kendi filminde figuran
0 (düz adam)
on birinci nesil yazar 29 takipçi 482.76 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    covid 19 aşısı

    1.
  1. Bugün yaptırdığım aşı.
    Koldan kas içine uygulanıyor. Bende inanılmaz bir kol ağrısı yaptı hem enjeksiyon sırasında hem sonrasında.
    1 ...
  2. sensiz uyandım

    1.
  3. "Yorgunum" derken Müslüm Gürsel tandansı yakalayan Ikilem şarkısı.
    0 ...
  4. yukko com

    1.
  5. Bir online alışveriş sitesi. Uzak durun derim. 'Çok hızlı' olduklarını iddia ediyorlar ama hikaye! Kızım için oyun çiti sipariş ettim. 4 gündür ürünün hazırlanmasını bekliyoruz. O ne demekse? Sıfirdan üretmeye kalksalar üretmişlerdi eminim. Dün müşteri hizmetlerini aradım. "Bugün öğleden sonra kargolanacak" dediler. 1 gün geçti ne kargo var ne bir bilgilendirme. Aldığım ürün 380 liralik bir ürün, ucuz bir şey de degil. Bugün tekrar aradım "Ürün henuz çıkmamış görünüyor" dediler. Siparişimi iptal ettirdim. Aynı gün bir başka online alışveriş sitesinden sipariş ettim. Cumartesi olmasına rağmen bir kaç saat içerisinde kargodaydı.

    Paranızla rezillik istemiyorsanız uzak durun.

    Ps: Belirtmeden edemeyeceğim 2 gündür konuştuğum 3 müşteri temsilcisi de son derece kibardı. Ama ne işe yarar geçmiş olsun.
    0 ...
  6. inner workings

    1.
  7. anaam ne güzel şey. bu zamana kadar izlemediyseniz mutlaka 6 dakikanızı ayırıp izleyin. beyin ve kalp ikilemini çok güzel, tatlış talış anlatmış.
    1 ...
  8. ottopark

    1.
  9. Ankara'da esenboğa havalimanına sanırım yaklaşık 5 km uzaklıktaki özel otopark işletmesi. ilk kez bu bayramda kullandım. arabanı bırakıyorsun. sonrasında seni kendi servisleriyle havalimanına bırakıyorlar. dönüşte de telefon ediyorsun o 5 kmlik yol için gelip seni alıp arabana götürüyorlar. günlüğü 15 lira ve 24 saat açık. ayrıca iç-dış yıkama servisleri de var. yani havalimanının otoparkına 3 gün bırakırsanız arabanızı yaklaşık 125 lira gibi bir tutar verirken burada 45 lira veriyorsunuz. son derece güler yüzlü de bir ekipleri var.
    2 ...
  10. dilhan şeşen

    1.
  11. kadife sesli şarkıcı. hadi yine iyisiniz sayemde birini keşfettiniz.
    şimdilerde youtube kanalında 2000 kadar abonesi var ve fakat dediydi dersiniz alıp yürüyecek bu hatun.
    bir güzel örneği için buyursunlar efendim;

    https://youtu.be/ARqEwOgA13k
    0 ...
  12. ihtiyaç sahibi

    1.
  13. aslında ne kadar enteresan bir millet olduğumuzu gösteren tamlama.

    'yokluk çeken' ya da 'fakir' değil, ama 'ihtiyaç sahibi'
    onu bile bir 'varlık' hali olarak ifade ediyoruz. komik bence. saçma. şey gibi biraz; 'kapıcı' değil 'apartman görevlisi' veya 'sekreter' değil 'yönetici asistanı'

    böyle yeni isimlendirmeler insanları kırmamak, küçümsememek için ya da yapılan işi daha havalı gösterme çabasından sanırım. halbuki aslında bu yeni isimlendirmelerle normal olanı aşağılıyoruz sanki.

    yani 'kapıcı' olmak, sekreter olmak ya da fakir olmak kötüymüş de; 'apartman görevlisi' olmak, 'yönetici asistanı' olmak ya da 'ihtiyaç sahibi' olmak daha iyiymiş gibi.
    2 ...
  14. instamomsavar

    1.
  15. çağla düvenci sönmez isimli psikolog olduğunu söyleyip sosyal medyadan binlerce insanı kandırıp, danışmanlık yapıyorum adı altında her danışanından 250 tl görüşme parası cukkalayan kişinin foyasını ortaya çıkarmıştır.

    çağla düvenci sönmez isimli soşılmam (socialmom ismiyle takılıyor sanal alemde) aslında psikolog değildir. bırakın söylediği gibi 2 diploması olmasını, psikoloji bölümüne gitmemiştir bile! bu kadın televizyonlara çıkar ahkam keser, youtuberdır oradan binlerce takipçisine ahkam keser (sanırım 70bin kadar da takipçisi vardı), instagramdan ahkam keser. her şeyi bilmektedir (!), her konuya hakimdir(!). bu kadar foyası ortaya çıktığı halde özür dileyeceği yerde utanmadan kocasıyla dudak dudağa fotolarını ya da hamile olduğu için göbek fotolarını koymaya devam eder. kendisine eleştiride bulunanları hakaret ederek aşağılar (ben utandım şuraya insanlara ettiği hakaretleri yazmaya) ve baş edemezse de engeller.

    işte instamomsavar bu kadının ipliğini pazara çıkarmıştır. instagram hesabından öyle zekice, öyle güzel giydiriyor ki helal olsun diyorum. ha ayrıca instagramın sahte yapmacık annelerine ithafta bulunan nicke sahip instagram kullanıcısıdır. keşke o 'ben her şeyi biliyorum. ay kocam da bana aşık. ne kadar da mikkimmil bir eşim, anneyim. çocuğum da dünyalar tatlısı. kalan herkes varoşsunuz.' tribindeki diğer instamomlara da bir el atsa keşke. okuyorsa sevgiler kendisine.
    1 ...
  16. düğün para hediye ve seks istemeyen kadın

    1.
  17. (bkz: boş küme)
    yoktur öyle bir kadın efendim. boşuna kimseyi ümitlendirmeyelim.
    0 ...
  18. dust my shoulders off

    1.
  19. Jane Zhang isimli hanım ablamızın süper video klipli şarkısıdır.
    bu zamana kadar görülmüş en efsanevi videoya sahip olduğunu düşünüyorum. en değilse de üst sıralarda yerini alır.

    videoda hatun kişi ünlü ressamların en harika tabloları arasında boya bir karakter olarak geziniyor. Van Gogh'un kendisini resmettiği (bkz: Self-Portrait) ; Johannes Vermeer'dan inci Küpeli Kız (bkz: Girl With A Pearl Earring) , Salvador Dali'nin en sevdiğim tablolarından biri olan (bkz: The Temptation of St. Anthony) ve Edvard Munch'dan ünlü Çığlıktablosu (bkz: The Scream) gibi çokça bilinen efsanevi tabloları kullanılmış videoda.

    o kadar harika yapılmış ki; tablodaki yağlı boya karakterler bir anda canlanıyor gibi. izlenesi.

    bu da linki efendim, buyursunlar;
    https://youtu.be/ZgnClGC8-WQ
    0 ...
  20. ölü muayenesi

    1.
  21. herhangi bir nedenle şüpheli olabileceği düşünülen ölümlerde yapılan muayenedir.

    bu muayene sorumlu doktor, nöbetçi savcı, jandarma, olay yeri inceleme ekibi tarafından morgta gerçekleştirilmektedir.
    ölü muayenesinde ölünün yaşı, cinsiyeti, ortalama boy uzunluğu, göz ve saç rengi, varsa üzerindeki kıyafetler net bir şekilde tanımlanır. hastanın baş ve boynu, göğüs kafesi, batını, kol ve bacakları ayrıntılı olarak incelenir ve tespit edilen patolojik bulgular savcı katibine yazdırılır. maktülün bedenindeki herhangi bir iz veya darbe boyutu, şekli ve yerleşimi ile detaylı şekilde tarif edilir. ölümün muhtemel nedeni olduğu düşünülüyorsa tutanakta özellikle belirtilir. maktülde ölüm katılığının miktarına, soğukluğuna ve ölü morluklarının oluşma durumuna göre maktülün ölümü üzerinden yaklaşık olarak ne kadar süre geçtiği hakkında kabaca fikir verir.

    hasta herhangi bir yaş grubunda, herhangi bir sebeple ölmüş olabilir. bu nedenle ölüm öyküsü ya da ölü muayenesi sırasında normal dışı ölümden şüphelenen adli görevli hekim ileri inceleme için klasik otopsi isteyebilir.

    zorunlu ps: arkadaşım ben de yazarken bir gerildim, tanımdan hoşlanmadım ve konu başlı başına soğuk, korkutucu. ve fakat bir gün herhangi bir yerde karşımıza çıkabilecek ve 'acaba ne olaki lan bu?' diyebileceğimiz bu konu hakkında detaylı bilgilendirmede bulundum.

    zorunlu edit: ölü muayenesi ile otopsi tamamen farklı şeylerdir.
    0 ...
  22. özlemek ama bir araya gelmek istememek

    1.
  23. var böyle bir şey. tanımı zor ama yaşayanın net bir şekilde anlayacağı, yaşamayanın 'hadi lan ordan' diyeceği bir durum. hadi lan ordan diyenler kenara ayrılsın. bu boktan ve zor durumu yaşayanlar okumaya devam etsin.

    birini çok özlersin. çok sevmişsindir. ama öyle değil. yani sıradan bir sevmek değil bahsettiğim. sevmekten burnunun direği sızlar gibi, o yokken kocaman şehir bomboşmuş gibi, görebilmek için saatlerce yol gitsen de sana koymayacakmış gibi sevilen birinden bahsediyorum. öyle sevecek kadar şanslı ve aynı anda o kadar şanssızsanız yaşadığınız şey gibi. o kadar çok ve konsantre yoğun yani sevdikten sonra hayatın getirdikleri, sizin veya karşınızdakilerin götürdükleri, yanlış zamanlamalarda yanlış şeyler yapmanın sonuçları gibi çoklu nedenlerden dolayı bir olmama hali oluyor. cümle çok uzun oldu ve fakat anlatmak istediğim net ve acıklı bir durum. yani deneyip deneyip deneyip tüm denemelere rağmen bir türlü zamanlamayı tutturamamak veya aynı anda aynı frekansta olmamak gibi.

    'vazgeçme noktası' diye bir şey var. 'suyun kaynama noktası' gibi. o noktaya gelene kadar nasıl olduğunu anlamadan bir şekilde zaman geçiyor. bir süre sonra ruhu fokurdamaya başlıyor insanın, acı çekiyor. daha da dayanırsa buhar olup kayboluyor. sonra kimseyi sevemiyor. sonra kimseye ona baktığı gibi bakamıyor. ya da kimseyi sevmek veya tanımaya çalışmak o kadar da heyecan verici olmuyor. ruhun buharlaşmış da kaybolmuş gibi.

    başlıkta bahsettiğim ve uzun uzun anlatmaya çalıştığım şey tam olarak da bu! vazgeçme noktasına geldikten sonra özlüyorsun. bazen böyle durduk yere pat diye geliyor. saçma bir şarkıdan, beraber yürüdüğünüz bir yoldan, onun sana deniz kenarı ile ilgili söylediği bir sözden ya da bir kokudan pat diye geliveriyor. insan beyni çok enteresan. özlüyorsun. aslında bazalde hep özlediğini ama artık o durumu normalize ettiğini fark ediyorsun. bir süre bu durum nedeniyle kendine üzülüyor ve hatta dönem dönem acıyorsun kuvvetli bir egoya sahipsen. daha da uzun bir süre sonra bu durumu öyle kanıksıyorsun ki; ara ara özleme geliyor. sonra biliyorsun ki günlük saçma aktivitelere verdikçe kendini geçecek. sonra yine gelecek. sonra yine geçecek. öyle içselleştiriyor, kabulleniyor ve hatta alışıyorsun. fark etmiyorsun o kadar uzun süre o durumun içinde kalınca. hani kötü kokan bir odaya girince miden bulanır da bir 10 dakika sonra kokuyu fark etmemeye başlarsın. taa ki dışarıdan yeni biri gelip de hatırlatana kadar. öyle gibi sanki.

    özlüyorsun. ama kavuşmak istemiyorsun. çünkü kavuşsan da bir şey olmayacak. bazı şeyler, bazı aşklar ya da kimine göre sevgiler sadece özleyerek güzel. hayatı bazen çok da kastırmamak lazım.
    0 ...
  24. postmodern juke box

    1.
  25. Bir takım yetenekli insanlardan oluşmuş harika bir proje. Grup demek yersiz olur, fazlaca kalabalıklar çünkü. Çoğunlukla Eski ve bilinen şarkıları coverlasalar da, bazen yeni ve sevilen şarkılara da el atabiliyorlar.

    Bir kaç sevdiğim örnek şöyle;
    https://youtu.be/aLnZ1NQm2uk
    https://youtu.be/Tv94swj4sjo
    https://youtu.be/lVXziMFEqX0
    0 ...
  26. durulmayan bir kafa

    1.
  27. 'bir delilik durumları güncesi' demiş yazarı kitabı hakkında. kay redfield jamison Amerikan üniversitesinde tıp doktoru, profesör. kendisi de bipolar afektif bozukluk durumundan muzdarip. bipolar hastalar için okunması tavsiye edilen, yazarın kendi manik depresif dönemleri hakkında yazmış olduğu kitap.
    1 ...
  28. zamanın yıpratması

    1.
  29. her gün birbirinin aynısı gibi görünüyor ve sen her yeni güne sanki hiçbir şey değişmiyormuş gibi uyanıyorsun. hani fazla sanatsal kaçmayacak olsa 'neden sonra' diyeceğim ama; sonra bir gün geliyor. bir sabah uyanıp aynaya bakıyorsun. aslında dün de bakmıştın ama sanki yüzün değişmiş. kırışıklık mı onlar? saçlarında tek tük beyazlar mı var ya da sakallarında. bir de bir şey yapmaya mecalin olmuyor. hani eskiden olsa seveceksin yeniden, aşık olacaksın, bunun eş anlamlısı sürüneceksin. ama şimdi nerede bir tehlike çanı duysan eskisi gibi üstüne gitmek yerine topuklayarak kaçıyorsun. ben tecrübe sahibi olmak diyeyim, sen korkaklık de. adı her ne olursa olsun, zaman yıpratıyor.
    0 ...
  30. elektronik sertifika

    1.
  31. kamu sertifikasyon merkezi tarafından verilen, ne s.kime derman olduğu anlaşılmamış olan sertifika. yaklaşık 1 saattir şifre almaya, kartı okutmaya ve bunun ne işime yarayacağını anlamaya çalışıyorum ama nafile. her şeyin internetten yapıldığı bu yılara lanet olsun! benim gibi bu işlerden anlamayanlar için bir merkez olmalı. canlı kanlı, ayaktan başvurmalısın. en fazla tc kimlik numaranı falan vermelisin, masa başındaki memur ne yapılacaksa yapıp sana şifreni vermeli! ciğerim soldu yemin ediyorum. yok sürücü yükle, yok şifre numarası oluştur. sonunda bir şeyler yaptım ama yaptığım şeyin doğru olduğuna bile emin değilim.
    0 ...
  32. ona açıklı mektup

    1.
  33. pek bir şahane can bonomo şiiridir. Buyursunlar;

    Ona Açıklı Mektup

    Bir damla göz yaşı olmuşum cam bardakta.
    Beklerken namusunu gecenin, gözlerim buğulu.
    Önümde saat 2'den sonra heybetlenen romantizmin gevşek çarkları sebepsiz.
    Huysuzum ama 'hadi sevgilim'li cümlelerim Türkçe.
    Uykusuzum, mutsuzum ama halleniyorum resmini gördükçe yersiz.
    Ve ev soğuk ve ev sıcak.
    Merdiven adımları sakin, Cihangir sakin, sessiz.
    Demek ki geliyorsun.

    Gel, çal kapımı teyakkuzdayım!

    Topla eteklerini çıkarken merdivenlerimi adım adım.
    Giydiğin o kırık beyaz elbisenin döküldüğü yere dökülüyor benim de çingene çocukluğum.
    Oradan tanışıyor belki nefes alışverişlerimiz.
    Sen buraya açan çiçekleri yolmaya,
    Bir ömrü sararıp solmaya, yalandan benim olmaya geliyorsun ya.

    Gel,
    Çal kapımı teyakkuzdayım!

    Sen başka kalbe Ocak olmuş geliyorsun, ben aylardan Temmuz'dayım.

    Üstüne basa basa verdiğin aşk sözcüklerini getir gelirken emanet dudaklarına.
    Pencereden esen rüzgar dönme dolap sevincinde kötü haber.
    Bir bilet al bu evden...
    Bir çiçek aç adını benim de bildiğim.
    Üşürsem ısıt beni.
    Bir şiir ol yalnızca bu gece,
    Yalnızca benim bildiğim.

    Ben alışık değilim asma kat olmaya temelli sevdalara.
    Kaybetsem de kazansam da.
    Sen bizim o çocuğun oldukça,
    Gel, çal kapımı Teyakkuzdayım.
    Geri gitme, ben zıplarım üzerinden şimşekler çakarsa üzerimize, sen eğil.

    Merak etme, ölmüyorsun.
    Bu hikayenin mutsuzu benim;
    Sen değil...

    PS: Bunu kendisi okudu bir ev oturmasında. Nasıl da güzel okudu, öyle dinlemelere doyamazsın. Ama aylardır arıyorum tekrar dinlemek için, bir türlü videosunu bulamadım. Denk gelen olursa yeşillendirsin.
    0 ...
  34. etrafı duvarlarla çevrili adamlar

    1.
  35. Var bunlardan. Belki her yerde değiller ama var.

    Dış kabuğu cazip, gidip görmek istiyorsun. Herkese aynı değil gibi sanki, bir sana farklı. Sen özel gibisin belki ve sen son derece yakın. Tanıdıkça, yaklaştıkça kokluyorsun. Tenine nüfuz ediyor kokusu. Ve yazarken dahi burnunun bir yeri sızlıyor. Sen onda öğreniyorsun aşkı, ciğerinin arasında bir yürek taşıdığını ve aşık olunca en çok da midenin bulandığını onda öğreniyorsun.

    Peki bilmek çarpa çarpa mı öğrenmeliyiz duvarları? Dizlerimiz morluk içinde kalıp, yara bere içinde kanayarak mı bulmalıyız? Bir uyarısı olmalı bunun, önden bir tabelası.

    'Bana yaklaşma, benim kendi duvarlarım var. Sen zorlasan da seni alamayacağım sınırlarım var.' demeli mesela. 'Geçemezsin; sabırla, sevgiyle, aşkla, sadakatle olmaz bunlar demeli. 'Seni öyle bir mahvedeceğim, kendi silsileme öyle bir çekeceğim ki bir yandan daha da içeride olmak, bir yandan da koşarak kaçmak isteyeceksin. Artık bir daha hiçbir şey senin için aynı olmayacak, yeniden başlamak istedikçe en başa, bana döneceksin!' demeli.

    Demiyor ama. Bir girdap gibi çekiyor seni duvarları olan adam. Daha çok yaklaştıkça daha çok duvara çarpıyorsun. Tam 'tanıdım' derken daha hiçbir şey hakkında en ufak bir fikrin olmadığını anlıyorsun. Her cephede mücadele ediyorsun geçmek için kabuğunu. Gözlerin yana yana, aldığın nefes ciğerine dolmayarak öğreniyorsun. Sen onun duvarlarına çarpa çarpa kırılırken, eskirken o kendi dünyasında yaşamaya devam ediyor.

    Yeni cepheler açıyor kendine, yeni insanlar yaklaşıyor duvarlara, yeni maceralar.
    Sen yine son derece dışarıda kalıyorsun.

    Duvarları olan adamlar var. Belki her yerde değiller ama varlar. Her cephede savaştalar. Kaçsam diyorsun, kaçamıyorsun. Senin bile kazanamayacağın savaşlar var.
    3 ...
  36. red island

    1.
  37. "Lina and ..." isimli grup mudur yoksa tek başına bir solist midir bilmediğim zaat-ı şahanelerinin enfes şarkısıdır. Bir koop island blues tadı taşımaktadır. Işte bunlar da sözleri;

    Red island, is falling asleep,
    It’s time to go away, to go away.

    When our hands will be put together,
    The time will still be turning, But we still dance for a long time.

    If the hour’s still turning at small step, sure of her,
    It’s to forget her death, forget that it’s raining,
    That the time can still something.

    And, my half closed eyes,
    Will be open soon,
    Soon, on your mouth, who’s waiting,
    Just like a flower who’s decorating.

    Şarkının linki de burda, buyursunlar http://youtu.be/o5v0tRsMOPE
    0 ...
  38. razbliuto

    1.
  39. Bir zamanlar çok sevdiğiniz birini artık sevmemenin verdiği boşluk ve burukluk hissi anlamına gelen Rusça kelime.
    0 ...
  40. eskiden yakın olunan kişiyle uzak olmak

    1.
  41. eskiden sürekli bir arada bulunduğun, her hareketini ve her hareketinin ne anlama geldiğini bildiğin insanla bir zaman sonra çeşitli sebeplerden dolayı samimi olmama halidir. bahsedilen durum elbette ki hem kadın erkek ilişkileri hem de arkadaşlık ilişkisi için geçerlidir. tanımı geçip entrye subjektivite kazandırıyorum.

    Dudağının yer çekimine karşı koyuşunu her milimine kadar ezberlediğin, gözlerinin parıltısının ya da ferinin sönüşünü tanıdığın insanın sana sahte samimiyet göstermesidir. Kahvesini kaç şekerli içer, çocukken onu en çok ne üzdü, ailesinde hassas dengeler nedir, ölünce nereye gömülmek ister, hayatının aşkı kimdir, uyurken başının ucuna bir bardak su koyar mı gibi bir insana dair sadece yakınındakilerin, ne zaman öğrendiğini fark etmeden ve bildiğinin farkında olmadan bildiği şeyleri bildiğin insana; sanki o kadar iyi tanımıyormuş, sanki eskiden hiç o kadar yakın olmamış gibi davranmak zorunda kalma halidir. Tabi durum karşılıklıdır. Zira o da benzer şekilde size dair oldukça gereksiz şeyler biliyordur. Tam bilmiyorum, onu hangi hayvan için kullanıyorlar ama hayvanları damgalamak için kullanıyorlar ya hani, kızgın ateşte demiri kor haline getirdikten sonra bastırıveriyorlar, öylece izi çıkıyor. Öyle izi çıkar tenine. Onun o sahte, o resmi gülümsemesini bilirsin çünkü, daha önce defalarca kez görmüşsündür. Senin elini tutarken belki fazla samimi olmadığı ya da sevmediği insanlara yapmıştır senin yanında, o kadar iyi tanırsın o gülümsemeyi. Dokunur. Belki konuşmasa seninle, hani belki yüzüne bakmasa, küs olsa, bağırıp çağırıp ağzına sıçsa mesela gerçekten canın daha az yanar. Ama bu ‘uzak yakınlık’ boğazının tam orta yerine oturur. Yutkunamazsın.
    1 ...
  42. zamanla sevgiliye benzemek

    1.
  43. (bkz: zamanla yakın arkadaşa benzemek) başlığı var, ancak sevgiliye dair milyon tane başlık varken bu yok, enteresan.

    sevgiliye dair ahkam kesecek yer yüzündeki son insan olabilirim. ilişki özürlüsü, geçmiş bağımlısı, kendi filminde figüran olabilirim. esas adam/esas kız olamamış olabilirim. ama bu konu hakkında diyecek bi çift lafım var beyim!
    *
    zamanla sevgiliye benzemek diye bir gerçek var. aslında başlık kendi içinde tanım içeriyor uzun uzadıya bunun neyini anlatayım onu da bilemedim. her sevgiliye benzemiyor ama insan. her sevgilide farklı bir \'sen\' oluyorsun çünkü. bazal özellikler değişmemekle birlikte, her yeni kişide kendindeki yeni bir özelliği fark ediyorsun. neler yapabileceğini, ne kadar sevebileceğini, kıskanabileceğini keşfediyorsun.

    ama her sevgilinin yeri aynı ya da kalıcı olmuyor. bazı adamlar tanıyorum, eski sevgililerini saymaya çalıştıklarında isimlerini hatırlayamıyor. hayatta bu kadar tüketmeli miyiz her şeyi, o ayrı bir başlık konusu olur. bu arada ben ne ara konuyu \'eski sevgili\'ye bağladım, o da enteresan. neyse sevgili okuyucu, topluyorum. farkındaysan 4 paragraf yazdım, hala başlığı tanımlamış değilim. biriyle birlikte belirli bir zaman geçirdikten sonra, o belirli zamanın süresi nedir onu net bilemiyorum ama, bir kaç yıldan sonra ona benzemeye başlıyor insan. tepkilerin benziyor. düşünce yapın benziyor. bazen de, nadiren ama, çok aşıksan - ki çok aşık olman elzem bir konu- çok zaman geçirmesen de birlikte aşık olduğun kişiye benziyorsun. aynaya bakar gibi ona baktığından mıdır nedir, huyun, tepkilerin benziyor.

    misal hayatına giren bir kadınla/adamla mutlu yaşamayı, küçük olaylarla mutlu olmayı öğrenebilirken, bir diğeriyle depresyonu alışkanlık edinebiliyorsun.
    2 ...
  44. chce sie zyc

    1.
  45. Maciej Pieprzyca'nın yazıp yönettiği, 2013 Polonya yapımı bir film.
    Dawid Ogrodnik rolünü o kadar iyi yapıyor ki, filmin sonunda neredeyse gerçekte de bedensel engelli olduğuna inanıyorsunuz.

    --spoiler--
    serebral palsi geçiren, konuşamayan ve fiziksel engelli olan mateusz'un zorluklarla dolu hayatını ve 'ben bir bitki değilim' deme çabasını anlatıyor.
    --spoiler--

    kesinlikle izlenmesi gereken filmlerden biri.
    1 ...
  46. topamax

    1.
  47. topiramat içeren bir antiepileptik olup yan etki olarak böbrek hasarı ve zihinsel fonksiyonlarda yavaşlama yapabilir.

    subjektif not: aylardır kullanan biri olarak söylemeliyim ki cillop gibi ilaç. yüksek doz alındığında bir miktar uykuya meyil de yapıyor.
    0 ...
  48. © 2025 uludağ sözlük