tuvalette başa gelebilecek en kötü şey

suyun kesik olması ile birlikte (bkz: tuvalet kağıdının bitmesi) en kötü şeydir.

Tuvaletteyken büyük ihtiyaç giderilirken deprem olması başa gelebilecek en kötü şeydir. Ayrıca suyun kesildiğinin farkedilmesi ve aynı anda tuvalet kağıdının da bitmesiyle korku dolu anlar başlar.

cep telefonunun klozete düşmesi.

elinizdeki cep telefonunun tuvalete düşmesi.
kapının karşı cins tarafından açılması.
suyun kesilmesi.

(bkz: montla sıç)

suların kesilmesi
tuvalet kağıdının bitmesi
* *
elektriklerin gitmesi
birinin kapıyı açıp o muhteşem anın fotoğrafının çekmesi.

evde tekseniz kapının yada telefonun çalması.

kaka yaptıktan sonra, sifonun çalışmadığını fark etmek.

(bkz: misafirlige gidilen evde sifonun calismamasi)

Umumi tuvaletse arkadaşların kapının üzerinden su fırlatmaları.

hemoroid denen vakayla karşılaşmış bulunmak.

hamile kalmak olabilir.

yıllar önce biri beni korkutmak için böyle bir hikaye anlatmıştı. işte tuvalete bulaşan şeyler yüzünden, "eğer silmezsen..." hamile kalırmışmışsın da mışmış. doğruluğunu öğrenmek istemiyorum. paranoyak oluyorum sonra.

suların kesilmesi.

ölmek. gerçi ölüm istenilmediği taktirde her nerede başa gelirse gelsin kötüdür ama tuvalette ölüm daha bir kötü gibi gelmekte.

herhangi bir ters hareket sonucunda götün klozete sıkışması ve bunun akabinde kalkamamak. * *

suların ve elektriğin kesilmesi.

klozet musluğundan çıkan suyun göt yerine sırta fışkırması sonucu oluşabilecek ıslaklık durumu. evdeyseniz sorun yoktur, dışardaysanız zor bir durumdur.

suyun kesilmesi.

umumi bir yerde iseniz, (bkz: kilitli kalmak)

alafranga tuvaletlerde işerken ayağa sıçrayan çiş ve tuvalet kağıdı olmaması.

deprem olması. (bizzat şahit olunmuştur.) orta büyüklükte bir deprem iftar için davetli olduğumuz evde iken epeyi şiddetli bir şekilde salladı. (5.3 -5.5 büyüklüğünde idi yanlış hatırlamıyorsam) yaklaşık 30 saniye sürdü. anında elektrikler de gitti. evde 4 aile olduğumuz için epeyi de kalabalık. elektriklerin gitmesi ile birlikte koridorda asılı duran ışıldak devreye girdi. biz iki kişi odanın kapı aralığına fırladık. o esnada tuvaletin kapısı açıldı. sarsıntı devam ederken tuvaletten pantolonunu çekmeye çalışarak çıkan evin büyük oğlu delikanlı sanırım pantolonunun paçasına basması sebebiyle yarıya kadar çekili pantolonunu tuttuğu halde yere yuvarlandı ve kafasını koridordaki dolaba vurdu. tok bir tokkk sesi ile beraber ahh sesi de yükseldi. bir yandan da sarsıntının devam etmesi esnasında kalkmaya gayret ederken tekrar düştü. yerde sırtüstü yatarken pantolonunu çekti ve ayağa kalktı. evin içinde çığlıklar dualar bağrışmalar yükselirken ben karar veremiyordum korkudan ne yapacağımı şaşırmalı mıyım yoksa bu komik sahneye gülmeli miyim diye. sonra deprem durdu. sinir krizi geçiren bir bayan hıçkırarak ağlıyordu. bizse herkes iyi mi soruşturmasını sürdürüyorduk. eleman yanımıza geldiğinde buram buram b.k kokusu yayıldığını fark ettik. herkes korkusunu bastırmak için suyunu içtikten sonra çocuk ikinci sorti için yeniden tuvalete girdi. daha ilk depremin üzerinden 2 dakika geçmemişti ki artçı şoklardan birisi yeniden salladı. (hem daha hafif hem de daha kısa süreli) odada aynı sahne yeniden yaşandı. ben yine kapı aralığına fırladım. bir gözümle de koridora bakıyorum ne yapacak diye. çıkmadı bu sefer. görev aşkı ağır bastı. başladığı işi bitirdi. hep beraber evden hızlıca çıktık. evlerimize dağıldık.

o görüntü gözümün önüne geldikçe hala gülerim. etrafa tanıdıklara reklam ve rezil etmemek için hiç kimseye anlatmadım gördüklerimi. yalnız o günden yıllar sonra o günü olayın kahramanı elemanla konuştuk ve gördüğüm sahneyi gülerek anlattım. kimseye söylemediğim için gerçekten çok minnettarmış bana kendisi.

sıçarken bir sarhoşun kapıyı açıp üzerinize işemesi.

eğilirken gömleğin cebinden telefonumun tam deliğe direkt düşmesi...
karanlıkta işemek.

ölmek, daha kötüsü varsa buyursun.
(bkz: anevrizma)

üst komşunun gider borusunun kırılmasıyla birlikte bütün pisliğin başından aşağı dökülmesi.