70'li yılların sonuna doğru çıkmış ve 80'lerde daha fazla ünlenmiş müzik türü. bozuk melodilerle akla kazınmıştır. popüler kültüre karşı tutumu olan türün önde gelen sanatçılarından bazıları: james chance, lydia lunch, lizzy mercier descloux, glenn branca' dır.
yazar, şarkıcı ve oyuncudur. no wave türüne oldukça katkısı dokunmuştur. kendi çalışmalarına ve türüne bağlı kalması, kendisinin ne kadar nadir bir insan olduğunu göstermektedir. websitesi: https://www.lydia-lunch.net/
çoğumuzun yapmadığı, yapmayı da düşünmediği eylemdir. bu olayın iki nedeni vardır; birileri sorunlu olduğunu bilir fakat parası olmadığı için gitmez, bazıları da sorunlu olduğunu bilmediği için gitmez.
= gerçek hayattaki eşcinsellik. toplumda zaten karşılaşabileceğimiz bir kavramdır. rahatsız edebilir fakat abartılacak bir yanı yok. yine de dizilerde sıkça eşcinselliğe yer verilmesi, bir bakıma cılkını çıkarmaktır. böyle yaparak "tabu"ları yıktıklarını sanıyorlar fakat zaten alıştığımız bir durum olduğu kanaatindeyim. (ülkemizde durum pek de öyle olmasa bile en azından gerçekte var olan bir kavramdır.)
dram türünde çıkmış Alman yapımı 1969 tarihli filmdir. yabancılara karşı duyulan pis bir nefreti ve nankörlüğü konu almaktadır. insanların yalnızca sevmediği kişilere bile karşı ne kadar acımasız olabileceğini gözler önüne seriyor. dram sevenlere tavsiye edebileceğim bir filmdir fakat bazı kişilere türü gereği sıkıcı gelebilir...
film hakkında diyebilecek pek bir şeyim olmaması üzücüdür. belki de bu olayların bize artık oldukça tanıdık gelmesi, sıradanlaştırılması bunda etkilidir.
oyuna ne olduğu ayrı bir muamma. tam çıkış tarihi belli bile değil, her seferinde erteleniyor. 2023'te de çıkmazsa hiçbir zaman çıkmaz diye düşünüyorum.
80'li yıllarda çıkmış, izlediğim ve de beğendiğim bir filmdir. mesajı, iğrençliklerinden daha çok etkiledi beni. ilgi çekmek için her türlü pisliği yapmış bir genç belgeselci ekibini konu alıyor. şimdi bile bu tür olayların değişmemesi oldukça düşündürücü bir noktadır.
film; çoğu ülkede yasaklanmış, snuff kategorisinde değerlendirilmesi gerektiği savunulmuş ve hatta oyuncuların öldürüldüğü söylentisi ile üzerine dava açılmış bir filmdir. hayvanların gerçekten öldürüldüğünü de göz önünde bulundurursak bir bakıma yalnızca iğrençliğinin konuşulması olağandır fakat filmi yalnızca iğrençliğinden ötürü değerlendiren insanları umursamamanızı tavsiye ederim. hassas değilseniz ve bakış açınız daha farklıysa izlemenizi öneririm.
1972 seneli, kara mizah filmi. herkese hitap edecek bir film değil. film hakkında çok fazla fikir ayrılığı var. o nedenle genel manada 'klasik' denilemez fakat oldukça eğlenceli bir filmdi bana göre. ikinci izleyişimde, ilk izlediğimkinden daha fazla güldüm.
konusunu izlerken hiç umursadığımı zannetmiyorum. oldukça aşırı ve absürttü. sahneleri için izleyebileceğiniz bir filmdir yalnızca. acayip olduğu için insan tekrar tekrar izleyip gülebiliyor (ya da yalnızca bende öyle oldu)
divine adlı bir travesti ve ona karşı daha iğrenç olmaya çalışan bir çiftin çatışmalarını konu alıyor. çok da sanatsal bir film olduğunu düşünmemek gerekir, çeşitli bok püsüründen oluşmuş bir film nihayetinde.
eğer buna gülebilecekseniz izleyin derim yoksa izlerken çok da memnun kalacağınızı sanmam.
16 dakikası dolu dolu geçen sessiz bir film. türkçesi 'bir endülüs köpeği' dir. ilgi çekicidir ve içerisinde fazlası ile mesaj vardır. idrak etmekte zorlanmama karşın film, sürrealizmin ideal bir örneğidir. herkesin mutlaka izlemesi gereken bir film olduğu kanaatindeyim. sanata bakış açısı olarak çok şey kazandıracağı kesindir, şüphesiz.
üzerinde çok düşünülmüş, 2005 tarihli bir oyun. bulmacaları ve teması simya ile ilgili. o zamanki clock tower ile benzer bir işleyişe sahip fakat konusu ilgi çekici. hayatta kalma- korku türündedir, tavsiye ederim. bir remake' i hak ediyor ama bunun mümkün olmadığı kanısındayım. neticede oyun büyük bir etki bırakamadan kayboldu. cd'leri de nadir olduğu için internette oldukça pahalıya satılıyor. nedense hala bir etki yaratamamış olmasına şaşkınım.
oyun grafik olarak asla hayal kırıklığına uğratmıyor. konusu ise; Fiona Belli adındaki karakterin kendini bir şatoda bulması ile başlar. oyunda yoldaşınız olan Hewie adındaki bir köpek ile şatodan kurtulmaya çalışıyorsunuz. 5 tane düşman var ve bunları yenmeniz gerekiyor. yenmek için de elbette türlü türlü zor bulmacaları çözmeniz lazım.
bulmacalarının zor ve haritanın biraz büyük olması bazı oyuncuların canını sıkmış olabilir diye düşünüyorum. O zamanlar aksiyon oyunlarının yaygın olduğunu ele alırsak durum böyle olmalı. ilk kez oynayanlar için karmaşık bir yapısı var. yine de zekice tasarlanmış bir oyun. şu anki basit korku oyunlarına taş çıkaracağı kesindir.
en çok hoşuma giden özelliklerden birisi de oyundaki köpek ile yapabildiklerimizdir. oldukça fazla seçenek sunuluyor size burada. köpeğinizle top oynayabilir, azarlayabilir, sevebilir ve daha çeşit çeşit komut verebilirsiniz. bu tavırlarınız da köpeğiniz üzerinde etkili oluyor elbette. iyi bir özelliktir.
oyundaki her düşmanın da sizi kovaladığında çalan müziğin farklı olması oyuna ne kadar emek sarf edildiğinin ayrı bir ispatı.
karakter tasarımlarına da son olarak değinmek isterim. oldukça kaliteli tasarımlara sahiptir oyun karakterleri, HD bile oynasanız karakterlerin hatları oldukça iyi görünür ve de hepsi ayrı ayrı deliliklere sahiptir...
oyunu oynamanızı tavsiye ederim. pcsx2 emülatöründe oynayabilirsiniz.
yandere simulator adlı oyunun -aslında oyun bile değil, 8 senedir ne deniliyorsa- geliştiricisi. güncelleme notlarını paylaştığı sitesine buradan ulaşabilirsiniz: https://yanderedev.wordpress.com/
rpg efsanesidir. şirketten çok oyuncuların oyuna sahip çıkması da oldukça acayiptir. 20-30 kere oynamama karşın tek bir kez bitirebilmişimdir. kuei-jin ile uğraşacağıma başa dönerim daha iyi diyerek hala oynamaktayım.
unity 3d üzerinden kullanılabilir modeller satan, amatör oyun geliştiricilerinin işine yarayabilecek olan sitedir. dolar üzerinden satıldığı için yabancıların daha çok işine yarayacağı malumdur.
sitenin linki: https://www.gameassetstudio.com/