alt tarafı bir teröristti ve bir teröristin sonu nasıl olması gerekirse öyle oldu. döktüğü masum kanların aldığı masum canların hesabını allah (c.c) ye verir artık öte tarafta.
henüz anlamadan dinlemeden karşı çıkmanın anlamsız olduğunu düşündüğüm proje.
kendi açımdan baktığımda henüz nasıl bir pratik faydasının olacağını bilemiyorum, boğazlar statüsünün durumunun ne olacağını bilemiyorum, o bölgeye bu kadar zarar vermek ne kadar doğru bilemiyorum, çılgın proje mi yoksa boş hayal mi bilemiyorum.
bence yandaş candaş, taraftar muhalif çizgisine saplanıp kalmadan, bilimsel bir temelde tartışılmalı, maliyet/fayda hesabı yapılmalı ve onun üzerinden tartışılmalı diye düşünüyorum.
ileride daha çok konuşacağız, biraz bekleyelim bakalım.
beşiktaş' a transferine şiddetli karşı çıktığım futbolcu.
ne yapacak bizim takımda yedek kalmaktan başka merak ediyorum. bazı maçlar iyi oynayabilir belki ama genel oyun yapısına bakarsak pozisyon alamamak onda, adam kaçırmak onda, sert girmek onda, oyun kuramamak onda. baştan sona yanlış transfer olur.
hiç bir gerçekliği olmayan önerme. dinin siyasi söylemlerde sıkça kullanıldığı ülkemizde her din, allah namaz diyeni cemaatçi sanıyorsak o zaman başka tabi.
bir çok yalan ithamlarla asılan ülkemin seçilen ilk başbaşkanı. sevmeyeni çoktur, hatası çoktur, günahı çoktur ama hizmeti de çoktur. idam edilmesi, demokrasi tarihimizin hala kanayan yarasıdır.
(#7828070) çok doğru ve güzel yazmış, imzamı atarım.
evet, bu maçı unutmuyoruz çünkü futbolu sevenler için çok değişik tatlar anılar bırakan maçtır. bazı maçlar vardır şampiyonluktan bile değerlidir hele o sene şampiyon olamadıysanız çok daha fazla anlam ifade eder. bu biraz da futbolu sevmekle ilgilidir.
ayrıca bazı maçlarda rakibi küçük göreni, teknik direktörü aşağılayanı, hakemin kötü performansını rakibin etkili oyununu bertaraf etmek ve onlara en güzel cevabı vermek ağızda muazzam bir tat bırakır. bu maç işte böyle bir maçtı. 101. yılda yaşadığı travmadan çıkamayan ve ligde varolamamış bir takımın isyanıydı o maç. bu yüzden unutulmaz.
yoksa sadece feneri yendiğimiz için değil emin olun. fenerbahçeliler bu maç konuşulduğu için kızmasınlar, onlar da hala 6 - 0' lık ya da 4 - 3 lük galibiyetleri ya da johnson' un meşhur frikiğini konuşmuyorlar mı hala? futbol işte bu yüzden güzel.
şimdi; bu nasıl bir genellemedir, neye göre belirlenmiştir bell değil, kim kime yatmış belli değil, mafyavari yöneticilerle bunlar arasında nasıl bağ kurulmuş belli değil.
beşiktaş' ı sevmeyebilirsin, nefret edebilirsin, yok sayabilirsin. bunun için sebep üretmeye hele böyle mantıksız çıkarımlar yapmaya lüzum yok. fazla zorlama oluyor.
bir kaç hafta önce bir beşiktaş maçını katletmesinden sonra çok kötü hakem dediğimizde ağlak olmuştuk. ama işte çok kötü hakem. gitsin davul çalsın, zurna çalsın, teneke çalsın ama düdük çalmasın.
çok sevilen bir babadan olma itici kişilik. öylesine itici ki; insanın kendisine yaklaşası gelmiyor. her yazdığı yazıdan, yorumladığı konudan, söylediği şarkıdan ve açıkladığı boş beleş durumlardan dolayı iyice nefret edilir hale gelen magazin figürü.
bu kafayla giderse daha çoooookkkkk bekler, o şeyi.
hakikaten ezik olan fenerlidir. o zaman şunlara dikkat etmesi önerilir;
madem şampiyon olacaksın başka takımlara bel bağlamayacaksın, başka takımların büyüklüğünü tartışmayacaksın.
kendin şaibeli galibiyetler alırken, başkalarının mağlubiyetinden şaibe ummayacaksın.
beşiktaş' a laf söyleyeceğine aynaya dönüp bakacaksın.
lüzumsuz yıldız muhabbetine girip aklını karıştırmayacaksın, spor tarihini açıp okuyacaksın.
hakkında bir türlü karara varamadığım gazeteci. bir yanım diyor ki (bir kısım) mankenlere özenmiş şöhret peşinde; diğer yanım diyor ki, evli barklı çocuklu namuslu niye böyle bir şey yapsın ki?
mükemmel bir kitaptır. bir ölümün ardından geçmişe dönük sorgulama, kültüründen uzaklaştırılan insanlar, sovyet rejiminin yanlışlıkları gibi konuları işlemektedir. kesinlikle okunması tavsiye olunur.
açıkçası, genel kurmay açıklaması başarıyla yaptığı harekatı gölgeleyen açıklamadır. abd başkanının çekilin talimatıyla ordunun çekilmesinin aynı zamana denk gelmesi, sadece muhalefeti değil, orduya destek veren tüm kişi ve kurumları da şaşırtmıştır. belki çekilme önceden planlanan şekilde gerçekleşti, belki başka şeyler döndü bilemeyiz ama genel kurmay kamuoyunu tatmin etmek yerine böyle sığ polemiklere girerse, halkın en güvendiği kurum imajına zarar verebilir.
ayrıca muhalefetin haklı olduğu bir nokta var; tezkere için meclis olarak karar almakla birlikte parti olarak da muhalefetin imzaları var. dolayısıyla gelişmelerden bilgilendirilmek hakları var. bu hakkı başka yönlere çekmek çok da doğru bir politika değildir.
söz konusu dergiyi satan genç arkadaşlar yakın bir zaman önce yanıma gelmişlerdi aramızda şöyle bir diyalog geçmişti;
-ülkemiz emperyalist kuşatma altında, bayrağımıza toprağımıza göz dikiyorlar, ülkemiz birilerine peşkeş çekiliyor, buna dur demek lazım. bayrağımıza sahip çıkmak lazım
- türk solu olarak hassaiyet duyduğunuz bu konularla ilgili olarak 10 yıl önce neredeydiniz? ben 10 yıl önce sizin şimdiki söylemlerinizi dile getirirken, sizin abileriniz beni faşist diye damgalamışlardı.
- öhü kem küm
mutlaka olmuştur. ama bu hatalar yaptığı devrimlerle alakalı hatalar değildir. her insana mahsus olan ve onu karalamaya yetmeyecek hatalardır bunlar. elbette ki kimseyi putlaştırmamak gerekir ama bir şey söylerken de mantıklı olmak gerekir. bugün sadece hoş bir anı olarak hatırladığımız tam bağımsız türkiye sadece onun devrinde olmuştur. herşeyiyle bitmiş bir devleti küllerinden yeniden doğurmuştur. bu devletin geri kalmışlıktan kurtulması için çok çaba göstermiştir.
sen bunları yap; yaşadığın devirde ortaya koyduğun ilkeler hala geçerli olsun; tüm dünya seni hala geçerli görüşleri olan 20. asrın en büyük şahsiyeti seçsin; şu an dünyada istediği atı koşturan malum devletin ex başkanı tüm dünyaya yaptığı milenyum konuşmasında seni çağın en büyük lideri seçsin ama senin ülkende birileri senin hataların olduğunu iddia etsin ve bunu dile getirsin. şu insanoğlu çok nankör be!
nedeni çok basittir. futboldan anlamayan kişiler ille bir takım tutmak zorunda kaldıkları için; ezilmişliğe başkaldıran, milli ve toplumsal olaylarda duyarlılık gösteren, dünyayı iki delik bir boru sanmayan, dürüstlük ve mütevazılık nedir iyi bilen, medya saçmalamalarına kanmayan, kazanmak yerine mücadele etmeyi ve şerefli başarılar elde etmeyi seçen kişilerin oluşturduğu camiayı seçtikleri için bu durum böyledir.
benim gibi insanlardır. türk müziğinin güzelliğine vasıl olmuş, makam söz uyumunu yakalamış, insanın duygularını okşayan şarkıları seçen, müziğin ruhun gıdası olduğunu farketmiş insandır.