kedileriseviniz
366 (megastar)
üçüncü nesil yazar 3 takipçi 27.40 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    fight or flight

    1.
  1. dövüş ya da kaç prensibi. walter cannon amcamızın ilk kez 1900lerin başında ortaya attığı iddiadır.
    mana olarak hayvanların bir tehlike(bir durum veya nesne) gördüğünde ya dövüşmeyi ya kaçmayı seçmesidir. sinir sisteminin tepkisi olarak tanımlamıştır. bunu cannon amca.
    ayrıca daha sonraki araştırmalar gösteriyor ki bu davranış genel adaptasyonun ilk adımıdır.

    düşünün ki bir kedi bir köpek gördü. eğer kaçabileceği kadar uzaksa topuklar ancak durum öyle değilse kabarıp köpeği korkutur sonra da onu bir güzel döver. *
    bu insanlar için de geçerlidir diyelim ki sevgilinizle sarmaş dolaş dolaşırken komşu teyzeye yakalandınız. teyze yeterince uzakta ise hemen sessizce ortadan kaybolursunuz yok değilse savunmaya geçersiniz.
    her türlü tehlike için uygulanabilir bir prensiptir yani.
    0 ...
  2. ahmet akaraci

    1.
  3. ankara atatürk lisesi'nin ilginç bir hocası daha.

    edebiyat zümresinde kendini belli eder. zaten yakışıklı bir adam olduğu için kızlar peşinden koşardı benim dönemimde şimdi ne durumdadır bilemem.

    atatürk gibi giyinir, ona da fiziksel olarak oldukça benzerdi. cidden bazen kendini atatürk zannettiğine inanıyorum.
    marka hevesi, gösteriş merakı vardır, kendine belki de gereğinden fazla güvenir. ama rahatsız edici midir? asla.

    çok ilginç ama atatürk lisesi bu adamla beraber güzeldir.
    0 ...
  4. matematik köyü

    1.
  5. şirince'de ali nesin ve sevan nişanyan'ın çabalarıyla kurulan, şu anda 70 civarı öğrencinin matematik yapmaya çalıştığı ancak türkiye bürokrasisi yüzünden engellenen oluşum. matematik baçesi, kampı.

    öğrencilerin derslikleri mühürlenmiş, sık sık jandarmaların ziyaretleriyle karşılaşılmış, çadırda kalmalarına bile neredeyse izin verilmemiş ama inatla, hırsla ve aşkla matematiğe devam edilen yer.
    7 ...
  6. saloon of rejected

    1.
  7. izlenimci sanatçıların klasik sanatçılar tarafından taşlanması, lanetlenmesi ve afaroz edilmelerinden sonra manet önderliğinde eserlerini sergiledikleri salon.

    ve böylece sanat dünyasında eleştirmenler:0 sanatçılar:1 durumunun yaşandığı ender durumlardan biri vuku bulmuştur.

    edit: tabi edindiğim kaynak ingilizce olduğu için buraya saloon of rejected yazdım ama sergi salonunun asıl adı Salon des Refusés.
    0 ...
  8. kızlar saçlarını kızıla boyamasın

    ?.
  9. odtü'nün muhtelif tuvaletlerinde yazan bir duvar yazısı.
    efsaneye göre, kızıl saçları alev alev yanan bir hatun sevgilisini terk edince odtülü sefil aşık kendini yollara vurmuş ve bir gece içinde odtüdeki tüm tuvaletleri dolaşıp kızlar saçlarını kızıla boyatmasın yazmış. kızların görebileceği yerlere elbette.
    kızıl saçlı kızlar ziyadesiyle can yakıyormuş demek ki...
    5 ...
  10. sertac onde

    1.
  11. odtü'nün bünyesinde barındırdığı en kalifiye hocalarından biridir. biyoloji bölümünün en bir sevgilisidir, seçmeli bilardo dersi de verir ayrıca.*

    tavla sever, gülümser, derste sadece biyoloji değil aynı zamanda hayat bilgisi de öğretir. alkollü içkilerin kimyasal bileşimini, hangi bitkilerden yapıldığını da anlatır, şarap içme ritüellerine de değinir, rakıyla başlayan bir gecenin helvayla sonlandırılacağını da anlatır; ağzımızla içmemizi öğütler. haklıdır. sosyal içeceklerdir bunlar, rezil olmaya gerek yoktur.

    haaa.. amip taklidi de yapar, bakteri taklidi de. yeter ki bizler anlayalım biyolojinin temel taşlarını. öğrencileri çok sever kendisini.

    ayrıca pek bir yakışıklıdır. *
    1 ...
  12. heaven can t wait

    1.
  13. ingilizce cennet bekleyemez.

    odtü topluluklar barakasının önünde duran tuhaf yapının(üzerinde iki adet pencere bulunan yaklaşık 2 metre yüksekliğinde bir duvar) üzerinde yazan baraka mottosu.
    0 ...
  14. the girl that i marry

    1.
  15. romance and cigarette filminin de müziği olan sevgi dolu, hayalperest şarkı.

    the girl that i marry will have to be
    as soft and as pink as a nursery
    the girl i call my own
    will wear satins and laces and smell of cologne

    her nails will be polished and, in her hair,
    she'll wear a gardenia and i'll be there
    stead of flittin,
    i'll be sitting next to her
    and she'll purr like a kitten

    a doll i can carry, the girl that i marry must be

    her nails will be polished and, in her hair,
    she'll wear a gardenia and i'll be there
    stead of flittin,
    i'll be sitting next to her
    and she'll purr like a kitten

    a doll i can carry, the girl that i marry must be..
    0 ...
  16. cift dusun

    1.
  17. morning song

    1.
  18. jewel ablamızın insana huzur veren, şımarık şarkısı. sözlerini de yazayım, buyrun..

    Let the phone ring, let's go back to sleep
    Let the world spin outside out door, you're the only one that I wanna see
    Tell your boss you're sick, hurry, get back in I'm getting cold
    Get over here and warm my hands up, boy, it's you they love to hold
    And stop thinking about what your sister said
    Stop worrying about it, the cat's already been fed
    Come on darlin', let's go back to bed
    Put the phone machine on hold
    Leave the dishes in the sink
    Do not answer the door
    It's you that I adore-
    I'm gonna give you some more
    We'll sit on the front porch, the sun can warm my feet
    You can drink you coffee with sugar and cream*
    I'll drink my decaf herbal tea
    Pretend we're perfect strangers and that we never met...
    My how you remind me of a man I used to sleep with
    that's a face I'd never forget
    You can be Henry Miler and I'll be Anais Nin
    Except this time it'll be even better,
    We'll stay together in the end
    Come on darlin', let's go back to bed
    Put the phone machine on hold
    Leave the dishes in the sink
    do not answer the door
    It's you that
    I adore
    I'm gonna give you some more
    0 ...
  19. so called chaos

    ?.
  20. bana bir koca lazım

    1.
  21. ezginin günlüğünün dargın mıyız albümünden modern bir kanto. oldukça eğlencelidir, dinlenesidir.
    3 ...
  22. gifts

    ?.
  23. ursula k le guin'in metis edebiyattan çıkan son romanı. şöyle diyor metis edebiyat:

    Eğer savaşmazsan ele geçirilirsin, soyun sona erer. Marifetler bu işe yarar, verdiği güçler sayesinde.. insan arazisini koruyabilir, soyunu temiz tutabilir. Eğer kendini koruyamazsan, marifetini kaybedersin. Başka soylar bize baskın çıkar, sıradan insanlar..

    Ovalıların hiç de tekin bulmadıkları dağlarda yaşayabilmek için herkesin bir marifetinin olması gerek. Elbette her marifetin bir bedeli var. Bedel ödendikçe bu böyle sürer gider. Marifetler babadan oğula, anadan kıza geçer. Ta ki birileri çıkıp bu töreyi kabullenmemeyi göze alana kadar.

    Hükmedemeyeceğinden korktuğu marifetini kullanmamak için gözlerini mühürleten Orrec ile marifetini “kötüye” kullanmayı reddeden özgür ruhlu Gry.. Babalarının oğlu, annelerinin kızı değil de kendi başlarına olmayı isteyen çocukların hikâyesini anlatıyor Le Guin bu kez.
    2 ...
  24. marifetler

    ?.
  25. the left hand of darkness

    1.
  26. ursula k le guin'in fantastik romanı. fantazinin ötesinde felsefe dersi verir bu kitap. le guin bunu hep yapıyor. (bkz: yerdeniz üçlemesi)
    1 ...
  27. karanligin sol eli

    1.
  28. odtu bkft

    1.
  29. odtü'deki bilim kurgu ve fantazi topluluğudur. metuconu vardır. oyunlar oynarlar, treasure hunt düzenlerler şenliklerde. sevilesi bir odtü topluluğudur.
    0 ...
  30. strangers

    1.
  31. portishead'in dummy albümünden bir parça. parça dediğine bakmayın yıkar geçirir. adı gibi strange bir şarkı.

    sözlerini de yazayım tam olsun:

    can anybody see the light
    where the morn meets the dew and the tide rises
    did you realise no one can see inside your view?
    did you realise for why this sight belongs to you?

    ohh..
    just set aside your fears of life
    through this sole desire

    done it warning
    done it now
    that ain't real
    on in this side

    done it warning
    done it now
    that ain't real
    on in this side

    ohh
    can anybody see the light
    were the morn meets the dew and the tide rises
    did you realise, no one can ever see inside you view
    did you realise, forewhy this sight belongs to you

    ayrıca bunu seven buna taptı (bkz: roads)
    0 ...
  32. papa don t preach

    1.
  33. madonna'nın babasından anlayış dilediği şarkısı. her papa dediğinde aklıma benedictus gelmese daha bir manalı olacak ama şu haliyle de duygu yüklü anlam yüklü. *

    buyrunuz sözleri:

    papa i know you're going to be upset
    cuz i was always your little girl
    but you should know by now i'm not a baby*
    you always taught me right from wrong
    i need your help daddy please be strong
    i may be young at heart
    but i know what i'm saying

    the one you warned me all about
    the one you said i could do without
    we're in an awful mess
    and i don't mean maybe
    please!

    papa don't preach
    i'm in trouble deep
    papa don't preach
    i've been losing sleep
    but i've made up my mind
    i'm keeping my baby*
    ooh,
    ooh i'm gonna keep my baby ooh

    he says that he's going to marry me
    and we can raise a little family
    maybe we'll be alright
    it's a sacrifice!

    but my friends keep telling me to give it up
    sayin i'm too young
    i oughta live it up
    what i need right now is some good advice
    please!

    papa don't preach
    i'm in trouble deep
    papa don't preach
    i've been losing sleep
    but i've made up my mind
    i'm keepin my baby
    ooh
    ooh i'm gonna keep my baby ooh!

    daddy, daddy if you could only see
    just how good he's been treating me
    you'll give us your blessing right now
    cuz we are in love
    we are in love
    so please!

    papa don't preach

    i'm in trouble deep
    papa don't preach

    i've been losing sleep
    but i've made up my mind
    i'm keeping my baby
    ooh,
    ooh i'm gonna keep my baby ooh

    don't stop loving me daddy
    i know i'm keeping my baby
    don't stop loving me daddy
    i know i'm keeping my baby
    5 ...
  34. gazeteodtulu

    ?.
  35. volkan ertit öncülüğünde kurulan odtülünün elektronik gazetesi.

    http://www.gazeteodtulu.com adresinden ulaşılabilir.
    0 ...
  36. metropol sineması

    1.
  37. ankara selanik sokağında, yeniden yapılandırılmış güzide bir sinemamız. *
    girişte çok güzel oyuncuların çok güzel fotoğraflarıyla başarılı bir seyirlik hazırlamışlar. (bkz: türkan şoray) (bkz: nicole kidman)

    her daim en piyasa filmleri en büyük salonlarda oynatırlar. deli gibi para kazanan gene de küçük ama zevkli seyirci kitlesini memnun edecek filmleri kötü salonlara (küçük salon kötü demek değildir; yandaki salonun sesi karışıyorsa izlenen filme işte o kötü bir salondur.) hapseden; ancak arada festivallere ev sahipliği yapmasıyla kendini belki affettiren sinemadır.
    0 ...
  38. ankapol sineması

    1.
  39. ankara kızılırmak sokağında küçük, güzel bir sinema. küçük dedim zira tek bir salon var yoksa o salon oldukça büyük. hele ki balkonundan film izlemek kanımca pek güzeldir. çoğu insanın beklediği armada tipi ses ve görüntü sistemlerini burda bulamazsınız ama her perşembe akşamı sinetek avrupa film festivalini, sonbahar geldi mi film artı güz film festivalini ve gezici festivali bulabilirsiniz.

    girişteki duvarına da kedili bir resim yapmışlar ki en sevdiğim kısmı da orası sanırım bu sevgili sinemanın.*
    0 ...
  40. film arti guz film senligi

    ?.
  41. ankarasinema severleri fevkalade filmlerle buluşturan, bu sene üçüncüsü düzenlenen, ve harika bir afiş tasarımına* sahip film festivali. aşağıdaki adresten programa ulaşabilir aynı zamanda metropol* ve ankapol* sinemalarından da kitapçık edinebilirsiniz.
    http://www.guzfest.org
    0 ...
  42. tacones lejanos

    1.
  43. pedro almodovar'ın yüksek topuklar adıyla türkçeye çevrilmiş filmi.
    henüz izlemeyen ankaralı sinema severler* film artı 3. güz film şenliği kapsamında izleyebilirler.*
    0 ...
  44. skinny legs and all

    ?.
  45. tom robbins'in ayrıntı yayınlarından çıkan romanı. tanrıyı, dinleri en çok da orta doğu'yu sorgulamış robbins kendine has, edepsiz, bilge üslubuyla. bu adama bayılmamak elde mi?
    ayrıntı şöyle eklemiş kitabın arkasına:

    'Bir Arap'la bir Yahudi bir gün birlikte Birleşmiş Milletler binasının karşısında restoran açmışlar... Etnik bir fıkranın başlangıcı sandınız, değil mi? Ama yanıldınız. Yahudilerle Arapların bir gün gerçekleşmesi umut edilen barış içindeki ortak yaşamlarının küçük evreni niteliğindeki bu restoran, Tom Robbins'in o ihtişamlı yaratıcılığını yine doludizgin serbest bıraktığı romanı Sıska Bacaklar'ın ana eksenini oluşturuyor.

    Bu eksen etrafında, genç bir ressamın New York'taki sanat ortamında kendi yolunu bulma mücadelesine, aynı dünyada hasbelkader yıldızı parlayan hödük bir kaynak ustasının sonunda Filistin'in yitik tanrısını keşfine, Kıyamet Günü'nün gelişini çabuklaştırmaya çalışan bir rahibin çabalarına tanık oluyoruz. Fasulye Konservesi, Kirli Çorap, Tatlı Kaşığı, Boyalı Sopa ve Sedefli Deniz Helezonu gibi nesnelerin ABD'den Kudüs'e bir hac yolculuğuna kalkıştıkları, bir fasulye konservesinin derin felsefi nutuklara giriştiği bir romanla karşı karşıyayız. Bu kitap 'Sihre inanmamak zavallı ruhları hükümete ve iş dünyasına inanmaya zorlayabilir, ' diyen bir dil cambazının yapıtı ne de olsa.

    Üstelik bütün bunlar olup biterken, insanoğlunun evreni net olarak görmesini engelleyen bütün yanılsamaları, Salome'nin tülleri gibi tek tek gözümüzün önünden kaldırıyor. Robbins, Buram buram siyaset kokan bu romanında, Kitabı Mukaddes'in mirasından dehasına yaraşır bir muziplikle yararlanıyor ve her zamanki cüretkar tavrından hiç ödün vermeksizin, çağımızın en hassas meselelerine el atıyor: Irk, siyaset, evlilik, sanat, din, para ve şehvet. Bunların üzerine, kimilerinin gezegenimizin 'son günleri' olarak adlandırdığı bir öngörünün gölgesi düşüyor düşmesine.
    Ancak yazar her ne kadar kıyamet gününün dehşeti karşısında başını kuma gömmese de, yarattığı o neşe dolu, pırıl pırıl evren böyle olası bir akıbetin gölgesiyle kolay kolay kararmayacak kadar aydınlıktır aslında.'
    1 ...
  46. siska bacaklar

    1.
  47. kedi mektuplari

    1.
  48. gold dust

    1.
  49. tori amos tanrıçasının scarlet's walk albümünün son şarkısıdır. insanı genç ve diri hissettirmeyi başarıyor, gözyaşları da sızabilir gözlerden ama ağlamak güzeldir ne de olsa.

    sözlerini de yazayım tam olsun.

    sights and sounds
    pull me back down
    another year
    i was here
    i was here

    whipping past
    the reflecting pool
    me and you
    skipping school

    and we make it up
    as we go along
    we make it up we
    go along

    you said
    you raced from langley
    pulling me underneath
    a cherry blossom
    canopy
    do i have
    of course i have,
    beneath my raincoat,
    i have your photographs.
    and the sun on your
    face
    i'm freezing that frame

    and somewhere alfie cries
    and says enjoy his every smile
    you can see in the dark
    through the eyes of laura mars

    how did it go so fast
    you'll say
    as we are looking
    back
    and then we'll
    understand
    we held gold dust
    in our hands

    sights and sounds
    pull me back down
    another year
    i was here
    i was here

    gaslights
    glow in the street
    twilight held us (flickering past)
    in her palm
    as we walked along

    and we make it up
    as we go along
    we make it up as we go along

    letting names
    hang in the
    air
    what color hair
    autumn knowingly (auburn crimson)
    stared
    and the day that
    she came
    i'm freezing that
    frame
    i'm freezing that frame

    and somewhere alfie
    smiles
    and says enjoy her
    every cry
    you can see in the
    dark
    through the eyes of laura mars

    how did it go so
    fast
    you'll say as we are looking back
    and then we'll understand
    we held gold dust
    in our hands
    in our hands
    0 ...
  50. cup of coffee

    ?.
  51. garbage'ın güzeller güzeli şarkısı.
    bir fincan kahvenin sonunda masadan iki yabancı olarak kalkmanın verdiği hüzünle yazılmış sanki.
    shirley manson söyleyince insana pek inandırıcı gelmiyor tabii, kim onun gibi bir kadına bunu yapar diye düşünüyorsunuz ama oluyor.
    inanır mısınız birinin sevmediğini itiraf etmesi bir kahve içmekten daha az zaman alıyor.

    you tell me you don't love me
    over a cup of coffee
    and i just have to look away
    a million miles between us
    planets crashing to dust
    i just let it fade away

    i'm walking empty streets
    hoping we might meet
    i see your car parked on the road
    the light on at your window
    i know for sure that you're home
    but i just have to pass on by

    so no of course we can't be friends
    not while i'm still this obsessed
    i guess i always knew the score
    this is how our story ends

    i smoke your brand of cigarettes
    and pray that you might give me a call
    i lie around in bed all day just staring at the walls
    hanging round bars at night wishing i had never been born
    and give myself to anyone who wants to take me home

    so no of course we can't be friends
    not while i still feel like this
    i guess i always knew the score
    this is where our story ends

    you left behind some clothes
    my belly summersaults
    when i pick them off the floor
    my friends all say they're worried
    i'm looking far too skinny
    i've stopped returning all their calls

    and no of course we can't be friends
    not while i'm still so obsessed
    i want to ask where i went wrong
    but don't say anything at all

    it took a cup of coffee
    to prove that you don't love me.. *
    3 ...
  52. scummy

    ?.
  53. davulcu ramazan sayesinde tanıdığım ve sözlüğe tanıttığım süper bir arctic monkeys şarkısı. roxanne'ne gönderme de yapıyor. telmih yapmasını bilen müzisyenlere burda teşekürlerimizi sunuyoruz.
    hadi sözlerini de yazayım tam olsun:*

    so who's that girl there?
    i wonder what went wrong
    so that she had to roam the streets
    she don't do major credit cards
    i doubt she does receipts
    it's all not quite legitimate

    and what a scummy man
    just give him half a chance
    i bet he'll rob you if he can
    can see it in his eyes, yeah
    that he's got a driving ban
    amongst some other offences

    and i've seen him with girls of the night
    and he told roxanne to put on her red light
    they're all infected but he'll be alright
    cause he's a scumbag, don't you know

    i said he's a scumbag, don't you know!

    although you're trying not to listen
    i bet your eyes are staring at the ground
    she makes a subtle proposition
    i’m sorry love i'll have to turn you down

    and oh he must be up to summat
    want half a chance to show he's more than likely
    i've got a feeling in my stomach
    i start to wonder what his story might be
    what his story might be, yeah

    they said it changes when the sun goes down
    yeah they said it changes when the sun goes down
    yeah they said it changes when the sun goes down
    around here
    around

    and look here comes a ford mondeo
    isn't he mister inconspicuous
    and he don't have to say owt
    she understands she's here to get picked up

    and she's delighted when she sees him
    pulling in and giving her the eye
    because she must be fuckin’ freezing
    scantily clad beneath the clear night sky
    she don't stop in the winter, no

    well they said it changes when the sun goes down
    yeah they said it changes when the sun goes down
    well they said it changes when the sun goes down
    around here

    well they said it changes when the sun goes down
    yeah they said it changes when the sun goes down
    well they said it changes when the sun goes down
    around here
    around here

    what a scummy man
    just give him half a chance
    i bet he'll rob you if he can
    can see it in his eyes that he's got a nasty plan
    i hope you're not involved at all
    1 ...
  54. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük