"ilk Aşık Allahtır. Resulunun ruhunu kendine mirat edinmiştir yani ayna aynaya düşen görüntü Allah’a isim olmuştur Aşk. Bunun içindir sevdiren sevdirmeyince seven sevemez diyoruz ya veya sevende o sevilende. Diğer esma bütün mahlukat içinse aşk ismide aşıklar içindir. Habibim sevgilim hitabının karşılığı ne olaki; AŞK AŞK AŞK!" Beylerbeyi Bayburdi Hz.
Bir kimseye kim yâr ola tevfîk-i hidâyet
(Bir kişiyi kim ki Allah yoluna iletse)
irfan ile derya oluben kalbi coşar da
(Kalbi çoşarda ufkunda sınır olmaz)
Gönlünde tulü' eyler anın aşk u muhabbet
(Gönlünde her an aşk ve muhabbet zuhur eder)
Görün nice mahbûb-ı Huda var bu beşerde
(Görün nice Allah’ın sevgilisi var bu insanlar arasında)
Sevdim seni seydâ-yı cihan hayır ve serde
(Sevdim seni yerlerin ve göklerin öğreticisi hayır ve şerde)
Bir yerde ki gül yoktur o gülşâneye varmam
(Bir yerde ki gül yoktur. O gül bahçesine varmam.)
Hem sohbet-i pîr olmadığı haneye varmam
Aşk ehlinin ahvâlini pervaneye sormam
(Aşk ehlinin halini pervaneye sormam)
Âşık olanın ciğeri yanar da pişer de
"Ölmeden önce ölünüz." Hadisi Şerif
"Aşkı bir kere Yaşayan insan sonrasında sadece onu Yaşar. Ve Aşık Olarak dünyadan göçer ancak Ölmez. Çünkü Aşıklar Ölmez. Ölen Hayvan imiş." Beylerbeyi Bayburdi Hz.
Çok eşlilik üzerine:
O dönemde ‘sahabi’ ( Peygamber Efendimizin arkadaşları) savaşlarda şehit oluyor, eşleri dul, çocukları yetim kalıyordu. Peygamberimiz sahabiye bu dul hanımlar ile evlenmelerini, onları evsiz, çocuklarını bakımsız bırakmamalarını tavsiye ediyor, kendisi de bu dul hanımlar ile 53 yaşından sonra evleniyorlar.
"Şimdi hepimiz çeşitli yemekler yedik değil mi, iftar ettik çeşit, çeşit yemekler anlatın bakayım o tadı bana. Mesela yoğurtlu sarma yiyen birisi anlatsın tadını da bir dinleyim, bakayım ki nasıl bir şey o, hele bir izah etsin bakayım, izah etmeye kabiliyeti var mı? Başka yemek yiyen birisi hele şu yemeği bana bir tarif etsin bakayım. Uykunun çok leziz olduğundan bahsediyorsunuz, uykusuz olamıyoruz bakın çok hoşumuza gidiyor, hele bir tarif edin bakayım nasıl bir şey bu nasıl uyuyorsunuz, hangi zevki alıyorsunuz. Bal çok güzel bir nimet, ağzın bal yesin deriz birisine dua ederken değil mi, hele tarif edin bir balı bana. Aşk, aşk, aşk, aşk senelerdir söyleriz, şöyle âşık oldum, şu kıza âşık oldum, bu kıza âşık oldum, hele tarif edin bakayım o aşk nasıl bir şey yenilir mi, içilir mi, tadı nasıldır, bir tarif edin bakayım. Ondan sonra kalkıyorsunuz siz birisine misal hâşâ, hâşâ Allah’ı bir tarif et diyorsunuz, ruhu bir tarif et diyorsunuz, bunun tarifi yoktur. Ama hareket noktası vardır"
Beylerbeyi Bayburdi Hz.
Candamlaları.com
"Bir mecliste toplanıyorlar. Müslümanlar, arasında konuşuyorlar. Bu da Rasulullah efendimizin (s.a.v) çocukları bilhassa öksüz ve yetimlere karşı olan sevgisinden bahsediliyor. işte herkes Rasulullah efendimizin (s.a.v) çeşitli zamanlarda bu öksüzleri ve yetimleri sevme hadisesini anlatıyor. Herkes kendi penceresinden, kendi açısından anlatıyor. Birisi daha anlatıyor. Diyor ki; dikkat ettiniz mi diyor. Çocukların hepsini seviyor amma öksüz ve yetimleri daha çok seviyor. O , onu yakalamış. En sonunda söz Ebubekir’e geliyor. Diyorlar , ya Ebubekir sen bu konuda ne söyleyeceksin. Diyor “benim söyleyeceğim sizden biraz farklı.” Diyor.” Ben sizden belki biraz daha farklı bir şeye de dikkat ettim.”diyor. “o da şu; bu öksüz ve yetimleri severken, Rasulullah efendimiz (s.a.v) babası olmayanları severken çocuğun saçlarını şöyle dağıtarak eliyle seviyor. Ama annesi olmayanları severken, okşayarak ve saçını düzelterek seviyor” diyor.” Ben o çocuğun annesi mi yok babası mı yok Rasulullah efendimizin (s.a.v) seviş şeklinden ayırt edebiliyorum.”diyor. “ çünkü ben biliyorum ki anneler çocuklarını severken genellikle saçlarını parmaklarına sokarak, tarayarak severler. Bu kadının yapısında vardır. Yaratılışında vardır. Düzenlemek, daha düzenli yapmak , daha derli toplu yapmak, daha güzel yapmaya çalışma... erkeğinse diyor yapısında vardır bu dağınıklık. Daha çok böyle saçlarını dağıtarak sever. Ben buradan anlıyorum ki o çocuğun babası yok. Diğerini de severken anlıyorum ki o çocuğun annesi yok.” Diyorlar ki “ ya Ebubekir burda da bizi geçtin. Biz Rasulullah efendimizin (s.a.v) her hareketine dikkat ettiğimizi zannediyorduk amma sen burda da bizi geçtin. işin derinliğine vardın.” işte tasavvuf bu! Mutasavvıf bu!
"
Beylerbeyi Bayburdi Hz.
Şehvetin her insanda bulunması gerekir. Çünkü soyun devamı için gereklidir. Ancak sen ona değil o sana hükmetmeye başlarsa o zaman tehlikelidir. Şehvet, bu anlamda küçük bir karınca ve yılan gibidir. Sen ona müptela olup peşinden sürüklenmeye başladın mı kuvvetlenerek bir ejderha haline gelir.[8] Mesnevi