yusuf altunel 'in 2000 yılında virtüel yayınları'ndan çıkan şiir kitabıdır.
şairin ilk kitabıdır bu ve şiirlerini çelişkiler üzerine kurmuştur.
bu da bir örnek, buyrun:
"içmişim içmişim sırnaşmalar dolmuşum
sevda badeleri çekmişim arlanmazlık testilerini kırıp
dolunaylı geceleri şiir şarabıyla çekmişim
coşku kayığım parçalanmış hasret kayalıklarında
ıssız aşk adacığında mahsur kalmış gemim
ayrılık zemherisi gecelerde üstüm açılmış
hayırsız sevgililerden bana mahzunluğum kalmış"
wolfgang amadeus mozart 'ın 1791 senesinde bestelediği sihirli flüt(die zauberflöte) adlı operasındaki bir karakter olan gece kraliçesi'nin iki adet aryası vardır. koleratur soprano sesi için yazılmıştır.
bu aryalardan birincisi "o zittre nicht, mein lieber sohn", ikincisi de "der hölle rache kocht in meinem herzen"dir.
en ünlüsü olan "der hölle rache kocht in meinem herzen"in sözleri buyrun:
''der hölle rache kocht in meinem herzen,
tod und verzweiflung flammet um mich her!
fuehlt nicht durch dich sarastro todesschmerzen,
so bist du meine tochter nimmermehr.
verstossen sei auf ewig, verlassen sei auf ewig.
zertruemmert sei n auf ewig alle bande der natur,
wenn nicht durch dich sarastro wird erblassen!
hört, rachegoetter, hört der mutter schwur''
bir hande yenerşarkısıdır. nasıl delirdim adlı albümünde yer almaktadır.
söz sezen aksu'ya, müzik ise erol temizel'e aittir.
bence mükemmeldir. dinle dinle doyulmaz bir şarkı... bir de sesi güzel bir adam eşlik etmektedir şarkıya.ama kimdir bilinmez, fakat ses güzel, erotik olmuş hafif.*
sözleri şu şekildedir:
gerçek bir tanedir aslında
ve herkes bilir aslında gerçeği
ama senden yana olmayınca
denersin değiştirmeyi
biraz geç biraz erken biran her insan
aynı yolun bir yerinde
bu kadar tanıdık çıkar mıydı yoksa
ahlaksız sayanlar sevişmeyi
benim de işime gelmez bakarsan
seni anlıyorsam bil ki mecburiyetten
yanarken yaktığını anlarsın çünkü
o zaman bilebilirsin biraz halden
başkasının acısına rağmen sever yürek
ama doğal cezadan korkup saklamak
bana gelince acının esası gerek
sevdim gidiyorum de olmasın yalan
yalan yalan yalan
kederimden ölsem de birşey gelmez elimden
kaybetti aidiyetten benim aşkım değerinden
insan kara verince öldürmeye birini
gerekçe bulur önce ikna eder kendini
aslında birkaç damla birşeydir o ama stresle birlikte bir varil dolusu çiş varmış gibi gelir insana.
baktın ki sınavdaki performansını etkiliyor, sal gitsin o zaman...*
(bkz: prima)
bir eğlence sitesi.
içinde birçok test barındırıyor. örnek olarak EQ ve IQ testleri gibi...
bolca vakti olanlar burada oyalanabilir, ayrıca ingilizcelerini de geliştirmiş olurlar.
buyrunuz: http://www.queendom.com/
almanca'ya yeni başlayan çocuk yaşta sayılabilecek kişiler için geliştirilmiş kitaptır.
ilkokul beşinci sınıftan sonra sınavlara girip de almanca öğretim yapan bir okula giren çocuklar bu kitapla başlar almanca öğrenmeye.
resimli, renkli, eğlenceli, şeker mi şeker bir kitaptır kendisi, alman kitabevi'nden alırdık biz bunu.
dixi diye cadı bir karakter vardı, bir de onun papağanı vardı koko.
ayrıca wili diye erkek bir kurbağa ve milli diye onun kızarkadaşı da vardı, kitapta bol bol yer alırdı özellikle bu ikisi.
kitabın yanında bir de kasedi vardı, şarkıları da pek güzeldi, hey gidi günler hey...
tabii ortaokuldan sonra sınava girenler hiç göremediler bu kitabı, yazık...
murathan mungan ın metis edebiyat tarafından yayımlanan kitabı.
kitapta daha çok çocukluğundan ve mardin'den bahsetmiştir.
birçok eski fotoğraf da bulunmaktadır.
baktınız ki olmuyor, kaka gitmiyor, o zaman artık tuvalette o kakayı alabileceğiniz ne varsa, mesela diş fırçası koyulan bardak olabilir yada çamaşır makinesi üzerinde duran içine sabun koyulan cam nesne, yani herhangi bir kap alınır, psikolojik olarak elini klozete daldırmaya hazırlanılır ve kaka klozetten alınıp, çöpe atılır, el en az beş kere yıkanır ve rahat bir nefes alınır. sonra da aklınıza gelince, bu kakayı almanıza yardımcı olan nesnenin evin halkı tarafından kullanıldığı, pis pis gülersiniz işte...
japon araştırmacı masaru emoto'nun kuraldışı yayınları tarafından yayımlanan kitabı.
kitap, su kristalleri fotoğraflarını içeriyor.
dr. masaru emoto; su kristallerinin düşüncelerimizden, duygularımızdan, dinletilen müzikten, söylenen sözlerden ve gösterilen görüntülerden nasıl etkilendiğini ve değiştiğini bulgulamıştır.
ayrıca emoto, depremden önce ve hemen sonra yeraltı sularından aldığı örneklerdeki kristal oluşumlarını incelemektedir ve bu verilerin biriktirilmesi durumunda, su kristali teknolojisinin depremleri önceden tespit etmede kullanılabileceğini ortaya koymaktadır.
hem dünyanın hem de bizim büyük ölçüde sudan oluştuğumuzu düşünürsek, bence çok önemli bir araştırma bu.
bir yandan da bir kez daha düşündürüyor insanı, bardaktaki su bile üzerine yazılmış kötü sözden bu denli etkilenebiliyorsa, kim bilir insan ne kadar etkileniyordur diye...
mükemmel adam,aşmış adam.gerçek adı ludovic llorca.
müzikleri elektronik, caz, akustik karışımı tadında.
dinlerken huzur buluyor insan, bulunduğu ortamdan soyutlanıyor.
özellikle "the end" dinlenilmeli.
bugünden yola çıkarak gelecekte olabilecek olayları inceler ve oluşabilecek problemlere çözüm üretmeyi amaçlar.ama falcılıktan ve kehanetten farklıdır.
geçmişi ikinci dünya savaşı'na dayanan yeni bir bilim dalıdır ve bazı üniversitelerde bu başlıkta bölümler bulunmaktadır, master ve doktora programları uygulanmaktadır.
gelecek bilimi, gelecek ile ilgili ptojelerini beş ayrı zaman dilimine göre yapmaktadır:
-yakın vade: 1 yıl içinde
-kısa vade: 1-5 yıl
-orta vade: 5-20 yıl
-uzun vade: 20-50 yıl
-uzak gelecek: 50 yıldan sonrası
en güzeli saat çaldıktan sonra bunu hiç olmamış farzedip uyumaya devam etme anıdır, sırf bu zevke varmak için çalar saati sabahın körüne bile kurarım ben.