üzeyir hacıbeyovun "o olmasın, bu olsun" adlı operettası baz alınarak çekilmiş 1956 yapımı azerbaycan filmi. yönetmen koltuğuna hüseyn seyidzade oturmuştur.
--spoiler--
film 1910'da bakıda cereyan etmektedir. bir-birilerine delicesine aşık olan server ve gülnaz evlenmek istemektedirler. yoksullaşmanın eşiğinde olan ve ününü ve gücünü kaybetmiş gülnazın babası rüstem bey kızını meşhur tacir meşedi ibad ile evlendirerek eski gücüne ve zenginliğine kavuşmak istemektedir. server ve gülnaz bu kadar büyük bir belanın karşısında kavuşa bilmek için ellerinden geleni yapacaktır.
--spoiler--
filmde eliağa ağayev (meşedi ibad), arif mirzequliyev (server), tamara gözelova (gülnaz), ağasadıq geraybeyli (rütem bey) ve başkaları rol almaktadır.
filmin bir kısmında xan şuşinski "kürd-şahnaz" muğamını okumuştur. ayrıca ilk renkli azerbaycan filmi olmak özelliği taşır.
film azerbaycan diline "o olmasın, bu olsun", "mene meymun dediyin bes deyil, hele bir de el verirsen" gibi deyimler katmıştır.
yönetmenliğini teymur bekirzade'nin üstlendiği 1980 yapımı azerbaycan filmi.
--spoiler--
neşeli ve yardımsever şoför mustafa dünyalar güzel zülfiyye ile evlenmek istemektedir.ancak oğlanı kızın babasının, daha doğrusu, dolandırıcı, pazarlamacı gurban hiç beğenmemektedir. lakin uzun zamandır planladığı büyük dolandırıcılık için mustafaya ve onun yük arabasına ihtiyacı vardır.
--spoiler--
film azerbaycan diline "yalansa fransuzki ilan vursun səni", "sizi bura yığmaqda meqsedim odur ki, sizden adam olmuyub, olmayacaq", "sen qeletivi ele, söz verende danışarsan" gibi deyimler katmışdır.
ayrıca filmin müzikleri polad bülbüloğlu tarafından bestelenmiştir.
--spoiler--
film 2 hikayeyi tek bir köyde anlatmaktadır. birinci hikayede bir köyde azerbaycan geleneği olan toy - düğün filmi çekmek için film ekibi gelmiştir. lakin işler yönetmen için güzel gitmemektedir. aktörler kötü oynar, senaryo ise hakikaten berbatdır. diğer hikayede ise köyde bir-birine aşık olan ve evlenmek istemektedir. lakin kızın babasının bu aşka karşıdır. film ekibi ve israfilin (kızın babası) arkadaşları gençleri evlenmesi için israfili razı salmağa çalışmaktadırlar. böylelikle film ekibi gerçek bir düğün çekebilecekdi.
--spoiler--
film azerbaycan diline "sene ejdaha lazımdı", "sen söhbetini ele", "ade bir az diri oynayın da", "8min pul vermişem, oynamaqlarına bax", "burdan eşit, burdan da oyna", "e ne var e, elesger ha elesger" gibi güzel deyimler katmıştır.
hali-hazirda uzaylıyla karşılaşıp heyecanla başlık açan ve onun içinde hatalı yazan birinin sorunsalıdır. arkadaşım önce merhaba de, sonra da aramaya inan.
steve amcanın "izleyenler çok mal. bir şey kaçırmışlar, bu sezon onun üstüne yoğunlaşacağız" demesi üzerine, "ulan ne ola ki bu küçük detay acaba?" dedim kendi-kendime.
guy ritche yapımı 2 sherlock holmes filmini izledim, hikaye ve romanları tek-tek okudum. sherlock dizisini tekrar izledim, özellikle, 2.sezon finali ve 3.sezonun 1.bölümünü 5-er dakikalık parçalarla analiz ederek izledim ve böyle bir sonuca vardım.
"sherlock o binadan atladı mı, atlamadı mı malum değil. onu siktiret te, moriarty'nin cesedi noldu lan acaba?"
bence, kaçırdığımız boşluk burda ve yeni sezon da bu hikaye üzerinden gidecek.
benim kullandığım, daha doğrusu, kullanamadığım programdır. şimdi, sözlükdaşlar. şu yeni çıkan oyun var ya, "cities skylines", hah işte, ben onu the pirate bay-de aratdım. çıkan ilk seçeneye tıkladım. böyle bir başlık çıktı karşıma.
yeni başlayan atv dizisi. ilk bölümü şimdi izledim. ve tek kelimeyle "harika" bir dizi olmuş, canikolar! zaten konsept, hikaye olarak da alışık olmadığımız bir tarzda. en mutlu olan anda öldürmek nedir? kim düşünmüşse, çok güzel bir fikir. senaryo olarak karikatürlerin canlanmış halini izlemiş gibi oldum. çok sevdim. yüzümde salak bir sırıtış ile izledim. bazı yerlerde kahkalar atdım. kahkaha demişken. kahkahkahkaha. tabii, canın babasının ani ölüm sahneleri felan hüzünlüydü. "işte ölüm böyle aniden gelir" der gibiydi.
müziklerini sevdim. heleki jenerik müziği harika olmuş. içinde birden-bire en sevdiğim şarkılardan ikisini duyunca dedim "tamam, hacı, bu dizi tam benim kafamda". jin ve yüzyüzeyken konuşuruz harika fikirler olmuş. tek problem 2 saat civarında olmasıydı ki, bu da ilerideki bölümlerde düzelir diye umuyorum.
yani, hacı, bu dizi olmuş.
bu arada, jenerikin şarkı sözlerini de yazayim de tam olsın:
bir adam ve bir adam
etti sana iki adam.
bir ev içinde iki adam,
allah korusun!
adamaların biri manyak,
adamların biri aşık.
aşık olan hakırır
"mutlu ol yeter!"
içindeki sokaklardan
sana doğru koşan
bir kedi gibiydin.
sen mutlu ol diye
içimdeki hüzünlerin bastırıp
mırıldayan bir kedi gibiydim.
rockstarın grand theft auto 6-dan sonra çıkardığı oyundur.
hikayesi grand theft auto 6-yı aratsa da, bence rockstarın adına yakışan bir oyun olmuştur. yalnız beğenmediğim 1-2 şey var oyunla ilgili:
--spoiler--
bildiğiniz gibi hikaye grand theft auto 5-ten beri ciddiyetini yitirmeye başladı. grand theft auto 4-ün ciddiyetini yakalamaya çalışsa da, başaramamıştır. şimdi esas oğlanımızın kız için mafiyaya bulaşması nasıl bir hikayedir? nerde kaldı claudie-ler tommy-ler, cj-ler, niko-lar, nerde bu sevimsonik* karakter. anca onun bunun dediğini yapan adam olmuşuz, bi de ibne gibin bir şey olmuş bu.
oyunun tek iyi yanlarından biri karakterlerimizden birinin kadın olmasıydı.
görevler bir-birinin benzeri gibi olsa da, eğlenceli ve gta ruhuna yakışır görevlerdi. son bölümdeki hava alanı patlatma görevi ise tam bir faciadı.
bence, oyundaki en güzel şey şirketleri idare ede bilmemizdi. at yarışı felan vardı, mesela, o da çok güzeldi.
--spoiler--
max payne 4-ten ilham alındığı kesin bu oyunun. ordaki atış sistemi gibi kurmuşlar. yalnız pc-ye 2 yıl sonra çıkacak olması biraz can sıkıcı. ama pc-de de bitirmek isterim oyunu.
neyse, bence 3 yıl beklememize değdi. oynayın, oynatın.
sonra oturup ağlayan da sizsiniz "uludağ lise yuvası oldu, ciddiye alınmıyor" diye. ulan kim ciddiye alır sizi? ben de siyasetçi olsam, gelmem buraya. anca bir-birinizi yeyip, ona-buna bok atın. müstehak size!
aklıma şu - arapça öğrenme sahnesini getirmiş ve deli gibi güldürmüştür filmdir. kemal sunal filmlerinin spoylırı olmaz diyor ve o sahneye geçiyorum.
şaban sevdiği kızı tavlamak için arapca öğrenmeye niyyetlenir ve bir kitap alarak şu sözleri okumaya başlar.
a eyli ala ula amburleyli ap up... be beyli bala bula bamburleyli bap bup... (2) (bu kısımdan sonra şaban uyumuştur, yatakta dönüp durmaktadır) ce ceyli cala cula camburleyli cap cup... de deyli dala dula damburleyli dap dup... e eyli ala ula amburleyli ap up... fe feyli fala fula famburleyli fap fup... ge geyli gala gula gamburleyli gap gup...