(bkz: yavuz turgul) filmi 1992 çıkışlı (bkz: gölge oyunu) ile birlikte en sevdiğim yerli filmdir. Büyülü bir filmdir bu gerçekten. (bkz: sema özcan) ise tanrıça kadar güzel.
Erich Maria Remarque'ın 1929 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan ve 28 ekim 2022 tarihinde yayınlanan netflix filmi. filmde beni en etkileyen sahne ana karakter paul'un alman ordusu geri çekilirken çukurda bir fransız askerini defalarca göğsünden bıçakladıktan sonra onun kendi kanında boğulmasını izlemesi ve ardından dayanamayıp can çekişen askere yardım etmeye çalışmasıydı. evet ağladım.
90'lar ikonu olarak kabul edilir. tarz olarak alternatif bir tavrı vardı. iyi bir çıkış yakaladığı ilk albümünde (bkz: hareket vakti) dahil bütün parçaların söz müziği Barlas erinç'e aittir yanılmıyorsam. 2000'lerde müzikten uzaklaşıp yazarlığa soyunmuştu. Yine yanlış hatırlamıyorsam 6 adet kitabı basılmıştır. Edebi olarak heyecanlandırmaz beni. 90'ların bad girl'i şimdilerde ton ton bir babannedir.
En köklü Türk heavy metal gruplarından biri olan Pentagram/Mezarkabul'ün bugün yayınlanan 7. ve son stüdyo albümüdür. Albümde 10 şarkı yer alıyor.
1- Bu Düzen Yıkılsın
2- Sur
3- Pride
4- Revenant
5- Sensiz
6- Maymunlar Gezegeni
7- Damn The War
8- Dünya
9- Ödenmez
10- Seek And Destroy (Metallica cover)
ilk üç parça aylar önce yayınlanmıştı, Sur'u çok beğenmiştim ki albümdeki tek iyi parça o. albüm hakkında genel izlenimim iyi değil maalesef. ismi ne idüğü belirsiz, bir şey anlatmıyor. albüm kapağı çok basit, pentagram kapaklarının unique tarzından çok uzak. 10 yıllık bekleyişin sonucu bu olmamalıydı. 35 yılık Pentagram tarihinin en zayıf albümü diyebiliriz bence. Nerede o Trail Blazer'lar, Unspoken'lar, Anatolia'lar. Üzgünüm babalar, sizi çok seviyorum ama kötüye kötü demek gerek. Keşke bunun yerine ilk albümün veya trail blazer'ın yeniden kaydedilmiş haliyle falan çıksaydınız karşımıza. Sur'un hatrına ve babaların emeği için 10 üzerinden 5 veriyorum.
Meddah değil kesinlikle, olması da gerekmiyor. Tamamen interaktif bir yöntemi var bununla kendini ortaya koyuyor, oldukça da başarılı ben bayılıyorum. Umarım ileride stand-up ya da film yapmaya kalkmaz. En başarılı olacağı formatı icat etmiş zaten. Son olarak kendisi fark ediyor mu bilmem ama bağırınca sesi aşırı yamuluyor.
bugün servis edilen fragmandan da anlaşılacağı üzere ömer faruk gergerlioğlu'nun harabe bina gibi kendi üzere çöktüğü, sorulan sorular karşısında gol yediği ve oturduğu koltuğa büzüştüğü bir açık oturum olmuştur. tamamını görmek için heyecanla bekliyoruz perşembe gününü.
Çok cici çok şirin. Her şeyiyle çok güzel bir genç kadın, yıllardır hayranıyım. Evlenmişti bir ara, şimdilerde kocayı boşadı sanırım. Sevinmedim değil.
Ayakta durabilecek kadar yaşlı değilse vermiyorum, vermem. Yani yer vermem için yaş kesinlikle kriter değil. Kadınlar da kibarlık beklemesin bu konuda ne farkımız var? Bir kadın bir erkeğe kibarlık olsun diye yer verirse tekrar gözden geçirebilirim bu düşüncemi, aksi zaten kadının aciziyetini kabul etmektir.
1998 doğumluyum, babam sayesinde kendimi bildim bileli sesi kulaklarımda yankılanır ilhan irem'in. Öyle bir insandı ki çocukluğumdan beri onun gerçekten bu dünyada olduğuna, yaşadığına inanamıyordum sanki, benim için bir masal kahramanından ya da mitolojik bir karakterden farkı yoktu. Yaşarken dahi kadim Anadolu'nun evrensel insan hazinelerinden biriydi kesinlikle. ilhan irem tarihe geçmiştir, tarihin ta kendisidir ve adı rahatlıkla Homeros'tan, Mevlana'ya, Yunus Emre'ye ve Gomidas'a kadar bu toprakların ulu sanatçıları arasına yazılabilir. Ömrümün ilk 24 yılı içinde onun yaşamına yetişebilmek, o henüz nefes alırken kıymetini bilmek benim için onurdu, gurur duyuyorum böyle bir değere sahip olduğumuz için. Bir tarihe şahitlik ettik. Hangi yıldızı seçersen göklerden ona git, gittiğin yerde ışık ve sevgiyle kal.
Çok az kadının cevaplayacağı soru iki sebebi var bunun biri türk kadınının cinselliğe ilgisizliği ikincisi de gerçekten istekli olup isteğini belli edenlerin yanlış algılanıp sürekli rahatsız edilme korkusu. Zira geçenlerde bir bürokratımızın da dediği gibi sevişmek bizim kültürümüzde yoktur. Biz çoğunlukla asgari sevişen, cinselliği çiftleşme düzeyinde yaşayan, bu nedenle de kadın erkek ilişkileri berbat ve çok sağlıksız olan bir toplumuz.
4.5 milyar yaşındaki dünya üzerinde oluşmuş 11. ve son süper kıta. Yaklaşık 330 milyon yıl önce birleşmiş ve 250 milyon yıl önce parçalanmaya başlamıştır. Parçalanma sürecinde kıtalar günümüzde bildiğimiz halini aldı ve yine 250 milyon yıl sonra levha tektoniği yeni süper kıta aurica adı verilen süper kıtayı oluşturacak. Bunun öngörülen en radikal ayağı 50 milyon yıl sonra Afrika ve Avrupa'nın çarpışması ve ispanya'dan çine kadar yeni bir dağ sırasının oluşması olacak.
Hala flu tv bünyesinde nasıl barınabildiğine şaşırdığım entel herif, bakın entelektüel demiyorum entel diyorum ikisi arasında çok fark var. ilker abi bu adama video çekmen için biri kafana silah dayıyorsa göz kırp bilelim abi. kitaplarını okumadım bir şey diyemeyeceğim ama videoları gerçekten hiçbir şey vaat etmiyor, üstelik kasıntı ve yapmacık konuşma tarzıyla çekilmezlik düzeyini arttırıyor. Alper Hasanoğlu ile olan videosuna bile tahammül edemedim gerisini siz düşünün. Yılmaz Erdoğan'ın "keşke gelsen" şiirini eleştirdiği videosunda şiirde geçen "senin benim olmanı çok seviyorum." dizesine "neden insanları sahipleniyoruz, insan eşya mı? Olduğu gibi sevsek olmaz mı?" Minvalinde politik doğrucu bir yorum getirmişti, işte o anda keşfettim sığlığını, şiirden de anlamıyor üstelik. Böyle post modernist bakış açısıyla şiir mi yazılır Aytuğ?
(bkz: how i met you mother) dizisinden bildiğimiz neil patrick harris, bildiğim kadarıyla 60. yıl özel bölümü için kadroya katıldı. (bkz: the matrix ressurrections) daki analist rolü, gereksiz ve başarısız olsa da doctor who'da sağlam bir karakter ortaya koyacağını düşünüyorum, göreceğiz. diziye 14. doctor olarak katılan (bkz: ncuti gatwa) aynı zamanda (bkz: sex educations) dizisinde eric karakterini canlandırıyor. Bir hayli tecrübe ettim oyunculuğunu ve şahsen doctor rolünün altından kalkabilecek bir izlenim vermedi bana, (bkz: russel t davies) fakötürü de var, göreceğiz. bence şu sıralar dizi adına en iyi ve en sevindirici şey ise donna rolüyle (bkz: catherine tate) ve 10 doctor rolüyle (bkz: david tennant) ın geri dönmesi. bu diziyi keşfettiğimde henüz çocuktum ve david tennant, muhteşem kişiliğiyle the doctor olarak görevi başındaydı, çocukluk kahramanımdır diyebilirim yani. bu günlerdme sürekli sosyal medyaya servis edilen set görüntülerinde kendisini izlemek çok heyecan verici, en son 10 yıl önce the doctor'u canlandırmış olmasına ve yaşına rağmen ne fiziksel ne de karakter açısından değişen hiçbir şeyi yok, kendisi hala hatırladığımız gibi kostümünü giydiği gibi devam etmiş.