türkçe altyazı bulamadığım için zamanında ingilizce olarak izlediğim dizi. aradan geçen zamana rağmen en etkilendiğim dizilerden birisidir. avukatlık yapan bir uyuşturucu bağımlısının yakalanması sonrasında sosyal hizmet ile cezalandırılması anlatılır.
meryem uzerli ile ozan güven arasındaki kimya elle tutulur cinsten olmuş. meryem uzerlinin yerine zaten başka bir oyuncu koyamadım. ozan güven'in ise senaryoyu sırıtarak kabul ettiği canlandı gözümde. o kadar oturmuştu. sonrasında zaten eski sevgili olduklarını öğrenince kafamda oturdu daha da. nice karı kocalar şu elektiriği yansıtamıyorlar.
filme gelecek olursak ilk yarısı çok güzeldi. zaten bir türk filmi havası da yoktu. tabi bosnada herkesin türkçe konuşmasını saymazsak.
film çok hızlı ilerledi saçma bitti bana sorarsanız. çizilen karaktere uygun değildi mesela borisin sondaki tavırları. evet gerçeklere daha uygundu ama filmin akışına değildi. bora akkaş ise yine o yeteneğiyle kalkmış rolün altından.
bir taraftan son derece gerçekçi ve derin senaryosuyla diğer taraftan bizim gibi kültürler için ütopya gibi görünmesiyle tv tarihinin en iyi drama dizilerinden birisidir. her şeye rağmen siyaset ve basının iç yüzünü göstermektedir.
ayrıca nickime ilham olan kasper juul karakterini de barındırmaktadır.
erkeklerin kendilerine tehdit algıladıkları durumlardan biridir. erkeklerin evin para kazananı olması gerektiği o kadar içselleştirilmiş ki danimarka'da bile eşlerinden az kazanan erkeklerde daha fazla cinsel işlev bozukluğu ilaç kullanımı görülmüştür.