ben ilk defa merak edip gitmiştim keşke gitmeseydim 5 arkadaş toplandık bir gaza geldik aramızda başka şehirden bi arkadaşta vardı bizimkiler daha önce gitmiş tek gitmeyen ben ve o diğer arkadaş neyse bizi gaza getirdiler gelin şöyle gelin böyle diye bende o zamanlar gençlik hevesi gittim.
geziniyoruz bakıyoruz benim arkadaş hızını alamadı gaza geldi bir tane hatunu gözüne kestirdi tutturdu ben buna giricem diye neyse tamam dedik o girdi bekliyoruz çıktı tam gidicez ulan ne göreyim dayım karşıdan geliyor aha sıçtık dedim.
o an hayatın film şeridi gibi gözünün önünden geçer ya hani saf temiz çocuk sanıyorlar beni, hıı bu arada dayım bekar 26 yaşında bişeydi ben ise daha yeni 18 neyse dayım geliyor ama dayım bize bakmıyor etraftaki karı kızdan gözlerini alamıyor arkadaşlara dedim ulan saklayın beni aldılar aralarına dayımın yanından bir geçişimiz var o an bitmedi o 5 saniye hayatımın en uzun 5 saniyesiydi.
ne mi oldu ucuz atlattım dayım karı kıza bakmaktan görmedi beni bu da acı bir durum aslında. o günden sonra bir daha gitmedim.
"by" ingilizce de kendisinden sonra bir isimle ya da fiille kullanılan bir bağlaçtır.(by me, by him, by Emre, by bus, by walking, by shouting vs) eylemin kimin tarafından yapıldığını ve yapılan işin hangi yolla yapıldığını belirtir. kısacası hoşça kal ya da güle güle demek değildir. Tabi canım hoşça kal ya da güle güle demek varken gereksiz yani.
küçüklükteki saflığın verdiği etkiyle inandığımız şeyler.
şirinleri izlerken adam hep derdi iyi bir çocuk olursanız sizde şirinleri görebilirsiniz ama farkettimki gargamel iyi biri değil ama şirinleri görebiliyodu ayrıca ben zaten şirinleri görüyodum diyip duruyodum o zamanlar takmıyodum o adamı.
edit: eğer sizde iyi bir çocuk olursanız diyo bence mantık hatası bende değil o seslendiren adamda.
hiç unutmam türkçe öğretmenimiz mektup yazacak herkes demişti ödev. akşam oldu eve gittim ödevi yapmaya ama tv açıktı o sıralar ruhsarı izliyorum galiba adam mektup yazıyodu olmayınca buruşturup arkaya atıyodu neyse bende
hata yapmışım kağıdı buruşturdum arkaya attım. on dakika sonra birdaha hata yaptım yine aynı şekil arkaya bi attım kafama head shot terlik yedim. ardından gelen oklava o günden sonra mektup yazmadım sözlük.
her yıl ramazan ayında kapıların defalarca çalındığı sahura uyandırma karşılığında alınan para.
-tak tak tak.
+kimoooo ?
-ramazan davulcunuzzzzz
+ne kadar istiyosunuz ?
-gönlünden ne koparsa abicim.
+5 kr uzatılır sonra şaka şaka denir ve gönlünden kopan verilir.
Mustafa Topaloğlu: Allah herkesi birbiri için yaratmış ama kim kimin için belli değil.
Nihat Doğan: Ülkeme iyi bakın çünkü kritik bir süreç seçim süreci olacak . Kırmayın onu, incitmeyin onu, ona iyi bakın, ona yeni doğmuş bir bebeğin uyurken haline bakarmış gibi, seyredermiş gibi seyredin ülkemi.