karanfil devrimi
550 (ordinaryus)
dokuzuncu nesil silik 46 takipçi 862.52 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

    13646.
  1. Bilenler bilir, şu özel mesaj butonunu oldukça sınırlı -birkaç kişi için- kullanırım, onlar da beni tam olarak tanıyabilmiş insanlar değil zira. Ama bana bir şeyler öğrettiğiniz için sonsuz teşekkür ederim sizlere.

    Fakat bir şey var ki bu sözlük bana bildiğin hayat'ı tanıttı. 25 yaşındayım; bence yolun yarısı bu olsa gerek. Bir entry'imde "kendimi çınar ağacı sanardım hep, meğer nar ağacıymışım." mihvalinde bir şeyler yazmıştım. Şu an inanılmaz katılıyorum- yine kendime.

    -Yok pişmanlığım ama yine de çok pişmanlığım.

    insan kazanacağı şeyleri muhtemel bir iki saat içinde kaybedebiliyor. Kumar gibi bir şey. En çok da konuşurken hata yapıyor, yazarken de dahil. Sussak çözülecek şeyler olduğuna da inanmak istemiyorum. -eh kandırmayalım kendimizi, ancak dinlenilen şeyler önemliyse susmak çözer.

    Gördüm ki, burada dinleyeceğim pek şey kalmamış. Susamayacağım da; o yüzden yol açık-yola çık mottomdan hareketle. Gidiyorum.

    -Hayat bana sunduğun güzellikler için teşekkür ediyorum.

    Şimdi; daha çok ilgileneceğim kendimle,
    kitap ve şiire daha çok sarılacağım,
    boş kaldığımda kulaklığı takıp yeni şarkılar keşfedeceğim,
    ders çalışacağım
    ya da bir işe gireceğim,
    bolca su içeceğim
    ve ki bence en önemlisi sigarayı bırakacağım hem de şu an.

    ( tanıyorum böyle birini, 13 yaşına kadar adına baba dedim.) enty'mi de en sevdiğim ilan ediyorum.

    Bu bir elveda değil; hayatı köşesinden yakalarsam bu sefer hiç bırakmayacağım, yapacaklarım da hep bu yüzden.

    -dokuzuncu nesil yazar silik
    6 ...
  2. günün şiiri

    2104.
  3. Seni şimdi bir yabancı gibi karşıma alıp
    sanki senden bahsetmiyormuşum gibi yapıp
    sanki benden bahsetmiyormuşum gibi
    hatta bir aşktan bahsetmiyormuşum gibi
    fırtınayı ve huzuru anlatacağım sana

    Yılları ve yolları, limanları ve fırtınayı
    ve aşkın belki hiç adı geçmeyen kuzeyini
    aşkın bu kuzeyden nasıl düşürüldüğünü,
    artık sonsuza dek yitirdiğimizi
    büyünün bitişini,

    hiç gerekmeyen yıllarda huzur,
    çok gereken yıllarda da fırtına
    nasıl yaşanır onu anlatacağım.

    Seni bir yabancı gibi karşıma alıp
    bunun dayanıklı bir şey olmadığını
    sürekli kılınmadığını, çünkü aşkın
    yapılan bir şey olmadığını,
    başlangıçta bir melek konduğunu
    sonunda bir kelebek öldüğünü,
    yani kısacık sürdüğünü, oysa hayatın
    bir korkular ve alışkanlıklar bütünü
    olduğunu,
    bütün bunları sana
    nasıl anlatacağım?

    Birhan keskin
    5 ...
  4. mr

    44.
  5. Şu an bir 45 dakika, “tak, tak, tak” “vvvvuvvvv” sesleriyle zaman geçirmek istediğim cihaz.

    Kapatın her yanımı, atın tabuta. Deprem sesleri falan gelsin.
    5 ...
  6. kitap alıntıları

    2029.
  7. anın görüntüsü

    23200.
  8. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1611112/+

    Eh, yürüdük biraz ışıklı yollardan;

    Deriz; “şimdi o sevdiğim ışıklı yolu yalnız mı yürüyeceğim?”

    https://youtu.be/Aaa0hGNaGm8

    Fotoğraf: Büyükçekmece- mimar Sinan köprüsü
    16 ...
  9. günün şiiri

    2095.
  10. ah!
    ben bundan sonra bir karı sevmek
    başkasını sevmek*
    -burçak’a evet

    işte sen gülüyorsun
    ve beni daha geniş bir salona almış oluyorlar.
    gözlerim dönüyor sevdadan, merkezden değil.
    tam beş milyon park oluyorum, mavzerler caba
    defterime tartışmasız bir kuzu çiziyorum da!

    (bkz: ah Muhsin ünlü)
    8 ...
  11. her şey çok güzel olacak

    411.
  12. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1609052/+

    Her şey güzel olacak; gemiler geçecek yüreğimden, tekneler yanaşacak kıyıya.

    Ve ben seni beklerken “hayat”; soğuk bir yerde, yalnız başıma kahve içeceğim kirli bardaklarda.

    -belki yanında bir sigara.

    Her şey güzel olacak; denizde martılar çığlık atacak, simit ümidiyle.

    Ben o martının uzaklaşırken ihtişamlı bir fotoğrafını çekeceğim, seni beklerken.

    Güzel olacaksa beklemek tabiatında var “hayat”ın.

    -Ümit veriyor parıldayan Deniz, gökyüzü göz kırpıyor ağaçtan düşecek kozalak misali.

    Bekle hayat, her şey güzel olacak.
    6 ...
  13. günün sözü

    8704.
  14. “Evet, hepsi allah’tan. Ama bir Allah’tan değil. Mesela almanyanınki; kırpık bıyıklı, kaküllü bir allah’tan. italyanların başındaki bela, dazlak kafalı bir Allah’tan.”

    (bkz: karılar koğuşu)
    8 ...
  15. 2018

    42.
  16. 2017’nin sanıyorum ki son hediyesini aldım;

    Şimdi tek ihtiyacım 2018 piyango talihlisinin ben çıkması ki bu hediyeyi ancak o anın rehavetiyle unutabilirim.

    2018 gel fazla bekletmeden.
    - eh, sen gel.
    5 ...
  17. gecenin şarkısı

    26747.
  18. Şimdi, Türk sanat müziğinin makamlarında boğulma vakti.

    Kadri şarman- toprak gibi ıslanıp hep hasret kokuyorsun.
    https://youtu.be/Isi9oNRCiVY
    9 ...
  19. seni mutlu eden tek şey

    77.
  20. “Gönderildi”

    Arkadaşa, dosta, caniçlerine.. bir selam, bir sitem, bir mesaj. Cevap da mühim değil.

    “Gönderildi”

    Velhasıl pencere önemli şey ve sonrası:
    pencereyi aç, sesin sarsın dünyayı.

    https://youtu.be/l_dKW2qyMM4
    7 ...
  21. geçmişe dönebilseydin neyi değiştirmek isterdin

    10.
  22. yazarların ruh halini anlatan şarkı

    13.
  23. 33+2x50cc+ Moğollar

    https://youtu.be/EF4H_vX1qtU

    Ortalama on yıl yaşarmış bir martı, zaten ne yaşadıysak 10’umuzdan sonra olmadı mı?

    Yorgunum bu akşam,
    Keşke bir martı olsam. irtifa kaybetmeden, kanat çırpmadan süzülsem havada; tek derdim biraz balık ve simit atan insanlar olsa..
    7 ...
  24. anın görüntüsü

    23028.
  25. kedi

    3034.
  26. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1605648/+

    Anasının karnından “hayvan” olarak doğmuş birtakım zihniyetsiz insancıklar tarafından zehirlendiğini öğrendiğim şahane..

    Seni ve senin gibilerini şimdi hangi mezar paklar, hangi inanç kurtarır?
    13 ...
  27. kitap alıntıları

    1982.
  28. insan hem bu kadar bahtiyar, hem de bu kadar üzüntülü olabilir mi?

    “Ne halt eder bu hal.. biz Galiba hep küçük meselelerde bahtiyar olmaya alışmışız.

    Öyleyse.. üzüntülerimiz de küçük işlerden..

    büyük Saadetleri, taşımaya gücümüz mü yetmiyor? Saadete karşı bu derece mi yabancılaştık?

    Ama bu birkaç neslin kabahati, nankörlüğü değil..

    ayak parmaklarımızın ufalması, vücudumuzun kılsız kalması, kör bağırsağın vazifesini kaybetmesi gibi,

    veraset kanunlarına tesir eden, anadan doğma Saadet acemisi olmuşuz..

    büyük saadet acemisi..”

    (bkz: karılar koğuşu)
    8 ...
  29. sinirlenince ağlayan insan

    24.
  30. Ya kendine acıyordur yaşadıklarından, ya suçluluk duyuyordur yaşattıklarından.

    -her iki durumda da görev başarı ile tamamlandı demektir.

    Ağlarım;
    Ağlamanın samimiyetine inanırım.

    Sonrası; katı bir ruhsuzluk hali.

    https://youtu.be/Ngo5tqcCYOY
    14 ...
  31. kullandığı telefonun modelini bilmeyen insan

    6.
  32. (bkz: bu model) diyerek o telefon masaya bırakılır; bakılacak neyse bakılır, alınacak neyse alınır.

    Telefonu ilk kullanmaya başladığımda da tereddüt ediyordum. şimdi de tereddütlüyüm ve ilgilenmiyorum.

    O zaman;

    Hakan Altun- telefon
    https://youtu.be/tK5ASJDuM7Q
    7 ...
  33. günün şiiri

    2081.
  34. Bende hiç tükenmez bir hayat vardı,
    Kırlara yayılan ilkbahar gibi..
    Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı,
    Göğsümün içinde ateş var gibi..

    Bazı nur içinde, bazı sisteyim.
    Bazı beni seven bir göğüsteyim.
    Kah el üstündeydim, kah hapisteydim;
    Her yere sokulan bir rüzgar gibi..

    Aşkım iki günlük iptilalardı.
    Hayatım tükenmez maceralardı.
    içimde binlerce istekler vardı.
    Bir şair, yahut bir hükümdar gibi..

    Hissedince sana vurulduğumu,
    Anladım ne kadar yorulduğumu.
    Sakinleştiğimi, durulduğumu
    Denize dökülen bir pınar gibi..

    Şimdi şiir bence senin yüzündür!
    Şimdi benim tahtım senin dizindir!
    Sevgilim, saadet ikimizindir.
    Göklerden gelen bir yadigar gibi..

    Sözün şiirlerin mükemmelidir.
    Senden başkasını seven delidir.
    Yüzün çiçeklerin en güzelidir.
    Gözlerin bilinmez bir diyar gibi..

    Başını göğsüme sakla sevgilim.
    Güzel saçlarında dolaşsın elim.
    Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim;
    Sevişen yaramaz çocuklar gibi..

    Sabahattin Ali
    Çocuklar gibi

    https://youtu.be/OZ-W9sKJKHg
    13 ...
  35. sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

    13453.
  36. Beynim patlayana kadar bir şeyler dinlemek istiyorum ki; duymayayım.

    Yasemin Mori/Boğaziçi caz korosu- Venüste uyandım.
    https://youtu.be/eNdlYCY_oXc
    7 ...
  37. günün şiiri

    2067.
  38. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1603215/+

    "Şubatta falan dağ laleleri çıkıyor ya
    Alıp ıslıyorum koca bir kâseye.
    Bazen yağmura bağırıyorum:
    Bas ulan! Bas evimi basacaksan!
    Yaşım yirmi altı oldu bu sene.
    Duvar döküldü rutubetten
    Beton gri bir kabak gibi ortaya çıktı.
    Bazen gecenin ortasında yağda yumurta pişiriyorum.
    Dünyanın en ıssız cızırtıları bunlar Işıl,
    Duyuyor musun?
    Hayatı seviyorum yine de.
    istersen iki kalp çizer altını da imzalarım
    Bana beni kötülüklerden korusun diye verdiğin
    Cevşenü'l-Kebir'i duvara astım."

    Didem Madak
    Cevşenü'l-Kebir
    13 ...
  39. neden mutsuzuz

    12.
  40. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1602739/+

    inancımızı tükettik Çünkü.

    -sevdik, sevilmedik.
    -güldük, ağlattılar.
    -para kazanalım dedik, işsiz kaldık.
    -gezelim dedik, yolsuz kaldık.
    -ee ailem var dedik, çaldılar.
    -sağlığım şükür dedik, hastalığa sebep oldular.

    Ne yapsaydık; biz de vazgeçtik mutlu olmaktan.
    Kıyıya vurmuş bir çocuk bedeni gibi kaldı ah’larımız.
    (Aylan ve galip çocuk sizi de unutmadık. )

    Şimdi mutluluğa dair küçük an’larımızla avunuyoruz, bu da güzel.

    Tüketmeseydik inancımızı belki de büyük mutluluklar yaşayabilirdik.

    Bitti,gitti.

    Fotoğraf: Van
    16 ...
  41. doğum lekesi önceki hayatın yarasıdır

    7.
  42. Yaş o zamanlar 12-13.

    Türkçe öğretmenim 30’lu yaşlarına yeni basmış, yakışıklı, espritüel, hayran olunası biri.
    -Ne dese inanır vaziyetteyiz tabi hayranlıktan mütevellit.

    Reenkarnasyon Üzerine biri bir şey sormuş, bizimkisi de bir iç geçirip başlamıştı anlatmaya:

    “Çocuklar, bir gün taksim’de Yürüyorum, etraf kalabalık. Biri arkamdan bağırıyor: hey, hey. Üstüme alınmıyorum tabi ki..
    şak diye yapıştı koluma, bir kadın. Bana Dedi ki

    -seni tanıyorum.

    Ama hayır ben kadını kesinlikle tanımıyordum. Üstü başı biraz hırpalanmış olduğundan ciddiye almadım ilerlemeye devam ettim.”

    Burada öğretmenimiz bir nefes aldı: “şimdi olacakları iyi dinleyin, benim hayatımı değiştiren şey bu oldu. Toplanın şimdi etrafıma.” Dedi,

    hepimizi üçerli beşerli oturtturdu, ortamızda o.

    “Evet, nerede kalmıştık? Kadın benim peşimde koşuşturuyor. Döndüm arkamı:

    -evet buyurun tanışıyorsak ne istiyorsunuz benden?

    Kadın gözleri dolmuş, ağlamaklı bir vaziyette.

    -biz önceki hayatınızda iyi arkadaştık. Dedi.

    Dinliyordum kadını, alaycı bir gülümseme suratımda. Hatta zaman zaman kahkahalarla.

    -bana inanmıyorsunuz öyle mi? O zaman size şöyle söyleyeyim, Dedi kadın.
    -biz önceki hayatımızda kurttuk, bana bir gün başka kurtlar saldırdı ve sonra sen imdadıma koştun. Beni kurtardın.”

    Öğretmenimiz yine nefeslendi. Çok tedirgin olmuştuk, heyecanla dinliyorduk onu. Yüzünü, hareketlerini izliyorduk. Onda da bir tedirginlik oluştuğunu görebiliyorduk.

    “Evet, kadına bunun nasıl doğru olabileceğini, saçmaladığını söyledim. Kadın gözyaşları içinde:

    -inanmıyorsan ensendeki o Doğum lekesine bak. Derin bir yaradır. Ölecektin o gün, Dedi.”

    Öğretmenimiz anlattıkça heyecanlanıyor o Doğum lekesinin olup olmadığını merak ediyorduk. Eğildi ortamıza herkes üşüştü başına.

    “ böyle bir Doğum lekem var mı merak ediyorsunuz, işte gelin buyurun bakın.”

    Herkesin eğildiğini hissettiği anda bastı bizimki çığlığı, onda çığlık bizde çığlık. Tüm okul inledi.

    Anlattıkları hayal dünyasının ürünü, şahane detaylandırılmış bir hikayeydi sadece.

    -ve o Doğum lekesi de vardı.

    Bu dersten yaklaşık 3 yıl sonra lisede tekrar dersime girdi edebiyat öğretmenimiz olarak.. her seferinde;

    “öyle bir korkmuştun ki gözlerin yerinden fırlayacak sandım.” Diye kahkahalarla anlatırdı..

    ishak hocama sevgilerle.. şimdi hayal dünyam varsa, azıcık sevgim varsa edebiyata Türkçe’ye onun sayesindedir.

    -bir reenkarnasyon hikayesi.
    12 ...
  43. köy enstitüleri

    418.
  44. ismail hakkı Tonguç’un eğitim ütopyasını genel olarak tek bir kelime ile özetlemek mümkün: “praksis”.

    -nedir praksis?

    Dünyayı yalnızca anlamayı değil; onu dönüştürmeyi de hedefleyen felsefi düşünce ve eylem birlikteliği.

    Aslında köy enstitülerinin de özünü bu ütopya oluşturur.

    Nasıl bir eğitim projesi ezilenler için bir özgürleşme ve özerkleşme projesi olabilir ki?

    -evet, olmuş. Çok da güzel olmuş.

    Buraya da oğlu Engin tonguç’un ağzından köy enstitüleri anlatımını bırakıyorum :
    (okuyun, araştırın, izleyin, dinleyin. )

    https://youtu.be/m0Toqclu62Y
    11 ...
  45. rüya

    626.
  46. Uyanıkken de gördüğünü hissediyor bazen insan, o yüzden baş gösteriyor uykusuzluk hadisesi.

    Adamlar- rüyalarda buruşmuşum
    https://youtu.be/2xbQsV6TnQ0
    7 ...
  47. yazarların en yakın arkadaşının özellikleri

    100.
  48. Sene 2011. Üniversiteyi kazanmış bir yurda yerleşmişiz. Devlet yurdu he. Tıklım tıkış.. 8 kişi birlikte.

    Yeni yeni odadakilerle tanışmaya başladığımız zamanlardı. Sanırım 7.gün falan.

    Bir arkadaş elinde Antep fıstıklı çikolata ile gelmiş; hepimize ikram ediyordu sağ olsun.. sıra şu an yakın arkadaşım olan kişiye geldiğinde;

    - neyli o?
    -Antep fıstıklı.
    - Yok canım, ben kendim Antep fıstığıyım.

    Dedi. kendisi de hakikaten Antepli ve fıstık gibi de bir kadındır. Can kadın, canım kadın.

    Özetle;

    -koca bulacaksanız yazıyorum:
    Siyah saç, bembeyaz bir ten, minyon tip, çekik göz. Takribi 24 yaşlarında ve Öğretmen.
    -Seküler taliplerini bekliyoruz .

    (bkz: hachikos)
    10 ...
  49. sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

    13426.
  50. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1602138/+

    Uzun süredir ilk defa değiştiğimi ve geliştiğimi fark ediyorum. insan 25’inden sonra dallanıp budaklanıyorsa bunu anlaması zor olmuyor tabii.

    Dalımda kuruyan meyveleri görüyorum mesela. Kendimi hep bir Çınar gibi görmüştüm.. meyvesi Yok, yıllarca o sokakta mıh gibi duracak.. yıllarca..

    Şimdi fark ediyorum; meğer ekşiliği güzel gelen bir nar ağacıymışım ben. Ama şimdi mevsimim değil, kurutmuşum o narları ve bir toplayanım da olmamış..

    -sanırım pek yakında aşılama yapacaklar bana ve bir ceviz ağacı olacağım. Böyle bir şey mümkün mü bilmiyorum.

    Kimsenin sözü incitmiyor beni, yaptıkları yaralamıyor. Ben o sokakta mıh gibi kalacağını sanan bir Çınar ağacı-ydım.

    Kendim hakkında değişmez sandığım her şeyi, bildiğim, kabullendiğim her şeyi; silip-attım. Şimdi nar mıyım, ceviz mi göreceğim.
    21 ...
  51. günün özeti

    598.
  52. Başka başka şartlar içerisinde de olsa, sürükleyici kuvvet hep aynı şuursuzluk, yarı uykuda yarı delilikte cereyan eden aynı biçarelikti.

    Bu biçareliğe ancak on sekiz yaşında “aşk” demek kabildir.

    (bkz: Kemal tahir)
    9 ...
  53. geç kalmak

    64.
  54. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1601414/+

    Bir duvar var; unutmam. Üzerinde bilimum “istedim vermediler” temalı yazılar vardı vakti zamanında..

    Öğretmenlerimiz görmesin diye; 50-100 metre yürüyüp Ezel’le dikilirdik, o tüttürür ben söylenirdim:

    “Kafan benden iyi çalışıyor; şu zıkkımı ne diye içersin?”

    (5 yıldır düzenli tüttürüyorum artık bende. )

    O duvarın önünden geçtim bugün. Üzerinden 7 yıl geçmiş görmeyeli.. yazılar boyanmış, silinmiş..

    Sonra ezel geldi aklıma. Ha dedim, ne vefasız insanım ben.

    Şimdi bir yerlerden buldum onu, yazdım. Cevap bekliyorum.

    Umarım geç kalmamışımdır.

    -Geç kalmak eski bir dostu, yazıları silinmiş bir duvarda yıllar sonra dahi beklemektir.

    Edit: kadın avukat olmuş be. Geç kalmamışım, yakında görüşeceğiz. (Hiçbir şey için geç değil)
    9 ...
  55. yazarların şu an dinlediği şarkılar

    37497.
  56. Pera’yı sevmem,
    Ama şu şarkısı; aradaki- sondaki gitar oyunları ve

    “Bilmiyordu onda, yeniden nasıl doğduğumu” diye başlayan kısım için dinlenir, dinliyorum.

    Pera/ giz

    https://youtu.be/d-gi7kxosJw
    8 ...
  57. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük