iyi huylu, akıllı, namusluymuş. namuslu my ass kardeşim kusura bakma. tip yoksa hayata geride başlarsın bu kadar net. oyunu very hard'da oynamya alışırsın. sadece dış dünyayla değil, kendinle de mücadele edersin. ait hissedemezsin, ait olamazsın, bu dünyanın insanı olamazsın. dünyaya yabancı olarak yaşar, gerçek duygularını asla gösteremezsin. duyguların, varlığın gibi önemsizleşir çirkinsen.
kopenhagda havaalanından şehre gitmek için bindiğim metro biletine 36 dkk (16 tl) vermiş olup, kontrolcünün olmaması sebebiyle cebimden çıkan 16 liraya üzüldüğüm fakat namuslu bir vatandaş olarak aldığım hizmetin karşılığını vermenin getirdiği mağrur gurur ile kopenhag sınırları içinde tekrar toplu taşıma kullanmamayı seçmek önemli bir karardı. tanrı free shuttle busları kutsasın.
Erkeklerin hafif balıketli kadınlardan hoslanabilmesi gibi kadınlarda hafif göbekli erkeklerden hoslanabilirler. Hatta şişmanlara da aşık olabilirler. Herkes sizin gibi kapitalizmin insan modelini sevmek zorunda değil. Spor salonlarında hayatının yarısını harcayıp sadece vücudu güzel olduğu için kendisiyle birlikte olan kadınlar dışında duygusal ilişki kuramayan adamların zoruna giden olaydır.
Dahi anlamındaki de'nin yazılışını ögreten ögretmen.
orta okulda (yanlış hatırlamıyorsam) tuğce diye bir türkçe öğretmenimiz vardi, bir gün beni yanına çağırıp sofie'nin dünyasını verip, kitabı okumamı istediğini söylemişti. orta okul çağında bir öğrenciye felsefeyi anlatabilecek en tatlı kitaplardan birini o dönemde okumam hayatımın mihenk taşlarından biri sanırım. Buradan öğretmenime sevgilerimi sunuyorum.
her şey daha küçükken din konusunda ki sorularımın tam cevap alamaması ile başladı, daha sonra akrabalarım sayesinde kuranı kendi dilinde okumayı ögrendim. doğru bir sey yaptığım fikri müslüman toplumda yetişmenin vermiş olduğu bir bilinç yapısı ile beynimde dolaşıyordu ama sıkıntı olan şey arapça okuduğum şeylerin hiçbirinin bir anlam ifade etmemesiydi. böylece türkçe meal okumaya karar verdim, etrafta insanların soyledikleri ve kuran birbiriyle pek örtüşmüyordu. Üstüne onun söylediklerini yapmazsam beni cehennemde yakacak bir tanrının olabileceği fikri beni korkutmaya başlamıştı. O dönem sabah ezanlarında korkarak uyanır, korkudan geri uyuyamazdım. Ilk okula giden bir çocuk ne kadar araştırabilirse bende o kadar araştırıyordum din konusunu ama net cevaplar hiçbir zaman yoktu. Bir süre sonra her şeyi akışına bırakıp etrafımda insanlar ne yapıyorsa yapmaya devam ettim. Lisede babamı kaybedene kadar olay böyle devam etti. Ondan sonrası din açısindan tam bir fiyaskoydu, ergenligin verdigi hiddet ve aklımda kalan cevapsız onlarca soruyla birlikte "din"in insanları normalde acı vermesi gereken olaylara karsı uyuşturduğunu anladım. Üniversiteye geçtikten sonra diğer dinlerin kitaplarını da okudum. Tanrı inancımı olabildiğince korumaya çalışıyordum o dönemde, fakat dinlerin hikayeler ve mitolojilerin etkisiyle ortaya çıktığına emin olmuştum. Bilimi seven biriydim hep, hala öyleyim ama bilimin dinle alakasi olmadigini bilecek kadar akli başindaydim. Bilim, dini ortadan kaldirmak icin yoktu. Anlasilmayani anlamak icin vardi. Din ise daha çok insan ve tanri arasinda ki bir köprü gibiydi, anlam veremediğim şey, insanlarin dindarlıklarını birbirleriyle yarıştırmasıydı.
Sonra olaylar iyi gitmedi, sarsıntılı bir ilişki ardından okuduğum bölümüde sevmemem üzerine sınava tekrar hazırlanıp başka bir bölüme geçtim. Baya yaralanmıştım ve hayata karşı inancım kalmamıştı. Bir şeyleri yanlış yaptığım için cezalandırıldıgımı hissediyordum. O dönem sonradan hristiyan olmuş protestan biriyle tanıştım. Çok yakın arkadaş olduk, din hakkında ki düşüncelerim bir nebze olsun değişmişti. Çünkü incilin tanrısı insanlari yakmakla tehtid etmiyordu, affediciydi ve gaddar değildi. Dine olan düşüncelerim o dönem yumuşadı ama beni tekrar inandiracak kadar yeterli olmadi nedense. inançlı bir insan olmayı istedim hep ama istemekle olacak bir sey değil.
Olmuyor çünkü. O'nun orada olmadiğindan eminseniz, inanmayi istemek bir şey ifade etmiyor.
--spoiler--
Son savas krallıklar arasinda degil, kings landing'in kapisina dayanmis white walkerlara karsi tüm insanlik tarafindan verilir. Insanlar savası jon snow'un efsane geri dönüşü ile kazanir, krallık sistemi yıkılır halk erken secime gider, akp secimi kazanir. Ulan boyle hikaye mi olur burada bile secim kazaniyorlar.
--spoiler--