ülkemizde ölüye saygı denen olgunun atatürk için de geçerli olması gerektiğini unutuyoruz ölmüş bir insanın kendini savunması söz konusu olamaz. içki içermi, namaz kılarmı, haca gidermi gibi dini olgulara takılıp kalmışız. yapmış olduğu icraatların üstünü neden bu tür saçma şeylerle kapatmaya çalışıyoruz. atatürk cami imamı değildir yada hafız değildir yani ondan dini vecibeleri tamamiyle yerine getirmesini beklemek saçmalıktır. merak ediyorum sözlük yazarlarının kaç tanesi içki içmiyor, namaz kılıyor, kabe ye gidiyor. bizler içerken namaz kılmazken sorun yok ama atatürk yapınca olay çıkıyor. bir devlet adamının bir askerin görevi bellidir ve atatürk bu görevlerini başarıyla yerine getirmiştir önemli olan da bu değilmidir. insanları dini ve dinin gerektirdiği ibadetleri yapıp yapmadığına göre neden sorgulamak yanlıştır. başımıza birini seçerken onun ülkenin ne kadar faydası olacağına değil ibadetlerini düzgün yapıyormu, içki içiyormu diye bakıyoruz çok yanlışız. gerçek demokrasi kişinin ibadetlerini kimseyi rahatsız etmemk suretiyle tam anlamıyla yaşayabildiği demokrasidir.
atatürk'ü elbet seveceğiz ama onu putlaştırmak doğru değildir bu atatürk düşmanlığını artırır.
oğlunun bedelliden yararlanmayacağını söyleyen kılıçdaroğlunun oğlunun zaten şartları tutmuyormuş hazır şartlar tutmuyorken "bedelliden yararlanmıyoruz" diyerek oy koparmaya çalışan cehape başkanı kılıçdaroğlunun muhteşem yalanıdır. http://www.internethaber....edelli-yalani-387505h.htm
evet üzülmedim lakin malum partiye oy veren bir vatandaşın gözümde hiçbir değeri yoktur. bana göre malum partiye oy verenler ile pkk lı bir terörist arasında hiçbir fark yoktur. aksini söyleyenlere sormak lazım sen malum partiye oy veriyormusun diye cevabı hemen "vermem" olacaktır, neden diye sorulduğunda "vatanı bölmeye çalışıyor o parti" diyecektir. pkk nın siyasi kanadına yardım etmenin pkk ya yardım etmekten farkı nedir? alelen pkk provogandası yapan o partiye oy veren vatan sever olabilirmi...
konfor yönüyle kesinlikle doğanın kazanacağı karşılaştırmadır. ekonomi yönüyle ise broadway öndedir. doğan mahallenin küfürbaz yaramaz çocuğu broadway ise annesi babası öğretmen olan terbiyeli çocuktur.
pkk terör örgütüne mensup olanların annelerinden bahsettiğimde bana "insanların anasını karıştırmayınız" tarzı yaklaşımda bulunan yazarlar;
sizce bunları yapan insan olabilirmi ki bunların anasına saygı duyayım. ben onların anasına söverken insanların değil hayvanların anasından bahsetmiştim...
çok büyük ezici bir çoğunluğu malum partiye oy verdiği için haklı bulduğum önermedir. o partiye oy verenden kardeş olmaz ancak kalleş olur öz kardeşim oy verse bağımı koparırım. resmen pkk lı birisine sırf marjinal görünmek adına kardeşiz diyemem.
cuma gününden "pazartesi günü diyete başlıyorum" diye karar veren er kişinin aynı günüakşamı diyeti bırakmadan önceki son sözleridir.
-bir dahamı geleceğim dünyaya amannnnn
-sadece bu öğün
-normalde yediğimden çok daha az sonuçta
-yemezsem arkadaşa ayıp olur ama
-diyet uğruna sağlığımı yitircem abicim...
apo yakalanana kadar onlarca, yüzlerce kişi yeri geldi sudan sebeplerle idam edildi. hiçbirinin suçu apo nun işleriği suçlarla eşdeğer değildi. lakin hiçbiri binlerce insanın ölmesine sebep olmadı. ama neden sadece bu köpeğe sıra gelince idam yasaklandı? daha önce idam edilenlerin "insan hakkı" yokmuydu. bu köpeğe gelincemi insan hakkı tanır olduk.
hangimizin çocuğu gidip polise, askere taş atabiliyor. hangimiz kalkıp askere, polise kurşun sıkıyoruz. 24 askerimiz şehit olurken insanlık nerdeydi. sadece bir kadın yaşanan olayları abartmadan söylemesinden dolayı hedef haline geldi. doğruyu söylemek ne zaman yasaklandı. halkının büyük bir kısmı pkk nın siyasi uzantısı olan bir partiye oy verirken, askerlerimiz şehit olurken, analar ağlarken, öğretmen, doktor, imam demeden insanlar katledilirken nerdeydiniz ey aydın kişiler...
hem özerklik vaad eden hem açılıma karşı çıkan hem silahla çözüme karşı çıkan adama sorarlar sen nasıl çözeceksin herşeye karşısın silahla çözüme karşısın, diplomasiye karşısın nesin sen...
not : bu üç haberi dikkatle inceleyin. bir insan ancak bu kadar kendisiyle çelişebilir.
hem özerklik vaad eden hem açılıma karşı çıkan hem silahla çözüme karşı çıkan adama sorarlar sen nasıl çözeceksin herşeye karşısın silahla çözüme karşısın, diplomasiye karşısın nesin sen...
doların gideceğiniz ülkenin para biriminin karşısındaki ezici üstünlüğünden dolayı ucuz olan ülkelerdir. bir memurun maaşının 100-150 dolar olduğu bir ülkede bir bayanla seks yapmak ne kadara mal olabilir ki.
(bkz: tayland)
hayatta huzurlu olduğum bir tek yerin bile varolmaması evde, işyerinde hiçbiryerde sorunsuz bir günümün geçmemesinden, hayatta şansımın yüzüme hiç gülmemesinden dolayı yaptığım harekettir. evet bıktım. alıp başımı gideyim diyorum per perişan kalma ihtimali olmasına rağmen.
Suriye: Suriye Kürtler arasında örgütlenmeye izin verdi. Sınır geçişlerinde kolaylık sağladı, maddi gelir elde etmemizde engel çıkarmadı. Suriye'de yapılan çalışmalar sonrasında 1 milyon dolar bağış topladık. Muhaberat buna göz yumuyordu. Zaman zaman muhaberatın arabalarını da kullanıyorduk.
iran: Türkiye'deki Hizbullah'ın faaliyet alanına müdahale etmemek şartıyla iran ile anlaştık.
Rusya'dan alacağımız silahları iran üzerinden teslim alacaktık. iran'daki kamplar, yaralı ve hastaların tedavi edildiği kamplardı. Zağros'ta 2500 civarında PKK'lı vardır. Bu bölge silah, uyuşturucu ve hayvan ticaretinin yoğun olduğu ve rant paylaşımının yaşandığı yerdir. Yani oradaki gelirlerimiz Avrupa'dakine yakındır.
Almanya: Almanya ile ilişkilerimiz 1980'de başladı. Alman devleti de ilişkilerimizde örgütü yanına alma politikası izledi. Örneğin Kani Yılmaz'ın sığınma talebini kabul edip, pasaport verdi. Alman Gizli Servisi'nden Lummer benle Suriye'de görüşerek eylemlerimizi durdurmamızı istedi. Ben Almanya'daki eylemlerimizi durdurma karşısında bize yumuşak davranmalarını istedim. Öyle de oldu. Bir çok arkadaşımıza pasaport ve sığınma hakkı verdiler. Almanya PKK konusunda kendi çizgisinde kadro oluşturmak istemektedir.
Bulgaristan: Sofya'nın merkezinde bir büromuz mevcuttur. 100 kadar aile ile ilgileniyorlar.
Sırbistan: Sırbistan'da 20 adet Strella füzesi satın aldım. Ama Sırplar çok daha fazlasını bize destek için parasız verdiler.
ingiltere: Bakın bizim konumuza en akıllı yaklaşan ingiltere'dir. ingilizlerin esas ilgi alanı Celal Talabani'dir. ingiltere bizimle hiç siyasi ilişki kurmadı ama bazı lordlar benimle görüşüp "sizi destekliyoruz" dediler. Yani aynı Şeyh Said konusu gibi gizli olarak en büyük destek hep ingilizlerindir.
Hollanda, bizim üstlenme ve eğitim alanımızdır. En çok destek ve para bulduğumuz ülkedir.
Fransa'da özellikle STK'lar çok destek oldu. Orada yaşayan Kürtlerden iyi bağış toplarız.
Amerika: ABD'nin bütün meselesi Barzani ve Talabani'yi devlet haline getirmektir. Amerika bize çok yüz vermiyor görünse bile bölge politikası belirlenirken bizim de elinde piyon olmamızı hedefliyor.
Yunanistan: PKK ile Yunanistan ilişkileri Suriye -PKK ilişkilerine benzerlik göstermektedir.