kimse yok mu derneğinin çad, kamerun, kenya, pakistan, benin, kamboçya, nijer, somali, senegal gibi susuz ülkelerde başarıyla yürüttüğü proje. insanların çeşmeden su aktığını gördüklerindeki mutluluk, ettikleri dua, yüzlerindeki ifade inanılmaz. anlatılmaz. helal olsun su kuyusu gönüllülerine.
15.yüzyıl şairlerinden. 35 yaşında aşk yüzünden hayatını yitirmiş. * Fatih Sultan Mehmet Karaman'ı topraklarına kattığında veziri Mahmut Paşa tarafından istanbul'a getirilmiştir.
"gün yüzün görmeyeliden ki günüm dün (gece) gibidir
bana bin yılca gelir, gerçi sana dün gibidir"
dizeleriyle kalbindeki ateşin dumanını hissetmemizi sağlamıştır.
hafız burhan a ait enfes gazel. kendi sesinden, abdullah yüceden, hafız ahmet beyden her türlü dinlenilesidir. yorumlar zaten güzeldir de sözleri için yapacak yorum henüz bulunamamaktadır.
Evvelce hüdayı tanımış olmasa kalbim
Vallahi güzel sen benim Allah'ım olurdun
Tevhidi kabul etmemiş olsaydım ta ezelden ebede
Bir kör hakikatle ben kafir olurdum.
lucius annaeus seneca nın şaşırmamak üzerine pek çok konuştuğu halde şaşkınlık yaratan eseridir. bundan yüzyıllar önce yazdığı şeyler tasavvufun sabır ve tevekkül öğretileriyle neredeyse bire bir örtüşür. iyi insanları tanrının öğrencisi ve taklitçisi kabul eder seneca. ve o nun sert ve disiplinli bir baba gibi davrandığı herkesin, kendini şanslı görmesi gerektiğini salıklar.
" bana öyle geliyor ki; başına hiç bir talihsizlik gelmemiş insandan daha şanssız hiç kimse yoktur. " (Nemrut'un acı çekmemesi gibi) Çünkü bu adamın kendini denemesine fırsat tanınmamıştır "
" yazgı; kör cahil herkesten sakınır ve şöyle der;onu kendime neden rakip alayım? hemen silahlarını bırakacak, bütün gücümü ona karşı kullanmama gerek yok, ufak bir tehditle dönüp gidecek, yüzümdeki ifadeye dayanamaz.. Yenilmeye hazır bir insanla dövüşmek utanç vericidir "
" tanrı soylu ruhları sert bir biçimde sınıyorsa, bunda şaşılacak ne var? erdemin kanıtı asla kolay değildir. talih bizi kamçılar ve vurarak ezer; bu mücadeleyle ne kadar sık karşılaşırsak o kadar cesur oluruz "
Rumi nin Şems'e yakarışlarından sadece biridir. O'ndan gelen haberlerin yalan olduğunu bile bile çulunu çıkarır verir ve onu uyaranlara şöyle der:
-olsun..yalanına çulumu verdim, sahisini söyleyene canımı vereceğim.
nerde bir topluluk görürsen tellal!
hiç durma bağır:
kaçan bir kul gördünüz mü ey insanlar de,
tertemiz kokan bir kul gördünüz mü?
ay parçası bir yüzü var
baştanbaşa fitne..
savaş vakti tez gider de tellal,
barış vakti uysal olur de..
nerde bir topluluk görürsen tellal
hiç durma bağır:
ince boylu güler yüzlü tatlı sözlü
tez canlı çevik bir kul gördünüz mü?
sırtında bir al kaftan taşıyor.
kucağında bir rebap elinde bir yay var de tellal,
çaldığı hep güzel hep sıcak havalar de
nerede bir topluluk görürsen tellal,
hiç durma bağır:
onun bağından bir meyva devşiren var mı ey insanlar de
onun gül bahçesinden bir demet gül deren var mı?
iş ki çıksın bir habercik getirsin biri ondan bana tellal
çıksın biri ondan bana bir şeyler desin iş ki,
söyle verdim canımı ona gitti telal
verdim ona gitti..
El fakru fahrî el fakru fahrî
Demedi mi o âlemler fahri
Fahrini fakrin fakrini fahrin
Mahv u fenâda buldu bu gönlüm
Bayramî imdi Bayramî imdi
Bayram edersin yâr ile şimdi
Hamd ü senâlar hamd ü senâlar
Yâr ile bayram kıldı bu gönlüm.
Hacı bayram veli den kalanlardan.
akreple yelkovanın buluşma an ında, miraçtan hemen sonra, kendinden kendine giden yolu bulanların gerçek yar ile gerçek bayramların anlatır. hasret var ise bir yerlerde vuslat da olmalı elbet.
çok başarılı bir jinekolog. güler yüzlü, samimi, mütevazi, vefalı insan. adam gibi adam. bir doktordan çok daha fazlası. teşhis ve tedavisi profesörlere taş çıkartacak cinsten. hipokrat yemininin ve mesleğinin hakkını veren güzel insan. http://www.gebelik.org/ u hazırlayan doktordur aynı zamanda.
ayrıca:
[http:/http://www.drkocatepe.com/ ]
ve daha da ayrıca: sizi seviyorum kağan kocatepeeee!
cem mumcunun yeni kitabı. "senle sen arasında" diye not düşülmüş. kapak tasarımında bir ayna var ki şahane. okurun kendine sormasını istediği yüzlerce sorunun yanıtı da aslında kapaktaki aynada saklı.
jülide özçelik jazz istanbul volume 1 albümünün alıp götüreni.
sevda dipsiz bir kör kuyu
düşersen bir daha çıkamazsın
zaman bak akıp geçiyor
ne yapsan onu durduramazsın
sevinçle hüzünle umutla geçer ömür
ama yine sen kendinle kalırsın
sevinçle hüzünle umutla geçer ömür
ama yine sen kendinle kalırsın
çok zordur ümitsiz yaşamak
yalnızlık hep senle olacak
yüklenip çıkarsın dağlara
bir anda inmişsin sığlara
insanlar hayatta bir vardır bir yoktur
ama yine sen kendinle kalırsın
sevinçle hüzünle umutla geçer ömür
ama yine sen kendinle kalırsın
gecenin sonu hep aydınlık
insanın ruhu hep karanlık
refakat edersin hayata
ziyaret son bulur toprakta
insanlar hayatta bir vardır bir yoktur
ama yine sen kendinle kalırsın
sevinçle hüzünle umutla geçer ömür
ama yine sen kendinle kalırsın
ama yine sen kendinle kalırsın
ama yine sen kendinle...
kimseye boyun eymeden dilediğince yaşayan, geçmiş ve gelecekle uğraşmayan, aldırışsız hal ve kıyafetle ortada gezerek dünyaya değer vermeyen bilge kişilere denir. meyhane onlar için aşk sarhoşluğu, mestanelik anlamına da gelebilir şarap anlamına da. kimseye boyun eymezler. ancak mesele bu değildir harabat ehlinde. onlar ancak can gözüyle görülebilir. zira ruhi şöyle der bir beytinde:
sufi bizi sen cism gözüyle göremezsin
aç can gözünü eyle nazar gör ki ne ruhuz
zahit ile bir anlaşmazlık içinde olan bir tür rintdir harabat ehli. zahidin ona "yapma etme içme, aşka alaka duyma, gümle oynama, yanacaksın.." gibi emirler vermesi onlar için zerrece önem taşımaz. hayali!nin şu beytinde anlatmaya çalıştığı gibi her vaktin ve anın kıymetini bilerek yaşayan harabat ehli elbette ki yanmaktan da korkmayacaktır.
harabat ehline duzah azabın anma ey zahit,
ki bunlar ibn-i vakt olmuş gam-ı ferdayı bilmezler.