kejman67
24 (yolcu)
dördüncü nesil silik 2 takipçi 3.90 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    msn gorgu kurallari

    1.
  1. msn ve türevi anlık mesajlaşma programlarini kullananlar için, msn üzerinden konuşmanın adab-ı muaşeret kurallari:

    msn görgü kurallari
    (sadeleştirilmiş ve kısaltılmış versiyon)

    konuşmaya başlarken:
    - msne eklediğiniz kişilerin, adreslerini nereden bulduğunuzu ve neden onlarla konuşmak istediğinizi ilk etapta belirtip kendinizi kibarca tanıtıp eğer karşınızdaki için de uygunsa görüşmek istediğinizi bildirmek en iyisidir.
    en kötüsü ise "slm asl *nudge* *webcam istemi* *gönderilen resim* /e hadi alsana/ *nudge* *nudge* /küfürlü sözler." kombinasyonudur.

    -hemen isim, yaş, memleket muhabbetine girmeye çalışmak, tanışmayı bu zannetmek saçmadır.
    ilk etapta havadan sudan konuşmak, sonra konuşma ilerledikten sonra isim öğrenmeye yeltenmek en iyisi olabilir .

    nudge ve winkler (titreşim ve göz kırpmaları)
    nudge ve wink, sanılanın aksine çok ama çok rahatsız edicidirler.
    birini titreştirmeden önce, bunun gerçek hayattaki karşılığının birisini omuzlarından sıkıca tutup iyice sallamak olduğunu düşünmek gerekmektedir. göz kırpmaları ise yerine göre "kafasında gitar kırmak, karşısında zırıl zırıl ağlamak, büyük büyük beden halaların kolları arasında mahkumken insanın üstüne üstüne gelen dudaklarla karşı karşıya kalmak" etkisi verir.
    ki bunlar sadece ve sadece gereken yerlerde kullanilmalidir. hele ve hele ki arka arkaya hiç kullanılmamalıdırlar.

    girip çıkmak: birilerine mesaj göndermek için sürekli girip çıkmak, insanları rahatsız edebileceği için uygun değildir.

    nick seçimi: msnplus'ta görülebilen, renkli, yanardöner nickler msn plus yüklemiş olmayanlar için kati bir rahatsızlık unsuru olabilirken, plus'a sahip olanlar için rahatsizlik derecesi değişecektir.
    aynı şekilde, orasindan burasindan smileyler çıkan, ya da oryantal biçimde şekillenmiş nickler, harfler yerine muhtelif semboller kullananlar da de pek öyle makbul değildir.

    nicki sürekli değiştirmek, msn listelerinde "bu kimdi ya" sorununu oluşturacağından, en mantıklısı belirli bir nicki uzun süre kullanmak ya da nickin sadece belirli kısımlarını değiştirmektir.

    örneğin genelde seçtiğiniz nick msngüzeli olsun, bu durumda, nickinizi "çok yalnızım bugün, oha falan oldum yane berkcan, i am lost in the forest of tormented souls ya da (a)(c)...(c)(a) yapmak yerine; msngüzeli - yalnız günler, msngüzeli- oha olasim geldi, msngüzeli: lost soul yapmak, yani ilk bakışta kendinizin kim olduğunu gösterebilen bir nick kompozisyonu seçmek daha uygun olacaktir.

    konuşma adabı:

    - sadece küçük harflerle konuşmak: daha az resmi olup daha çok günlük konuşmaya yöneliktir.
    - normal cümle düzenini kullanmak: daha çok yeni tanıştığınız kişilerle konuşurken, ya da normalde siz diye hitap ettiğiniz kişilere yönelik ses tonunu kullanmak gibidir.
    - büyük harflerle konuşmak: yüksek sesle konuşmaya tekabül eder. ya karşınızdakinin sağır olduğunu düşündüğünüz durumlarda(!), ya da bağırıp çağırma ihtiyacınızı gidermek istediğinizde kullanabilirsiniz.
    - büyük küçük karışık yazmak: konuşurken bir hecede bağırıp bir heceyi sessiz söylemeye benzer. bazı hassas bünyeler için direkt blocklama nedenidir.
    - ingilizce harflerle yazdığını düşünüp ı ve i lerin yazılımını karıştırmak: (yorum yok)
    - mi, de ve ki'leri yanlis yazmak: sadece msn değil, türkçe görgüsüzlüğüdür.

    smiley kullanimi:
    smileyler(bundan sonra ismail olarak geçecektir) duyguların iletimi için yapılan şeylerdir. kullanımı bir ölçüye kadar güzel ve gerekli olan smileyler ve özel emoticonlar, eğer her harfe atandıysa, okunmayı imkansız kılıyorsa, ve arka arkaya herhangi bir bağlamdan uzak olarak gönderiliyorsa bir sorun var demektir. blocklanma ve nefret edilme sebebidir.

    webcam ve sesli iletişim istemleri:
    görüntülü ve sesli iletişim istemi, karşı tarafa sorulmadan gönderilmemelidir.
    hele ki msn adresi eklendikten sonra ikinci dakikada"hadi aç şu vebkemi hadi yüzünü göriyim" "bak belki tanırsın beni" tipi söylemlere girişilmesi çok ama çok bloklanası bir tavrın ürünüdür.
    0 ...
  2. okullarda cep telefonu yasağı

    1.
  3. 17 ağustos depremi sonrasında neredeyse bütün okulların uygulamaktan vazgeçtiği yasak.
    1 ...
  4. kozlu spor

    1.
  5. Zonguldak süper amatör liginden 2. amatöre düşen kuruluşdur.
    0 ...
  6. babalarla en samimi olunan ortamlar

    1.
  7. belli degildir, tamamen rastlantıdır. eger evlat erkekse, iki erkegin icinde bulunan "erkeklik" duygusunun, baba-ogul yaş farkı sorunsalını bir şekilde aşıp ortaya dokulmesinin ardından oluşan yavşak ortam bu samimiyeti saglayabilir.
    eger evlat kızsa, şoyle bir genellemeye varılabilir ki; oglanlar annelerine, kızlar babalarına duşkundur ve de baba-kız arasında samimiyet sorunu pek yoktur.
    0 ...
  8. hayvanlarin insanlardan farki

    1.
  9. oleceklerini hissedince fil mezarliginin yolunu tutan filler, karni tok olsa bile sirf avlanma gudusunu tatmin icin olduren kaplanlar, gayetle cokeşli olan horozlar, gulen maymun ve sirtlanlar bir yana, insan dişindaki hayvanlarin insan ile farki icgudulerinin davranişlari uzerindeki etkisinin yuzde cinsinden oranidir.

    nitekim modern insan olarak tanimladigimiz canli, kendisini dogadan farkli bir yaratik olarak hayal etmeye devam ettikce de bu farkin baki kalmamasi icin herhangi bir neden yoktur.
    0 ...
  10. ronaldinho ile oynayanlarin hisleri

    1.
  11. ömür törpüsüdür.

    maçtan önce soyunma odasında rakip takımın bekleri arasında panik başlar. hoca maç konuşmasını yapar.

    -evet miguel sen göbekte süpürücüsün. jose sen de etoo'ya yapış.
    -tamam patron.
    -eveet carlos, sen de ronaldinho yu tutacaksın hehehe.
    -yapma patron, etme, bak benim belime de bir ağrı girdi.
    -uzun etme ulan, geçen sene miguel tutuyordu, bu sene nöbet sırası sende.
    -yapma gözünü seveyim, bu sene kontratım bitiyor, ekmeğimle oynama!
    -hadi hadi ben konuşurum başkanla..

    başlık aslında "ronaldinho'nun karşısında oynayan savunma oyuncusunun hisleri" olmak istiyordu ama olamadı napalım.
    0 ...
  12. uyandığında platonik aşkını yanında bulmak

    1.
  13. bir kac olasilik sonucu gerceklesebilecek durumdur.

    geceyarisi gecirdiginiz trafik kazasi sonrasi suuru kapali bicimde hastaneye kaldirilirsiniz. sabah saatlerinde uyandiginizda basucunuzda doktor ya da hemsire olan platonik askinizi gorursunuz.

    arkadaslarla butun gece eve kapanip alkol kokain esrar allah ne verdiyse takildiktan sonra kime gore sabah oldugu belli olmayan bir saatte yari saydam bir sekilde platonik askinizla ayni yatakta uyanirsiniz.

    kutsal gecelerden birinde allahim sen yarin sabah platonikimi yanima koy diyerek butun geceyi duayla geçirdikten ve beyin damarlariniz catlayana kadar telepati kastiktan sonra bir mucize eseri sabah uyandiginizda platonik askinizi yaninizda bulabilirsiniz.
    10 ...
  14. yazar rumuzlarının anagramik ultrasonları

    ?.
  15. yazarların kendilerine rumuz olarak seçtikleri sözcüklerin, çok özel ultrasonografik anagram metodlarıyla incelenip foyalarının meydana çıkarılması işlemidir. kim sabetaycı, kim dönme, kim mason tekmili birden bu perdede!
    2 ...
  16. vatanseverlik bir alcagin son siginagidir

    ?.
  17. aslı böyle "patriotism is the last refuge of a scoundrel" olsa da, türkçe'ye çevirimi farklı olmuş söz. (bkz: milliyetçilik alçakların son sığınağıdır)
    0 ...
  18. komik telefon sakalari

    1.
  19. insanları kandırarak onları sinirlendirmek amacı ile yapılmış şakalardır.
    0 ...
  20. tcdd trenlerinde kablosuz internet dönemi

    ?.
  21. tcdd'nin avea ile işbirliği yaparak sanırım bu ay başından itibaren başkent ekspresi ve cumhuriyet ekspresi'nde yemekli vagonun önündeki ve arkasındaki iki vagonda başlattığı ücretsiz hizmet. haliyle yararlanabilmek için gişelerden bilet alırken "internete gireceğim" demeniz ya da netten alırken internet isteği kutucuğunu tıklamanız gerekiyor. henüz şahsen deneyememiş olduğum için kalitesi hakkında bir yorumda bulunamayacağım.
    1 ...
  22. tarih kabul gormus yalan butunundur

    ?.
  23. git gide magazinel bir boyuta çekilmesiyle birlikte tarihin günümüzde çok daha göreceli bir kavram olduğunu belirten cümle...
    (bkz: tarihi kazananlar yazar)...
    0 ...
  24. anneannem rus babaannem alman

    ?.
  25. malesef bir çok kürkden son zamanlarda sıkça duymaya başladığım, kendilerini de dahil ettikleri ve bununla övündükleri sözde üstün ırk.

    işin enteresan tarafı ise avrupadan bir çok kişinin de kürklerden esmer ari kardeşlerimiz diye bahsetmeleri.

    ırksal köken olarak aryan ırkında olup olmamaları beni zerre kadar ilgilendirmeyip, hala ırkçılığın, dünyayı tarihinde gördüğü en büyük savaşa ve trajediye sürüklemiş böylesi bir düşünce yapısının okumuş kesimde bile yayılmaya başlaması endişelenmeme ve üzülmeme neden olmakta.

    ırkçılık böylesine yükselirken, üstüne üstlük bir de ekonomik dengesizlik yüzünden kutuplaşmalar ve terorizm tırmanırken hümanizm'in kaybetmeye başladığını hissediyorum.
    0 ...
  26. gazali

    7.
  27. fikir tarihindeki ilk entüisyonistlerden biridir gazali bey; ve hatta entüisyonizmi başımıza bela eden bir öncüldür dersek, tabiri pek caiz olur efendim..

    gazali, horasan'a bağlı bir kasaba olan tus doğumludur; meşhur nizamiye medresesi'nde müderrislik yapar iken, girdiği derin depresyon sonucu, işi gücü bırakıp kendisinin peşine düşmüştür.. on yıl boyunca gezip durmuştur gönül dağlarında; şam, kudüs, iskenderiye, mekke gibi kentlerde bulunup ermeye çalışmıştır.. sonunda da içindeki her nevi şüpheden kurtulmanın yolunu tasavvufta bulup, sezgici olmuştur, -lakin gönlünce erememiştir elbet ayrı..

    gazali beye göre, gerçek, kifayetsiz duyular ve insanoğlundaki dandik akıl aracılığıyla kavranamaz bir olgudur; gerçeğe ulaşmanın tek yolu gönül, gökten gönüle inen nur, yani sezgidir der gazali.. bu yönüyle de, akla dayalı bir felsefeyi savunan ustaları farabi ve ibni sina'ya veryansın eder ya.. gazali, ömrünün son yıllarında daha da ileri gidip, felsefenin amacının dine hizmet etmek olduğunu savunmuştur; "katil uşak" diyerek de son ifadesini vermiştir nitekim..

    inanca dayanan dini, akla-fikre dayalı felsefeden yeğ tutan gazali beyin şu deyişini de aktararak, pazarımıza gidelim gayrı efendim:

    "akıl göze, şeriat da ışığa benzer. ışık olmazsa göz görmez. göz olmayınca sırf ışıkla görmek de mümkün değildir."
    1 ...
  28. ihya i ulumiddin

    1.
  29. tam olarak ihyâu ulûmi'd-dîn şeklinde yazılıyor olması gerek. mev'iza türünde bir eserdir, yani nasihatle ilgilidir. ancak içinde iman esasları ve ibadetler gibi pek çok husustan da bahsedildiği için fıkıh bakımından muhtevası bir ilmihalden geri kalmaz. bununla birlikte ihya'yı ilmihal niyetine okumaya kasteden olursa, gazali'nin şafiî olduğunu, onu da kendine has yorumuyla tatbik ettiğini hatırında tutmalıdır. türkiye'de neşredilen bazı nüshalarında, gazali'nin bildirdiklerinin hanefî fıkhıyla çeliştiği noktaların dipnotlarda gösterildiğine tesadüf edilmiştir, meselâ tuğra neşriyatınki böyledir.

    gazali eser boyunca pek çok konuyu sistematik olarak ele alır, lehte ve aleyhte görüşleri, konuyla ilgili delilleri sıralar. diğer konular gibi, tasavvufla ilgili bahisler veya meselâ müzik gibi hususlarda tek başına red veya kabul sayılamayacak hükümler verir. kimin hangi durumda ne kadar haklı olduğunu belirten kendine has neticelerle zıt görünen fikirlerin hakkını verir. sadece meseleleri ele alma tarzı ile bile ufuk açan bir kitaptır.

    hadislerinin sıhhati hep tartışma konusu yapılmıştır. ancak esasta bir fıkıh kitabı olmadığı için çok da problem olmamıştır. bunun yanında yanlış hatırlamıyorsam, israiliyâttan fazla faydalandığı gibi bir takım tenkidler de gündeme gelmiş olması lazım. daha da ilginci biraz uğraşınca yunan filozoflarının fikirleri ile benzeşen hususlara rastlamak da imkansız değildir eserde. gazali'nin yazıları ile yunan filozoflarınınkini karşılaştıran ve ilginç benzerliklere işaret eden bir makale okumuş idim, ama nerede çıktı, kimin yazısıydı şu anda hatırlamıyorum. hepsi bir tarafa, gazali bütün bunları malzeme olarak kullanır, kendi çatısını kendi bildiği gibi kurdukran sonra, dışarıda kalan malzemeden işine yarayacakları da alır, adeta hazmeder.

    kader konusunda söyledikleri kafa karıştırıcıdır. akademik olarak bu konuyu çözmeye niyetlenmemiş olanların, hele de matüridî mezhebinden olanların fazla üzerinde durmaması yerinde olabilir. yahut mehmed kırkıncı'nın kader nedir adlı eseri veya matüridî akaidi ile alakalı eserler ile karşılaştırarak okumalıdır.

    özellikle imam'ın aldanmak konusunda anlattıkları can kulağı ile dinlenmelidir. "ehhe, acayip dinî bir insanım, yapmadığım hayır, toplamadığım bonüs kalmadı, cennetliğim" havalarında gezen zevatın bir an önce okuması gereken bir kitaptır. 4 cildin hepsini okumayı gözü kesmeyecekler için kimyay-ı saadet'in, bu eserin özeti olduğunun söylendiğini hatırlatmak gerekmektedir.
    0 ...
  30. erken ibadet edene allah hayran olur

    ?.
  31. insanı kendine hayran bırakan bir hadisin 50 karaktere uyarlanmış hali.

    40 kitaplık dev eser ihya-i ulumiddin'in tevbe adlı kitabında gerçek hali şu şekilde geçer:

    hz. peygamber (s.a.v) şöyle demiştir:

    "gençliğin taşkınlığına kapılmadan kendini ibadete verip isyan , etmeyen gence allah-u teâlâ hayranlık duyar."

    (imam ahmed, taberânî)

    "böyle genç pek ender bulunur." diye ekler büyük alim gazali bu hadisin sonuna.

    bu hadisi haber verdiğim arkadaş şok olup hemen duvara asacağını söyledi. gerçekten de o'nun şanı için, o'na inanan her gencin duvarına asması gerek bu yazıyı.

    aklı ve imanı olan her insanın görebileceği gibi:allah'ın (c.c) size hayranlık duymasının yanında bütün dünyanın size hayranlık duyması, bir deryanın yanında bir damla bile değildir.

    bize düşen ise o'na gönülden inanıp o'nun rızasına göre yaşamak. sabır en fazla 70-80 yıllık, ecir ise sonsuz...

    yüceler yücesi allah'ın (c.c) size hayran olmasını istemez misiniz?
    1 ...
  32. © 2025 uludağ sözlük