mira nın ayda kahvaltı adlı albümündden bir parça. bu da sözleri
Tut nefes alma
Ölüyüm ben de soranlara
Dur, kıpırdama
Donarım ben de arasıra
Uzaktan nasıl görünür
içerde kalbim sökülür
Ölümlü insan karalar
Derimden dökülür yazılar
Bir kızgın dalga
Soyar seni, boyar teni
Tut nefes alma
Geçmişim ben de
Renksizim, renksizim
Uzaktan nasıl görünür
içerde kalbim sökülür
Ölümlü insan karalar
Derimden dökülüryazılar
Söz: Miray Kurtuluş
Müzik: Tan Tunçağ, Miray Kurtuluş
mutlaka en az bir kere dinlenmesi gereken güzel bir nada şarksı. sözleri de şöyledir:
Dört duvar bir odam var benim, içinden çıkamam ben
Gözyaşım gurbet olmuş, gülüşüm elkızı.
Hissiz gece,sessiz gece.
Güneş sanki makineden.
Bir yalan uydurdum kendime söyler dururum ben.
Bu geceyi atlat yarınlar çok güzel olacak...(4x)
Duman döner başım döner
Etek döner düşler döner
Dolap döner dünya döner
Ben dönerim ateş döner
Bu geceyi atlat yarınlar çok güzel olacak...(4x)
Zaman neye yarar, odam karanlıksa hala?
deli bando ile bana büyük bir ohaa çektirmiş kadın. ban göre türk müzik tarihindeki en arıza, en sıradışı albüm deli bandodur artık. öncesinde de gayet severdim ama bu albümle benden dokunulmazlığını aldı. yazdıklarına şarkı sözü diyemiyorum bambaşka şeyler. insanı anlattığının tam ortasına taşıyan heyecanlı, kışkırtıcı şeyler. şarkı sözü değil belki şiir olabilir ya da bir ritüel. ama harikulade işler. bu kadın insanı delirtir.
yasemin mori şarkısı. deli bando dan. hayatı uçurum kenarında yaşayanları yaşama inandıran bir ağıt. ve tabii ki albümün bütünü gibi kışkırtıcı, harika, harika.
tepeleri aşarak yürüdüğümüz gün
ah o yelelerini açıp usulca havaya kattığın an var ya
ayaklarımın ucundan kayıyor kumlar çakıllar
zamanın bir ucuna
gölgeleri aşarak büyüdüğümüz gün
ah kanatlarını açıp da usulca havaya katıldığın an var ya
dudaklarımın ucundan esiyor rüzgar
kainatın bir ucuna
neydi uçurumlar
ağlıyorum başım suya değdi
gidiyorum kayalıklar parçalanır kendi
neye benzerdi zamanın sırları
neyi allıyordu alları
parçalarım parçalarına kavuştuğunda kimse duymaz
tüyler ürpertici, agresif, şairane sözlere sahip bir yasemin mori şarkısı. insanın ruhunu delip geçiyor. bu kadın adamı delirtir.
yapraklar hışırdıyor
bugün gecenin kanallarından girip fırtınalarla tekinsiz suları ortalarından ayırarak
alemin dibine dosdoğru şıp şıp şıp şıp damlayacağız
teninin ışıltısı fısıldıyor güzün parlak böceklerini
renklere ihtimallere değdim
kafamı sulardan aşıp fırlatıyorum kendimi şehrin temassızlıktan kızgın diyarlarına
köprünün üstünde aşıklar tabanlarından yıkıyorlar bir bir bu şehri
her şey sallantıda
bu şehrin altını üstüne ettim hiç bir yerde derdime bir derman bulamadım
sen benim aklım sana uymaz
ölüler dipdiri ve üzerimde yürüyor dememiş miydin
adımı sarp yerlerde duydum şimdi vazgeçsem olmaz
benliğim bana neyi söylüyor dememiş miydin
sen beni sokaklardan say
adımı masallarda yokla
bedenimi birlere böl sonsuza dek baştan başla
şehrin ışıkları sömürüyor güneşin aşıklarını
sokakları otobanları gökdelenleri aşarak
kartalların yuvasının tepesinden bizi aşağıya doğru sallandırabilirim
aman kimse görmesin bizi
aklım her an tezahürde aşkla ve boşlukla dolu
bu şehri kurallarından yıkıp özüyle yarın için baştan kuracağım
baştan
yarın için aşkla dolu
aşktan başka yoktur yolu
yarın için başla aşkla
aşkla başla baştan başla
sen beni sokaklardan say
kıyamet sana söylüyor ama sen duymuyor musun
yine leziz bir yasemin mori şarkısı. sözleri muhteşem. farklı, farklı çok farklı. hep böyle olsun.
ışığa geldi çocuklar bir bir
kelebeklerin renklerine dolandı bir gün
mavi sularda balıkların oynaştığı felekten bir ilk gün
gökyüzünün altında bir gece
sevginin gözünden gördüler dünyayı
senin kollarına kavuştuğumda
bir tek ben biliyorum
senin ne kadar güzel koktuğunu
harika bir yasemin mori şarkısı. deli bando'da 4. sırada.
yan köşedeki ağacın gölgesine uğruyor bir cin
üç hafta yedi gece bakamayan gözlerle görülmesi yasaklı
varım yoğum bir bilmece
labirentin sonunda düştüm yine peşine
neyi bilsemyollarımda buluyorum
üzerimde kehanetin
ruhların ağaçların kavuklarında saklı
eğer beliriyorsa cesaretin
korunaksız yerin ormanlara vuran ışıklarda saklı
gökyüzünde salınır durur yıldızlar seni benden alamazlar
parça parça olsam da
seni benden alamazlar
güzel bir yasemin mori şarkısı. deli bando'dan. kırmızı kurnaz tilki kırmızı kurnaz tilki kırmızı kurnaz tilki.
ustura gibi çarkın ve her dönüşte yan buluyor
yüzün kana bulanıyor
uu insafsız
şiddetin de yol buluyor
içinde parçalanıyor
gazla gidelim gazla
dolanıyor
gazla gidelim gazla gidelim
dolanıyor
kırmızı kurnaz tilki
ustura gibi çarkın ve her dönüşte yan buluyor
yüzün kana bulanıyor
uu insafsız
şiddetin de yol buluyor
içinde parçalanıyor
güneşim vardı suya düştü
hiç çıkmıyor oniki gündür
yıldızlar vardı bir bir kaydı
ama şimdi hepsi yerli yerinde
parçalayabilir
susturamaz
durduramaz
ve şenlik var sensizlik var
kırmızı kurnaz tilki
aşkın ellerine düştü
yıldızlara dolardı düştü
kırmızı kurnaz tilki
aşkın ellerine düştü
yıldızlara dolardı düştü
sorma
ah sorma
neyin var neyin güçlü
neyini aldılar neyin ızdırabı peşine düştü
bugüne kadar hiç bir şarkıyı dinlediğimde bu kadar heycanlanmamıştım. daha başladığı anda insanı saran ve nakaratında kişiyi tamamen içine çeken bir şarkı. duyduğumda oha bu kadarını da yapamaz dedim. ama kadın yapmış ve de o kadar güzel yapmış ki hayran kalmamak elde değil. bana bu duyguları yaşattığı için yasemin mori ye binlerce ama binlerce kez teşekkürler.
--spoiler--
Tut çırılçıplak ve sadece şu zamanda sen bana ben sana aşkla
Çıkarıyor bu beni baştan
Bana dokunduğun an bambaşka
Kervanlar başlar
Açılır kapılar yollar başlar
--spoiler--
jehan barbur un sarı albümünden bekçiye yakalanma korkusuyla deniz kenarında kaçamak öpüşmeler yaşayan eskinin çocuklarına adanmış güzel şarkı. sözleri:
şaşırmıştık eski evlerden gelen tüm seslere
huzur umut sevgi vaadeden kırık tahta sandalyeye
darılmıştık dilimizden yerlere düşemeyen onca söze
bir mahalle arkası bu seninle
gel
yine bizimle beraber
bir duvarın üstü körebeler
simitçiler beni bitirdiler
sen gel
yine benimle beraber
iki deniz kıyısı öpüşmeler
bu bekçiler bizi tükettiler
şaşırmıştık hep beraber küçük bir evin bahçesine
dokunmamış gözlerimiz taştan topraktan yüzlere
darılmıştık hep beraber tutulan tüm sessizliklere
alışmışız bağır çağır sohbetlere
gel
yine bizimle beraber
bir duvarın üstü körebeler
simitçiler beni bitirdiler
sen gel
yine benimle beraber
iki deniz kıyısı öpüşmeler
bu bekçiler bizi tükettiler
bizi bitirdiler yok ettiler
jehan barbur un sarı albümündeki en hareketli şarkı. içmeyi öğütleyen tavrıyla gönlümü çalmış elime bu aralar ne zaman içki bardağı alsam kulağımda yer almayı kendine görev edinmiş şarkıdır aynı zamanda.
derdim yok
bir masalı anlatacak
neden yok
düşünüp durduğum günlerden biri
çok konuştum o yüzden mi belki
bırakıp gitmekle olmuyor sırtını dönmekle hiç
yokmuş gibi davranıp sen her gece
bırakıp gitmekle olmuyor sırtını dönmekle hiç
yokmuş gibi davranıp sen her gece iç
derdim çok
allı pullu cümlelerdeyiz of
bilemem nasıl başladık bu keşf-i aleme
durmadan yürüdün yüklendin dünyayı
bakmadın kendine zamansız haline
bırakıp gitmekle olmuyor sırtını dönmekle hiç
yokmuş gibi davranıp sen her gece
bırakıp gitmekle olmuyor sırtını dönmekle hiç
yokmuş gibi davranıp sen her gece iç
sonunda bıkınca beni gel artık al baba
yoruldum oyundan beni gel artık sar baba
biten ilişkinin tekrar eskisi gibi olamayacağını kafalara dank ettiren jehan barbur harikası:
gittim, çok uzağa
dönemem artık ben oraya
yok ki tek sebebim
bir hikayeydi, bitti.
geri dönsem aynı sen mi?
eski bize hiç benzer mi?
olmaz, kalp anlamaz.
bildiklerimle hiç olmaz.
hatıranda, sonsuz boşluklarda
bir otobüs garında
sessiz telefonda sen...
yağmurlarla aklımın incesinde
yalnız, boş şehirde
söz vermiş köşelerde ben...
tanık bu sofrada küskün sandalye
sor bir daha
kimdi o masada
diz dize duran kimdi?
geri dönsem aynı ev mi?
kuş çırpınır mı?
bizi bilir mi?
hatıramda faytondan yolculuklar
heyecandan susmuş sözler
hayata göğüs geren sen.
rüzgarıyla kaybolmuş kırgın gönlüm
yol vermiş dalgın deniz
boş vermiş zaman bizi, gel.
olmaz, kalp dayanmaz.
bildiklerimle artık olmaz.
yarım kalmış aşklar için bir jehan barbur merhemi. bu da reçetesi:
içimdeki aşkın katili evimde
buz gibi bakışları emaneten içimde
bir silahım yok bugün
sözlerimle vursam bile
değer mi bu aşk için hapishane
kırılırız bilirim yok oluruz
tükeniriz görürüm, kayboluruz
sonuna kadar dedik senle
olsun ama bu kez böyle
arada bir buluşup konuşuruz seninle
sonuna kadar dedik senle
olsun ama bu kez böyle
arada bir görüşüp sarılırız seninle
içimdeki hayatın hırsızı evimde
çalıntı bakışları emaneten içimde
bir silahım yok bugün
gözlerimle vursam bile
değer mi bu aşk için hapishane
kırılırız bilirim yok oluruz
tükeniriz görürüm, kayboluruz
sonuna kadar dedik senle
olsun ama bu kez böyle
arada bir buluşup konuşuruz seninle
sonuna kadar dedik senle
olsun ama bu kez böyle
arada bir görüşüp sarılırız seninle
kırılırız bilirim yok oluruz
tükeniriz görürüm, kayboluruz
jehan barbur'un sarı albümündeki şarkılardan ilk dinleyişte en çok sevileni. bunlarda sözleri:
durma durdukça kısılır sesin
yorma olmayacaklara kendini
bilme bildikçe acır insanın içi
ve bu iç dediğin içtikçe var olmaz ki
söyle nereye kadar tutabilirsin kendini
böyle sımsıkı ve yalnız
söyle nereye kadar tutabilir aşk kendini
böyle umarsız ve cansız
içindekileri çıkar
bağır bağır avaz avaz
düşündekileri düşür yerlere
içindekileri duyur
bağır bağır avaz avaz
düşündekileri düşün bir
kimsin nerede
koşma nefes alıp verip harcadığın tüm sözlere yanma
yok alınmıyor geri
sözler bizi dize getirirler
o yüzden kendine konuş bildiğini
dinle nereye kadar uzar sesin sen bilince
söyle yok musun dününde
gitme yarına kadar durup bir bekle sen de
böyle büyüktür umutlar
dün gece seri artı oy veren melek misyonu yüklenip entrylerimi artılayan iyi kalpli yazar kişisidir. kendilerine teşekkürlerimi sunup huzurlarından çekiliyorum efenim.