mutsuzluğun ve yalnızlığın resmedilmesinin istenmemesidir.
belki sahte bir gülücük yerleşecektir dudaklara flash patlayacağı anda ancak gerek yoktur kandırmalara!
insanlar, mutlu anılar biriktirmeli fotoğraflarda ki; geri dönüp baktığında güç alabilsin mazide kalanlardan çünkü medet umacağı zamanlar olacaktır belki gelecekte, geçmişindeki bu bir kaç fotoğraftan...
nobel ödüllü, hayran olunası bi hayal gücüne sahip, kolombiyalı yazar.
yüzyıllık yalnızlık, kolera günlerinde aşk; ismi söylendiğinde akla gelen kitaplarındandır.
*üzerine bir şey almadan uyumak,
*misafir odasında oturmak,
*elinde bir şey yiyerek evi turlamak,
*odanın tozunu almamak,
*çokca kahve içmek, hatta kahve çekirdeği yemek,
*çayı şekersiz içmek,
*az yemek yemek.
* the shawshank redemption,
* requiem for a dream,
* eternal sunshine of the spotless mind,
* leon,
* il postino,
* guguk kuşu,
* uzak (nuri bilge ceylan).
kırk yılda bir gelen misafir kadar değerim yok mu şu evde diye isyanlara gelinmesi oldukça olası bir durum.
ayrıca misafir ol gel bana; börekler açarım sana dizelerine sahip, "misafir" sıfatına sahip olmayan bireylere, ev sınırları dahilinde "pasta-börek yapılması" gibi haklar tanınmadığını betimleyen bir de şarkı vardır.
2003 yapımı tekrar tekrar izlenesi, her seferinde tadı damakta buruk bir tat bırakan, oyunculuğun (jim carrey kate winslet) zaten harika olduğu enfes film.