Kackelacka
422 (süper mario)
dördüncü nesil yazar 1 takipçi 39.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    iyelik ekleri

    1.
  1. --------------- türk dil kurumu --
    Azerbaycan Türkçesi: yiyälik şäkilçiläri
    Türkmen Türkçesi: degişlilik goşulmaları ~degişlilik affiksleri
    Gagauz Türkçesi: saabilik afiksleri
    Özbek Türkçesi: egalik qoşimçalari
    Uyg'.:igilik qoşumçiliri
    Tatar Türkçesi: tartım quşimçaları
    Başkurt Türkçesi: eyälek yalğawzarı
    Kmk:mülk koşumçalar
    Krç.-Malk.: iyelik affiksle
    Nogay Türkçesi: tartım kosımşaları
    Kazak Türkçesi: täweldik jalgaw
    Kırgız Türkçesi: taandık müçölörü
    Alt:: menziner kojultalar
    Hakas Türkçesi: tartılgı hozımnar
    Tuva Türkçesi: hamaarılga ko'julmaktarı
    Şor Türkçesi: tartılgıaffiksteri
    Rusça: prityajatelnıye affiksı ~ affiksı prinadlejnosti

    (bkz: Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu)
    1 ...
  2. pardon komutanim

    ?.
  3. #4265093 yazısından alınmış söz öbeği, bulgur sokusudur.

    iki sözcük ile güzel bir çelişki derlemesi.

    fransa'nın tayyare havasından, az biraz nezaket, pardon ile gelirken, içindeki komtanım ile saygılarım hörmetlerim çağlayan ola dalkavukluğu nasıl da göze şamar atıyor.
    0 ...
  4. hincini sozlukten cikarmak

    ?.
  5. hıncını entry girerek çıkaran yazar, hıncını entry silerek çıkaran yazar ve seovi alt başlıklarının topunun en bi üst eylemi.

    sıkılmışsındır, daralıyorsundur, çıkar bir tane yazı karşına, zaten bayılmışsın, basarsın hunharca eksiyi. eksi de kesmez hemen bi hassikter lan oradan yazısı döşenirsin altına, bünye bu ifrazat ile rahatlamıştır.

    kendine geldiğinde silik yazılar, anlamsız ekrana bakmalar ve bilimum ne yaptım ki şimdi ben demeler kalmıştır.

    bi elinde keskin sirke diğer elinde küp ile kalakalırsın. unutulmasın "abyssus abyssum invocat".

    ya işte öyle de küntürlü bir insanım, latince özdeyiş bile takarım yazının arkasına.

    daraldıysan! intikam zamanı! al sana hazır bi tane.
    1 ...
  6. minator

    1.
  7. gazriin ezen

    ?.
  8. şamanlık inanışındaki pek çok ruhtan biri. yere ve dolayısı ile suya hakim ruhlardır. anlamı ile ilgili çalışmalarım devam ediyor. kendileri moğolcadır.

    atalarımız bu ruhlara yer su derlermiş.

    (bkz: burhan)
    0 ...
  9. konserlerdeki seyircinin sesinin hep ayni olmasi

    ?.
  10. serial port

    1.
  11. ftl

    1.
  12. faster than light anlamına gelen bilim kurgu kısaltması. bunların bir de sürücüleri vardır, "ftl drive'ları çalıştır" der kaptan, gemi ışıktan da hızlı harekete geçer. yersen!.

    mass effect alemi, bu olayı, diğer alemlerden daha gerçekci anlatır. kütlesi olan cisim nasıl olurda ışık hızına çıkar? hadi bırak onu nasıl takyon hızına çıkar? saçma! o yüzden element zero olayına girmişlerdir. gemi ışık hızına yaklaştıkça kütlesi sonsuza gideceğinden, o hıza çıkmadan önce kütleyi küçültmek gerekir. aha işte bu gemilerde bunlardan var, kütleyi küçültüyor (ağırlık ile kütle ayrı şeylerdir bilindiği üzre)

    kuvvet = kütle x ivme

    itme kuvveti varsa ve kütleyi sıfıra çekerseniz ivme sonsuza gider. aha budur. kütle nasıl sıfıra çekilir? orası muamma. hem zaten onu da açıklayabiliyorlarsa niye oyun yapmak için kassınlar. gider istasyon kurarlar diğer gökadalarda.

    aha kaptırmışım yine. neticede ışık hızından da hızlı gitme şeysidir.
    2 ...
  13. sarazen

    1.
  14. haçlı seferleri döneminde kendilerini batı olarak lanse eden bölge insanlarının, müslümanlara verdikleri ad.

    onların dilinde saracen olarak geçer. türkler de bu kümenin içindedir.
    2 ...
  15. saren

    1.
  16. mass effect diyarında, spectre camiasında pek sevilmeyen spectre. bir çeşit sith lord.

    ismi sarazenden mi geliyor acep diye düşünmüşlüğüm vardır.
    0 ...
  17. taylor cole

    1.
  18. supernatural'ın Provenance adlı bölümünde bizi bizden alan 84 doğumlu amerikalı hatun kişi. model imiş eski zamanlarda, ıvır zıvır filmlerde oynadığı görülüyor,

    sadece dizide izlediğim kadarıyla; çemkirme, şaşırma ve erkeğin gözlerine sisli bakışlar fıydırma gibi sahnelerin bol olduğu filmlerde iyi bir oyunculuk sergileyebilir. gerçi film eleştirmeni olarak bu kızı izlemek de ayrı bir işkence olsa gerek. özgün bir tasarım zira.
    1 ...
  19. executive officer

    1.
  20. bilim kurgu aleminde xo olarak kısaltılan ana gemi kumandanının yardımcısı, yardımcı kaptan, ikinci komutan, emir subayı, sağ kol, süfer uzay kişisi.

    xo, başına bir şef* alırsa ceo oluyor, bunlar ise insan, dünyada yaşıyorlar, her bi boku biliyorlar, şirketin en eni. para para para başka bir şey yok. oysa xo öyle mi? kaptana bir şey olursa ya da gemiden ayrılırsa ftl'ler bunun elinde, kalkanı indir, kaldır, görünmez ol, ateş et, filoyu havalandır diyerek sorumluluğun dibine vuruyorlar.

    xo'lara saygı duyarım, hörmet ederim.
    ceo'lar ise, olursa ekime olmazsa... durumundadır gözümde.
    0 ...
  21. kisilik haklarina saldirmak

    ?.
  22. efem nedir bu kişilik hakları; onur, yaşam, iş, aile, yurt, gurur vb. aslına bakılırsa kişilik hakkı denilen şey yaşamda kalma zorlamasının sonucu her insanda farklı farklı ortaya çıkan haklar manzumesidir.

    kimi "anlamıyorsun sen" lafını saldırı olarak algılar, kimi "siz laik elitler" lafını, kimi ise raikonnen (tamam lan vurmayın ben öldüm zaten). boşbakan ın kişilik hakları ne imiş diye bakıldığında kendini tasvir ederken insanların, insan dışında malzeme kullanması. açılan davalar genelde bu minvalde.

    kendi açımdan konuşayım bu kısımda; ben, karşıma geçmiş didaktik didaktik konuşan eğitici insan modelini, benim kişilik haklarıma en sert saldırıyı yapmış sayarım. herkesin doğrularının farklı olduğunu, bu doğruların bile zamanın törpüsü ile silinebileceği hiç düşünülmeden elan bunları tek doğruymuş gibi size aktaran kişilerin, o anki konuşmaları bir kişi olarak, -likime saldırıdır. dava açmam, sinirlenmem ancak tartışma belli bir miktar sürer ve ben hala ne dediğimi anlatamadığım kararına varıp oradan uzaklaşırım.

    siz de düşününce kişilik haklarınızın çok farklı olduğunu göreceksiniz, dolayısı ile bunun davası nasıl görülür hiç bir fikrim yok. yargıç neye göre karar verir, nedir nesnesi bilemiyorum.

    zira "kişilik haklarıma saldırdılar" tostoparlak yusyuvarlak öznel bir konu, nesnel karar nasıl verilir?

    "hayır efem, siz yanlış anlamışsınız dava düşmüştür" ya da
    "evet haklısınız, şerefsiz pis saldırmış, 100 ytl ceza"

    hukuk insanlarının işi zor vesselam. osbir olsa çekilmez.
    0 ...
  23. decimate

    1.
  24. (ingilizce) 10. parçayı almak ya da yok etmek. 10 parçaya ayırmak diyesim geldi ama değil.

    eski roma'da askeri bir güruh bir hata yaparsa ekibin 1/10'u öldürülürmüş. bu, geride kalan 9/10'un altına etmesine yetermiş, mevzuu bu.

    (bkz: decimal)

    kaynak : http://www.m-w.com
    1 ...
  25. fable 2

    1.
  26. yaşları 8 ile 80 arasında değişen 45 oyuncunun 200 karakteri seslendirdiği ve bunun için 38 saatlik konuşmanın kaydedildiği 370 bin, evet, 370 bin sözcüğün kullanıldığı fable'ın devam oyunu.

    çok bik bik edecekler çooook! çok eğleneceğiz emi de çook!

    http://www.lionhead.com/fable2/index.html
    0 ...
  27. hustle

    1.
  28. bir ekip dalaverecinin zeka ve çeviklik tabanlı alengirli üçkağıt işlerinin anlatıldığı bbc yapımı dizi.
    1 ...
  29. akp kapatilirsa tekel bayisine giderim

    ?.
  30. akp kapatılırsa bikini giyerim ya da akp kapatılırsa hindistan a giderim gibi açıklamaları duyan ve nereye gideceğini şaşırmış türk evladının ağzından dökülebilecek mulayim feryat.

    bayiiye gittiğinde, ya kahreder bir gazoz ve bir şokella ister ya da sevinmiştir o durumda 100'lük tekirdağ zor keser bünyeyi.

    evde alınan içecek yudumlanırken, kehanetlerin ne kadarı gerçekleşecek bakalım diye izleme zamanıdır.
    (bkz: akp kapatılırsa türkiye nin kazanacakları)
    (bkz: akp kapatılırsa türkiye nin kaybedecekleri)
    (bkz: akp kapatılırsa olası gazete manşetleri)

    ve en genel olarak
    (bkz: akp kapatılırsa olabilecekler)
    1 ...
  31. kira artisi

    1.
  32. kira artışı : başında bir ev olmasa da bahsi geçen ev kirasıdır ve artış da yıllık kira bedeli artışıdır.

    mecliste görüşülen borçlar kanunu yasa tasarısında, artışın tüfe(tüketici) oranı değil de üfe(üretici) oranı üzerinden olması öneriliyor.

    borçlar hukuku, kişiler arasındaki akit öncüllü inceleniyor. hukukçu değilim, dillerini anlamaya çalışıyorum. yani ne kadar yasa da koysanız iki kişinin anlaşması, akdi önemli oluyor.

    2008 yılı için bakıldığında kira artışı en az %6 en çok da %10 olabilir görünüyor. şimdi gel de anlat %20 artış isteyen avukat ev sahibine bunu.

    çocukluk dönemimde, harçlığıma zam istediğimde babam şöyle derdi, "devlet bana, ben sana". anlamazdım. nasıl yani? bu devlet kim ki? ...şimdi anlıyorum.

    o zamanlar böyle oranlar yoktu, bir enflasyon oranı vardı. bakıyorum da, babam hep kendi aldığı zammın 5,10 puan yukarısını, benim harçlığıma zam olarak yansıtırdı. tek taraflı, ama iki tarafı da ilgilendiren, samimi, naif bir akitti. hey gidi günler.

    ev sahibine artışı %5-10 arasında değiştirelim dediğimde, herif avukat ya "efem borçlar hede hödesinin, önceki akitlerin işleyişi ve bekaasının devamı niteliğindeki, zaba tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş maddesine göre, zoda zuba hunka..." diyecek. uğraş, dur, ki adamın çevresi geniş.

    yemişim kanunu hikayesi.

    ah ah nerede o samimi ve naif baba-oğul ilişkisi, dert-iman para üstüne dizilmiş. iki çift mantıklı kelam bile edilmiyor.

    ben böyle akdin de böyle borçlar hengamesinin de...diye başlayacağım...olmayacak. en iyisi yazının sonu dağınık kalsın.
    1 ...
  33. progresif rock

    1.
  34. anglagard

    1.
  35. "bunlarda mı isveçli, yeter gare!" nidaları ile defaen dinlenen, dinlendikçe dinlenen, dinginleştikçe dindiren, progresif rakı.

    94 yılı epilog albümleri ile günlerinizi haftalarınızı geçirin, kimse de çıkıp demez "ne eyliyorsun bre deyyus!", rahat olsun içiniz.

    hem sıkılmadınız mı artık bu nakaratlı, neresinde neyin olacağı başlangıcından belli olan terennümlerden. diğerlerinin bokunu çıkardınız sıra progresif rakıya geldi azıcık da onu iyi edin.

    dinlenin dinlenin, dinleyin, dinginleşin. güzel şeyler bunlar.
    1 ...
  36. hasatan

    ?.
  37. haşatan(ibranice) : şeytan.

    tam olsun : haşatan'ın asıl anlamı düşmandır.
    1 ...
  38. kabak aşısı

    1.
  39. kabak aşısı : karpuzlara aşılanarak çılgınca karpuz üretmenize neden olan ziraat çalışması.

    bildiğimi döşeyeyim kısmı : harbi karpuzlar delikanlı olup senede bir ürün verir, ancak kabak aşısı yapılmış karpuz senede 2-3 ürün verebilmektedir. kabak aşısı yapılmış karpuz son derece sağlıklı görünmesine rağmen, tadından dolayı, bir alan bir daha almaz, alırsa salaktır.

    piyasadaki karpuzların çok önemli bir kısmı kabak aşısı yapılmış karpuzlar.

    "allah allah güzel görünüyordu, neden tadı böyle kekremsi" diyorsanız bilin ki o da onlardan biri.

    milletin alım gücü sıfır, tarım desteklenmiyor, desteklenmediği gibi sömürülüyor, yabancılara peşkeş çekiliyor. ülkemizde rahatlıkla üretilebilecek ürünlerin üretilmemesi için süzmeler elinden geleni yapıyor. yeter ki yabancı üreticilerin yüzü gülsün. nefes almayı kısmen başarabilmiş çiftçilerimizin ise çaresi kalmıyor. yabancı üreticiler gülsün diye çiftçimiz kabak karpuz üretiyor biz de yiyoruz.

    devam edin hacı böyle aman bozmayın. ortalarına geldik, son yakın, durmak yok yola devam, aman desteğinizi kesmeyin. 2009 yerel seçimlerinde de destekleyin bunları, tabii ilk olarak bu yazılanları iplemeyip basitçe ıyyyy deyin, gri hücreleriniz bırakın uyumaya devam etsin.

    piyasadaki karpuzların %1-2'si olsa anlayabilirim ama yarıdan çok fazlası kabak aşılı karpuz ise sizce de bu işte bir terslik yok mu? ...olağan diyorsun! hmmm anladım, iyi günler.

    haşiye : sıradan karpuz 5 senede bir ürün veriyormuş, kabak aşılı karpuz ise her sene. yanlışmış, düzelt bake.
    1 ...
  40. olaylara genis aciyla bakmak

    1.
  41. olaylara at gözlüğü ile bakmak ile zıt anlamlı, her yiğide nasip olmayan insanüstü çaba. insana ait olana ise biz olaylara geniş açıyla bakabilmek diyoruz.

    işlem : öznenin yok et, olayı dışarıdan izleyen bir taş gibi görmeye çalış, ardından taşı bırak kediyi al, kedi gözü ile bak, kediyi bırak, yan komşu rokfor hanımın içine gir o nun gibi bak, rokforu dolaba kaldır, isveç'teki eric'in yerine geç, oradan bak.vs.vs.

    işlem süresi : 10 saniye ile 10 sene arası değişir.

    işlemin sonucunda dönüşülebilecekler;

    1. has olmayan insan evladı için; sevgi kelebeği. (bkz: metamorfoz)
    2. orta boylar için; gerçekçi insan. (bkz: kaptan kirk)
    3. mayalanmış hamurlu olanlar için; mantıklı insan. (bkz: mr spock)
    4. has insanlar için; eee yine başa döndük, gerek yokmuş insanı. (bkz: yunus emre)
    5. çıkarcı insan kişisi için; bunu nasıl da damardan işlerim şimdi diyen nlp insanı; (bkz: adam smith)

    sonuç : ne çıkacağı belli olmayan bu işlem yerine şu var elimizde, daha rafine, daha bir insana yönlenmiş;

    ilim ilim bilmektir,
    ilim kendin bilmektir,
    sen kendini bilmez isen
    bu nice okumaktır.
    yunus emre

    evliyalarımızın izi her daim taze, iz sürmek için kolcu olmaya gerek yok , herkese açık.

    aramızdan "empati yapacağım, aman herkes ne de şirin, nlp nlp" diye etrafta dolanan sahte insansılar çıkacaktır.

    bi çift laf onlara: insanları nasıl etkilerim? nasıl patronun götünü tavan yaptırırım, nasıl konuşursam daha çok avanta ve iş kaparım konu başlıklı bu amerikan menşeili şebekliklerden vazgeçin.

    erenlerin sözleri her daim hastır, her dem tazedir, kendinize gelin, hangi yurttan olduğunuzu unutmayın, yurdunuza ve atalarınıza saygı gösterin.

    sinir etmeyin lan adamı!
    1 ...
  42. rot n roll

    1.
  43. yıllara meydan okuyan ve ilerki yılların da canına okuyacak, ot tıkayacak carcass 96'lısı. death'n roll'un en şuh örneği.

    (bkz: wake up and smell the carcass)
    0 ...
  44. do urden

    1.
  45. turklerin ve mogollarin eski dini

    1.
  46. jean paul roux'nun kitabı.

    kitabın roux tarafından yazılan giriş bölümünü okuyup kitabı kapattım. kitabın konusu ile ilgili değildi anlatılan ancak kitabın yazarının iki üç cümle ile size yaşamı anlatabildiğini görünce hayran kalıyordunuz, okuyunca siz de göreceksiniz.

    kitabın konusu ise adından anlaşılıyor, türk-moğol'ların dinleri. haluk tarcan, ön türk uygarlığı adlı yapıtında, yabancı tarihçilerin, hunlara, barbarlıkları anlatılırken türk dediklerini ama sanatları söz konusu olunca birden bire moğola dönüştüklerini söyler.

    roux, hun adının, i.ö. 180 yılında ortaya çıkan kuzey barbarlarının adları ile benzer olduğunu ve bu adın ise moğol dilinde olabileceğini söylüyor. yine de moğollar ve türklerin aynı kavmin iki boyu mu yoksa ayrı iki kavim mi olduğunu açıkta bırakıyor. daha sonra türklerin demirci olduğunu ve moğol akınlarına silah sağladıklarını söylüyor. yani türkler, moğolların alt savaş birimi olarak çalışıyor, ne derece doğru bilemem, zira kitapta söylenen çok az şeye kanıt sunuluyor. bu da kanıtsız.

    demirin, türkler ve moğollar için kutsal olduğunu belirttikten sonra, önderlerinin bu adla anıldığından bahsediyor. aksak timur ya da timurleng demir-leng'den türemiş. leng aksak anlamında, aynı şekilde cengiz han'ın diğer adı timuçin'in temurçin yani demirci anlamına geldiğini söylüyor.

    her iki kültürde ateş kültüne inanıyor. kitabın çoğunluğu ise bu pagan yaşayışı anlatıyor. kitap eğlenceli ve sürükleyici. ancak dediğim gibi kanıtsız-kuyutsuz olduğu için, yan ve kanıtlanmamış bilgi olarak haznesinde duruyor insanın.

    sonuçta bir şey söylemem gerekirse zamanınız varsa, içerdiği bilgilere pek güvenmeden yan bilgi dağarcığı olarak okunabilecek bir yapıt. ama girişi, ah o girişi yok mu? sırf onun için bilr ele alınası, açılıp koklanası.

    düzenle : ön türk uygarlığı kitabında belirtilen yabancı tarihçilerin tarihi saptırması olayına karşı bir gard almış olma ihtimalim var. o yüzden kayıtsız-kuyutsuz kısmı biraz aşırı kaçmış ve usta budunbilimci roux'ya bayağı bir haksızlık yapmış olabilirim, hatta yaptım galiba.

    kitapta, kanıt olarak diğer yabancıların yazdıkları kitaplar var, babam sağolsun kitaba el koyduğu** için şu şu tarihçiler diyemiyorum burada. hem türk tarihini -200'den başlattığı hem de türkleri moğolların demircileri gibi göstermesi hoşuma gitmedi belki de, ki pek o kadar da damardan milliyetçi sayılmam sanırım.

    cettox'un haklı eleştirisi üzerine.
    4 ...
  47. on turk uygarligi

    ?.
  48. resmi tarihin çöküşü adında alt başlığı bulunan, haluk tarcan'ın kitabı. kitabın girişinden itibaren, kitapta, kazım mirşan'ın 70 tarihli prototürkçe yazıtlar adlı kitabından pek çok alıntı olduğu belirtilmektedir.

    kitabın yazım kurgusunun ilginç ve ilgi çekici olduğunu belirtmeliyim. ancak biçimden daha çok öze bakacak olursak, bu kitabın her türk tarafından okunmasında yarar var.

    kitap, tartışma zemini açısından çok sağlam bir konuyu ele alıyor; "türklerin ataları kimlerdi?" yani tarcan üstada göre ön türkler, mirşan üstada göre prototürkler.

    bilindiği üzere, resmi tarihe göre tarihimiz i.s. 1071'de başlar. bundan kısa bir süre önce okumuş olduğum jean paul roux'nun türklerin ve moğolların eski dini adlı kitapta ise ilk türklerin i.ö. 200 yılında tu kiu adı ile orta asyada ortaya çıktıklarını, demircilikte usta kişiler olduğunu, moğolların çin saldırılarında kullanılan silahları yaptıklarını ve moğollar tarafından el üstünde tutulduklarını anlatıyordu.

    tarcan hocamız ise roux ve benzerlerine atıfta bulunarak, -200 tarihinin bir lütuf olarak bize sunulduğunu söylüyor, aman efendim hiç gerek yoktu ironisi içinde tabii. daha sonra mirşan üstadın çözdüğü etrüsk abecesinin, yani damga(rünik) abecenin, latince, grekçe ve günümüz türkçesinin kökeni olduğunu, damgaların çözümlemeleri yapılarak anlatılıyor. mısır hiyerogliflerinin çözülememesinin nedenini ise kimsenin etrüsk abecesinden haberi olmamasına bağlıyor.

    yani sonuç olarak i.ö. 16000 tarihinde kadar uzanan en eski kavim türkler ve dilleri şu anda dünya yüzünde kullanılan pek çok dilin atası.

    kitabın çok az bir bölümünden ufak bir özet bu. ortaya atılan savlara, hadi canım sen de diyebilirsiniz ancak kanıtları ile birlikte gözünüzün önüne serilen bunca bilginin boş olduğunu söylemek abesle iştigaldir. hiçbir bilgi hemen kabul edilecek kadar doğru, anında reddedilecek kadar saçma olamaz.

    herkesin okumasında yarar olduğunu bir kez daha belirtip çekileyim.
    2 ...
  49. tulimyrsky

    1.
  50. 2008 tarihli moonsorrow uzatılmış çaları*, uç'u.

    yine yardırmışlar, 30 dakikalık bir parçaya imza atmışlar.

    moonsorrow, gittikçe folk ögelerden, uç noktalara kayıyor gördüğümüz kadarıyla. bu adamlar 30 yaşını geçince iyice folktan uzaklaşacaklar anlaşılan. tonları gittikçe sertleşiyor.

    albümde 30 dakikalık tulimyrsky'ın yanı sıra, iki adet, yeniden çalınmış metallica ve merciless şarkısı var, iki adette ilk demolarındaki şarkılardan seçip yeniden çalmışlar.

    havitetty ile başlayan ton katılaşması ve şekil değişimi geçicidir umarım.
    1 ...
  51. jousting

    1.
  52. lance* adlı silah ile yapılan ingiliz şövalyesi dövüştürmece.

    şövalye giyinir kuşanır, 2-3 adam boyundaki koca mızrak olan lance'ini alır, görkemli atına atlar, karşı taraftada rakip aynı şekildir. atları mahmuzlarlar ve o hızla birbirlerini attan düşürmeye çalışırlar.

    jousting sırasında lance'lerin ucu, karşı tarafın bir yerine kaçmasın diye, kapatılır, savaş zamanlarında bu uçlar sivriltilirmiş.

    seçkin şövalyeler olan şampiyonlar bu turnuvalardan çıkarmış, en alımlı atlar ve zırhlar ile ödüllendirilirmiş. aralarında prenses öpen de çıkmıştır kuşkusuz.

    (bkz: kral arthur)
    (bkz: lancelot)

    (bkz: excalibur)
    (bkz: kutsal kase)
    0 ...
  53. henri sorvali

    1.
  54. 3 tane canım ciğerim grupta çalmış lord'dan sonra tek geçeceğim klavye üstadı, trol buynuzu.

    bu üç grup; ensiferum, moonsorrow ve şu anda dahil olduğu finntroll.

    kendileri, moonsorrow'un beyni, ville sorvali'nin ağabeyidir aynı zamanda.
    0 ...
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük