öncelikle belirtmek isterim ki, kadınların bütün sorunları yine kendilerinden kaynaklıdır. erkekler, kadınlara ilişkin denklemlerde bırakın değişken olmayı etkisiz eleman bile değildir. hal böyle olunca tabii ki kadın lehine her tutum, erkeğin toplumsal olarak tahakküm altına alınmasına, kişiliğinin baskılanmasına, sağlıksız bireyler olarak yetişmesine neden olmaktadır.
cinsellikten, bedenden, maddi ve şekilsel varlığından bağımsız olarak kadın; içgüdüleriyle, dayanıklılığıyla, ruhsal ve duygusal yönüyle erkeklere yönelik negatif bütün yönlerini görünmez hale getirebilmektedir.
ilk olarak, beslemeye ve doğuma muktedir bir bedenden bahsediyoruz. daha da müthişi, biyolojik olarak bebeği hasta olduğunda ihtiyacı olan antikorları salgılayıp ona sunabilen bir beden... erkeklerin bütün mayınlara göz göre göre basabileceği bir tarlada her ayrıntıyı farklı algılayan zihinsel bir yapı mevcut. ani duygusal değişikliklere açık, tepki hızı yüksek reflekslere sahipler.
çok uzattım, daha uzatmayayım...
sonuç olarak, kadının en kuvvetli silahıdır silahsızım söylemi... kadın, kadınlığını sindiremiyor, kabullenemiyorsa acziyeti bundan kaynaklanmaktadır.
iş sözleşmesinin feshiyle muaccel hale gelen, devam etmekte olan bir işçi-işveren ilişkisi içerisinde işçi tarafından izin kullanmak yerine ücret olarak karşılığı talep edilemeyen ve işçinin en son ücreti üzerinden ödenmesi gereken işçilik alacağı kalemi.
bu alacak kaleminin karşılığının ödendiği ya da işçiye yıllık izin kullandırıldığı hususunun ispatı ancak yazılı delille mümkündür. istisna olarak, bu hususta davacı yana yemin teklifinde bulunulabilir.
uygulayıcısının, hedef aldığı kişiyi duygusal anlamda tahakküm altına alıp cezalandırmak, küçük düşürmek, toplumdan soyutlamak, değersiz olduğunu hissettirmek gibi yollarla sistematik ve gaddarca istismar ettiği, insan ruhunun kırılganlığına yapılan bir saldırıdır.
şiddetin en acımasız ve kaçışı zor olan bu türü, cinsiyetçi söylemlere alet edilmemeli, kadın ya da erkek toplumun her alanında, her statüdeki veya güçteki kişiye karşı uygulanabileceği bilinmeli ve cinsiyetçi gruplarca istismarına izin verilmemelidir. psikolojik şiddeti yalnızca erkekle/ kadınla eşleştirmek, şüphesiz diğer grubun negatif ayrıştırılarak farkında olmadan psikolojik şiddete maruz kalmasına sebep olacaktır.
bir ekonomide yerleşiklerin döviz talebini kırmak ve sıcak paraya sahip yabancıların ülkedeki stabil ve/veya durağan döviz kuru karşısında ilgili ülke parası cinsinden dövizini artırmasına yönelik imkan sağlamak amacıyla gerçekleştirilen para politikasıdır.
çorbacıların adisyonlarına "ekmek" seçeneğinin eklenmesine sebep olan tüketici eylemi. hatta bu tarz mekanlarda masada bulunan su da adisyona sabitlenmekte, tüketmeseniz dahi itiraz etmediğiniz takdirde hesaba dahil edilmektedir. dilediğiniz kadar tüketebilir hatta artanını eve de götürebilirsiniz çünkü adisyona işlenmektedir. kasada pavyon hesabına itiraz eder gibi etmeye kalkmayın, mahcup olursunuz.
4857 sayılı yasa'nın 25/ıı maddesindeki haller nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatını alamayacak şekilde iş sözleşmesi feshedilen işçilerdir. işten ayrılış kodlarından biri olan 29 (iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile feshi) kıdem ve ihbar tazminatının yanı sıra işsizlik maaşını da engellemektedir ve içinde bulunduğumuz pandemi dikkate alındığında arabuluculuk ve iş davası derken yorucu bir süreç işçiyi beklemektedir. pandemi önlemleri kapsamındaki işten çıkarma yasağına getirilen bu istisna; işten çıkartma istismarına dönüşebilmektedir.
18. yüzyıldan kalma örümcek bağlamış bir ideolojiye sarılarak günümüzü 200 yıl geriden gelen bir zihniyetle yargılayıp karşı çıktığını(!) iddia ettiği ayrılıkçılığa (cinsiyetçiliğe) temelde sıkı sıkıya bağlı, varoluşu için muhtaç olduğu kaosu kendi yaratan bir yaşam felsefesi.
sevgisi ve güveninin üstüne "nasıl olsa evleneceğiz" sosu dökülüp şehvetine sunulmuş ve o nefis taamın bedelini yalnız ödemeye mahkum edilmiş, son çırpınışını sergileyen kişidir.
gelirler kontrolörlüğünün kurucusudur, ayrıca eski bir baş hesap uzmanıdır. bugün maliye dairelerine girdiğimizde sıkça gördüğümüz ve dönüp dönüp okuyarak üstüne kafa patlattığımız "vergilendirilmiş kazanç kutsaldır." sözünün sahibidir.
anonim bir platformdaki anonim kişilerin herhangi bir konu hakkındaki filtresiz düşüncelerini okuyarak vakit geçirmeyi seven 30 yaş üstü kişilerdir. sanal bir ortam olmasının avantajıyla insanlar, hakaret ve suç unsuru barındırmayan ancak ahlaki tepkilerden çekindikleri için günlük hayatta dile getiremedikleri arzularını, düşüncelerini burada dile getirebiliyorlar. bunları yine anonim kalarak okuyup dış dünyanın aksine aslınde kendin gibi düşünen başkalarının da olduğunu anlamak delirmemiş olduğunu hatırlatıp insanı rahatlatıyor. ama ben yine de delirmiş olabilirim tabi...
erkek bir bireyle duygusal bir yakınlık içinde olan kadın bireyin, birlikte olduğu erkekten başka erkeklerle de iletişim kurması durumu.
genel kanı itibariyle konuşacağım, kimsenin farkında olmadığı bir alan var; duygusal şiddet! kadına yönelik şiddet yalnızca vücut bütünlüğüne yönelik fiziksel bir saldırı boyutunda kalmıyor, her anlamda vuku buluyor. duygusal, sosyolojik, ekonomik, psikolojik... özel anlar yaşadığınız biri tarafından "terkedersen anlatırım, görüntülerini yayınlarım" gibi tehditler altında kalan, beni bırakırsan intihar ederim gibi baskıları göğüslemek zorunda kalan, hepsinden öte hatalı seçimle yaşamayı, hatasının bedelini canıyla ödemeye tercih eden büyük bir kitle var. bu insanların, çoğu zaman kurtuluşu bir telefon ekranındaki bir mesajdan aldığı güç olabiliyor. bu, kimine göre aldatmak kimine göre kurtulmak... her olay, kendi içinde değerlendirilmeli.
bilgiye erişimin, bilginin paylaşımının ve aktarımının kitaba gerek kalmaksızın günümüz teknolojisi sayesinde büyük bir ivme kazanması nedeniyle herkesin en kötü ihtimalle duyumları aracılığıyla gündelik olaylar karşısında düşüncelerini beyan etmekte daha aktif olmasıdır. "kulaktan dolma" da olsa her türlü bilgi, şüphesiz beynimizde uyarımda bulunmakta ve bir fikrimizi etkilemektedir. fikrin kaynağı bilgidir, salt olarak kitaptan elde edilemez.
telefonların üretime girdiği andan itibaren son kullanıcıya sunulmasına kadar gelen maliyeti hesaplanıp üzerine belli bir kar marjı konularak tüketiciye sunulduğu ekonomik değer. "fiyat" ile "vergi" kavramını iyi sentezlemek ve anlamak gerek. bugün, pahalı dediğimizde liste başını çekecek olan bir ısırılmış elmanın en üst versiyonunun başlangıç "fiyatı" 1099 dolar -ki bu fiyatta da vergisel bir yük muhakkak var- (yaklaşık 8200 türk lirası) iken ülkelerin uyguladığı vergi politikaları nedeniyle ortalama vatandaşın "fiyat" algısı bozulabilmekte ve pahalı olarak nitelendirilen şeyin aslında ne olduğu yanlış anlaşılabilmektedir. buna en büyük etken, tabii ki artık benimsediğimiz, özümsediğimiz, olmazsa olmazımız dolaylı vergilerdir.
sırf yazımın çirkinliğinden dolayı kurmaya utandığım arkadaşlık türü. bilgisayar denen o ruhsuz aletten, ofis programlarının prangalarından bahsetmeyin lütfen. okuduğum mektubun yazarının kaleminin titrediği, duraksadığı, duygusallaştığı ya da hiddetlendiği anları ve kelimeleri görmek, okumak, dokunmak istiyorum. çok klişe gibi dursa da bir mektuba damlayan gözyaşında dağılmış mürekkep görmek istiyorum ben. eski liseli ergenlerin öpücüklü, kokulu, kenarları süslü mektuplarının yapmacık samimiyeti kadar dahi duygusal karşılığı yok bence hiçbir emojinin... sanırım içimi fazla döktüm, bu kadarı yeterli.
işlevselliği dikkate alındığında ayrı bir organ olarak bile nitelendirilebilecek olmasından kaynaklanan durum. her ne kadar diğer parmaklarla aynı kemik yapısına sahip olsa da farklı dillerde kendine has ve diğerlerinden farklı bir isimlendirme edinmeyi başarmıştır. ayrıca kavrama kabiliyetimizi ve buna bağlı motor becerilerimizi etkileyen en önemli unsurdur.
psikolojik savunma mekanizmalarından özdeşim kurma ile açıklanabilecek vahim durum. orta sınıfın, alt sınıftan ayrışma aracı olarak nispeten daha kolay erişebildiği bu ayrıcalık, iliklerine kadar sınıfsal baskıyı hissedenlerin ise yıpranmışlıklarından kendi zihninin duvarları içerisinde sıyrılmasına olanak sağlamaktadır. tek atımlık kurşunlarını bu yönde kullanan kişiler sayesinde telefon kılıfı sektörü hayat bulmuş olup istihdam sağlamaktadır. yani gerek işsizliğe gerekse ekonomiye olumlu yansımaları olmuştur.