devlet tiyatroları tarafından üstün bir performansla sahnelenen bir oyundur efenim kendileri.
hüseyin rahmi abimiz yazmış zamanında. üzerine film çekilmiş ve bir nesle korkulu rüyalar yaşatmış ancak hüseyin rahmi abimizin meramı filmle tam anlaşılamamıştır.
bunun üzerine kıymetli bir kaç tane insan bunu tiyatroya uyarlasak, hüseyin rahmi abimizin meramını insanlara ulaştırsak diyerek yola çıkmış ve meramı anlatmakla kalmayıp üzerine seyircide yüksek beğeni duygusu ve aydınlatma yaşatmıştır. o kadar ki seyirciler üzerinde şu dahi gözlemlenmiştir; salona insanın dayanılmaz ağırlığı ile girip kuş misali uçarcasına hafiflemiş olarak çıkma, somurtmak mesleği olan insanlarda iş kayıpları vesaire.
zaten kapalı gişe oynaması da 9 kez giden insanların 10. kez de gitmesi sebebiyledir. devlet tiyatrolarını severim, kalitesiz az iş bulunur ancak gülyabani oyunu, tiyatrosu, müzikali artık kim ne diyorsa, sahnelenen en iyileri arasındadır.
"Gidene dur diyemem hiç bir sanat etkinliği için" diye ne zaman büyük bir laf söyledim bilmiyorum ama bu müzikal için biletix'te çalışıyor olsam, insanların bilet alamaması için türlü türlü oyunlar yapardım.
Mazoşist eğilim göstermeyen bir kişinin o bileti alması, ah dayanılır gibi değil. Ancak mazoşist insanlar için özellikle tavsiye ederim. Hem de gözünüze kulağınıza gönlünüze iğneler batarcasına zevk alacaksınız.
Hani onca emek var tamam eyvallah ancak o kadar emeği onca güzel insanı heba etmek diye de bir şey var işte o da bu müzikaldir.
Hele hele ki filmin müziklerinden etkilenip geldiyseniz sahneye saldırmanız an meselesi.
ikinci perdeye girmeyelim girmeyelim diye bütün organlarım dile gelip ayaklandı ancak onların sözünü dinlemedim, çok üzgünüm. Sevgili gözüm, kıymetli kulağım, emektar kalbim, çalışkan beynim hepinizden çok özür diliyorum. Kaybettiğimiz zamanı, parayı ve de bilumum zeka kırıntılarını telafi etmek adına daha çok çalışacağım, söz.
nereye yetişeceğim ben bunalımının belki de en büyük sebebidir.
gündem karmaşık olunca insan üçe mi bölünse beşe mi bilemez bazen. (bkz: iştebunlarvedahaniceleri)
farkında olmadığımız bir çok sebebi barındırır. yani aslında sebepsizmiş görüntüsünün ardında ne çok hikaye vardır da kendini gizler. çünkü bu sebeplerin bir çoğu arayış arzusunun koynundadır, bu haliyle rol yapmakta onlara farzdır.
"sebebine vakıf olan bizim halimizden ne anlar" demişti bir dost. işte insan bu vakıf nerdedir, burs verir midir, falan mıdır filan mıdır, demeden önce anlamsal hakikate bir yolculuğa çıkmalıdır. bunu kendi iradesiyle yapamayanlara, işte başlığında bahsettiği zoraki yolculuklar yaptırılır. daha nereye gittiğini bile bilemediğin, bir sigara bırakma hikayesi evveli belki, belki kim bilir bir aşkın kapısına doğru...
ama insan bu yolculuğa illa ki öyle veyahut böyle çıkmaktadır.
kendi isteği ile çıkanlara ne mutlu..
biz sürüklenenler içinse....
söylenecek varsa bir şeyler buyurun beyler ve de kıymetli bayanlar...
vakit gelmeden kaleme, adıma ve de o heceye buyurun.
19 ocak 2038 de bileti olup yanmasını istemeyen ademoğlu beyanıdır.
atlasjet bak bir duacın var.
maaşa bağlasan beni pek de fena olmaz,resmen geleceğine yatırım yapıyorum. hem de öyle borsacılar gibi üzerinden kar niyeti gütmeden. safiyane iyi niyetle belki de göremeyeceğimiz günler için ....
kendileri istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi edebiyat bölümü asistani. hem de yeni türk edebiyatı anabilim dalında. dünyalar tatlısı desek yalan olmaz. doğallığıyla tatlı desek hakkını vermiş oluruz. hocamızdır saygımız sonsuzdur. kendisini çok severizdir. inşallah kariyeri de gül yüzü gibi güzel olsundur.
edit1: sevmeyenler mi eksiliyor acaba. bir aralar ben de sevmemiştim sanırsam ama sizi uyarıyorum sevmediğiniz için eksiliyorsanız onu henüz tanımıyorsunuz kesinlikle.
aksi halde bu harbiden tayyip yada herhangi birilerinin tezgahı ise ayvayı yediğimizin resmidir.
insan hayatını devlet vemillet güvenliğini bu denli ayaklar altına alacak kadar gözleri dönmüşse k, bu durum herşeyin ellerinde olduğunun hatta ve hatta vuracakları halkın bile ellerinde olduğunu gösterir.
allah daha beterinden bu azizi vatanı ve üzerinde yaşayan onurlu halkını korusun.
Hasan Ali Toptaş reisin kahramanı olmakla aşırı derecede şahsiyet kazanmış ağaçtır. bir insan kendini bir gürgen sanabilir olmuştur bu kahramanlık payesinden sonra. yani velhasıl bu Hasan Ali Abimiz çok büyük abimizdir. üzerine yazmaya başlayacağım ama ismine layık kalem oynatamamaktan korkumdan yazamamaktayım efendim. bu kadar yazdığım içinde kendinden burada sizlerin huzurunda özür dilemek istiyorum.
Bugün bir değişiklik yapalım ve de susalım derim. Konuştuk o kadar çok şeyi lakin bakıyoruz ki tatmin olmuyoruz.
Susmayı denesek, farklılığa kimler var? Dediğim başlıktır efendim.
istanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünün nadide profesörlerindendir.
Dersine girebilmiş olmayı çok dileyip girememiş olmanın ızdırabını yaşamaktan bıkmadığım insan. Hani istanbul beyefendisi görmek isteyen kimselere timsal mahiyetindedir zat-ı muhterem. Umarım teşviki mesaim çok olur ilerleyen zamanlarda.
(bkz: birsahilyoklamasi.tumblr.com) yazarıdır. Tumblra girme sebebim desem yalan olur, tumblr onu okumak haricinde hiç aklıma bile gelmiyor ,işte bu doğrusu.
Candır adı üstünde, abartısızca.
Üvey kardeş görünümlü ana baba bir kardeş.
Bize üveymiş gözükmeleri, bizi ne denli aldattıklarının bir resmi.
Zamanın dışında hükümsüzdür ölüm.
Ve ölüm olmasa anlamsız zaman.
Suskunluk ikisinin karşısında kalanın yapacağı tek eylem vel hasılı kelam.
Olsa hiçlik içinde, arınmışız her şeyden ve de zaaflarımızdan en çokta korkularımızdan, yaşarız zamandan bihaber olunca umursamadan akıntıda.
Zaman, ölümü belki de en çok çağrıştıran.
Ve de hep bizi koşuşturan.
Sanırsam senin haricinde, alınacak nefesin en değerlisi.
iletişim modellerinin en temeli olan bu modelde,bilgi ya da içerik belirli bir biçimde bir göndericiden bir varış noktasına ya da alıcıya gönderilir. Bu model iletişimde ilk olarak bilgi kaynağı, mesaj, iletici, sinyal, kanal, gürültü, alıcı, kodlama, bilgi oranı gibi kavramlarını anmıştır. Bu esasla alanında ilk ve kapsamlı olma özelliğini bünyesinde barındırır.
Şimdi yaşanılası olmaktan uzak yerlerdir.sebepleri hepinizin malumudur. illa sebep arayan varsa antik guntik gündemlerle uğraşan hâlâ particilik davası güden vesairevesaire etrafına birbaksındır.
Tam olarak demek istediğimdir. Birde bunu yenilen millet anlasa, lan adamı keriz yerine koyuyorlar, göz göre göre itiraf edeni çıkıyor, bizim düşünmeden mahrum eleman hala toz kondurmuyor. Hala yok a parti yok c parti, çın çın çın ötüyor.