made in turkey yazısını gözümüze sokmak istemişler. ilk defa bir şeyleri başarsam, yurt dışına falan göndersem ben de böyle gabak gibi milletin gözüne sokardım. çok iyi çalışma beğendim.
tıp böylesine hızla gelişirken bazı doktorlar kendini geliştirmiyor, sonrasında kendi alanında eksik kalıyorlar ve hastalar da doktorlar bir bok bilmiyor diye tüm doktorları aynı kefeye koyuyor. buradan tüm doktor ve doktor adaylarına sesleniyorum alanyazına hakim olun, sonra başınıza kalkıyorlar. okuduğunuz onca sene bir bok bilmiyorlar sözüyle bir hiçe dönüşüyor.
ben de gitmiştim 11. nesil yazarlarla uğraşıyorlar diye. şimdi geri geldim 12. nesil yazarlar gelmiş (yeni öğrendim evet). artık sizinle uğraşacaklar. sen şimdi git ama 13. nesil yazarlar gelince geri dönmeyi unutma.
bu başlığı okumak bile canımı yaktı. anneden , özellikle de babadan dayak yiyerek geçirilen bir çocukluk ileride nasıl psikolojik rahatsızlıklara yol açtığını bilmeden açılmış bir başlık.
ben ailemden yediğim dayaklari hala affedemiyorum, yetişkin oldum dayak travması hala önüme çıkıyor.
bilgisayar oynamasını bilmeyen çocuktur. bu fırsatı değerlendirin ve çocuk büyüyene kadar sürekli oynayın boynunuza çıksın varsın. biraz büyüyüp bilgisayarınızı isterse ışte o zaman sıkıntı büyük.
mavi önlük, beyaz yaka. pantolonu yırtılan çocuk. tavandaki ayak izi, yeşil tahta, tebeşir, okuma fişi, yaz tatili kitabı, üç çizgili güzel yazı defteri.
özgüvenle ben hallederim der.
ilk önce elektronik eşyaysa birkaç kere eliyle vurur.
bir sonuca varamazsa alet edevat çantasını ister.
sonra bana onu getir bunu getir der. tabi ben kızım ne anlarım aletlerden. bulamayınca sinirlenir aha işte gözünün önünde ya diyip gözüme sokar aldığı aleti.
bozuk olan aleti onarmaya çalışır. içini açar. yapamadıkça iyice öfkelenir.
annem al işte ben sana usta getirelim demedim mi der.
ve en sonunda bozuk olan aleti iyice bozar. yenisini eve almak zorunda kalır.
cinsiyet ayrımı yapmak istemiyorum. insanın karakterinde bir bozukluk varsa bırak 100 km yi sırtını döndüğün an başka kişilere bakar, aldatır. olay cinsiyet meselesi değil. allah karaktere zeval vermesin gerisi hallolur.
yediğini içtiğini reklam yapmak.
araba kullanırken müzik eşliğinde fotoğraf ya da video atmak.
storyde ardı ardına anlık atmak.
fotoğrafların altına atarlı giderli sözler yazmak.
iphone ile aynaya karşı poz vermek.
bikinili fotoğrafını atıp gelen dm lerden şikayet etmek.
barlarda yaralı antilop gibi bağırırken video atmak.
fotoğraflarda ojelı toynak gibi tırnaklarını göstermek için elini nereye koyacağını bilememek.
bundan 10 sene önce falan annemin ameliyata girdiğini öğrenmiştim. hem de yatılı kuran kursunda. perişan olmuştum. o kaybetme korkusu, yanında olamama hissi cok kötü birşey.