habere göre 7 kişi ile birlikte olurken mi6 tarafından operasyon yapılarak yakalanmıştır.
bence çok anlamsız. yani düşünsenize mit ve polisler ortak operasyon düzenleyip üst düzey bir yöneticiyi grup seks yaparken basmaya gidiyor. durum böyle olunca doğal olarak sonucunda cezai işlem olması gerekir. Prenses ne ceza almış yada ne ile suçlanmış yazmıyor.
çok inandırıcı gelmedi bana haber ama doğru olsa da şaşırmam zaten. böyle güç ve zenginliği elinde tutanlar illaki uç şeylere yöneliyorlar. tarih oğlancı , seks düşkünü , sübyancı , eşcinsel krallar , padişahlar , rahipler , imamlar , kraliçeler , prenseslerle dolu.
saygı duyulması gereken kişidir öncelikle. cesaret isteyen iştir gece ormana gitmek. biz kamp yaptık ateş falan var 5 erkek birbirimize sarıldık resmen. paranoyak olduk.
erodağan'ı rahat bırakın tamam mı?,
gerçek muhalefet bu değil,
ühühühü,
ne olmuş yani diploması yoksa diyen kişilerle aynı ülkedeyiz işte. o kadar çok hukuksuzluk oldu ki , üniversite diploması olmayan birisinin hukuka aykırı bir şekilde cumhurbaşkanlığı makamını işgal ediyor olabilme ihtimali akıllarına gelmiyor yada büyük bir olay olarak görmüyorlar. bu hukuksuzluğu sorgulayanlara bir de deli diyip noktayı koyuyorlar. bravo.
gece bak gel kafamdan neler geçiyor anlatayım sana.
bence çok az yaşıyoruz. 70 yıl alsak ortalamayı mesela..nedir ki ? son 30 yılın zaten o kadar da sportif olmayan bir şekilde geçecek. ağrılar , sağlık sorunları vs başlayacak. ilk 20 yılı da sayma hadi eğitim öğretim derken geçiyor. kaldı 20 yılın. düz hesap yaparsak adam akıllı , zevkini çıkaracak 20 yılımız var.
ilginç olan ise dünyadaki milyarlarca insanın , zevkle , eğlenerek yada bir şekilde kendi hoşlarına giden şeyleri yaparak yaşayacağı 20 yılı , görmedikleri , bilmedikleri , ispatlayamadıkları başka bir hayat için feda etmeleridir. evet din , inanç. anlayamıyorum gece. anlayamıyorum. insanlar bildikleri tek hayatını nasıl bu kadar kolay riske atıyor. ölümden korkmayanlara da şaşırıyorum. ben deli gibi korkuyorum mesela. bir çok kez intihar nasıl olur lan acaba düşünmeme rağmen bir kere bile denemek aklımdan geçmedi. sadece mantığını anlamak istedim. insanlar değişik canlılar. çok büyük bir çoğunluk sadece doğuyor , neye inanmaları gerektikleri söyleniyor ve öyle yaşayıp ölüyorlar. mutlu ölenleri de çok fazla mesela. öyle kıskanıyorum ki! mutluluğun sırrı kesinlikle fazla düşünmemek , insanları anlamaya çalışmamak.
tartışmıyorum da artık kimseyle. en fazla kafamdaki soru işaretlerini söylüyorum. insanlar korkuyor. şaşırıyorlar. boşver konuşmayalım dinden çıkmiyim diyorlar. neyse gece okc - gsw maçı var. onu izleyeyim bari. iyi geceler.
hemen evlilik hayali kurmak. yeğen bir dur hele otur soluklan. sakinleş. evlilik , çoluk çocuk hatta çocuk isimlerine kadar hayal kurmak nedir abi? yapmayın kızlar.
çirkin olabilir ama sonuçta kendisi doğmadan önce bu tipi seçmedi. sizin kendi tipinizi , ırkınızı , göz renginizi vs seçemediğiniz gibi. ayrıca dalga geçenlerin çoğu bu kadının mevkisinde yada oraya yakın bir yerlerde olmayı hayal bile etmemiştir.
yani dalga geçmeniz bu kadını üzer belki ama unutur bir kaç hafta sonra alışır ama siz hep adiliğinizle kalacaksınız.
Sadece kul hakkı da değil. Adam içki içiyor , kumar oynuyor , zina desen var , gıybet , tembellik , israf her şey var ama domuz eti yemeye gelince haram. Bu kadar şey yapıyorsunuz bari domuz eti de yiyin. Mangalda çok güzel oluyor tadı tavsiye ederim gizli zındıklara.
günümüzdeki çoğu 2.veya 3.sınıf dünya ülkelerinde kabul edilmiş yönetici felsefesidir. bazen gelişmiş ülkelerde de oluyor ama ya daha profesyonel ve büyük çaplı oluyor yada yakalanıp çok affedersiniz boku yiyorlar.
ayrıca , sadece ilk 25 dksını izleyebilmeme rağmen beni heyecanlandıran , kendimi önemli hissetmeme sebebiyet veren maçtır. sebebini hemen anlatiyim kısaca.
bugün malum anneler günü idi. ben de sevgili annemi ve kız kardeşimi alıp istanbul'un en merkezi yerinde bulunan beylikdüzü'ne , marmarapark'a götürdüm. tabi annem hemen mango'ya girdi sözde değişim yapacak ve istediği şey belli. hemen alıp çıkacak vakit kaybetmeden. neyse efendim mango'ya girdik 10 dk geçti hala tık yok. artık dayanamadım anneme dedim ben dışarıda oturuyorum sen rahat rahat bak.
mango'nun karşısında oturma yerleri var bilen bilir. geçtim oturdum açtım telefondan periscope'u baktım maç yayınları var aha dedim iskelet saldır. internet paketim umurumda değildi açıkçası yeter ki vakit geçsin. ben tabi üst menüden ekran döndürme seçeneğini açtım ve telefonu yatay bir biçime getirip maçı geniş ekran seyretmeye başladım. yasin öztekin'in karşı karşıya kaçırdığı pozisyondan sonra ise durum bambaşka bir hal aldı benim için. heyecanlanmıştım "ahh bee" demiştim biraz yüksek bir sesle. tabi çevredeki testosteron hormonları hemen harekete geçti ve sesin kaynağının benden çıktığını farkettiler. saniyeler sonra etrafımda ufak çaplı bir tribün oluştu ama çaktırmamaya çalışıyorlar. ulan ben hıyar mıyım farketmiyor muyum o gözlerinizin nasıl döndüğünü?
neyse konumuza dönelim. ben tabi oturuşumu dikleştirdim ve telefonumu , etraftaki insanlar rahat izleyebilsinler diye biraz daha uzağa doğru götürdüm. ufak mırıltılar gelmeye başlıyordu kulağıma.. vay be..teknoloji abi..artık buralardan maç izleniyor tabi...kim versin cafeye 20tl kardeşim...gibilerinden.
o an farkettim ki ortamın yöneticisi benim. telefonu kendime doğru çeksem tek kelime edemezler. pokemon açıp izlesem şikayet edemezler. arada bir de kız kardeşime kızıyorum. rahat dur , koşma off başıma bela oldun falan diye. şekil yapıyorum hani.
kısacası arkadaşlar bu maç bana özgüven getirdi. liderlik özelliğimi tetikledi , crowd control özelliğim +2 puan kazandı. maçı kaybettik ama ben kazandım. teşekkürler galatasaray , teşekkürler beşiktaş. teşekkürler anne.
evet bu insan benim. üst raflara konan bir borcam olmak istiyorum. tek başıma bıraksınlar orada yıllarca geçinip gideyim kendi kendime. arada bir püskevitli pasta yapmak için çıkarım üst raflardan. maksat çocuklar sevinsin. sonra hop tekrar üst rafa. hatta belki bir gün hediye bile edilebilirim yeni evli bir çifte. onlar pek dokunmazlar zaten daha çocuk olacak , büyüyecek , dişleri çıkacak falan derken baya zaman geçer. biz de yaşar gideriz öyle.
sakal bu galiba. yıllardır bitmedi şu moda. herkes ormandan çıkmış geziyor. daha da kötüsü sakalı tam çıkmayanların top sakal bırakması. yeter yeterrrrrrr.