engelli insanlar sadece özel eğitime muhtaçlar.. milletvekili olmak ile de adam olunmuyor. asıl engel beden de ve zihinde değil, düşüncededir. önce kafasının içindeki engelleri kaldırsın beyefendi..
"Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil. insanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile. Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda, hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini."
hobiler ve özel hayat bölümüdür. olmazsa olmaz imiş.
mülakatta sorulan sorular o kadar gülünç ki. işveren örneğin muhafazakar ise sana "salsa yapar mısın?" diye bile sorar. yap ya da yapma mesleğini ne kadar iyi yapsan da bir sorudan işi kaybedebilirsin. bu yüzden hazırlıklı olmak gerekir.
"demek ki insanlar birbirine ancak muayyen bir hadde kadar yaklaşabiliyorlar ve ondan sonra, daha fazla sokulmak için atılan her adım daha çok uzaklaştırıyor. seninle aramızdaki yakınlaşmanın bir hududu, bir sonu olmamasını ne kadar isterdim. beni asıl, bu ümidin boşa çıkması üzüyor..."