uludağ sözlüğün yazarlarına doğum günü hediyesi göndermesi *
akın akın taraftar toplayarak bir çığ gibi büyüyerek gerekirse imza toplayarak gerçekleşmesini istediğim hadisedir.*
şimdiye kadar yazdığım entrylerin kitap haline çevrilmiş halini istiyorum sözlük.
her yerde karşıma çıkan koltuk altıdır.bembeyazdır.reklamın birinde oynamış olan gülben ergen ablamızın her köşede bir resminin oluşu ve pamuk gibi gururla sergilediği koltuk altıdır.
hiç bir şeye sabrı olmayan çözümden çok sorun üretip kişilerle uğraşan büyük bir kesmi içine alan türk halkıdır.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olup, en ufak bir fikir ayrılığında tahammülünü ve sabrını yitirip bağırıp çağırmak birebir her tartışmada kafa göz birbirine girip, sonucunda elinde sadece sinirden yıpranmış bir beden bırakan türk halkıdır.
en ufak bir kavgada her türlü sövüp, eğer gözü kesip gücü yetiyorsa gözünü patlatmayı ihmal etmeyen, ''neden bakıyorsun'' diye karşısındaki öldürecek öfkeye sahip olan türk halkıdır.
anneleri kutsal deyip en iyi yerlere konduran yere göre sığdıramayan ama en ufak bir kavgada annelere söven türk halkıdır.
farklı görüşte olanla kısa bir konuşma yapıp bu konuşmayı illaki kavgaya sürükleyen türk halkıdır.
zıt fikirleri asla kabullenmeyen, işine gelirse diyen, ben bundan başkasını tanımam diyen türk halkıdır.
daha bugun gözümün önünde '' neden beni artist gibi solladın'' diye 3 minibüs 2 halk otobüsü birbirine giren türk halkıdır.
türk halkı çalışkandır, türk halkı zekidir,
ama türk halkı bir şeyi unutmuştur.insanlar birbirlerini sevmeyi birbirlerini saymayı öğrenmedikten sonra, çalışkan olmanın da zeki olmanında hiç bir değeri ve tutulacak bir tarafı yoktur.
türk halkı öfkesine hemen yenilir.
türk halkı tahammülsüzdür.
not:bir de uzun entry girildiği saniyede eksilenmesi vardır.sözlükte okumadan eksilemek gibi bir tahammülsüzlükte söz konusudur hani.
efendim böyle müşteriler her alanda karşınıza çıkabilen türden nasıl bittiği henüz belli olmayan kişilerdir.en asil duygunun insanı değildir bunlar.devamlı azarlama üzerine ihtisas yapmış olup,hiçbirşeyden memnun olmayan insanlardır.
misal, müdürünüz arayan kişilere çok dikkat eden ismini duymadan telefonda görüşmeyen biri ise,
+iyi günler müdür beyle görüşebilir miyim?
-isminiz nedir efendim
+ya tanımaz beni bağla sen *
-hangi firmadan arıyorsunuz peki?
+kardeşim ben müşteriyim bağla bakiyim sen ordan yetkili birini de seni işinden edeyim
-peki.
bunun gibi daha binlercesi vardır.ismi çok değerlidir görüldüğü üzere müşterinin.tabiki adı müşteridir ve ;
-nasıl bir otel bakmıştınız tıknaz hanım?
+valla beş yıldızlı olsun, yemekleri şahane olsun, herşey dahil olsun, denize sıfır olsun, merkeze yakın olsun ama çok sessiz olsun, ulaşım kolay olsun, animasyon muhteşem olsun her gece ünlü sanatçılar sahne alsın, içki sınırsız olsun bilinmedik markalar olmasın, oda servisi olsun, çocuk bakıcısı olsun ama bunların hepsi bedava olsun, masaj olsun, türk hamamı olsun ama otel parasına dahil olsun, taksitli olsun, en önemlisi çok ucuz olsun çünkü tatile milyarlar yatıracak göz yok bende
-peki efendim.
tanım: resmi tatillerde özel ve kamu da çalışan işçiler için bir tatil günü anlamı ifade eden bu günlerin sorunsalıdır efendim.
öncelikle resmi tatil günlerini belirtelim,
29 ekim cumhuriyet bayramı
19 mayıs gençlik ve spor bayramı
23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı
30 ağustos zafer bayramı
6 ekim istanbulun kurtuluşu
hatırlayabildiklerim bu kadar ve bir de olaylı bir şekilde son anda kabul edilen 1 mayıs var tabi.
bugünlerde çalışmayan insanlar ne yapıyorlar? çocuklarını müzelere götürüp bakın bunları yapmış bizim atalarımız mı diyorlar ya da anıtkabir e mi gidiyorlar hadi hepsi para bunların diyelim, bir vatan caddesine mi gidiyorlar.hayır bunların hiçbirini yapmıyorlar.enazından azımsanamayacak bir kitle böyle.bugünü evinde ense yaparak geçiriyor.
efendim atalarımız kurtarmış bizde sefasını sürerim derseniz ya da dersek hepimiz hata etmiş oluruz hem de büyük hata.hepimizin evinde ufak çocuklar var geçmişinden bi haber.okulunda belli şeyleri öğrenen.eğitim sisteminin yüzde yüz güvenilir olmadığı bir ülkede yaşıyorsak, kardeşlerimize ve çocuklarımıza tarihi anlatmak bizlerin vazifesi olmalı.bugünleri tatil ilan etmek yerine ya böyle faydalı işler için kullanılmalı ya da herkes işine gücüne gitmeli.
zaten böyle tatillerden, devlet memurları, öğrenciler harici özel sektörden çok az kişi kullanabiliyor.resmi olarak yasak olsa da bu günlerde çalışmak yine de işyerleri açılıyor.
1 mayıs tatil olsun diye ekliyorlar şimdi de.yeterince tatil yokmuş gibi.tatil günlerinde pek faydalı işler yapılıyormuş gibi bugünde tatil olsun.yanlış arkadaşım.bir mayıs işçi ve emekçi günü olarak tüm dünyada kutlanır gitmek isteyen hertürlü gider, senelik izninden kullanır yine gider.bugünlere alet olup gündemi böyle meşgul edip her sene yok taksim di yok tatildi diye uğraşılacagına bugünlerde inadına çalışılmalıdır ya da bugünlerin anlam ve önemi artık anlaşılmalı ve işyerinden bir gün sıyrılmak, kurtulmak olarak değerlendirilmemelidir.
29 ekimde güzel cumhuriyetimiz kurulmuştur
23 nisan çocuklarımıza armağan edilmiş ve meclisimiz açılmıştır
19 mayıs gençlik bayramıdır ve mustafa kemal in samsun a çıkıp büyük kurtuluş savaşını başlattığı gündür.
bugünlerin değerini bilelim.avrupa dan zati 500 yıl gerideyiz.birde ense yaparak daha da gerilemeyelim.inadına çalışalım.inadına bugünlerimizi iyi bilip tarihimizi öğretelim.
kardesinisec.com internet sitesindeki bir mektuba cevabı ve yardıma ihtiyacı olan okulları temsilendir.
MEKTUP;
Ben Talip Yılmaz, Diyarbakır Kocaköy ilçesine bağlı Çaytepe Hüseyin Aladağ iÖO müdürüyüm. Okulumuz 650 öğrenci ve 31 öğretmenden oluşan bir taşıma merkezi ilköğretim okulu. Kütüphane oluşturma konusunda yardımseverlerin desteğine ihtiyacımız var. Okul kütüphanemizde kitap sayısı sıfır. ilköğretim (1-8) seviyesinde hikaye kitabı ihtiyacımızın karşılanması için yardımları bekliyor saygılar sunuyorum.
Kardesinisec.com internet sitesinde mektubunuzu gördüğümde aklıma gelen ilk şey neler yapabilecegimdi.istanbul gibi büyük bir şehirde yaşam şartlarının ne denli zor, insanların para kazanmak ve yaşamak için nelere katlandığını siz de tahmin edersiniz.Fakat Diyarbakır dan gönderdiğiniz mektubunuzda istediğiniz o kadar masum ve o kadar gerçekleştirilmesi mümkündü ki, kollarımı sıvamak istedim.
Diyarbakır ın Kocaköy ilçesi.Hiç duymadığım bir ilçe ve hiç duymadığım bir köy.Okuduklarımızı okusunlar istedim.Yaşamı sadece yaşayarak değil başkalarının tecrübelerinden de faydalansınlar istedim.Ki bu sadece kitap okuyarak gerçekleşir.Hayal dünyalarına yenilerini katacak, bilgi dağarcıklarına yeni bilgiler eklenecek.Yarınlarımız için okumaları gerek.
Sadece hayatta kalmak değil önemli olan. Yaşam standardını ve çıtasını mümkün olduğunca yüksekte tutmaktır aslolan.Yaşamak için yaşamak değildir.Yaşadığın süre içerisinde ne kadar çok şey bırakabildiğindir arkanda aslında.
Geçirilen hiçbir günün boşa geçmemesi ve çocuklarımızın daha iyi daha mutlu ve huzur dolu bir memlekette yetişmesi ve hayırlı evlat olmaları temennileriyle istanbul dan selamlar.
Not:
(devamı zamanla ve isteklere göre gelecek umarım işinize yarar)