonra, iktidarını sağlamlaştıran Mahmut, mutlak egemenliğini sağlamak için ayanlarla hesaplaşmak zorunda olduğunu biliyordu: Ayanları görüşme bahanesiyle bir araya topladı ve onlardan ani bir biçimde kurtuldu: Hepsini öldürttü. Birkaç ayan hariç* artık mutlak otoriteye sahipti. Yeniçerilerle de hesaplaşmak için bekleyen Mahmut, amcası Selim'in düştüğü hataya düşmemek için en uygun anı kolladı ve Yunan isyanı sırasında askerlerin isteksiz savaştığı propagandasının da yardımıyla 1826 yılında harekete geçti Halktan da destek alarak Yeniçerilerin kökünü kazıdı. Vakayı Hayriye sonrası şehirde yaşayan tüm Yeniçeriler katledildi ve hatta mezarları bile bozuldu. Fakat bu olay, henüz o sırada devam eden Yunan Savaşı'nı olumsuz etkiledi çünkü elde doğru düzgün bir düzenli ordu kalmamıştı. Asakir-i Mansure-i Muhammediye adıyla bir ordu kurdu fakat bu ordu hemen faaliyete geçemedi.
    Mahmut, nazarımda devletin üçüncü kurucusudur, Osman Bey ve Fatih'ten sonra. Kendisi döneminde, Cumhuriyet dönemine de taşınacak olan bürokratik yapıların temeli kuruldu. Modern anlamdaki orduya benzeyen bir ordu yapısı teşekkül etmeye çalıştı. Postane, çiçek aşısı, tulumba ekibi vb gibi birçok yeniliğe imza attı. Kısacası, Osmanlı imparatorluğu bir müddet daha düşe kalka varlığını idame ettirdiyse bunda hiç kuşkusuz en büyük hisselerden birisini Mahmut'a vermeliyiz.
    2 ...
  22. amerika türkiye nin dostudur

    9.
  23. writing to reach you

    7.
  24. platoniğin canıdır, can dostudur.

    i might never reach you
    only want to teach you
    about you
    2 ...
  25. osmanlı devleti

    146.
  26. Devletin kökenlerindeki alevi etkisini anlamak için, saymayacağım uzun uzun bektaşileri, alevi erenlerinin balkanların islamlaşmasındaki faydalarını falan. Tek bir örnek verip yatacağım: türk tarihinin en muzaffer amirali barbaros hayrettin paşa'nın kadırgasındaki yelkenlerdeki işlemeye göz atın: bir adet zülfekar göreceksiniz.
    1 ...
  27. ille de heaven

    177.
  28. insanların acı karşısında, hiç tanımadıkları bir insan ile ilgili olsa dahi, nasıl tek bir yürek olup kenetlenebildiğini bize ispat edendir. allah taksiratını affetsin, mekanı cennet olsun...
    3 ...
  29. fosforlu cevriye

    15.
  30. genelde ilk olarak akla, ibrahim tatlıses ve sevtap parman'ın oynadığı abidik gubidik film gelse de, tanju gürsu ve türkan şoray'ın oynadığı leziz bir versiyonu olan film. Tanju Gürsu çok sağlam bıçkın rolü kesiyordu, Türkan Şoray ise, isterse hanımefendi isterse de sert bir kadın olabileceğini belli ediyordu bu filmde.
    1 ...
  31. sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği

    119.
  32. Hakkında güzel bir fıkra, tarihi hakkında bize ipuçları verecektir:

    1917 Devrimi gerçekleşmiş ve devrim treni yola çıkmıştır. Makinist Lenin'dir. Fakat, tren yola devam ederken, yolun bir bölümünde rayların bittiğini farkedilir. Makinist Lenin, halk üzerinde ajitasyon dolu bir konuşma yaparak, insanları gaza getirir ve insanlar yeni raylar döşeyerek, trenin yola devam etmesini sağlarlar. Tren yoluna devam ederken, makinist değişmiş ve Stalin makinist olmuştur. Biraz ilerledikten sonra, yolda tekrar rayların bittiği farkedilir. Stalin, vagonların bir tarafındaki yolcuları kurşuna dizer, kalanlar da korkudan ray yapımına başlarlar. Tren gene yoluna devam eder, makinist değişir. Yeni makinist Hruşçev'dir. Yolun bir bölümünden sonra gene rayların olmadığı farkedilir. Hruşçev, geride bıraktıkları yola ihtiyaçları olmayacağını söyleyerek, o rayların sökülüp önlerindeki yola takılmasını tembih eder. Tren gene yoluna devam eder. Makinist bu sefer Brejnev'dir ve gene rayların bir bölümü yoktur yolda. Brejnev, yolculara, "pencerelerinizi sıkı sıkı kapatın ve trenin içinde, sanki yola devam ediyormuş gibi sallanın" der. Makinist gene değişir ve yeni makinist artık Gorbaçov'dur. Tren raylarındaki eksikliği farkeden Gorbaçov ise, "raylar bitmiş öyleyse, treni geri çevirip başladığımız yere dönelim" der.
    6 ...
  33. mehmet topal

    123.
  34. Bu adam gelişmenin ne demek olduğunun ispatıdır.

    Galatasaray'a ilk geldiği zamanlardaki maçlarında* sıradan hatta vasatın altında bir performans ortaya koyuyordu. izleyene bu adamın ne işi var bu takımda diye düşündürtüyordu. Sağına, soluna bile pas vermekten aciz bir oyunu vardı. Lakin geçen süre içerisinde oyununu o kadar güzel ilerletti ki, şu anda modern futbola cevap veren kusursuz bir ön libero hüviyetinde. Defanstan aldığı topları olumlu biçimde arkadaşlarına aktarabilmekte, gerek kısa, gerek uzun paslar yardımıyla. Rakip hücumlardaki ilk müdahelelerinde ise neredeyse kusursuz. Hava toplarında son derece hakim. Bu özelliklerinin yanında uzaktan etkili vuruşları da bonus adeta.
    Ben derim ki, kaç git buralardan Mehmet Topal, git kendini çok sevdirmeden Arda'yı da alıp yanına...
    1 ...
  35. jeanne d arc

    28.
  36. 15. yüzyılda Fransız halkı, ingiliz askerlerinin saldırıları altında umutsuzlukla savaşırken Tanrı'nın sesini duyan cahil bir köylü kızı onları bu sefaletten kurtaracaktı. Tarihin akışını değiştiren bu mucizenin adı Jeanne D'Arc'tı.*
    ilginç bir hikayesi vardı. Henüz oniki yaşındayken ilahi sesler duyduğunu iddia ediyordu. 17 yaşında geldiğinde kararlı ve inançlı birisi olarak kralın karşısına geçip, Rheims Katedralinde taç giymesi gerektiğine onu ikna etti. Kral, ona bir ordu tahsis etti ve Jeanna D'arc emrindeki dörtbin asker ile Orléans şehrini* ele geçirmeyi başardı. Daha sonra bu moralle birçok kaleyi daha ele geçirdi, fakat ihanete uğradı. Kendisini kıskananlar düşmanları ile işbirliği yaptı ve Jeanne D'arc yenildi. Engizisyonun önüne çıktı ve işittiği seslerin şeytanın sesleri olduğu iddiası ve buna ek olarak giydiği kıyafetlerin erkek kıyafeti olduğu, böylece kendi cinsini aşağıladığı iddiasıyla ölüm cezasına çarptırıldı ve canlı canlı yakıldı. 20 yüzyılın başında Papa Benedictus, onu azize ilan etti.

    Jeanne D'arc dini yönü ağır basan birisi olmasına rağmen, Fransız milliyetçiliğinde kullanılan önemli sembollerden birisidir.
    2 ...
  37. büyük bir zevk alarak içine girilenler

    16.
  38. dilek türkan

    6.
  39. sese aşık olunabilir mi sorusunun yanıtıdır.
    4 ...
  40. 5000 yıllık kürt tarihi

    105.
  41. Kürt şovenistliği ve Türk ırkçılığı konseptlerinin dışında olayı objektif bir tarihçi gözüyle değerlendirirsek doğru olabilecek bir önermedir. Bu kimliğin bu kadar eski tarihsel kökenleri olması pek olasıdır. çünkü ortadoğu'daki hemen hemen her kavmin tarihi böyledir ve kökleri çok geçmişe kadar uzanır.*
    2 ...
  42. lugat it turk

    6.
  43. bir dönem dibe vurup kapanma tehlikesi geçirmesine rağmen, dipten derin bir sıçarıyışla tekrar su üstüne çıkan, yeni yönetim kadrosuyla yoluna devam etmeye çalışan sözlük.*
    0 ...
  44. büyük iskender

    36.
  45. Hiç savaş kaybetmemiş olan, tarihin gördüğü en cesur asker ve en iyi yöneticilerden birisidir. Makedonların iki medar-ı iftiharından birisidir.**
    iskender'in babası II. Philip, Makedon Krallığının başındaydı ve devletini güçlendirmekle meşguldü. Oğlu iskender ise, o sıralarda, büyük filozof Aristoteles'ten dersler alıyordu. iskender, hayatının sonuna kadar, Aristoteles'ten aldığı siyasal öğütleri, savaşlarda ve ele geçirdiği yerlerin idaresinde kullanacaktı.

    iskender, ilk önemli sınavını, babası sefere çıktığında, tahta geçici naib olarak kendisini atadığı zaman verdi. Henüz onaltı yaşındayken, çıkan bir isyanı bastırdı ve günümüzde Dedeağaç olarak bilinen bölgeye iskenderiye adını vererek, daha sonraları sayısı yetmişi bulacak olaniskenderiyeleri kurmaya başlamış oldu. Babası Philip'in ölümüyle birlikte 20 yaşında tahta geçti ve böylece büyük serüven başladı:

    iskender, ilk olarak Yunanların üzerine gitti ve onlarla hesaplaştıktan sonra, rotasını Pers imparatorluğuna çevirdi. Elli bin kişilik bir ordu oluşturarak Anadolu'ya girdi. Çanakkale civarındaki Granicus'ta Persleri mağlup etti ve Batı Anadolu'yu ele geçirdi. Gordion'a gelen iskender, burada Gordion düğümünü kılıç darbesiyle parçaladı ve bunu görenler, karşılarında Asya'nın müstakbel kralının bulunduğunu anladılar. Yürüyüşüne devam eden iskender, issus civarında Perslerle ikinci savaşını yaptı ve bunu da kazanarak, günümüzde iskenderun olarak bilinen bölgeye adını veren bir şehir kurdu ve yoluna devam etti. Bu sırada, barış isteyen Pers Kralı Darius III ona, barış karşılığında, Fırat'ın batısındaki toprakları, önemli bir miktar parayı ve kendi kız kardeşini teklif etti. iskender'in yakın arkadaşı ve aynı zamanda meşhur komutanlarından birisi olan Parmenon, "iskender'in yerinde olsam bu teklifi kabul ederdim," deyince, iskender, günümüzde de hatırlanan meşhur cevabı verdi: "Ben de Parmenon olsam bu teklifi kabul ederdim." Nitekim yoluna devam eden iskender, Mısır'a geldi ve burada hiçbir direnişle karşılaşmadan egemenliğini sağladı. Burada, artık bir kral değil, Tanrı statüsünde kabul görüyordu. Ve tarihler MÖ. 331'i gösterdiğinde, iskender ile Persler arasındaki efsanelerle gerçeklerin karıştığı son savaş Gaugamela'da yapıldı. Bazı tarihçiler, bu savaşta Pers ordusunun bir milyon kişi olduğunu yazar. iskender'in kuvvetleri ise ellibin civarındaydı. Şimdiki Kuzey Irak topraklarında yapılan savaşta zafer iskender'indi. Artık, Pers diyarı, iskender'in ayakları altında ezilmeye hazırdı. iskender, törenle başkent Persepolis'e geldi ve sarayı yıkarak burayı da devletinin başkentlerinden birisi yaptı.

    Tüm bu zaferlerden sonra, orduda artık homurdanmalar ve eve dönme isteği başgösterse de, iskender'in durmaya niyeti yoktu. Onun ufku, tüm komutan ve askerlerinden daha genişti; hedefi tek ve birleşik bir dünya imparatorluğu kurmaktı. Hellenizmi ise onun güneşi yapmak istiyordu. Bu amaçla yoluna devam etti ve Afganistan'ı da ele geçirdi. Orta Asya'nın derinliklerine kadar ilermeyi başardı. 325 yılında, Hindistan'a girdi. Ordusu, burada daha hiç görmediği şeytanlarla karşılaşmıştı: Filler. Fakat, muzaffer ordu, bunun da üstesinden geldi ve artık Hindistan da imparatorluğun bir parçasıydı. Büyük komutan, Hindistan'ı fethettikten birsüre sonra, ani bir sebepten dolayı anlaşılamayan bir şekilde öldü. Ani bir hastalık geçirdiği söylense de, benim şahsi fikrim ordusu tarafından zehirlendiği yönündedir. Onüç sene boyunca hareket halinde olan bir kitleyi memnun etmek imkansızdır. insanlar eninde sonunda evlerini özler ve dönmek isterler, bunun içinde her engeli aşmaya hazırdırlar...

    iskender, geçtiği her toprağı ele geçirirken, orayı yakıp yıkma hevesinde değildi, oralarda yeni şehirler kuruyor, Makedon ve Hellen kültürüyle yerli kültürleri kaynaştırıp, bir sentez oluşturmaya çalışıyordu. Bu amaçla, ele geçirdiği yerlere Pers valileri atadığında, ya da danışman olarak Perslerden yararlandığında, Makedonların tepkisini çekse de, o bildiğini yapmıştır. Günümüzde, hala adıyla anılan kentler olması, bu büyük komutanın isminin yaşatılması açısından son derece önemlidir.
    6 ...
  46. odalarda ışıksızım

    9.
  47. kayahan insanının ömründe yaptığı-yapacağı en iyi şarkıdır heralde.
    1 ...
  48. lost

    1580.
  49. spoiler değil rahatça oku

    inanç-iman ve rasyonelite arasındaki çatışmayı dizideki iki karakter, john locke* ve jack shephard* üzerinden güzel bir biçimde anlatan dizidir. özellikle ilk birkaç sezon boyunca, bu ikilinin sık sık tartışmasına tanık olmaktaydık: adada meydana gelen doğaüstü olaylara, john sürekli mistik bir biçimde yaklaşmaya çalışırken, jack sürekli olarak olayları bilimsel bir gözle ele almaya çalışmaktaydı. misal, john adaya gelmelerinin kaderlerinde olduğunu ve adanın kendilerini çağırdığını savunurken, jack, uçak kazası sonucu adaya rastgele düştüklerine inanmaktaydı.

    spoiler değil rahatça oku
    2 ...
  50. jack shephard

    39.
  51. john locke

    72.
  52. almanca dersinden akilda kalanlar

    62.
  53. komm tanja, wir würfeln.

    wer wie was diye salak bir kitap vardı, oradaydı bu olay.
    0 ...
  54. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük