bugün

neden ateist oldunuz

her şey daha küçükken din konusunda ki sorularımın tam cevap alamaması ile başladı, daha sonra akrabalarım sayesinde kuranı kendi dilinde okumayı ögrendim. doğru bir sey yaptığım fikri müslüman toplumda yetişmenin vermiş olduğu bir bilinç yapısı ile beynimde dolaşıyordu ama sıkıntı olan şey arapça okuduğum şeylerin hiçbirinin bir anlam ifade etmemesiydi. böylece türkçe meal okumaya karar verdim, etrafta insanların soyledikleri ve kuran birbiriyle pek örtüşmüyordu. Üstüne onun söylediklerini yapmazsam beni cehennemde yakacak bir tanrının olabileceği fikri beni korkutmaya başlamıştı. O dönem sabah ezanlarında korkarak uyanır, korkudan geri uyuyamazdım. Ilk okula giden bir çocuk ne kadar araştırabilirse bende o kadar araştırıyordum din konusunu ama net cevaplar hiçbir zaman yoktu. Bir süre sonra her şeyi akışına bırakıp etrafımda insanlar ne yapıyorsa yapmaya devam ettim. Lisede babamı kaybedene kadar olay böyle devam etti. Ondan sonrası din açısindan tam bir fiyaskoydu, ergenligin verdigi hiddet ve aklımda kalan cevapsız onlarca soruyla birlikte "din"in insanları normalde acı vermesi gereken olaylara karsı uyuşturduğunu anladım. Üniversiteye geçtikten sonra diğer dinlerin kitaplarını da okudum. Tanrı inancımı olabildiğince korumaya çalışıyordum o dönemde, fakat dinlerin hikayeler ve mitolojilerin etkisiyle ortaya çıktığına emin olmuştum. Bilimi seven biriydim hep, hala öyleyim ama bilimin dinle alakasi olmadigini bilecek kadar akli başindaydim. Bilim, dini ortadan kaldirmak icin yoktu. Anlasilmayani anlamak icin vardi. Din ise daha çok insan ve tanri arasinda ki bir köprü gibiydi, anlam veremediğim şey, insanlarin dindarlıklarını birbirleriyle yarıştırmasıydı.

Sonra olaylar iyi gitmedi, sarsıntılı bir ilişki ardından okuduğum bölümüde sevmemem üzerine sınava tekrar hazırlanıp başka bir bölüme geçtim. Baya yaralanmıştım ve hayata karşı inancım kalmamıştı. Bir şeyleri yanlış yaptığım için cezalandırıldıgımı hissediyordum. O dönem sonradan hristiyan olmuş protestan biriyle tanıştım. Çok yakın arkadaş olduk, din hakkında ki düşüncelerim bir nebze olsun değişmişti. Çünkü incilin tanrısı insanlari yakmakla tehtid etmiyordu, affediciydi ve gaddar değildi. Dine olan düşüncelerim o dönem yumuşadı ama beni tekrar inandiracak kadar yeterli olmadi nedense. inançlı bir insan olmayı istedim hep ama istemekle olacak bir sey değil.

Olmuyor çünkü. O'nun orada olmadiğindan eminseniz, inanmayi istemek bir şey ifade etmiyor.