her yaz mevsimimin Tekirdağda geçmesi sonucu iyice bağlandığım canım memleketimdir, köftesi güzeldir, meydanları, esnafların ve hatta seyyar satıcıların arabalarında bile atamın portresi olur, rakısı meşhur derler ama rakısı kadar şarabı da meşhurdur. Eğer bir yaz zamanı Şarköye gidecekseniz ki tavsiye ederim şiddetle, cumhuriyet meydanında lokmacı mehmet usta var, ona gidin, doğa kafede nargile için, yunuslu caddede ki houdini kokoreçte yemek yiyin ve gecenin sonuna doğru carlito pubta kapanışı yapın... Tekirdağ güzeldir, ama bilinenin aksine gece ayazı fena çarpar , Tekirdağdayken merkezde Özcanlar köfteye gidin... Şar pastanesinde peynir helvası yiyip, malkarada ayçiçek tarlalarına karşı bira için... Tanımadığınız insanlarla sohbet edin geneli çok cana yakın olur.
sessizlik olsa bile bir yerden bu koca fosil şehrin uğultusunu dinlemek , semtten semte sevilme derecesi değişen şehrimiz.
gaziosmanpaşada oturuyorum oturduğum muhit dışında ki her yer muazzam geliyor bu aralar.
(ankara mı istanbul mu ?:d)
kitapları, özellikle de romanları "bir roman bir hayat hikayesi" mottosuyla okurum, çünkü bir romanda ki baskın karakterin yaşadıkları, hayat hikayesi , olaylara karşı tavrı yazarın gerçek yaşamında olmak istediği veya olmamak istediği birinin hayatını anlatır. (kurgusal bile olsa) Bu yüzden kaliteli romanlar insana hayatı boyunca sadece 1 hayat yaşamama şansı verir.