şu anda bana gülümseyendir. Gerek camel olsun gerek parliament olsun gerek diğer tüm sigaralar olsun içmek istediğim anda güzeldir ve istemediğimde istemiyorumdur, tü kakadır.
Hayatımdaki boşluklar ayın yüzeyinde bile yok. Yine de baş etmek istedim. Sevgi güzel şeymiş, benim için hep kötüydü ve neresinin güzel olduğunu görmek istiyordum. Güzel kılmak için uğraşacaktım . Uğraştım da. Neleri aştım kendi içimde aşamadığım, tek başıma yapamadığımı onunla yapmaya başlıyordum. Tam bu anda gidişi yıkım olurdu. Oldu da. Gitti mi bilmiyorum aslında burada ama bana sorarsanız çoktan gitti. Gelmem için çok bekledi ve ben geldiğimde gitti. Haksız ayrılık girsin literatüre. Ama olmadı. Sebepsiz mutsuzluk girdi yeniden. Zaman çok küçüktü, rahme yeni düşmüştü mutluluk, doğumda ölmek de neydi ?
Bizi biz kılmak için her şeye hazırdım, sen dur dedim öylece dur dedim ben hallederim dedim. Var mı böyle benimsemek?
Ilaçlar alacaktım, ilaçlara kendimi satacaktım. Yapma dedi ben varım. Ilaçlar aldım, ilaçlara kendimi sattım. Gözyaşlarım gözümde yandı, uyandım, gözyaşlarım gözümde dondu. Aşık olmayın, aşık olmayın arkadaşlar. Hormonlarınızın elinize kalem vermesine izin vermeyin. Bir sperm kadar küçüğüz. Döllenmeyin arkadaşlar.
Bir insana güvenmek ile kendinizi ilaçların kollarına bırakmak arasında kalırsınız. Cevap bellidir. Insana güvenmek ister güvenirsiniz ve genelde sikilip atılırsınız. Her şeyi yapmaya hazır olacak kadar güçlüsünüzdür ama bunun için en küçük bir cesaret alamamışsınızdır. Sonra pes edersiniz ve baş edemeyeceğiniz her ne varsa yalnız kalırsınız, o insan asla size istediğinizi vermez. Siz de kutu kutu ilaçlara bakıp gülümsersiniz. Yapay mutluluk şimdiden gelmiştir. Hoşgelmiştir.
gerçekten bunalan, yaşamdan bıkmış, intihar noktasına gelmiş yazarların buraya gelip bunları yazabildikleri için aslında o kadar da kötü olmadıklarını düşünürdüm. Kardeşim bu kadar kötüsün ve sözlükte ne işin var ? Bu mudur bulduğun çözüm ? diye düşünürdüm. Şimdi gerçekten hiç iyi değilim, boşluk içindeyim, mutsuzum ve bilin bakalım neredeyim ? Evet, çözüm bulamadıkları için buradaymışlar.
Eski devirlerde kadına değer veren tek toplum Türk toplumudur. Çinde kiz cocuklarina isim bile verilmezdi rakamlarla adlandirilirlardi, diğer birçok ülkeyi geçiyorum ingilterede bile 1800 lu yıllara kadar kadin vatandas sayilmiyordu.
Öldük, ölümden bir şeyler umarak.
Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.
Nasıl hatırlamazsın o türküyü,
Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü,
Alıştığımız bir şeydi yaşamak..
Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok;
Yok bize arayan, soran kimsemiz.
Öylesine karanlık ki gecemiz,
Ha olmuş ha olmamış penceremiz;
Akarsuda aksimizden eser yok.
ilk yarısında grupcak 'hehe bizim duygularimiz alinmis' deyip gülmekten yere yatmamiz sonucu salondakilerin bize uyuz olduğu fakat ikinci yarısında envai çeşit ağlamalar keşfettiğimiz çok başarılı filmdir. Kız kardeşler arasındaki ilişkiyi kız kardeşi olmayan birinin bile hissedip etkileneceği bir filmdir. (bkz: Çağan ırmak yapar da olmaz mı)
biliyorum 11. Nesil yazar olmak sözlükte miklenmemek anlamına gelir ben de ona göre takılıyorum özgür hissediyorum kufretme mutluluğunu sonuna kadar yaşıyorum. Yaşasın ezilen neslin isyanı.