o güzel kazığı yedikten, bir süre mesafeli durduktan sonra tekrar o kişiyle yine arkadaş olmak ( tabi eskisi kadar sıkı fıkı değilsinizdir ya da sırlarınızı artık ona anlatmazsınız ) ondan alınabilecek en iyi intikamdır. deneyin hoş oluyor. o kazık atan arkadaş iyiliğiniz ve onu hoş görebilme olgunluğunuz altında öyle bir eziliyor ki. değmeyin keyfinize. (bkz: kötülüğe iyilikle karşılık vermek) bu olsa gerek.
kesinlikle doğru kabul edilebilecek önermedir. geçen yaz, cevizi dalından alıp evin önündeki betona yüksekten gagalarından bıraktıklarına ve betona çarpıp kırılmasını sağladıktan sonra bir güzel, afiyetle yediklerine şahit olmuşluğum var.
alışveriş yaparken yanınızdakini hemen arkanızda sanıp '' bak ne kadar tatlı dimi ? diyerek bir anda arkadaşınıza doğru döndüğünüzü sandığınız ama tanımadığınız anlamsız bir suratla karşılaştığınız andır.
''bu kadar insan sende ne buluyor acaba?''diye düşündükten sonra konuşmasını sonuna kadar dinlemek. Türkiye'de değer gören birisi sonuçta. Düşüncelerine ve icraatlarına katılmasak ta dinleyebilmek gerekir.
ilerde kokoş bir genç kadın haline dönüşecek sevimli bir kız çocuğunun gerçekleştireceği eylemdir. büyüyünce de eline ne geçerse orasına burasına takar artık.
hiç düşünülmeden asosyallik denilerek çözülecek sorunsaldır. Sanal bir sosyallik ,sosyallik değildir. sonuçta orda muhatap olduğun insanları tanımaya da bilirsin. ayrıca hepimizin etrafında var bir arkadaş ortamında iki cümleyi bir araya getiremeyip sanal ortamda döktürdükçe döktüren tipler. yemeyin bizi size ayıracak vaktimiz yok. zaten sizin de eminim bize yoktur facebookta hiç bir kitabını bile elinize almadığınız yazarları döktürmekten .