Yazar Maruf Öztoprak ın carpe diem yayınlarından çıkan kitabı. ilk romanı yayınlanan Genç yazarlar arasında olay örgüsünü bu derece naif dokuyabilene henüz rastlamadım. Çiçekli böcekli dantelli Hollywood romantik komedi çakması kapaklarıyla aşk böcügü romanları görmekten gına gelmişti. Ayrıca muhafazakar kesimin sulandira sulandıra bitiremediği mevlanalı şems li kitaplar yüzünden de bu kitabı okumayı her seferinde gelecek aya bıraktım. Kitaplığımda geçirdiği altı ay sonunda elime aldıktan sonra yazabileceklerim şu ki;
Evet bu roman mistik, baharat niyetine tasavvufi öğelerden bolca zevk alabilirsiniz.
Evet bu roman polisiye.
Evet bu roman psikolojik.
Evet bu roman bir kurgusal tarih.
Evet bu roman bütün bunların bir arada olmasına rağmen yine de edebi bir tat veriyor.
Şöyle düşünün: Bir odanın içerisinde Ahmet Ümit, Hasan Ali Toptaş, Ihsan Oktay Anar, Iskender Pala, Sherlock Holmes oturmuş sohbet ediyorlar. işte kitabın atmosferi biraz da bu. Teknik bazı aksaklıklar gözüme çarpmadı değil ama bunun editoryal hatalar olduğu anlaşılıyor. Eksik kalan kısımlarda yazarın acele ettiğini ya da yazacak bir şey bulamadığını düşündüm. Ama kitap üzerine düşündükçe aslında eksik kalan o kısımların bilinçli bırakıldığını fark ettim. Çünkü bazı parçaları yazar birlestirmemis sizin birlestirmenizi istemiş. Ne olursa olsun Maruf öztoprak ilk romanı olan yazarların içinde en iyilerin arasında. Bu performansı sürdürür mü, Hakkı yenir mi, doğru insanlarla çalışır mı, doğru düzgün bir kitleye ulaşır mı bilinmez.
Artık soru sıkıntısından mıdır, kafayi siyirmaktan mıdır nedir, daha soruyu okurken adamın kitabı kalemi fırlatmak istediği problemlerdir. Öncelikle bir problem olabildiğine gerçek hayatla paralel olmalı. Kaliteli soru üretecegim derken saçmalamamalı.
Örnek:
"evden bakkala gitmek isteyen bir kişi evden çıktığında 5 adım ileri 3 adım geri giderek 245 adımda bakkala ulaşıyor"
Ilk nerede okudum bilmiyorum. antik yunan ve romada bir köleye verilebilecek en ağır ceza sahibinin ona oral seks yaptırmasıymış. Asil bir kadının asla oral seks yapmayacağı kabul edilirmis. Meşhur rome dizisindeki ve spartacus dizisindeki detaylardan biri de erkeğin karısıyla ilişkiye girmeden önce kadın kölelere oral seks yaptırıp kıvama gelmesi ve karısı ile böyle ilişkiye başlaması idi.
(bkz: nereden nereye)
Sistemin hep kadına yoğunlaştırdığı metalaştırma olgusunun aslında erkek üzerinde de el altından uygulanmasıdır. Kadını metalaştırıyor gibi görünüp kadınla erkeği elinde oynatabilen ve metalaştıran bir sistemde yuceldigini sanan erkekler topluluğuyuz.
Akla takılan bir ya da birkaç şarkının hiç durmadan zihinde tekrarlanip çalması durumu. Ders esnasında, sınav anında, sevgiliyle başbaşayken olması durumunda istenmeyen neticeler doğurabilir. Çoğu zaman uyanır uyanmaz dile dolanan bir şarkı gece uyuyana dek zihne, yetmezse dile vurur da artık insan kendinden sıkılır. O şarkının akıldan çıkması için bir fake atılır ve başka bir şarkı mırıldanmaya başlanır ama sonra nasıl oluyorsa bir bakılmış ki aynı şarkı tekrar listeye girmiş. Deli olmak böyle başlayabilir.
Tiebout Modeli diye de adlandırılır. Bu iktisatçı abimize göre yerel yönetimlerde istediği hizmeti alamayan vatandaş en uygun yerel yönetim birimine göçer ve oyunu orada kullanır.
geniş aile dizisinde gidilebilecek bir oyuncu kadrosu değişiminde oynamalarını can u yürekten isteyeceğim yeni kadro. cevahiri tayyip oynasın, bilali baykal... senaryo yazılmasın, doğaçlama oynansın. çok daha etkili ve komik, aynı zamanda hiç zorluk çekilmeyecek bir dizi olabilirdi.
tamamen saba tümere özgü bir gülme stili. ilk kez izleyenler yapmacık veya laubali olduğunu düşünüp kanal değiştirebilir; ama bizzat test edilmiş ve görülmüştür ki yapmacık değildir. iyi kadındır saba; ama karşınızda ıkınarak gülen birisini görmek çoğu zaman şaşırtıcıdır. (bkz: canlı yayında gülme krizi)
genellikle kredi yurtlar kurumunda karşılaşabileceğiniz ülkücü öğrenci tipi. Cuma günü namaza gitmeyip sokakta kızla gezeni ya da oruç tutmayanı döver. Subhanekeyi bile bildiği şüphelidir. din bilgisi "Ya Allah Bismillah Allahu Ekber" sloganı çerçevesindedir. yaşadığım şehirde caminin karşısındaki ülkü ocağından cuma namazı vakti yukarıdaki slogan yükselir. kötü zan etmiyorum orada kılıyorlardır desem de cuma camide kılınır.
uykusuz bar programında gördüğüm utangaç, doğal, evlenilecek kız dediğim şahsiyettir. programın sunucusuyla o derece doğal konuşmaları vardır ki hayran olmamak elde değildir.
son aga dizisinden kendisini iyi takip etmişliğim vardır.
ekrana çıktığında dünya ile ilişkimi kesmeyi nasıl yapabiliyorsa başarabilen aşık olunası kadın spiker. gönlümde şirin payzın'ın tahtını yerle bir etmiştir.
eski yunan'da halkın arasına üzerinde kan ve boya lekeleriyle dalıp asilzadelere karşı halkın haklarını savunurken tartaklandığını söylemiş bu sayede iktidarı da ele geçirmiştir. dalavereci. şimdiki siyasi arenada örnekleri çoktur.
her işin sonucuna bak diye çevirebileceğimiz bir söz...
tolstoy un ivan ilyiç in ölümü isimli eserinde şu cümlelerle geçer:
"ivan ilyiç babasından üst baş için bir miktar para aldı. Şarmer'e elbise ısmarlardı. saat kordonuna bağlı madalyonlar arasında respice finem yazılı küçük bir madalyon astı."